Selamun aleykum….
Saygı, nezaket ve hoşgörü bir insanın hem toplum içinde hem de bireysel ilişkilerde temel taşlarıdır.
Ancak, her insan aynı duyarlılıkla hareket etmeyebilir.
Bazı kişiler, misafirperverlik gibi temel bir erdemden yoksun olabilir, hatta misafirlerine gerektiği gibi saygı göstermeyebilir.
Böyle durumlar insanın moralini bozar ve soruyu doğurur: Bir insanın, sizi yok sayan birinin evine gitmeye devam etmesi ne kadar doğrudur?
Bir ev sahibi, misafirini karşılamadan, ona “hoş geldin” demeden ve gereken saygıyı göstermeden onu ağırlıyorsa, bu bir eksikliktir.
Misafirlik, sadece kapıyı açmakla değil, gönlü de açmakla başlar. Mahremiyette uygun
Misafir, ev sahibine Allah’ın bir hediyesi olarak görülmeli ve ona bu minvalde davranılmalıdır.
Bir insan, saygı görmediği bir ortamda, kendisine değer verilmediği hissine kapıldığında, orada huzur bulamaz.
Bu tür durumlarda, ev sahibinin davranışları kişiyi rahatsız ediyorsa, bu konuda sessiz kalmak yerine durumu nezaket çerçevesinde dile getirmek en sağlıklı yoldur.
Ancak, sürekli olarak saygısızlık ve nezaketsizlikle karşılaşılıyorsa, oraya gitmeye devam etmek bir yerden sonra
hem insanın onuruna hem de ruhuna zarar verir.
İyilik mi, Aptallık mı?
Sevgi ve hoşgörü birer erdemdir; ancak her erdem gibi doğru yerde ve doğru kişilere gösterilmelidir.
Ibadetlerinizde,ilmimizde, imanimiz ,sabrimiza en gel oluyorsa
bu tavirlar uzak kalmak en güzeli
Kendi değerini bilen bir insan, karşılığında saygı ve sevgi görmediği bir yerde bu erdemlerini sergilemek zorunda değildir.
Birine sürekli iyilik yaparken, o kişinin sizi yok sayması veya değersiz hissettirmesi durumunda, bu iyilik bir yerden sonra aptallığa dönüşebilir.
İyiliğin amacı karşılık almak değil elbette, ancak insanın kendini koruması, kendi değerini bilmesi de bir o kadar önemlidir.
İnsanlık ve Değer:
Bir yere misafir gitmek, sadece fiziksel olarak bulunmak değil, aynı zamanda o ortamda değer görmek ve saygı görmekle anlam kazanır.
Saygı görmediğiniz, hatta size nezaketle yaklaşılmayan bir eve gitmeye devam etmek, iyilik yapmaktan çok, kendinize zarar vermektir.
Bu yüzden, saygısızca davranılan bir eve gitmek, iyilik değil, aptallık olabilir.
Doğru olan, bu tür durumları fark edip sınır koymak ve kendi değerleriniz doğrultusunda hareket etmektir.
Görünüşte insan olan fakat insanlık erdemlerinden yoksun bireylerin yanında kendinizi değersiz hissetmeniz son derece doğaldır.
Çünkü insanlık, fiziksel görünüşten değil, ahlak, vicdan ve empati gibi değerlerden beslenir.
Sizi saymayan, size gereken değeri vermeyen kişilerle ilişkide bulunmak, bir yerde kendinize haksızlık etmek anlamına gelir.
Kendinize saygı göstermenizin en önemli yolu, size saygı göstermeyen kişilerden uzak durmaktır.
Görünüşte İnsan, Ama Nezaketten Uzak: Misafirliği Yeniden Düşünmek”
Bir insanın dış görünüşü, onun karakterini veya erdemlerini yansıtmaz. İnsanlık, sadece bir fiziksel varoluş değildir; aynı zamanda ahlaki, vicdani ve etik bir duruştur.
Misafirperverlik ve nezaket, insanlığın en temel göstergelerinden biridir.
Bir kişiye dış görünüşü nedeniyle “insan” demek kolaydır; fakat asıl mesele, onun insani değerleri ne kadar benimsediğidir.
Bir misafiri ağırlamak, ona saygı göstermek ve nezaketle davranmak, insanlığın temel ölçütlerindendir.
Bazı kişiler, dışarıdan bakıldığında sosyal yaşamın bir parçası gibi görünebilirler; ancak içlerinde temel nezaket ve saygı kurallarını barındırmazlar.
Misafirlik kültürüne uygun davranmaz, gelen kişiye gereken özeni ve ilgiyi göstermezler.
