En Güzel Şekilde Yarattık

Tin Suresi 4. ayette Rabbimiz şöyle buyuruyor:“Biz insanı en güzel biçimde yarattık.”

Allah, yarattığı kulunu en güzel şekilde yaratmış ve ona kıymet vermiştir.

Ancak insan, çoğu zaman kendisini beğenmez, sürekli şikâyet eder ve nankörlük eder.

Hep daha fazlasını ister, görünüşünü değiştirmek için çabalar durur.

Oysa dış görünüş bir yanılsamadır.

Ruhsuz bir kadının güzel yüzü, ancak bir maskeyi andırır.

Güzellik sadece yüzeyde kalıyorsa, ne anlamı vardır?

Dış görünüşe aldanarak böbürlenmek, ancak cahillerin davranışıdır.

Çoğu zaman dış görünüş, insanın iç dünyasını yansıtmaz.

Ama dünya hâlâ süslere ve aldanışlara bakarak hüküm vermeye devam ediyor.

İnsanların gözüne hitap eden şeylerin peşinden koştuğu bir dünyada yaşıyoruz. Örneğin, bazıları estetik ameliyatlar yaptırır; burnunu, çenesini düzeltir.

Görme problemi olmadığı hâlde renkli lensler kullanır.

Halbuki insanın bakışlarında bir anlam olmalı; gözleri, merhameti, sevinci ya da öfkeyi yansıtmalıdır.

Botoks yaptıranların bomboş ifadelerine, uzaylıya benzer bakışlarına tanık oluyoruz.

Etrafa baktığınızda, televizyonlarda, sosyal medyada herkesin birbirine benzediğini fark ettiniz mi? Yüzlerce genç, bir fotoğraf karesindeki eleştiri yüzünden ameliyat masasına yatıyor.

Peki, gerçekten güzel olan nedir? Kime göre, neye göre?

İnsan kendinde kusur bulsa da, sağlıklı ve akıl-fikir yerinde olması en büyük nimettir.

Şükür Nimetine Ulaşmak

Torun sahibi olmuş, yaş almış insanlar bile genç görünmek için çabalıyor.

Nine ya da dede denilmesini istemeyen, bu durumu kabullenemeyenler var.

Halbuki torun sahibi olmak ne büyük bir şereftir. İnsan bu nimete şükretmelidir.

Bazen küçücük sorunları büyütüyoruz.

Oysa geçen senelerdeki pandemi döneminde hiçbirinin önemi yoktu.

Burnumuzu dışarı çıkaramaz hâle gelmiştik. Allah, hepimizi hatalarımızdan dolayı affetsin inşallah.

Eski sanatçıların bile estetikli hâlleri tuhaf görünüyor.

Halbuki yüzdeki çizgiler insana ne güzel yakışır! Her bir çizgi, insanın yaşanmışlıklarının, karakterinin ifadesidir.

Beyazlayan saçlar ise iyilikle, güzellikle ağarmışsa, o insan ne mutlu bir insandır.

Doğallığın Güzelliği

Eskiden yaşlılık bir kavramdı; bugün 60 yaşına gelen biri hâlâ genç sayılabiliyor.

Sağlıklıysa ve doğal hâlindeyse, bu ne güzel bir nimettir.

Kendini zorlamanın anlamı yok.

Bir gün bir arkadaşımın çocuğu, annesinin çantasını yere dökmüştü.

İçinden çeşit çeşit krem ve makyaj malzemesi çıktı. “Bu nedir?” diye sordum, hepsine bir açıklama yaptı: maskara, kırışıklık kremi, gözaltı çizgi giderici…

Gülerken, “İyi ki kapalısın” dedim, o da gülmeye başladı.

Süslü olmak herkesin hakkıdır, bakımlı olmak güzeldir.

Ama takıntılı olmak, işte o başka bir şeydir.

Bizler takvanın en güzel süs olduğunu fark etmeliyiz.

Her Yaşın Kendi Güzelliği

Estetik yaptıranların sayısı, muhafazakâr camiada bile hızla artıyor.

Eski günlerde eşlerine doktorların dahi bakmasına izin vermeyen kişiler, bu durumu nasıl aşmış, şaşırıyorum.

Sağlık için yapılanları anlarım, ama sadece “hokka gibi” bir burun için ameliyat olmak doğru mudur?

Bugünlerde reklamlar bile “gençlik kremi” ile büyükanne, anne ve torunu aynı gösteriyor.

Oysa her yaşın kendine has bir güzelliği vardır.

Rabbim bizlere sağlıklı ve huzurlu bir şekilde yaşlanmayı nasip etsin.

Kimseye muhtaç olmadan, her hâlimizde şükredenlerden olalım inşallah.

Hadis ve Hikmet

“Şüphesiz ki Allah, sizin bedenlerinize, görünüşünüze ve mallarınıza değil, kalplerinize kıymet verir.” – Hadis-i Şerif

“Bir insanın şöhretine ve görünüşüne aldanma; namazına ve niyazına bakma, aklına ve doğruluğuna bak.” – Hz. Ömer (r.a.)

Selam ve dua ile,

Hakime Gülsüm