( Medinede inen son dört âyeti müstesnâ Mekke’de inmiştir. 227 âyettir.)
Bismillâhirrahmânirrahîm
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adı ile.
1-Tâ, sîn, mîm.
2-Bunlar, apaçık kitabın âyetleridir.
3-İman etmiyorlar diye neredeyse kendini öldüreceksin.
4-Eğer istesek gökten üzerlerine bir mucize indiririz de boyunlari ona eğiliverirdi.
5-Onlara Rahmân’dan yeni bir ögüt gelse ,muhakkak ondan yüz çevirirler .
6-Artık onlara gerçekten yalanladilar .Alay ettikleri şeyin haberleri yakında kendilerine gelecektir.
7-Yeryüzüne bakmazlar mı ki, Biz oradan her güzel,çiftten nice bitkiler bitirdik.
8- Muhakkak bunda bir âyet vardır. Halbuki onların çoğu mü’min değildirler.
9-Muhakkak Rabbin,mutlak galip ve esirgeyici olanın ta kendsidir.
10-Hani Rabbin, Musa’ya şöyle seslenmişti: “Git, o zalimler topluluğuna, ;
11-“Firavun’un kavmine. Korkmazlar mı?”
12-Dedi ki, Rabbim gerçekten ben, beni yalanlarlar diye korkarım ;
13-“Ve göğsüm daralır, dilim çözülmez ; bunun için Hârûn’a da elçilik ver.”
14-“Ayrıca, onların bana isnat ettikleri bir suç da vardır. Onun için beni
öldürmelerinden de korkuyorum;
15- Buyurdu ki:” Asla, ikiniz ayetlerimizle gidin.
Muhakkak Biz sizinle birlikteyiz. İşiticilerdeniz .
16-“İkiniz Firavun’a gidin ve deyin ki: Gerçekten biz, âlemlerin Rabbi’nin resûlleriyiz ;
17-“İsrailoğullarını bizimle göndersin, diye ”
18-Dedi ki, “Sen çocuk iken yanımıza seni beslemedik mi? Ömrüden nice seneler
aramızda eğlenmedin mi?
19-“Ve işlediğin o işi yaptın. Sen nankörlerdensin.”
20-“O işi, işlediğim sırada ben cahillerden idim ” dedi.
21-“Sizden korkunca da aranızdan kaçtım da Rabbim bana bir hüküm bağışladı ve
beni peygamberlerden kıldı.»
22-“Sen İsrailoğullarını köleleştirdiğin için bunu nimet diye başıma kakıyorsun.”
23-Firavun: “Âlemlerin Rabbi dediğin de nedir?”dedi
24-Dedi ki,” Göklerle yerin ve onların arasında olanların Rabbidir.Eğer gerçekten
inanan kimseler iseniz.”
25-Etrafında bulunanlara “‘İşitmiyor musunuz?’ dedi.
26-Kâle rabbukum ve rabbu âbâikumul evvelîn(evvelîne).
26-“O sizin de Rabbinizdir . Sizden önceki atalarınızın da Rabbidir» dedi.
27-Dedi ki, “Size gönderilen bu elçiniz mutlaka delidir “
28-Kâle rabbul meşrıkı vel magribi ve mâ beynehumâ, in kuntum ta’kılûn(ta’kılûne).
28-“Doğunun, batının ve onların aralarında olanların Rabbidir .”Eğer akıl ederseniz” dedi.
29- “Eğer benden başka bir ilah edinirsen elbette seni hapsedilenlerden kılarım “dedi.
30- “Ben sana apaçik bir şeyle gelmişsem de mi?”
31-“Eğer doğruyu söyliyenlerden isen haydi onu getir ” dedi.
32-Bunun üzerine asasını bıraktı. O hemen apaçik bir ejderha oluverdi.
33-Elini çıkardığında bakanlara bembeyaz görünüverdi.
34-Etrafındaki ileri gelenlere dedi ki: muhakkak ki bu çok bilgili bir sihirbazdır.”
35-“Sizi sihiri ile yerinizden çıkarmak istiyor. Ya siz ne buyurursunuz?’
36-Dediler ki:”Onu ve kardeşini oyala ve şehirlere toplayıcılar gönder.”
37-“Çok iyi bilen bütün sihirbazları sana getisinler”
38-Böylece sihirbazlar, belli bir günün bir vaktinde bir araya getirildi.
39-Ve insanlara da: “Siz de toplanır mısınız?” denildi.