Misafirine selam vermemek, hoş geldin dememek, bu insanların insani değerlerden uzak olduğunun bir işaretidir.
Bu durum, karşı tarafa değersiz hissettirir ve saygısızlık olarak algılanır.
Misafirliğin anlamı, sadece fiziksel olarak bir evde bulunmak değildir.
Bir yere misafir olduğunuzda, o ortamda saygı görmek, değerli hissetmek ve nezaketle karşılanmak istersiniz.
Eğer gittiğiniz evde size karşı ilgi ve saygı eksikse, bu misafirliği yeniden düşünmek gerekir.
Saygı ve nezaket görmediğiniz bir ortamda bulunmaya devam etmek, hem kendinizi hem de değerlerinizi zedeler.
Bu tür insanlarla ilişkiler, sürekli bir stres ve rahatsızlık kaynağı olabilir.
Bu yüzden, misafirliği bir kere daha gözden geçirmek ve bu tür insanlarla ilişkileri sınırlamak, ruhsal sağlığınız açısından daha faydalıdır.
Gerçek bir misafirperverlik, sadece birinin evine davet edilmek değil, aynı zamanda ona gösterilen saygı, ilgi ve sevgiyle belirlenir.
Eğer bir evde bu değerler eksikse, orada misafir olmak, insanı rahatsız eder.
Dolayısıyla, misafirliğin temelini yeniden düşünmek ve nezaketten yoksun insanlarla ilişkiyi sürdürüp sürdürmemek konusunda bir karar vermek gerekir.
Misafirlik, gönüllerin bir araya gelmesi ve karşılıklı saygının paylaşıldığı bir ortam olmalıdır.
“Görünüşte insan” olan, fakat aslında nezaket ve saygı gibi insani erdemlerden uzak olan kişilerle
ilişkileri sürdürmek, uzun vadede kişiye zarar verir.
Misafir olarak gittiğiniz yerde saygı görmüyorsanız, o kişilerin “insan” olma vasfını sadece dış görünüşle sınırlı gördüğünü fark etmek ve bu durumu sorgulamak gerekir.
Misafirliği, yalnızca bir gelenek olarak değil, bir değer paylaşımı olarak görmek gerekir.
Eğer bu paylaşım yoksa, o insanlarla misafirliğe devam etmek hem anlamsız hem de ruhsal açıdan yıpratıcı olacaktır.
Pekkiiiii….
Size saygı göstermeyen, nezaketten yoksun bir insanın sizin evinize misafir geldiği bir durumda
nasıl davranmanız gerektiği, hem kişisel sınırlarınızı korumanız hem de nezaketinizi
kaybetmemeniz açısından önemli bir denge gerektirir.
İlk adımda, misafire temel nezaket kuralları çerçevesinde davranmalısınız.
Allah’in rahmetin nezaket , terbiye gibi kavramlardan uzak kaldiysa bu onun nasipsizligi
Bize ilgilendirmez hepimiz kendimizden sorumluyuz
Size nasıl davranmış olursa olsun, sizin misafirperverliğinizi ve terbiyenizi göstermek, ahlaki
değerlerinizi koruduğunuzun bir işaretidir. “Hoş geldiniz” demek, onu içeri almak ve güler yüzlü olmak, bu aşamada önemli.
Karşı taraf ne kadar saygısız olsa da siz kendi standartlarınızdan taviz vermemiş olursunuz.
Son olarak, bu tür insanlarla karşılaştığınızda, onların davranışları sizin misafirperverlik anlayışınızı değiştirmemelidir.
Nezaketten uzak davranışlar sergileyen bir kişiye bile kibar ve saygılı olmak, sizin ahlaki değerlerinizi ortaya koyar.
Ancak, bu değerleri göstermek, karşı tarafa her şeyin mübah olduğu anlamına gelmez.
Sınırlarınızı net bir şekilde belirleyerek, kibarca ama kararlı bir şekilde duruş sergilemek en doğrusu olacaktır.
Nezaketten yoksun bir insan evinize geldiğinde, onu misafir olarak kabul etmek sizin kişisel değerlerinizi ve evinizin huzurunu riske atmamalıdır.
“Ne ekersen, onu biçersin.”
Bu atasözü, insanların davranışlarının karşılığını alacaklarını ifade eder.
Siz misafirlerinize saygı, nezaket ve hoşgörüyle davrandığınızda, aynı karşılığı beklemek doğaldır.
Ancak, karşı taraf saygısızlık ve nezaketsizlik gösteriyorsa, bunun sonuçlarını da er ya da geç görür.
Selam ve dua ile