(Mekke’de inmistir 53  âyettir.)

sura1_10 42- EŞ-ŞÛRÂ SURESİ

Bismillâhirrahmânirrahîm.

Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adı  ile.

1-Hâ, Mim.

2- Ayn, Sin, Kaaf.

3- Mutlak galip, sonsuz  hikmet sahibi  olan Allah,  sana  ve senden öncekilere şöyle vahyeder.

4-Göklerde  olanlarla  yerde olanlar  yalnız  O’nundur.

O,en yücedir, en büyük olandır.

5-Gökler nerede ise  üstlerinden  çaktlayacaklar.

Melekler  de Rablerini  hamd ile  tesbih ederler.

Yeryüzünde   olanlar  için mağfiret dilerler.

Şunu bilin ki muhakkak Allah, günahlarını mağfiret edendir, çokçok  Rahmet edicidir.

6- O’ndan   başka veli  edinenlere gelince,  Allah  onların üzerinde  bir Hafizdir.

Sense  onların üzerlerinde bir vekil değilsin.

7-Hem şehirlerin anası ve onun etrafında  bulunanları uyarıp korkutasın hemde  kendisinde şüphe bulunmayan toplanma günü ila uyarıp   korkutasın diye  sana  da böylece  Arabça  bir  Kur’ân  vahyettik. Bir  kısmı cennette, bir kısmı da cehennemde  olacaktır.

8-Eğer Allah dileseydi, onları  tek bir ümmet kılardı.

 Fakat  dilediği kimseye  rahmetine girdirir.

Ozalimlerin ise  hiç bir dost  hiç bir  yardımcıları yoktur.

9-Yoksa  onlar   O’ndan  başka  veliler mi  edindiler?

İşte Allah; veli O’dur .Ölüleri de  O diriltir. O, herşeye gücü  yetendir.

10-Herhangi bir şey hakkında anlaşmazlığa düşerseniz, onun hakkında da huküm  vermek Allah’ındır. İşte benim Rabbim olan Allah. O’dur. Yalnız O’na  tevekkül ettim ve ben yalnız O’na dönerim.sura11_15 42- EŞ-ŞÛRÂ SURESİ

11- Gökleri ve yeri yaratandır. Size kendini   nefislerinizden  eşler ve davarlardan  da

çiftler yaratmıştır.   O sizi  bu yola üretip çoğaltıyor. O’nun benzeri hiçbir şey yoktur. 

O, her şeye işitendir, görendir.

12-.Göklerle yerin anahtarları O’nundur.  Dilediğine rızkı  yayar ve  daraltır.

Çünkü O, her şeyi  çok iyi  bilendir.

13-O, “Dini dosdoğru tutun ve onda ayrılığa düşmeyin!” diye  dinde Nûh’a tavsiye ettiğini,

sana vahyettiğimizi, İbrâhim’e, Mûsâ ve İsâ’ya  tavsiye ettiğimizi  size de şeriat  yaptık.

Senin  onları kendisine davet ettiğin şey müşriklere büyük geldi. 

Allah  dilediği kimseye  buna seçer  ve döneni buna  hidâyet  eder.

14-Onlar, ancak  ilim kendilerine  geldikten sonra,  aralarındaki  düşmanlık sebebi ile ayrılığa düştüler. 

Eğer Rabbinden  belirli  bir  süreye  kadar  bir söz geçmiş olmasaydı, elbette aralarında  hüküm olunurdu.

Onlardan sonra kendilerine kitap  miras verilenler  de muhakkak  O’nun  hakkında bir 

şüpheye ve  tereddüt içindedirler.

15-İşte bundan  dolayı sen  davet et. Emrolunduğun gibi dosdoğru ol!

Onların arzularına uyma ve deki :“Ben Allah’ın indirdiği bütün  kitaplara  iman ettim aranızda adalet emrolundum.

Allah bizim de Rabbimiz, sizin de Rabbinizdir. 

bize amellerimiz, bizim sizin amelleriniz  de sizindir.

Bizimle sizin aranızda  artık bir delile gerek yoktur.

Allah   hepimizi  bir araya toplayacaktır. ve dönüş  yalnız O’nadır.”sura16_22 42- EŞ-ŞÛRÂ SURESİ

16-O’nun çağrısını kabul ettikten sonra, Allah  hakkında tartışanların  delilleri  Rableri

nezdinde batıldır.

