(Mekke’de inmistir.83 âyettir)
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adı ile.
1- Yâ,sin.
2- Çok hikmetli Kur’an hakkı için,
3-Muhakkak sen gönderilmiş peygamberlerdensin.
4-Dosdoğru bir yol üzerindesin.
5-Güçlü ve intikam alıcı,çok rahmet edici tarafından indirilmedir.
6-Atalari azab ile korkutulmadığı için gafiller olan bir kavmi korkutasın diye .
7-Andolsun ki, onların çoğunun üzerine o söz (azab), hak olmuştur. Artık onlar imana gelmezler.
8-Şüphe yok ki onların boyunlarına,çenelerine varan demir tasmalar koyduk.
Başlarını kaldırmış haldedirler .
9-Hem biz onların önlerine bir set ve arkalarından da bir set çektik.
Gözlerini de perdeledik .Artik onlar görmezler .
10-Onları uyarsan da uyarmasan da birdir. Artık onlar iman etmezler.
11-Sen ancak zikre (öğüt dolu kur’ân’a) uyan ve gayb ile Rahman’dan saygı duyarak
korkan kimseleri uyarırsın. İşte böylesini,mağfiret ve kerim bir ecir ile müjdele .
12-Muhakkak biz ölüleri diriltiriz.Onların ileri gönderdiklerini de geride
bıraktıklarını (izlerini ) da yazarız.Biz her şeyi, önder kitabda tesbit etmişizdir.
13-Onlara, şu kasaba halkini örnek göster :Hani oraya elçiler gelmişti.
14- O zaman Biz onlara iki elçi göndermiştik de onlar bu ikisinide yalanlamışti.
Biz de üçüncü bir kişi ile ( onları) desteklemiştik. Hep birlikte :”Elbette biz size
gönderilmişizdir “dediler.
15-Dediler ki,: “Siz ancak bizim gibi insansınız. Rahmân da hiçbir şey indirmemiştir. Siz
ancak yalan söylersiniz.”
16-.Dediler ki:”Rabbimiz, bizim gerçekten size gönderilmiş elçiler olduğumuzu biliyor.
17-“Bize düşen apaçık tebliğden başkası degildir .
18-Dediler ki, “Gerçekten biz size uğursuz belledik. Eğer vazgeçmezseniz, sizi elbette
taşlarız ve hiç şüphesiz size bizden çok acıklı bir azap dokunur.”
19-Dediler ki:” Sizin uğursuzluğunuz sizinle birliktedir , size öğüt verilse de mi ?Hayır, siz haddi aşan bir topluluksunuz .”
20-Derken şehrin uzak bir yerinden bir adam koşarak geldi.«Ey kavmim! “Elçilere tâbi olun “dedi
21-“Sizden hiçbir ücret istemeyenlere uyun, hem onlar hidâyet bulmuş kimselerdir.”
22-Ben beni yaratana ne diye ibadet etmeyecekmişim?Üstelik siz yalnız O’na döndürüleceksiniz.”
23-«Ben, O’ndan başka bir takım ilahlar edinir miyim ?
Eğer Rahman bana bir zarar vermek istese , onlarin şefaatinin bana hiçbir faydasi olmaz ve onlar beni kurtaramazlar.
24-. “Bu takdirde ben muhakkak apaçik bir sapıklık içinde olurum.”
25-“Şüphesiz ben Rabbinize iman ettim, artık bana kulak verin!”
26- (Ona) ‘Cennete gir’ denildi. Dedi ki : “Keşke kavmim, bilse idi ;
27-Rabbimin bana mağrifet ettiğıni ve beni ikram olunanlardan kıldığını
28-Ondan sonra Biz kavminin üzerine gökten hiç bir ordu indirmedik.indirecekler de değildik.
29-O ancak tek bir çığlıktan ibaretti. Hemen sönmüş oldular .
30-Ey şu kullara hasret! Kendilerine ne kadar peygamber geldi ise muhakkak onu alaya alırlardı.
31-Kendilerinden önce nice nesilleri helâk ettiğimizi ve onların kendilerine geri
dönmeğini görmezler mi?
32-Hepsi de mutlaka huzurumuza getirileceklerdir.
33-Onlar için delilerden birisi de – kendisini canlandirdiğımız ve ondan tane
çıkardiğımız-ölü topraktır. İşte ondan yemektedirler .
34-Biz hurma ağaçlarından ve üzüm bağlarından bahçeler var ettik. Oradan pınarlar fışkırttık.
35-Meyvesinden yesinler diye. Halbuki onu elleri yapmamıştır.hâla şükretmezler mi?
36-Yerin bitirdiklerinden nefislerinden ve bilmedikleri nice şeylerden bütün çiftleri yaratan (Allah) münezzehtir .
37-Onlara için diğer bir delil de gecedir .Ondan gündüzü soyup çikaririz da onlar, hemen karanlığa giriverir.
38-Güneş, kendisi için belirlenmiş bir karar yerine kadar akip gider .
İşte bu, Azîz ? Alîm Allah’ın takdiridir.
39- Ay’a gelince, biz onun için konaklar takdir ettik. Sonunda o, kuruyup incelen eski hurma dalı gibi yay şekline döner.
40-Güneş’in Ay’a erişip yetişmesi gerekmediği gibi gece de gündüzü geride bırakıcı değildir. Hepsi de birer yörüngede yüzerler.
41-Onlar için bir diğer delil de bizim zürriyetlerini dopdolu gemide taşımamız olmamız.
