Îman ve amel ilişkisi, İslam’ın temel inanç ve pratiği arasındaki bağı anlamamıza yardımcı olur.
İman, kalpte Allah’a olan inanç ve sevgiyi ifade ederken, amel, bu inancın dışa yansıyan şeklidir.
Müminler, Allah’a inanır ve bu inançlarını iyi amellerle desteklerler.
Ancak, bir kişinin imanı ile amelleri arasında bir denge olmalıdır.
İman, kalpte yerleşmişse, kişinin amelleri de buna uygun olmalıdır.
Bununla birlikte, imanlı bir kişi de günah işleyebilir; ancak günahlar, kişinin ebedi cehenneme gitmesine neden olmaz.
Çünkü Allah, imanı ve takvası oranında müminleri affedebilir.
Bazı mezhepler ise, büyük günah işleyenlerin cehennemde ebedi kalacağı görüşünü savunur.
Hariciler ve Mutezile gibi akımlar, bu kişilerin şefaatten yararlanamayacağını ve cehennemde sonsuza dek kalacaklarını belirtirler.
Ancak, İslam’ın ana akımı, müminlerin imanı ve Allah’ın merhameti doğrultusunda, günah işleseler de sonunda cennete gireceklerini kabul eder.
Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) hadisleri, iman ve amelin birleştiğini ve bir kişinin sevapları ile günahlarının birbirini dengeleyebileceğini ortaya koyar.
Ömer b. el-Hattab’dan şöyle rivayet eder: “Eşek diye anılan
bir adam vardı.
Rasûlullah’ı güldürürdü. Bu adam içki içerdi,
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem de onu cezalandırırdı.
Bir güniçtiği için getirildiğinde, adamın biri ona “Allah lanet etsin,
Rasûlullah’a ne kadar çok getiriliyor!” dedi. Bunun üzerine
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem “Lanet etme, o, Allah’ı ve Ra-
sûlünü sever” buyurdu.27
Bu da gösteriyor ki içki içme günahı işleyen bir kişi
Allah’ı ve Rasûlünü sevi yor olabilir.
Allah’ı ve Rasûlünü sev- mek, imanın en sağlam temelleridir.
Aynı şekilde, zahid olanbir kişi de, içindeki nifak ve bid’at sebebiyle Allah ve Rasûlü
tarafından nefret edilen kişi olabilir.
Örneğin, içki içen bir adam, Allah’ı ve Rasûlünü severken günah işleyebilir.
Bu durum, imanla işlenen amellerin farkını gösterir.
Günahlar, kişinin imanını yok etmez; fakat büyük günahlar, doğru yoldan sapmayı, nifak ve bidat gibi hatalı inançlara yol açabilir.
Bu yüzden, İslam’da iman ve amel birbirini tamamlayan iki önemli unsurdur.
Sonuç olarak, İslam’da bir kişi ne kadar günah işlemiş olursa olsun, kalbindeki iman, Allah’ın merhameti ve doğru yola dönüşle onu kurtarabilir.
Bu, kişinin bilinçli olarak doğru yolda ilerlemesine ve tevbeye yönelmesine bağlıdır.