(Mekke’de inmiştir.93 âyettir )
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adı ile.
1-Tâ, sîn. Bunlar, Kur’ân’ın ve apaçık kitabın âyetleridir.
2- İman edenlere doğru yolu gösterici ve müjde olmak üzere (indirilmişlerdir).
3-Onlar namazlarını dosdoğru kılan ,zekâtı veren ve âhirete kesin olarak inananların ta kendileridir.
4-Âhirete iman etmeyenlerin amellerini kendilerine süslü göstermişizdir.Bu sebepten
onlar körelmişler ve şaşırmışkardır .
5-İşte bunlardır, azabin en kötüsü bunlara!Âhırette en çok ziyanda olacaklarda bizzat onlardır.
6-Muhakkak sen Kuran’ı, Hakim ve Alim olandan almaktasın.
7-Hani Mûsâ, aile halkına demişti ki:”Ben gerçekten bir ateş gördüm. Size ondan bir
haber getirir veya ısınmanız için size parlak bir ateş getiririm.”
8-Onun yanına gelince ona :”O ateşin yanında ve onun çevresinde olanlar da mübarek kılındı. Âlemlerin Rabbi Allâh,münezzehtir.”diye seslenildi.
9-(Yâ mûsâ innehû enallâhul azîzul hakîm(hakîmu).
9-“Ey Mûsâ!.Şüphesiz, ki ben Aziz ve Hakim olan Allah’ım’
10-«Asanı bırak;»Onun ince bir yılanmış gibi hareket ettiğini görünce arkasına bakmaksızın dönüp gitti .”Korkma ey Mûsa! Çünkü benim Katımda rasûller korkmaz.”
11-İllâ men zaleme summe beddele husnen ba’de sûin fe innî gafûrun rahîm(rahîmun).
11-“Zulmedenler müstesnâ. Sonra da kötü halini iyilikle değiştirene muhakkak Ben
mağfiret ve rahmet ediciyim .”
12-Elini de yakana sok!Firavuna ve kavmine dokuz mucize arasında(biri olmak ) üzere kusursuz, bembeyaz çıkacaktır. Şüphesiz onlar fâsık bir toplulukturlar.
13-Âyetlerimiz kendilerine apaydınlık geldiğinde onlar:”Bu, apaçık bir sihirdir” dediler.
14-Kalpleri onlara inandığı halde zulümle büyüklenmeleri sebebiyle onları inkâr ettiler.
Bozguncuların sonunun nasıl olduğuna bir bak!
15-Ve lekad âteynâ dâvûde ve suleymâne ilmâ(ilmen), ve kâlal hamdu lillâhillezî faddalenâ alâ kesîrin min ibâdihil mu’minîn(mu’minîne).
15-Andolsun biz Davud’a ve Süleyman’a bir ilim verdik. İkisi de:’ ‘Bizi mü’min kullarının pek çoğuna üstün kılan Allah’a hamdolsun’ dediler.
16-Süleyman, Dâvûd’a mirasçı oldu. Dedi ki :”Ey insanlar!
Bize kuşların dili öğretildi,
her şeyden bize verildi .Muhakkak ki bu apaçık üstünlüğün ta kendisidir.”
17-Süleyman’ın, cin, insan ve kuşlardan orduları huzuruna toplandı. Onlar topluca yol alır ve idare olunurlardı.
18-Nihayet karınca vadisine geldiklerinde bir karınca dedi ki : “, “Ey karıncalar,
Yuvalarınıza girin! Süleyman ve askerleri sizi farketmeyip sizi çiğnemesin!”
19-Sözünden dolayı gülercesine tebessüm edip dedi ki :”Rabbim bana ve ana babama ihsan ettiğin nimetine şükür etmeyi ilham et. Razı olacağın salih amel işlemeye de muvaffak kıl! Rahmetinle beni salih kullarının arasına kat.”
20-Bir de kuşları araştırdı ve dedi ki : “Neden Hüdhüd’u göremiyorum? Yoksa o a kayıplara karışanlardan mı oldu?”
21-Ben onu elbette ya şiddetli bir azab ile azablandıracağım, ya muhakkak onu kestiririm , ya da bana apaçik bir delil getirir.”
22-Çok eğlenmeden geldi ve dedi ki “Senin bilmediğin şeyi ben gördüm ve Sebe”den sana kesin bir haber ile geldim.”
23-“Gerçekten ben bir kadını onlara hükümdarlık eder buldum .Kendisine her şeyden verilmiş,onun bir de büyük bir tahtı var.”