40-“Umarız ki sihirbazlar galip gelirse biz de onlara uyarız.”
41- Sihirbazlar geldiklerinde, Firavun’a, dediler ki ” “Eğer biz galip olursak bize bir ödül var değil mi? “
42- ‘Evet; o takdirde siz elbette yakınlaştırılacaklardan olursunuz” dedi.
43-Musa onlara: “Siz ne atacaksanız atın” dedi.
44-İplerini ve asalarını bıraktılar ve :Firavun izzeti hakkı için, muhakkak biz, galipleriz “dediler.
45- Mûsâ da asasını bırakır bırakmaz ,onların hile ile yaptıklarını yutuverdi.
46-Sihirbazlar hemen secdeye kapanıverdiler.
47,48- «Âlemlerin Rabbine, Mûsâ ve Hârû n’un Rabbine iman ettik» dediler.
49-Dedi ki: “Ben size izin vermezden önce mi iman ettiniz ?Demek ki o sizi sihiri öğreten büyüğünüzdür. Yakında bileceksiniz. Mutlaka el ve ayaklarınızı ayaklarınızı çaprazlama keseceğim ve hepinizi toptan asacağım.”
50-“Olsun zararı yok, zaten biz Rabbimize dönücüleriz.»dediler.
51-«Biz, gerçekten ilk iman edenler olduğumuz için Rabbimizin günahlarımızı bağışlayacağını ümit ederiz ”
52-Biz, Mûsâ’ya:”“Kullarım ile geceleyin yola çık ! Muhakkak izleneceksiniz “diye vahyettik.
53-Firavun, şehirlere,toplayıcı adamlar gönderdi.
54-“Gerçekten bunlar az bir topluluktur”( dedi ).
55-“Onlar bizi gerçekten kızdırdılar.
56″Biz ise uyanık ve tedbirli bir topluluğuz.”
57-Böylece onları bostanlarından, akar sularından çıkardık;
58- Ve hazinelerle şerefli makamlardan .
59-İşte böyle! Ve biz onlara İsrailoğullarını mirasçı kıldık.
60-Sonra güneş doğarken onların ardından gittiler .
61-İki topluluk birbirini görünce Musa’nın arkadaşları, “ İşte şimdi kıstırıldık”dediler.
62-Asla , muhakkak Rabbim benimledir .Rabbim benimledir. Bana doğru yol gösterecektir” dedi.
63-Biz de Mûsâ’ya,”“Asanla denize vur” diye vahy ettik. Ardından deniz ayrılıp her bir tarafı büyük bir dağ gibi oldu.
64-Diğerlerini de buraya yanaştırdık.
65-Mûsâ’yı ve onunla birlikte olanların hepsini kurtardık.
66-Sonra, diğerlerini suda boğduk.
67-Şüphesiz ki bunda bir âyet vardır. Fakat çoğu iman etmediler.
68-Şüphe yok ki Rabbin Azîzdir, Rahimdir .
69-Onlara İbrahim’in haberini de oku.
70-Hani o, babasına ve kavmine :”Neye ibadet edersiniz”demişti.
71-Onlar:”Biz bir takım putlara ibadet ederiz .Ve onlara ibadete devam eder gideriz “demişlerdi.
72-Dedi ki :”Acaba bunlar dua ettiğinizde sizi işitirler mi?
73-“Yahut size fayda ve zarar verirler mi?”
74-Onlar :” Hayır, ama biz atalarımızın böyle yapar bulduk” dediler.
75, 76- Dedi ki:” Gördünüz mü, şu sizin ve önceki atalarınızın ibadet ettiklerinizi ?”
77-“Onlar âlemlerin Rabbi müstesnâ – benim düşmanımdır.
78-“O beni yaratandır. Ve bana doğru yolu gösterendir.”
79-“Beni yediren ve bana içiren O’dur.”
80-“Hastalandığımda bana şifa veren O’dur;»(Ve izâ maridtu fe huve yeşfîni.)
81-“Beni öldüren sonra diriltecek olan O’dur.”
82-“Kıyamet gününde bana günahımı bağışlamasını ümit ettiğim O’dur.”
83-“Ya Rab, bana bir hüküm bağışla vE beni salihlere kat!” (Rabbi heb lî hukmen ve elhıknî bis sâlihîn(sâlihîne)84″-Sonrakiler arasında ban bir lisan- sidk bağışla;” (Vec’al lî lisâne sıdkın fîl âhırîn(âhırîne).
