Mutluluk, günümüzde genellikle dışsal faktörlerle ölçülen bir kavram haline gelmiştir. Birine “Mutlu musun?” diye sorulduğunda, yanıt genellikle maddi duruma, başarıya veya başkalarının hayatlarına dair gözlemlerle şekillenir. “Lotto’dan para mı kazandın?”, “Miras mı kaldı?” gibi sorular, insanın mutluluğunu maddi şeylerle ilişkilendiren toplumların soruları haline gelmiştir. Oysa mutluluğun gerçek kaynağı, insanın iç dünyasında gizlidir.
Mutluluk Nedir?
Mutluluk, insanların hayatlarında aradıkları en değerli duygudur.
Ancak, bu duyguyu elde etmek için pek çok kişi yanlış yolda ilerlemektedir.
Dünya hayatında maddi zenginlik, insanların mutlu olmasının garantisi değildir.
Zengin olmak, başkalarına yardım etmek, iyilik yapmak, bir insanın ruhunu zenginleştiren asıl mutluluk kaynağıdır.
Gerçek mutluluk, parayla ölçülmemeli, kişinin iç huzuru ve tatminiyle ilgilidir.
Peygamber Efendimiz (sav) de mutluluğun aslında kanaatle elde edilebileceğini belirtmiştir.
O, “Kanaat, zenginliktir” buyurmuştur. Bu söz, insanın elindekilerle yetinmesinin, ona huzur ve mutluluk getireceğine işaret eder.
İnsan, sahip olduklarıyla mutlu olmayı öğrenmeli, sürekli daha fazlasını istemek yerine, şükrederek huzura ulaşmalıdır.
Mutluluğun Gerçek Kaynağı: İç Huzur
Mutluluğun tanımını yaparken, birçok kişi “Evdeki huzur mutluluktur” demiştir.
Gerçekten de huzur, insanın içinde bulunduğu ortamdan bağımsız olarak, onun kalbinin sakinliğiyle ilgilidir.
İnsan, içsel huzur bulduğunda dış dünyada yaşanan zorluklar onu o kadar etkilemez.
Kişinin mutluluğu, onun hayata bakış açısına ve yaşadığı dünyaya dair duygularına dayanır.
İç huzuru bulmak, hayata karşı olumlu bir bakış açısı geliştirmek ve her durumda iyiyi görebilmek, mutluluğun anahtarıdır.
Sadaka, Yardım ve İyilik: Gerçek Zenginlik
Zenginlik, sadece para biriktirmek değildir.
Akıl ve gönül zenginliği, başkalarına yardım etmek, sadaka vermek ve insanlara iyilikte bulunmak gerçek mutluluğu getirir.
Gerçekten zengin olan, çevresine fayda sağlayan, başkalarını mutlu edendir.
Zenginlerin en büyük görevi, sahip olduklarıyla başkalarına yardım etmek, iyilik yapmaktır.
İyilik etmek, hem kişiyi mutlu eder hem de çevresindeki insanları huzura kavuşturur.
Cahit Zarifoğlu, mutluluğun küçük şeylerde saklı olduğunu belirterek, “Küçük basit şeyler, yetiyor kederlenmeye. Ya mutluluğa” demiştir.
Bu söz, insanın mutluluğunun genellikle basit anlarda bulunduğunu anlatır.
Bir gülümseme, bir yardım eli, bir dua, insanın ruhunu rahatlatan ve huzur veren şeylerdir.
Hayal mi, Gerçek mi?
Mutluluğun hayal mi yoksa gerçek mi olduğu sıkça tartışılan bir sorudur. Evet, dünyada bazen hayalî mutluluklar vardır; ancak gerçek mutluluk, insanın içsel huzurunu bulması ve Allah’a güvenmesidir. Bazen insanlar, başkalarının hayatına özenir, onların başarılarını ve mutluluklarını kıyaslar. Fakat unutulmamalıdır ki, her insanın mutluluk yolu farklıdır. Kendi iç huzurunu bulabilen insan, gerçek mutluluğa ulaşmıştır.
Mutluluk ve Şükür
Mutluluğun en önemli kaynağı şükürdür.
İnsan, Allah’a şükrederek sahip olduklarının kıymetini bilir ve mutlu olur.
İbrahim Suresi, 7-8. ayetinde, “Eğer şükrederseniz size nimetimi daha çok vereceğim” denir.
Bu ayet, şükretmenin insanı bereketlendireceğini ve daha fazla huzur getireceğini vurgular. Şükretmek, insanın kalbinin rahatlamasına, huzurlu ve mutlu bir yaşam sürmesine katkı sağlar.
Sonuç: Gerçek Mutluluk İçsel Huzurdadır
Mutluluğun en önemli kaynağı, insanın iç dünyasında bulduğu huzurdur.
Her insan, mutluluğu dışsal şeylerde arayabilir; fakat gerçek mutluluk, içsel huzurun sağlanmasıyla elde edilir.
Kanaat, şükür, yardımlaşma ve başkalarına iyilik yapmak, insanı gerçek mutluluğa taşır.
İnsanın hayatında mutluluğu arayacağı yer, başkalarının hayatlarına özen göstermek değil, kendi iç huzurunu bulmaktır.
Rabbim, hepimize gerçek mutluluğu, huzuru ve şükrü nasip etsin.
Amin.
Selam ve dua ile