Onları üzerinde  bir  gazab ve onlar  için  çok  çetin bir azab vardır.

17- Allah hak ile kitabı  mizanı  indirendir. Ne bilirsin, sâat belkide  yakındır.

18-O’na iman etmeyenler, onun  alelacele gelmesini  isterler. (Ona) iman edenler  ise ondan

yana  korku içindedirler ve onun  hiç şüphesiz  hak olduğunu bilirler. 

Bilin ki, o  saati   hakkında   tartışanlar elbette  uzak  bir sapkınlık içindedirler.

19-Allah, kullarına çok lütufkârdır. 

Dilediğine rızık verir. O Kavidir . Hüküm  ve iradesine  galip olandır.

20-Kim ahiret ekinini isterse, onun ekinini artırırız. Kim de dünya ekinini isterse, kendisine  ondan bir şeyler veririz. Âhırette ise onun   hiçbir payı yoktur.

21-Yoksa onların, Allah’ın izin vermediği şeyleri   kendilerine  dinden şeriat yapan ortakları mı var? Eğer ayırt edici söz olmasaydı muhakkak   aralarında hüküm  olunmuştu bile. Doğrusu, zalimler  için  can yakıcı  bir azap vardır.

22-Kazandıkları şeylerden  ötürü zalimleri  korkuya  düşmüş görürsün. Halbuki  o tepelerine  inecektir. İman  edip salih  amel  işleyenlere gelince ; onlar cennet bahçelerindedir.  Onlar için rableri  yanında istedikleri herşey vardır. İşte bu, büyük lütuf ihsanın ta kendisidir. sura23_31 42- EŞ-ŞÛRÂ SURESİ23-İşte Allah’ın, iman edip iyi amel işleyen kullarına müjdelediği şey budur.

De ki: “Ben, buna karşılık-akrabalıkta sevgiden başka bir ücret istemem” Kim bir güzellik   kazanırsa  Biz de kendisine  onun güzelliğini arttırırız. Muhakkak  Allah çok  mağfiret  edicidir. iyiliklerin mükafatını verendir.

24-Yoksa onlar:”Allah’a yalan iftira etti”mi diyorar ? Allah dilerse senin kalbini mühürler. Allah  bâtılı mahveder  ve hak  olanı kelimleri ile gerçekleştirir. Çünkü O,  kalplerin  özünü çok iyi  bilendir.

25-O Kullarının tevbeleri  kabul eden, kötülükleri  affeden  ve ne işlemekte  olduğunuzu  bilendir.

26-İman edip salih amel  işleyenler icabet ederler.

Onlara  lütfundan  daha fazlasını verir.

Kâfirlere gelince, onlar için çok çetin bir azap vardır.

27-Eğer Allah kullarını  rızkı yaysa  idi yeryüzünde  elbette  azgınlık ederlerdi.

Fakat  O’ dilediğini bir ölçü ile  indirir, muhakkak O, kullarından haberdardır, çok iyi görendir.

28-O, ümitsizliğe düşmelerinden sonra yağmuru indiren, rahmetini yayandır. O, gerçek dost  ve yardımcıdır.Hemde lâyık olandır.

29-Göklerle  yerin   yaradılışı ve onlarda yaydığı her bir canlı O’nun  âyetlerindendir  ve O, dilediği zaman onları  toplamaya gücü yetendir.

30-Size isabet eden her musibet, ellerinizinle  kazandıklarınızın sebebi iledir, çoğunu da affeder.

31-Siz  yeryüzünde âciz bırakacaklar değilsiniz.  Sizin  Allah’tan  başka ne bir veliniz, ne de bir yardımcınız vardır.sura32_44 42- EŞ-ŞÛRÂ SURESİ

32-Denizde dağlar gibi akıp giden gemiler de O’nun âyetlerindendir.

33-Dilerse rüzgârı durdurur da  o gemileri de üstünde akmaksızın  kalırlardı.

Şüphesiz ki bunlarda çok sabreden çok şükreden herkes için âyet vardır.

34-Yahut kazandıkları sebebi ile  o gemileri (batırıp) helâk eder. Bir çoğunu da  af eder  (kurtarır).

35-Tâ ki, âyetlerimiz hakkında tartışanlar, kendileri için kaçacakları  bir yer olmadığın bileler.

36-Size verilmiş herhangi  bir şey,dünya hayatının bir geçimliğidir.  Allah’ın  nezdindekiler ise iman  edip Rablerine  tevvekül  edenler için  daha hayırlı ve daha kalıcıdır.

