Sonbahar, tabiatın içli bir vedasıdır; her şey bir düzen içinde yavaşça sona erer ve yeni bir başlangıç için yerini teslim eder.
Kahverengi ve sarı tonların uyumu, yaprakların zarifçe dallarından kopuşu, rüzgârın taşıdığı hışırtılar…
Bunlar yalnızca bir mevsimin değil, aynı zamanda derin bir tefekkür davetinin nişanesi.
İnsan, bu sahneye bakarken yaratıcı gücün kudretini ve sanatını düşünmeden edemez.
Bu muazzam ahenk, tesadüflerin değil, Rabbin sonsuz hikmetinin bir yansımasıdır.
Bir ağaç, yapraklarını döktüğünde yalnızca çıplak dallar kalır.
Ama o dalların sessiz duruşu, insana sabrı ve teslimiyeti hatırlatır.
Şöyle bir düşünün: Koca bir ağacın aylarca çıplak kalıp ardından yeniden yeşermesi, çiçek açması, meyve vermesi ne kadar hayranlık uyandırıcıdır.
Her şey bir düzen içindedir; ne bir saniye erken ne de geç olur.
İlkbahar geldiğinde o siyah dallar, yaşamla yeniden buluşur ve taptaze filizlenir.
İşte bu döngü, yaratılışın derin anlamını ve Rabbimizin kusursuz düzenini açıkça gösterir.
Sonbahar aynı zamanda bir kabulleniş mevsimidir.
Ağaçlar, yapraklarını dökerek yüklerinden kurtulmayı öğrenir.
İnsan da öyle değil midir?
Hayatta yük bildiğimiz şeylerden, kederlerden, geçmişin çer çöpünden kurtulmayı öğrenirsek, biz
de tıpkı ağaçlar gibi yeniden filizlenebiliriz
Bu süreç kolay değildir; kimi zaman sabır, kimi zaman tefekkür ister.
sonunda yenilenme mutluluğu kaçınılmazdır.
Sonbahar, bir vedadan çok bir başlangıcın habercisidir.
Evet, sonbahar gerçekten de bir vedadan çok, yeni bir başlangıcın habercisi olabilir.
Doğanın renk değişimi, yaprakların dökülmesi ve serinleyen havalar, insanın iç dünyasında da bir dönüşüm yaratır.
Bu mevsim, eskiyi bırakıp yeniyi kucaklama zamanı gibi hissedilebilir.
Sonbahar, bir yandan geçmişe veda etmenin, diğer yandan yeni umutlar ve başlangıçlar için hazırlık yapmanın simgesidir.
İnsanlar için de bu mevsim, yeniliklere açık olmanın, kişisel değişimlerin ve büyümenin bir dönemi olabilir.
Her kahverengi yaprağın düşüşü, her çıplak dalın duruşu, insana yeniden yeşermek için hazırlık yapmayı öğretir.
Ve bu kusursuz döngüye hayranlıkla bakarak, güzelligi yalnızca yaratıcı kudretin var edebileceğini idrak ederiz.Elhamdullah
İnsan, bu sonsuz ahenk ve hikmet karşısında ancak bir hayranlık ve teslimiyet gösterip”Rabbim, Senin yarattığın her şeyde bir hikmet var.” deriz
Her sonbahar, içinde bir baharı saklar.
Ve bizler, bu hikmeti fark edebildiğimizde doğanın sessizligini daha da yakından kulak verebiliriz.
Selam ve dua ile