24-“Onun ve kavminin, Allah’tan gayrı güneşe secde eder buldum.Şeytan onlara amellerini süslü göstermiş ve onlara doğru yoldan alıkoymuş.Onun için i doğru yola gelemiyorlar.”
25-““Göklerde ve yerde olan gizliyi açığa çıkartan, gizlediğinizi ve açıkladığınızı şeyleri bilen Allah’a secde etmesinler diye (şeytan bunu yapıyor)
26-“Allah O’dur ki Ondan başka ilah yoktur. Çok büyük Arş’ın Rabbidir.”
27-Bakalım,“doğru mu söyledin, yoksa yalancılardan mısın,”dedi.
28-“Bu mektubumu al, götür ve onu kendilerine bırak.
Sonra da onlardan geri çekilip, ne şekilde karşılık vereceklerine bak!”
29-Dedi ki : “Ey ileri gelenler! Gerçekten bana çok şerefli bir mektup bırakıldı.”
30-“O gerçekten Süleyman’dandır, ve gerçekten o, Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adı ile (diye başlıyor).
31-“‘Bana karşı büyüklenmeyin ve müslümanlar olarak bana gelin ” diye yazıyor.
32-Dedi ki :”Ey ileri gelenler! Benim bu işim hakkımda bana görüş belirtin.
Ben sizler yanımda hazır olmadıkça hiçbir işi kesip atmış değilim.”
33-Dediler ki :”Biz güç sahibi kimseleriz çetin savaşçılarız. Bununla beraber emir
senindir ,artık ne emredeceğini sen düşün, karar ver.”
34-Dedi ki :”Şüphesiz hükümdarlar bir şehre girdiklerinde onu harab ederler . Ahalisinin şereflilerini zelil kılarlar. Gerçekten de onlar böyle yaparlar.
35-“Muhakkak ben onlara bir hediye gönderip, elçilerin ne ile döneceklerine bir bakayım.”
36-Süleyman’a geldiğinde dedi ki :Bana mal ile mi yardım ediyorsunuz?
Allah’ın bana verdiği size verdiğinden daha hayırlıdır.
Siz ise bu hediyeniz sebebiyle böbürleniyorsunuz.”
37-“Dön onlara! Andolsun üzerlerine karşı duramayacakları ordularla geleceğiz ve onları -andolsun- oradan zelil ve küçük düşmüşler olarak çıkartacağız.”
38-Dedi ki: ” Ey ileri gelenler ! Onlar bana müslümanlar olarak gelmezden önce kadının tahtını hanginiz getirebilirsiniz?
39-Cinden bir ifrit dedi ki :”Ben onu sana, yerinden kalmazdan önce getirebilirim.
Ve muhakkak ben buna gücü yeten ve güvenilir bir kimseyim.”
40-Nezdinde kitaptan bir bilgi bulunan kişi dedi ki :Bu benim Rabbimin lütfundan dır. Acaba şükür mü ederim , yoksa nankörlük mü ederim diye beni sınaması içindir .
Kim şükrederse kendi lehinedir .
Kim de nankörlük ederse muhakkak Rabbim , Ganî’dir, kerem sahibidir.
41-Dedi ki:“Tahtını onun tanımayacağı bir şekilde değiştirin! Bakalım o yol bulacak mı, yoksa yol bulamayacaklardan mı olacak?“
42-Geldiğinde denildi ki: “Senin tahtın böyle midir?” O da : “Sanki bu odur.” dedi “Ve bize bundan önce ilim verilmiş olup, biz teslim olanlardan olmuştuk.”
43-Daha önce Allah’tan başka taptığı şeyler ona mani olmuştu. Çünkü o kâfir bir kavimden idi .
44- O kadina :”, “Köşke gir!” denildi.
Onu görünce derin bir su sanı p ayaklarının üzerine açtı.
“Gerçekten o billurdan yapılmış iyice düzeltilmiş bir köşktür.” dedi.
Kadın dedi ki: “”Rabbim, ben nefsime zulmettim ve Süleyman’la birlikte âlemlerin Rabbi ollan Allah’a teslim oldum.”
45-Andolsun ki Semûd’a kardeşleri Salih’i, “Allah’a ibadet edin “diye gönderdik. Bunla iki fırka olup birbirleri ile çekişmeye başlayıverdiler.
46-Dedi ki “Kavmim iyilikten önce ne diye kötülüğün çabucak gelmesini istersiniz?
