“Ve Adem’e bütün isimleri öğretti; sonra onları meleklere gösterip, ‘Eğer sadık iseniz, haydi bana bunların isimleriyle bana  haber verin “buyurdu.” (Bakara Suresi, 2:31)

“Sübhansız! Dediler: ‘Bizim, senin öğrettiğinden başka bir ilmimiz yok. Şüphesiz sen, sensin Alim ve Hakim.'(Bakara Suresi, 2:32)

“Ey Adem, buyurdu, onlara bunların isimleriyle haber ver. O da onlara isimleriyle haber verince, demedim mi size, gerçekten göklerin ve yerlerin gaybını ben bilirim; açığa vurduğunuz şeyleri de, gizlediklerinizi de yine ben bilirim, diye buyurdu.”(Bakara Suresi, 2:33)

“Ve o vakit meleklere, ‘Âdem’e secde edin,’ dedik; derhal secde ettiler. Ancak İblis dayattı, kibirine de yediremedi ve zaten kâfirlerden idi.”(Bakara Suresi, 2:34)”

Ve dedi ki: ‘Ey Âdem, sen ve eşin cennete mesken edinin; ikiniz de ondan dilediğiniz yerden yiyin. Fakat şu ağaca yaklaşmayın ki, haddi aşan zalimlerden olmayasınız.'”(Bakara Suresi, 2:35)Allah, hakkında hayır dilediği kimseye din hususunda büyük bir anlayış verir.” (Buhârî, İlim 10, Humus 7, İ’tisâm 10; Müslim, İmâre 175, Zekât 98, 100)

“Yalnız şu iki kimseye gıbta edilir: Allah’ın kendisine ihsân ettiği malı hak yolunda harcayıp tüketen kimse; Allah’ın kendisine verdiği ilimle yerli yerince hükmeden ve onu başkalarına da öğreten kimse.” (Buhârî, İlim 15, Zekât 5, Ahkâm 3, İ’tisâm 13, Tevhîd 45; Müslim, Müsâfirîn 268)

Türkçe Okunuşu:

“Allahümme’nfa’nî bima ‘allemtenî ve ‘allimnî ma yenfeunî ve zidnî ‘ilmen, elhamdülillahi ‘alâ külli hâlin ve e’uzü billahi min hâli ehli’n-nâri.”

Anlamı:

“Allah’ım! Bana öğrettiğin ilim ile beni faydalandır, bana fayda verecek ilmi öğret ve benim ilmimi artır. Her hâl üzere Allah’a hamd olsun. Cehennem ehlinin halinden Allah’a sığınırım.” (Tirmizî (Deavât 129))