“Fakat onlar arasından ilimde yüksek bir dereceye erenlerle müminler, sana indirilene de senden önce indirilene de iman ederler. Namazı ikame edenler, zekatı verenler, Allah’a ve ahiret gününe inanan(lardır onlar). İşte onlara biz çok büyük bir mükâfat vereceğiz.”Nisa Suresi, 162. Ayet
“Nûh’a ve ondan sonraki peygamberlere vahyettiğimiz gibi, muhakkak ki biz sana da vahyettik. İbrahim’e, İsmail’e, İshak’a, Yakub’a ve evlatlarına, İsa’ya, Eyyub’a, Yunus’a, Harun’a ve Süleyman’a da (vahyettik). Davud’a da Zebur’u verdik.”Nisa Suresi, 163. Ayet
“Kıssalarını sana daha önce anlattığımız peygamberlere de, kıssalarını sana anlatmadığımız peygamberlere de (vahyettik). Allah, Musa ile de konuştu.”Nisa Suresi, 164. Ayet”
Müjdeleyici ve korkutucu peygamberler olarak (gönderdik) ki, insanların peygamberlerden sonra Allah’a karşı bir bahaneleri olmasın. Allah, Aziz’dir, Hakîm’dir.” Nisa Suresi, 165. Ayet”
Fakat Allah, sana indirdiği ile şahitlik eder ki, onu kendi ilmi ile indirmiştir; melekler de şahitlik ederler. Şahit olarak Allah yeter.” Nisa Suresi, 166. Ayet
PEYGAMBERLERE İMAN HAKKINDA HADİSLER
Ebû Hüreyre (r.a.) anlatıyor:
“Bir gün Resûlullah insanların arasında oturuyordu. Bir adam geldi ve “Ey Allah’ın Resûlü, iman nedir?” diye sordu. Resûlullah şöyle buyurdu: “Allah’a, meleklerine, kitabına, O’na kavuşmaya, peygamberlerine iman etmendir. (Aynı şekilde) öldükten sonra son dirilişe iman etmendir…” (Soran kişi yanından ayrıldıktan sonra) Resûlullah buyurdu ki, “Bu (gelen) Cibrîl’dir, insanlara dinlerini öğretmek için geldi.” (Müslim, Îmân, 5; Buhârî, Îmân, 37)
***
Rebâh b. Abdurrahman b. Huveytıb’dan (r.a.) ninesinin şöyle dediği nakledilmiştir:
“Resûlullah’ı şöyle buyururken işittim: ‘… Bana iman etmeyen kimse Allah’a da iman etmemiştir…’” (İbn Hanbel, VI, 382)
***
Ebû Hüreyre’den (r.a.) rivayet ediliyor:
Resûlullah’a, “Hangi amel daha değerlidir?” diye soruldu. “Allah’a ve Resûlü’ne imandır.” buyurdu. (Nesâî, Îmân, 1)
***
Ebû Hüreyre’den (r.a.) nakledildiğine göre, Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
“Ben dünyada ve âhirette Meryem oğlu İsa’ya insanların en yakın olanıyım. Peygamberler, ataları bir, anneleri ayrı kardeştirler. Dinleri ise tektir.” (Buhârî, Enbiyâ, 48)
***
Ebû Hüreyre’den (r.a.) rivayet edildiğine göre, Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
“Hiçbir peygamber yoktur ki, insanların inanmaları için kendisine mucizeler verilmiş olmasın. Bana verilen ise Allah’ın vahyettiği vahiy (Kur’ân-ı Kerîm)dir. Bu sayede ben kıyamet günü ümmeti en çok olan peygamber olacağımı ümit ediyorum.” (Buhârî, İ’tisâm, 1)
***
Enes b. Mâlik’ten (r.a.) rivayet ediliyor:
Resûlullah, “Ne mutlu, beni görüp de iman edenlere!” sözünü bir kere söyledi. “Ne mutlu, beni görmeden iman edenlere!” ifadesini ise yedi defa tekrarladı. (İbn Hanbel, III, 155)