Allah’tan mağfiret dilemelisiniz , değil mi? Belki size merhamet olunur.”
47-Dediler ki : “Sen ve sana uyanlar bize uğursuzluk getirdiniz” Dedi ki “Sizin uğrunuz Allah nezdindedir .
Esasen siz denenen bir kavimsiniz “
48-O sehirde yeryüzünde bozgunculuk yapan fakat ıslah etmeyen dokuz kisi vardı.
49-Onlar kendi aralarında Allah adına yemin ederek dediler ki:”Ona ve aile halkına
gece baskını yapalım, sonra da velisine : Biz aile halkının helâk edildikleri yeri bile
tanık olmadık.
Biz gerçekten doğru söyleyenlerdeniz, diyelim.
50-Onlar bir tuzak kurdular .Biz de – onlar farketmeksizin bir tuzak kurduk.
51-Tuzakların âkıbeti nasıl oldu bir bak! Çünkü biz onlari da kavimlerini de hep birlikte helâk ettik.
52-İşte zulümleri sebebiyle onlari bombos ve harab olmus evleri!
Artik bunda bilen bir topluluk için âyet vardir :
53-İman edenleri ve sakınakta olanlari da kurtardik.
54-Lût’u da an hani o kavmine demisti ki “Siz bu fuhşu bile bilemi işlersiniz?
55-“Siz “Siz kadınları bırakıp şehvetle erkeklere mi yaklaşırsınız?
Doğrusu siz cahillik eden bir kavimsiniz.”
56-kavminin cevabı :“Lût’un ve ailesini memleketinizden çıkarın.
Çünkü onlar temiz taslar kimselerdir.” demelerinden başka bir şey olmadı.
57-Biz de onu ve ailesini kurtardık. Karısı müstesna. Onun kalanlardan olmasını takdir etmiştik.
58-Biz üzerlerine bir (taş ) bir yağmur (u) yağdırdık. Korkutulanların yağmuru ne kötüdür!
59-Kulil hamdu lillâhi ve selâmun alâ ibâdihillezînastafâ, âllâhu hayrun emmâ yuşrikûn(yuşrikûne).
59-“Allah’a hamdolsun seçtiği kullarına da selâm olsun.”de. Allah mı hayırlıdır, yoksa onların ortak koştukları mı?
60-(Putlar mı hayırlıdır,) göklerle yeri yaratan ve sizin için gökten bir su indiren mi? Onunla göz alıcı bahçeler bitirdik .
Onların ağaçlarını bitirmek sizin için mümkün olmaz.
Allah ile birlikte bir ilâh mı var? Hayır, onlar Allah’a eş koşan bir topluluktur.
61-(Putlar mı hayırlıdır,) yoksa yeri barınabilir bir halde yaratan , aralarında akarsular
var eden , orada sabit dağlar yaratan, iki deniz arasında engel kılan mı?
Allah ile birlikte bir ilâh mı var?Hayır, onların çoğu bilmezler.
62-(Putlar mı hayırlıdır,) yoksa bunalmış olana,
kendisine duâ ettiğinde duasını kabul edip, o kötülüğü gideren ve sizi yeryüzünün
halifeleri yapan mı ?
Allah ile ilâh mı var dır ?Ne kadar az düşünüyorsunuz.?
63-(Putlar mı hayırlıdır,) yoksa kara ve denizin size yolunuzu gösteren ve rahmetinin
önünde müjde olarak rüzgârları gönderen mi?
Allah ile birlikte bir ilâh mı var ? Allah koştukları ortaklardan çok yücedir.
64-(Putlar mı hayırlıdır,) yoksa ilkin yaratan sonra da onu var edecek olan gökten ve
yerden size rızık veren mi? Allah ile birlikte başka bir ilâh mı varmış?
De ki, “Eğer doğru söyleyenler iseniz haydi delilinizi getirin.”
65- De ki: “Gökte yerde gaybı Allah’tan başka kimse bilmez .
Onlar ne vakit diriltileceklerini de bilmezler .”
66-Hatta onların âhirete dair bilgileri çok zayıftır.
Hatta onlar âhiretten yana şüphe içindedirler. Hatta onlar ona karşı kördürler.
67-Kâfirler dediler ki;”Biz ve babalarımız toprak olduktan sonra mı, gerçekten tekrar çıkartılır mıyız?”
68-“Andolsun ki bundan önce biz de atalarımıza da bununla tehdit olunmuştuk.
