Selamlar! Size şok edici bir haberim var: Bir zamanlar mahremiyet diye bir şey vardı.
“Ne, mahremiyet mi? O da ne?” dediğinizi duyar gibiyim.
Hani şu, insanların özel anlarını, sırlarını başkalarından sakladığı o efsanevi kavram!
Şimdi tabi tarih oldu, ama eskiden oldukça popülerdi.
Düşünün, eskiden perdeler vardı.
Hem de sadece güneşten korunmak için değil, komşunun gözlerini dışarıda tutmak için! Şimdi? Perdeler sadece fon olsun diye var, çünkü tüm hayatımız Instagram’da yayında.
Eskiden insanlar, “Bugün ne yedin?” diye sorardı, ve bu geçerli bir soruydu! Ama artık sormaya gerek yok.
Herkesin kahvaltısı, öğle yemeği, akşam menüsü canlı yayında. “Pancake mi? Aa, evet, harika görünüyor, 45
beğeniyle kahvaltı şampiyonu oldun!”
Bir zamanlar, insanlar sırlarını saklardı.
Ne enteresan, değil mi? Birinin özel hayatına burnunu sokmak ayıptı.
Şimdi? Ayıp olan bir sırra sahip olmak! “Hangi kafede oturdun, kimle takıldın, hangi şehre tatile gittin?” Hepsini bilmek zorundayız! Yoksa sosyal medya dedektifleri iş başına geçer.
Eskiden insanların kendine ait bir alanı vardı; şimdi hepimizin kendine ait bir takipçi kitlesi var.
Evlilikler mesela… Eskiden çiftler özel anlarını kendine saklardı.
Eşlerin arasında ne oldu, ne bitti bilinmezdi.
Şimdi? “Romantik akşam yemeği, aşkım” etiketiyle her şey afişe ediliyor.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) uyarıyor: “Eşinin sırrını ifşa edenin yeri, Allah nezdinde en kötü olandır.” (Müslim, Nikâh 123-124) Sosyal medya nezdinde mi?
Mahremiyet eskiden özgürleştirici bir şeydi.
Şimdi ise her anı paylaşma zorunluluğu, bizi beğeni kölelerine dönüştürdü.
Mahremiyet mi? Tarih oldu.
Her anı paylaşmak zorundayız, yoksa beğeni kaybetme korkusu baş gösterir!
Hepimiz sosyal medya gladiatörleri olduk, her gün yeni bir “like savaşı” için arenaya çıkıyoruz.
Kimse selfie’siz sabah kahvesi içemez oldu.
Mahremiyet mi? O da ne? Beğenim kaç?
Belki bir gün, birileri sosyal medya çılgınlığından bıkıp mahremiyetin ne kadar kıymetli olduğunu hatırlar.
Evet, belki… ama o gün bugünden pek uzak görünüyor.
O zamana kadar, herkes profilini kontrol etsin, story’ye bir şey attınız mı?
Sonuç olarak, unutmayalım ki bazı şeyler gerçekten paylaşılmayacak kadar özel olabilir.
Ama tabi mahremiyet diye bir şey kalmadığı için, o anı yakalarsanız hemen paylaşın.
Unutmayın, sosyal medyada her şey mübah!
Her şeyin herkes tarafından bilindiği bir dünyada, belki de en büyük sır, hiçbir şeyi paylaşmamaktır.
Ama kim bilir, belki o da artık modası geçmiş bir fikir olmuştur.
Şu anda bunu yazarken bir selfie çekmediysem, ne anlamı kaldı ki?
Herkes her şeyini paylaşmazsa, dünya dönmeye devam eder.
Sadece bazı anlar, gerçekten de paylaşılmayacak kadar kıymetlidir.
Selam ve dua ile! 🌸