85-“Ve beni Naim cennetinin mirasçılarından kıl,» (Vec’alnî min veraseti cennetin naîm(naîmi).
86-“Ve babama mağfiret eyle ! Çünkü o sapıtanlardandır.”
87-“Öldükten sorna diriltilecekleri günde de beni zelil eyleme!”
88-“O günde malın da ,evladın da hiç faydası olmaz” Yevme lâ yenfau mâlun ve lâ benûn(benûne).
89-“ALLAH’a salim kalp ile gelmiş olanlalar müstesnâ”( İllâ men etâllâhe bi kalbin selîm(selîmin).
90- “Takvâ sahiplerine cennet yaklaştırılır. (Ve uzlifetil cennetu lil muttakîn(muttakîne).
91-“Azgınlar da Cehennem açılıp gösterilir.
92,93″Onlara denilir ki : “O sizin Allah’tan başka ibadet ettikleriniz nerede,? Size yardım edebiliyor ya da kendilerine yardımları dokunuyor mu?”
94,95-Onlar ve azgınlar İblis’ orduları ile hep birlikte yüzleri üstün oraya atılırlar.
96-Onlar orda tartışarak derler ki:
97- “Allah’a yemin olsun ki biz gerçekten apaçik bir sapıklıkda idik,”
98-“Çünkü sizi, âlemlerin Rabbi ile bir tutmuştuk.”
99-«Bizi günahkârlardan başkası saptırmadı.»
100-” Artık bize şefaat edecek bir kimse de yoktur.”
101-“Candan bir dostumuz da yok.”
102-“Ne olurdu bir kere dönmek imkânımız olsaydı da mü’minlerden olsaydık.”
103-Şüphe yok ki bundan bir âyet vardır. Fakat onların çoğu mü’min değillerdir.
104-Muhakkak Rabbin Azizdir, Rahimdir.
105-Nuh kavmin rasûllerini yalanladılar.
106- Hani kardeşleri Nuh, onlara :”korkmaz mısınız?”demişti.
107-“Ben size gönderilmiş emin bir peygamberim .”
108-“Artık, Allah’tan korkun, bana itaat edin”
109-“Bunun için hiç bir ücret istemem .Benim ecrimi vermek ancak âlemlerin Rabbine aittir.
110-“O halde Allah’tan korkun ve bana itaat edin.”
111-Sana sıradan kimseler tâbi olmuş iken, sana iman mı edelim ?” dediler .
112-Dedi ki:“Onların yaptıkları hakkında benim bir bilgim yoktur.
113-Onların hesabı ancak Rabbime aittir. Eğer inceden inceye kavrayan kimseler iseniz.”
114-“Ben mü’minleri kovacak değilim.”
115-“Ben ancak apaçık bir uyarıcıyım.”
116-Dediler ki: “Ey Nûh, eğer vazgeçmez isen mutlak taşlanacaklardan olursun.”
117-Dedi ki : “Rabbim , kavmim gerçekten beni yalanladı.”
118-Artık benimle onlar arasında ayırd edici hükmünü ver !Beni de beraberindeki mü’minleri de kurtari” (Feftah beynî ve beynehum fethan ve neccinî ve men maiye minel mu’minîn(mu’minîne).
119-Biz de onu ve onunla birlikte olanları dopdolu o gemi içerisinde kurtardık.
120-Sonra geri kalanları da suda boğduk.
121-Muhakkak bunda bir âyet vardır.o Onların çoğu iman etmediler.
122-Muhakka Rabbin Aziz olandır. Rahim olandır.
123-Âd (kavmi) Resûlleri yalanladılar.
124-Hani kardeşleri Hûd, onlara “sakınmaz mısınız?”demişti.
125″-Muhakkak ben size gönderilmiş emin bir peygamberim.”
126-Artık Allah’tan korkun bana itaat edin”
127- Buna karşılık sizden hiçbir ücret istemiyorum. Benim ücretim ancak âlemlerin Rabbi olan Allah’a aittir.
128-“Sizler her yüksek yerde eğlenmek için koca bir bina mı inşa edip durursunuz?”
129-“Ve ebedi kalırsınız ümidiyle sapasağlam sapasağlam kaleler mi yapar
durursunuz?”
130-“Yakaladığınız zaman da zorbaca mı davranırsınız?”
131-“Artık Allah’tan korkun ve bana itâ’at edin.”
