Selamun aleykum
İslam, ilmi ve hikmeti en yüce değerlerden biri olarak görür.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.), “İlim öğrenmek her Müslüman’a farzdır” buyurarak, bilginin insana
kazandırdığı farkındalığı ve güzel ahlakı işaret etmiştir.
İnsanlar ilim ve farkındalık bakımından çeşitli sınıflara ayrılır:
- Bilir, fakat bildiğini bilmez.
Bu bir gafildir. Onu hikmetle uyandırmak, doğruya yönlendirmek gerekir. - Bilmez, fakat bilmediğini bilir.
Bu bir cahildir. Ona ilim ve irfanla yaklaşarak öğretmek gerekir. - Bilir, bildiğini de bilir.
Bu bir akildir. Onun sözlerine kulak vermek ve onu örnek almak gerekir. - Bilmez ve bilmediğini de bilmez.
Bu bir mürekkep cahildir.Kur’an’ın deyimiyle “onlar sağırdır, dilsizdir, kördür; gerçeği idrak etmezler” (Bakara, 2:18). Bu kimselerden uzak durmak en hayırlısıdır.
Hayatında kitapla, ilimle, hikmetle meşgul olmamış bir insan, ne yazık ki kalbini dünyevi hırslara
ve gösterişe kaptırmıştır.
Bir tas çorbanın nimetini fark edemez, bir dilim ekmeği paylaşmanın bereketini göremez.
Zihinleri sürekli “kim ne kazanmış, ne kadar parasi varmis ,kimin ne kadar malı var?” sorularıyla meşguldür.
Çünkü onların dünyası sadece mal ve makamdan ibarettir.
Hâlbuki Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurmuştur:
“Sizin en hayırlınız, başkalarına faydalı olandır.” (Buhari)
Bir kitap okumanin guzelligini anlamayan insanin yaninda ne söylerseniz söyleyin, değişmeyecektir.
Bu yüzden, bu tür insanlarla karşılaştığınızda, bir kitap gibi sessiz ve vakur kalın.
Çünkü bazen en büyük cevap, tevazu ve sessizliktir.
Onlar sizi anlamasa bile, siz iyiliğinizi ve hikmetle davranışınızı Allah’a havale edin.
Unutmayın, en büyük zenginlik malda değil; kalpte ve ruhtadır.
İlimle aydınlanan bir kalp, dünyaları kazanmıştır.
Hayatında kitap yüzü açmamış, yalnızca çevresinde kim ne konuştuysa onu dinlemiş bir mürekkep cahilden bahsediyoruz.
Ama bu eksiklik, hiç de onun suçu değil! “Bir kitap oku ,gel otur, birlikte paylaşalım” diyemezsiniz.
Elbette, onun bu derin(!) vizyonunu kıskanmak gerek.
Çünkü biz sıradan insanlar, bir tas çorbanın lezzetinde huzur bulurken, o havalı(!) dünyasında kimseye pabuç bırakmıyor.
Kitap mı? Yok canım, onun sessizliği de neymiş!
Hayatta her şey paradan, gösterişten ve havadan ibaret değil mi?
Yani ne anlatsanız boş…
Kitap gibi derin bir anlam aramayın, çünkü o sizi çoktan çözmüştür:
“Okuyorsun, ama ne işe yarıyor ki?
Vizyonu, ufku o kadardır.
İşte bu yüzden en iyisi, siz de bir kitap gibi sessiz kalın.
Çünkü bazılarını uyandırmaya çalışmak, horlamasına ritim tutmaktan öteye gitmez.
Halbukim İslam dini, ilme ve öğrenmeye büyük önem veren bir dindir.
Kur’an-ı Kerim’de ve Hz. Muhammed’in (s.a.v.) hadislerinde, ilim öğrenmenin önemi açıkça vurgulanmıştır.
İşte bu konuda İslam’ın bazı temel görüşleri:
Kur’an-ı Kerim’de İlim
- Oku Emri: İlk vahiy, “Oku! Yaratan Rabbinin adıyla oku!” (Alak Suresi, 1-5) ayetleriyle başlamıştır.
- Bu ayet, öğrenme ve bilgiye ulaşmanın İslam’daki önemini vurgular.
- Bilenlerle Bilmeyenler Eşit Değildir: “Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?” (Zümer Suresi, 9) ayeti, bilginin insanları yücelttiğini ve bilginin değerini açıkça ifade eder.
- Allah’tan Korkanlar Bilgililerdir: “Allah’a, kulları içinde ancak âlimler derin saygı duyar.” (Fatır Suresi, 28) ifadesi, ilim sahibi insanların Allah’a olan yakınlığını belirtir.
Hz. Muhammed’in (s.a.v.) İlimle İlgili Hadisleri
- İlim Her Müslümana Farzdır: “İlim öğrenmek her Müslüman erkek ve kadına farzdır.” (İbn Mace) Bu hadis, bilginin yalnızca bir sınıfa değil, herkese açık bir sorumluluk olduğunu ortaya koyar.
- Çin’de Bile Olsa İlim Arayın: “İlim talep etmek için Çin’e kadar gitmeniz gerekse bile gidin.” Bu ifadeyle, İslam her türlü zorluğa rağmen bilgi arayışını teşvik eder.
- Âlimin Mürekkebi Şehidin Kanından Üstündür: Bu hadis, bilginin ve ilim sahibi olmanın İslam toplumunda ne kadar yüce bir yer tuttuğunu gösterir.
İslam’da İlim ve Akıl
İslam, akıl yürütmeyi ve delillerle düşünmeyi teşvik eder.
Kur’an-ı Kerim’de sık sık “Hiç düşünmez misiniz?”, “Akletmez misiniz?” ifadeleri geçer. Bu, Müslümanları derin düşünmeye ve öğrenmeye teşvik eder.
İlim, sadece dinî bilgilerle sınırlı değildir.
Sonuç
İslam dini, ilmi insanı Allah’a yaklaştıran ve toplumu ilerleten bir araç olarak görür.
Hem dünya hem de ahiret saadeti için ilim öğrenmenin önemi büyüktür.
İlim, İslam’da hem bir ibadet hem de bir sorumluluk olarak kabul edilir.
Bu yüzden biz Müslümanlar, hayatın her alanında ilim öğrenmeye ve uygulamaya teşvik edilmiştir.
Selam ve dua ile