Bu, eskilerin masallarından başka bir şey değildir.”
69-De ki «Yeryüzünde gezip , günahkârların sonunun nasıl olduğuna bir görün.”
70-Onlara üzülme,kurdukları düzenlerden dolayı sıkılma!
71-Derler ki : “Eğer doğru söylüyor iseniz , bu tehdit ne zaman?
72-De ki “O acele ettiğiniz bir bölümü hemen ardınızda bulunuyordur , belki.
73-Ve inne rabbeke le zû fadlın alen nâsi ve lâkinne ekserehum lâ yeşkurûn(yeşkurûne).
73-Şüphesiz Rabbin insanlara bir lütuf sahibidir. Fakat onların çoğu şükretmezler.
74Ve inne rabbeke le ya’lemu mâ tukinnu sudûruhum ve mâ yu’linûn(yu’linûne).
74-Muhakkak Rabbin göğüslerinin gizlediklerini de açığa vurduklarını da elbette bilir.
75-Gökte ve yerde gizli olan herşey mutlaka apaçik bir kitaptadır.
76-Gerçekten bu Kur’ân , İsrailoğullarına hakkında anlaşmazlığa düştükleri şeylerin çoğunu anlatir.
77-Muhakkak O mü’minlere bir hidâyet ve bir rahmettir.
78-Elbette Rabbin aralarında, hükmünü verecektir ve O’ Azizdir, , her şeyi bilendir.
79- O halde sen Allah’a tevvekül et . Çünkü sen şübhesiz apaçık hakk üzeresin.
80-Çünkü sen davetini ölülere de işittiremezsin, arkalarını dönüp gittikleri takdirde sağırlara da işittiremezsin.
81-Körleri de sapıklıklarından doğru yola erdiremezsin .Sen ancak âyetlerimize iman edip teslimiyette olanlara dinletirsin.
82-O söz,aleyhlerine gerçekleşince biz onlara yerden bir dabbe çıkartırız.
Onlara :”İnsanlar âyetlerimize inanmıyorlardı “diye söyler.
83-Âyetlerimizi yalanlayan her ümmeten , bir topluluk haşredeceğimiz gün
onlar bir arada durdurulurlar.
84-Nihâyet geldiklerinde der ki :Benim âyetlerimi -onlar bir bilgiye dayanarak
kavramadığınız halde- yalanladınız ha! Yoksa ne yapıyordunuz?”
85-Zulmetmeleri sebebi söz aleyhlerine gerçekleşti. Artık konuşamaz lar.
86-Bizim geceyi , o vakitte dinlensinler diye yarattığımızı ,gündüzü de aydınlık
kıldığımızı görmediler mi?
Muhakkak bunda inanan bir topluluk için âyetler vardır.
87-Sûra üfürüleceği günde -Allah’ın dilediği kimseler dışında-göklerde olanlar da yerde
olanlar da dehşetle korkarlar. Hepsi de huzuruna küçülmüşler olarak gelecekelerdir .
88-Sen dağları görür ve onları yerinde duruyor sanırsın.
Halbuki onlar bulutların gitmesi gibi giderler.
Allah’ın her şeyi sapasağlam yapan yaratanmasına bak!
Muhakkak o, yaptıklarınızdan haberdardır.
89-Kim iyilikle gelirse , ona ondan hayırlısı vardir.
Hem onlar o günde dehşetli bir korkudan yana güvenlik içindedirler.
90-Kimde kötülükle gelirse yüzlere ateşe dökülürler.”işlediğinizden başkası ile mi
cezalandırılacaksınız ki ?’
91-Ben ancak burayı saygıdeğer kılan ve herşey kendisinin olan bu beldenin Rabbine
ibadet etmekle emroldum .Müslümanlardan olmakla da emroldum.
92-Kur’ân okumakla da. Kim hidâyet bulursa ancak kendi lehine hidâyet bulur.Kim
sapıkliğa düşerse de ki :”Ben ancak uyarıcılardanım.”
93-Ve de ki “Hamdolsun Allah’a! O size âyetlerini gönderecek, siz de onları
tanıyacaksınız.
Rabbin, yaptıklarınızdan gafil değildir.”
kaynak (Tefsiru’s- Sa’di (Allametu’s-seyh Abdurrahman es – Sa’di)
Yüce Allah ona , anne babasina ve bütün müslümanlara mağfiret buyursun Allah ondan
razi olsun
Yüce Allah’a hamd-ü senâlar olsun