132-“Size bildiğiniz nimetlerle destek verenden sakının;
133-“O size hem davarlar ve çocuklarla destek verdi .
134-“Hem de bahçeler ve pınarlarla.
135-“Gerçekten sizin için büyük bir gününn azabından korkarım.”
136-Dediler ki :”“Sen öğüt versen de öğüt verenlerden olmasanda bizim için birdir.”
137-Bu, öncekilerin âdetlerinden başka bir şey değildir.”
138-Biz azap olunacaklardan da değiliz.”
139-Böylece onu yalanladılar. Bizde onlara helâk ettik. Muhakkak bunda bir âyet vardır.
Onların çoğu da mü’min değildi.
140-Muhakkak Rabbin Aziz olandır,Rahim olandır.
141-Semûd da peygamberleri yalanladılar.
142-Hani kardeşleri Salih, onlara demişti ki:” korkmaz mısınız?”
143-“Ben sizin için güvenilir bir elçiyim .
144-” O halde Allah’tan korkun ve bana itaat edin “
145-Bunun üzerine de sizde hiçbir ücret istemem. Benim ücretim ancak âlemlerin
Rabbine aittir.”
146-Siz burada güven içinde kalacağınızı mı sanıyorsunuz?”
147-“Bahçelerde ve akarsular arasında .”
148-“Ekinler ve meyveleri olgunlaşmış güzel hurma ağaçları arasında.”
149-“Dağlardan, azginliğınızdan ve şımarıklık olsun diye evler yontuyorsunuz.”
150-“Artık Allah’tan korkun ve bana itaat edin.
151,152-“Şu günahkârların, yeryüzünde fesat yapıp ıslâh etmeyenlerin emrine de itaat etmeyin .”
153-Dediler ki :” Sen muhakkak aşıri bir şekilde büyülenmişlerdensin .”
154-“Sen de ancak bizim gibi bir insansın.Eğer doğru söyleyenlerden isen,haydi bir âyet getir.”
155-Dedi ki: «İşte, bu bir dişi devedir. Onun da belli bir su içme nöbeti vardır.
Sizinde de belli bir günde su içme nöbetiniz vardır.”
156-“Ona bir kötülükle el sürmeyin , o zaman sizi büyük bir günün azabı yakalar”
157-Derken onu boğazladılar da pişman oluverdiler .
158 – Bunun üzerine azap onları yakaladı. Muhakkak bunda bir âyet vardır.
Ama onların çogu iman etmediler.
159-Muhakkak senin Rabbin Aziz olandır, Rahim olandır
160-Lût kavmi peygamberleri yalanladılar
161- Hani kardeşleri Lût, onlara:”korkmaz mısınız?”demişti.
162-Gerçekten ben size ( gönderilmiş ) emin bir peygamberim .
163-“Artık Allah’ta n korkun ve bana itaat edin “
164-“Bunun için sizden herhangi bir ücret istemem. Benim mükâfatim ancak âlemlerin Rabbine aittir.
165-“Âlemler arasından erkeklere yaklaşırsınız ha!
166-Rabbiniz sizin için yarattığı eşleri terk edersiniz demek? Hayır, siz haddi aşan bir kavimsiniz.”
167-Dediler ki : “Ey Lût, eğer sen vazgeçmezsen isen elbette sürülenlerden olursun.”
168- “Ben sizin yaptıklarınıza oldukça buğz e denlerdenim”dedi.
169-“Rabbim beni ve ailemi yaptıklarıdan kurtar.
170- Biz de onu ve ailesini toptan kurtardık.
171-Ancak bir koca karı geride kalanlar arasında oldu.
172-Sonra da diğerlerini yıkıp yok ettik.
173- Ve onların üzerine bir (taş )yağmur(u) yağdırdık.”
O korkutulanların yağmuru ne kötü idi!
174-Muhakkak bunda bir âyet vardır. Onların çoğu iman edenler olmadı.
175-Ve muhakkak Rabbin Azîz, olandır Rahim olandır.
176-Ashab-ı Eyke peygamberleri yalanladılar.
177-Hani Şuayb, onlara” korkmaz mısınız?” demişti.
178-“Gerçekten ben size gönderilmiş güvenilir bir peygamberim.”
179-“Artık Allah’tan korkun ve bana itaat edin ”
180-“Ben, sizden bunun için bir ücret de istemiyorum . Benim mükâfatim ancak âlemlerin Rabbine aittir.
