Yasin Suresi’nin 2. ayetinde şöyle buyruluyor: “Vel Kur’ânil Hakîm” (ve Kur’an’a yemin olsun ki O hikmet sahibidir).
Buradaki “Vel” kelimesi, bir şeye yemin etmeyi ifade eder. Yani Allah, hikmet sahibi olan Kur’an’a yemin etmektedir.
Bir şeye yemin etmenin ne anlama geldiğini doğru anlamamız gerekir. Kur’an, yemin ederken bunu özel bir amaç için yapar.
Yemin etmek yalnızca Kur’an’a özgüdür çünkü biz insanlar da sıkça yemin ederiz; örneğin:
“Vallahi şu işi yapmam.”
“Billahi şu yere gitmeyeceğim.”
Bizim yeminlerimiz genellikle geçici ve günlük beyanlardır. Yemin, aslında mubah bir davranış olmakla birlikte, gereksiz yere yemin etmek veya alışkanlık hâline getirmek doğru değildir.
Kur’an ise yemin ettiğinde, bunu özgün ve önemli bir sebep için yapar. Öncelikle dikkatimize çekmek istediği şeye işaret eder ve yemin ettiği şey, bize delil olarak sunulur.
Bu nedenle, en şerefli yemin ile hakkında yemin edilen en değerli şeyin bir arada zikredildiğini göz önünde bulundurarak, Kur’an’ın yüceliği üzerinde derin bir şekilde düşünmeliyiz.
Yüce Allah’ın verdiği haber, kendi başına yeterlidir. Bununla birlikte O, hakkında yemin ettiği Peygamberi’nin risaletinin doğruluğunu ve gücünü en açık ve parlak delillerle ortaya koymuştur.
Biz de bu hususta, onun yolunun izlenmesi gerektiğine dair kısa bir işarette bulunmuş ve dikkat çekmiş bulunuyoruz.