37-Onlar  ki   büyük günahlardan,  hayâsızca davranışlardan  uzak dururlar. Öfkelendiklerin de onlar bağışlarlar.

38- Onlar ki Rablerinin çağrısına  kabul ederler, namazı dosdoğru kılarlar. 

İşleri de aralarında meşveret  iledir.

Kendilerine    verdiğimiz rızıktan  da infak ederler.

39- Ve  onlar ki , kendilerine  zulum isabet ettiğinde  yardımlaşarak  zulme karşılı verirler.

40-Bir kötülüğün cezası  onun gibi bir  kötülüktür.

Kim affedip düzeltirse artık onun mükâfatını  vermek   Allah’a aittir.

Şüphe yok ki   O, zâlimleri sevmez.

41-Kim de zulme uğradıktan sonra  intikamını alırsa. işte onların aleyhine bir yol yoktur.

42-Ancak, insanlara zulmedenlere ve yeryüzünde haksız yere taşkınlık  gösterenler aleyhine  yol vardır. İşte bunlar için çok  acıklı bir azab vardır.

43-Bununla  beraber  kim de sabreder  ve bağışlarsa, muhakkak bu üzerinde kararlılıkla durmaya  değer işlerdendir.

44-Allah kimi saptırırsa, bundan  sonra  artık onun için hiçbir veli olmaz.

Azabı gördüklerinde zalimlerin:”Acaba geri dönüşün bir yolu var mı?”

dediklerini görürsün.sura45_51 42- EŞ-ŞÛRÂ SURESİ45-Onları  ateş arzolunduklarında zilletten  boyunlarını bükmüş, göz ucuyla  gizlice   baktıklarını görürsün. . İman edenler derler ki :” Muhakkak  hüsrana uğrayanlar, kıyamet gününde  hem kendilerini  hem de  yakınlarını kaybedenlerdir.” Haberiniz  olsun ki muhakkak zalimler, sürekli  bir azab içindedirler.

46-Onları Allah’tan başka kendilerine yardım edecek hiçbirvelileri olmaz.Allah’ın saptırdığı  kimselerin (kurtuluşa)yol bulmalarına  imkân yoktur.

47- Allah’tan  geri çevrilmesi  mümkün olmayan bir gün  gelmezden önce davetine icabet edin. O günde  sizin  sığınacak bir yeriniz de olmaz; hiç inkâr da edemezsiniz.

48- Eğer yüz çevirirlerse , Biz seni onların üzerine bekçi göndermedik.

Sana  düşen ancak tebliğdiz.

Muhakkak  Biz insana tarafımızdan bir rahmet tattırdığımızda bundan dolayı o sevinir. 

Şayet ellerinin  önden  gönderdikleri sebebi ile onlara bir kötülük isabet etse , o zaman o

insan şüphesiz nankörlük  eder.

49-Göklerle  yerin mülkü yalnız  Allah’ındır. Dilediğini yaratır, dilediğine kızlar ihsan eder.

Dilediğine de erkek evlât bağışlar. 

50-Veya  onlara erkeler ve dişiler olarak  her ikisinden de verir.Dilediğini de kısır  bırakır. Muhakkak  O, çok iyi bilendir, herşeye gücü yetendir.

51Allah bir insanla ancak (ya) vahiy  yolu ile konuşur, ya bir perde arkasından yahut  bir elçi  gönderip  izni ile dilediğini vahyeder. O,çok yücedir, hikmeti  sonsuz  olandır.

sura52_53 42- EŞ-ŞÛRÂ SURESİ

52-Sana da böylece  emrimizden  bir Ruh vahyettik.

Kitabın  da  imanın ne olduğunu bilmezdin.

Fakat  Biz onu kendisi  ile kullarımızdan dilediğimizi hidâyete ilettiğimiz bir nur kıldık.

Ve muhakkak ki Sen dosdoğru  yola iletirsin;

53- Göklerde ne var yerde ne varsa kendisinin  olan Allah’ın yoluna. Şunu bilin ki bütün isler Allah’a döner.

bd74ae34b6c5256187df7266013c67b7 42- EŞ-ŞÛRÂ SURESİ

kaynak (Tefsiru’s- Sa’di (Allametu’s-seyh Abdurrahman es – Sa’di)

Allah ondan razi olsun

Yüce Allah’a hamd-ü senâlar olsun