181-“Ölçüyü tam yapın ve zarar verenlerden olmayın. “
182″-Dosdoğru teraziyle tartın.”
183-“Ve insanların eşyalarından birşey eksiltmeyin ve yeryüzünde bozgunculuk yapmaya çalışmayın.”
184-“Sizi ve önceki nesilleri yaratandan korkun.”
185-Dediler ki :”“Sen ancak büyülenmişlerdensin!”
186-“Sen de, ancak bizim gibi bir beşersin. Ve muhakka biz seni yalancılardan sanıyoruz.”
187-“Eğer doğru söyleyenlerden isen; haydi üzerimize gökten parçalar indir .”
188-“Rabbim, sizin yaptıklarınızı daha iyi bilir” dedi.
189- Derken onu yalanladılar. Bunun üzerine onları “”Yevmu’z- zulle “yakaladı. Gerçekten o, büyük bir günün azabı idi.
190-Muhakkak bunda bir âyet vardır. Onların çoğu zaten mü’min değildi.
191-Muhakkak Rabbin Azîz, olandır Rahim olandır.
192-Muhakkak bu , âlemlerin Rabbinin indirdiğidir.
193-Onu Rûhu’l-emin indirmiştir.
194- Uyarıcılardan olasın diye kalbin üzere;
195- Apaçık Arabça bir lisan ile .
196-Şüphesiz ki o, daha öncekilerin kitaplarında da vardır.
197-Acaba İsrâiloğulları alimlerinin onu bilmeleri , onlar için bir delil değil midir?
198-Eğer biz onu Arapça bilmeyen biri üzerine indirmiş olsaydık,
199-O da onu bunlara okusaydı, onlar yine ona iman etmezlerdi .
200-Biz onu günahkârların kalbine öyle bir yerleştirip soktuk ki!
201-Onlar acıklı azabı görünceye kadar artık ona iman etmezle.
202-Azap onlara ansızın gelecek ve farkında bile olmayacaklar.
203-Hemen ardından:“Acaba bize bir mühlet verilir mi?” derler.
204-Acaba bunlar azabımızın mı çabuk gelmesini isterler?
205-Ne dersin ; Biz onları nice senler geçindirsek,
206-Sonra onlara vaad oldukları gelse ;
207-Faydalandırıldıkları nimetlerin onlara bir yararı olmaz (değil mi)?
208-Biz uyarıcıları olmaksızın, hiçbir ülkeye helâk etmiş değiliz.
209-(Bu bir )hatırlatmadır. Biz zulmedenler olmadık.
210-Onu şeytanlar indirmemiştir.
211-Bu, onlara yaraşmaz ve esasen buna güçleri de yoktur.
212-Çünkü onlar işitmekten kesinlikle uzak tutulmuşlardır.
213- O halde Allah ile birlikte başka bir ilâha dua etme! O takdirde azab edilenlerden olursun.
214-Yakın akrabanı uyar!
215-Sana tabi olan mü’minlere de kanadını indir.
216-Sana isyan ederlerse :”Muhakkak ben yaptıklarınızdan uzağım“ de.
217-Ve O Aziz ve Rahim olana tevekkül et.
218-O, seni kalkınca da görür.
219-Secde edenler arasındaki dolaşmanı da.
220-Muhakkak O, herşeyi işitendir , bilendir.
221-Size şeytanların kimin üzerine indiğini haber vereyim mi?
222-Her yalancı günâhkâr üzerine inerler.
223 Onlar kulak verirler ve onların çoğu yalan söylerler.
224-Şairlere de azgınlar uyar.
225- Görmedin mi onlar her vadide serserice gezerler?
226- (Ve ennehum yekûlûne mâ lâ yef’alûn(yef’alûne).
226-Ve gerçekten onlar yapmadıkları şeyleri söylerler.
227-Ancak iman edip salih amel işleyen, Allahı çokca zikreden ve kendilerine
zulmedildikten sonra öclerini alanlar müstesnâ.
Zulmedenler de yakında nasıl bir yere devrileceklerini bileceklerdir.
227- İllellezîne âmenû ve amilus sâlihâti ve zekerûllâhe kesîran ventesarû min ba’di mâ zulimû, ve se ya’lemullezîne zalemû eyye munkalebin yenkalibûn(yenkalibûne).
kaynak (Tefsiru’s- Sa’di (Allametu’s-seyh Abdurrahman es – Sa’di)
Allah ondan razi olsun
Yüce Allah’a hamd-ü senâlar olsun