“Allâhumme iyyâke na’budu ve leke nusalli ve nescudu ve ileyke nes’a ve nahfidu
nercû rahmeteke ve nahşâ azâbeke inne azâbeke bilkuffâri mulhiıg
“Allahım! Biz yalnız sana kulluk ederiz.
Namazı yalnız senin için kılarız, ancak sana secde ederiz.
Yalnız sana koşar ve sana yaklaştıracak şeyleri kazanmaya çalışırız.
İbadetlerini sevinçle yaparız.
Rahmetinin devamını ve çoğalmasını dileriz.
Azabından korkarız, şüphesiz senin azabın kafirlere ve inançsızlara ulaşır.”
“Allah’ım! Yalnız Sana kulluk ederiz.”
Bu cümle, insanın yaratılış gayesini özetler.
Kulluk, sadece ibadet etmek değil; hayatın her alanında Allah’ı merkeze alarak yaşamaktır.
Başka hiçbir otoriteye, güce, modaya, şahsa veya hevâya kulluk etmeden, sadece Rabbimizin huzurunda eğilmektir.
“Namazı yalnız Senin için kılar, yalnız Sana secde ederiz.”
Namaz, kulluğun en görünür tezahürüdür.
Secde ise insanın Allah’a en yakın olduğu andır.
Bu ifade, ibadetlerimizin şekil değil, samimiyet taşıması gerektiğini öğretir.
Namaz gösteriş için değil; içten, samimi ve sadece Allah rızası için kılınmalıdır.
“Yalnız Sana yönelir, Sana yaklaşmak için gayret ederiz.”
Bu dünyada yönümüzü belirleyen pusulamız Allah olmalıdır.
Hedefimiz O’na yakın olmak, sevgisini ve rızasını kazanmaktır. “Gayret ederiz” ifadesi, sadece
temenniyle değil, eylemle, çabayla bu yakınlığın aranması gerektiğini öğretir.
“İbadetlerimizi sevinç ve gönülden bir arzuyla yerine getiririz.”
İbadet bir yük değil, bir lütuftur.
Allah’a kulluk etmek, O’na yaklaşmanın yoludur.
Sevinçle yapılan ibadet, kalpten gelir.
Bu, gönüllü bir bağlılık ve içten bir sadakatin göstergesidir.
“Rahmetini umar, azabından sakınırız.”
Bu ifade, İslam’ın denge öğretilerinden biridir.
Umut ve korku arasında bir denge kurar.
Allah’ın rahmetinden hiçbir zaman ümit kesilmez, ancak azabı da hafife alınmaz.
Gerçek mümin hem ümitvar olur hem de sorumluluğunun farkındadır.
“Şüphesiz ki Senin azabın, inkârcıları mutlaka bulur.”
Bu cümle, Allah’ın adaletini hatırlatır.
Kulluğu terk eden, inkâr yolunu seçen, O’nun sınırlarını hiçe sayan kimseler karşılığını bulacaktır.
Bu ifade, inananlara bir uyarı ve uyanış vesilesidir.
Sonuç ve Ders:
Bu dua, bir inananın Rabbine nasıl yönelmesi gerektiğini öğretir.
-
Samimiyetle ibadet etmek,
-
Hayatını Allah’a adayarak yaşamak,
-
İbadeti bir sevgi ve neşe ile yerine getirmek,
-
Rahmetini ümit ederken azabından sakınmak,
-
Ve inkâra düşmeden, sadakatle yolda kalmak…