42-ve kendileri için bunun gibi binecekleri şeyleri de yaratmış bulunmamızdır.
43-Eğer dilersek onları suda boğarız ve ne kimse onlarin imdadına yetişir ne de
kurtarılırlar.
44-Ancak tarafımızdan bir rahmet olarak ve bir vakte kadar geçinmeleri için (boğmayız)
45-Onlara : ““Önünüzdekinden ve arkanızdakinden korkun. Olur ki rahmet
olunursunuz “denildiğinde(yüz çevirirler).
46-Rablerinin âyetlerinden onlara bir âyet geldiğinde mutlaka ondan yüz çevirenler oldular.
47- Onlara: “Allah’ın size verdiği rızıktan infak edin” denirse kâfirler iman edenlere
derler ki:”Allah dilese idi kendilerini yedirebileceği kimseleri mi yedirelim? Siz ancak
apaçık bir sapıklık içindesiniz”
48-Ve derler ki: «Eğer doğru söyleyenler iseniz bu vaad ettiğiniz ne zaman olacaktir?”
49-Onlar, birbirleri ile çekişilerken kendilerini alacak tek bir çığlıktan başkasını gözlemiyorlar .
50-Onlar ne bir tavsiyede bulunabilirler ne de ailelerine geri dönebilirler.
51-Sûr’a üfürüldüğünde hemen kabirlerden Rab’lerine doğru süratle gidecekler.
52-“Vay bize yattığımız yerden kim kaldirdi bizi?”diyecekler. Bu, Rahman’ın vaad ettiğidir. peygamberleri de doğru söylemişlerdir”
53-O,tek bir çığlıktan ibarettir.Hepsi artik huzurumuza geliverirler .
54-O günde hiçbir kimseye en ufak bir zulum yapılmaz.Siz işlediğinizi ancak karşılığıni görürsünüz.
55-Muhakkak o günde cennetlikler sevinç içerisinde nimetlerle meşgul olacaklar.
56-Onlar ve eşleri,gölgelerde, tahtlar üstunde yaslanacaklar.
57-Onlar için orada meyveler ve istedikleri her şey vardır.
58-Çok merhametli Rab(lerin)den “selam”denir( onlara ).
59-“Ey günahkârlar! Siz ise bugün ayrılın.
60-“Ey Âdemoğulları!Şeytana tapmayın,çünkü o sizin için apaçik bir düsmandir ” diye ; emrimi açiklamadim mi
61-Ve”Bana ibadet edin “diye İşte dosdoğru yol budur;
62-“Andolsun ki, sizden pek çok kimseyi saptırdı .Niçin akıl etlmiyorsunuz?
63-“İşte, vaadolunduğunuz cehennem budur.
64-“Küfre sapmanizdan ötürü bugün oraya girin”
65-Bugün biz ağızlarını mühür vururuz ve neler kazandiklarini elleri bize söyler ve ayakları şahitlik eder.
66-Eğer dilese idik gözlerini silme kör ederdik de yolda didişip dururlardı. Artik nasil görebileceklerdi?
67-Ve eğer dilese idik, oldukları yerde suratlarını değiştirirdik. Devam etmeye de geri gelmeye de güçleri yetmezdi.
68-Kime uzun ömür verirsek yaratılışta ona başaşağı çeviririz. Akil erdirmiyorlar mı?
69-Biz ona şiir öğretmedik, ona yakışmaz da. O ancak bir zikir ve apaçik bir Kur’ân’dır.
70-Tâ ki o, diri olan kimseleri korkutup uyarsin ve kâfirler aleyhine söz hak olsun.
71-Görmezler mi ki biz onlarin faydasina kendi ellerimizle var ettiğimiz davarlar yarattık .İşte kendileri bunlara sahiptirler .
72-Onları kendilerine boyun eğdirdik.Hem binekleri bunlardandir ,hem onlardan yerler.
73-Ve onlarda kendileri için faydalar ve içecekler vardır. Hâlâ sükretmezler mi?
74 -Kendilerine yardım olunur ümidiyle ile O’ndan başka tanrılar edindiler.
75-Onlar kendilerine yardim edemezler. Halbuki kendileri tanrılar için hazırlanmış askerlerdir.
76-O halde, onların söyledikleri seni üzmesin. Muhakkkak biz onlarin gizlediklerini de açıkladıklarını da biliyoruz.
77- İnsan, bizim kendisini bir nutfeden yarattığımıza bakmaz mı? Böyle iken o apaçik bir hasım olup çıkıyor.
78-Kendi yaratılışını unutarak bize bir misal getirip dedi ki”«Çürümüş haldeki kemikleri kim diriltecek ?”
79-De ki:’Onları ilk defa yaratan diriltecektir. O, her türlü yaratmayı en iyi bilendir.”
80-O, sizin için yeşil ağaçtan ateş çıkarandır. Hemen ondan ateş yakiyorsun. µ
81- Göklerle yeri yaratan onlar gibisini yaratmaya kadir değil midir? Evet; ve O, biricik yaratandır , her seyi en iyi bilendir.
82- “O, bir şeyi diledi mi ona emri sadece “ol” demesidir oda oluverir.
83-“Her şeyin egemenlik ve tasarrufu elinde bulunanin şanı ne yücedir ! O münezzehtir, yalnız O’na döndürüleceksiniz.
kaynak (Tefsiru’s- Sa’di (Allametu’s-seyh Abdurrahman es – Sa’di)
Allah ondan razi olsun
Yüce Allah’a hamd-ü senâlar olsun