Ahzâb Suresi 35. ayeti, İslam’da kadın ve erkeğin ibadet, ahlak ve manevi yükseliş açısından eşit fırsatlara sahip olduğunu vurgulayan önemli bir ayettir. Allah Teâlâ, bu ayette mümin erkekleri ve kadınları ayrı ayrı zikrederek, iman eden, ibadet eden, doğruluk üzere olan, sabreden, Allah’a yönelen, infak eden, oruç tutan, iffetini koruyan ve Allah’ı çokça anan herkesin büyük bir ödüle layık olduğunu müjdelemektedir. Bu, İslam’ın cinsiyet ayrımı yapmaksızın, herkesin bireysel çabasına ve takvasına değer verdiğini gösterir.

1. Kadın ve Erkek Eşit Sorumluluğa ve Mükâfata Sahiptir

Bu ayette dikkat çeken en önemli mesaj, Allah katında üstünlüğün cinsiyetle değil, takva ve salih amellerle ölçüldüğüdür. Nitekim Kur’an-ı Kerim’de başka bir ayette de şöyle buyrulmuştur:

“Şüphesiz ki Allah katında en üstün olanınız, en çok takvâ sahibi olanınızdır.” (Hucurât, 49:13)

Bu, İslam’ın kadın ve erkeğe aynı dini sorumlulukları yüklediğini ve aynı şekilde mükâfat vadettiğini gösterir.

Kadın ve erkek, Allah’a kulluk konusunda eşit fırsatlara sahiptir.

2. Üstünlük Soyla Değil, Takva ile Ölçülür

Ahzâb Suresi 35. ayetinin tefsirinde vurgulanan bir diğer önemli nokta, Allah katında üstün olmanın Peygamber soyundan gelmekle değil, takva ve güzel amellerle mümkün olduğudur.

Yani bir kimse, Peygamber (s.a.v)’in ailesinden ya da Ehl-i Beyt’ten olsa bile, eğer iman, ibadet ve güzel ahlak açısından eksikse, Allah katında üstün bir konumda değildir.

Bu konuda Hz. Peygamber (s.a.v) şöyle buyurmuştur:

“Ey Kureyş topluluğu! Kendi nefislerinizi Allah’tan satın almaya bakın. Çünkü ben sizi Allah’a karşı savunamam! Ey Abbas! Ben seni Allah’a karşı savunamam! Ey Safiyye, Resûlullah’ın halası! Ben seni Allah’a karşı savunamam! Ey Muhammed’in kızı Fatıma! Allah’tan dilediğini iste! Vallahi ben seni Allah’a karşı savunamam!” (Buhârî, Vesâyâ, 11)

Bu hadis, üstünlüğün soy ile değil, bireysel sorumluluk ve amellerle kazanılacağını açıkça göstermektedir.

Nitekim Nuh (a.s) ve Lut (a.s)’un eşleri iman etmedikleri için helak olmuşlardır:

“Allah, inkâr edenlere Nuh’un karısı ile Lut’un karısını örnek verdi. Bunlar, kullarımızdan iki salih kişinin nikâhı altında bulunuyorlardı ama onlara ihanet ettiler. Bu yüzden kocaları, Allah’tan gelen azabı onlardan savamadı ve onlara, ‘Haydi, girenlerle birlikte siz de ateşe girin!’ denildi.” (Tahrîm, 66:10)

Bu ayet, bir kişinin salih kimselerle akraba olmasının ona hiçbir ayrıcalık kazandırmadığını göstermektedir. Aynı şekilde Firavun’un eşi Asiye’nin, zalim bir toplumda yaşamasına rağmen iman ettiği için Allah katında yüce bir makama ulaştığı anlatılır:

“Allah, iman edenlere de Firavun’un karısını örnek verdi. Hani o, ‘Rabbim! Bana katında, cennette bir ev yap! Beni Firavun’dan ve onun yaptıklarından koru! Beni zalimler topluluğundan kurtar!’ demişti.” (Tahrîm, 66:11)

Bu ayet, takva sahibi olmanın ve Allah’a yönelmenin, kişiyi yüceltip üstün kılacağını gösteren güçlü bir delildir.

3. Allah’ı Çokça Ananların Fazileti

Ahzâb Suresi 35. ayetinde geçen “Allah’ı çokça anan erkekler ve Allah’ı çokça anan kadınlar” ifadesi, zikrin önemini vurgulamaktadır. Allah’ı anmak (zikir), kişinin imanını pekiştiren, kalbini huzura erdiren ve manevi derecesini yükselten bir ibadettir.

Nitekim Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulmuştur:

“Bilesiniz ki, kalpler ancak Allah’ın zikriyle huzur bulur.” (Ra’d, 13:28)

Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v) de şöyle buyurmuştur:

“Kim bir gün içerisinde yüz defa ‘Sübhanallahi ve bihamdihî’ derse, günahları denizin köpüğü kadar çok bile olsa bağışlanır.” (Buhârî, Deavât, 64)

Bu hadis, Allah’ı zikretmenin günahları bağışlatan ve kişiyi Allah’a yaklaştıran büyük bir fazilet olduğunu göstermektedir.

Sonuç: Ahzâb Suresi 35. Ayetinin Hayatımıza Yansıması

Bu ayetten ve ilgili hadislerden çıkan dersler şunlardır:

Kadın ve erkek eşit derecede Allah katında değerlidir. İbadet, ahlak ve takvada üstünlük kazanan herkes, Allah’ın rızasına erişebilir.

Üstünlük soy ile değil, bireysel iman ve amellerle kazanılır. Peygamber soyundan gelmek ya da büyük zatlarla akraba olmak, kişiyi otomatik olarak üstün yapmaz.

Allah’ı çokça anmak, günahları bağışlatan ve kalbi huzura kavuşturan önemli bir ibadettir.

Takva ve güzel ahlak, insanı Allah katında değerli kılar. Kadın ya da erkek olsun, kim Allah’a yönelirse O’nun lütuf ve rahmetine mazhar olur.

Ahzâb Suresi 35. ayeti, İslam’ın adalet anlayışını ve bireysel sorumluluğu açıkça ortaya koyan güçlü bir mesaj içermektedir.

Herkesin önünde Allah’ın rahmet kapıları açıktır; önemli olan, bu nimetlere layık olmak için çaba göstermektir.

Selam ve dua ile