Herkes kalbinin ekmeğini yer.

Ne garip bir dünyada yaşıyoruz değil mi? İnsanlar arkandan konuşur, sonra yüzüne gülümser.

Medeniyet dediğin bazen böyle bir maskeyle ölçülüyor.

İnsan bu kadar yüzlü olabilir mi? Oluyor işte. Gülüyor, sarılıyor, hal hatır soruyor…

Sanki biraz önce “o zaten kendini bir şey sanıyor” diyen o değilmiş gibi.:)

Ama bazı insanlar, bu durumun farkındadır.

Bilirler ki başkalarının tavrı kendilerini kirletmemelidir.

Bu yüzden aynı ortamda oturur, sohbet eder, gülümser, hatta yardım bile ederler.

Çünkü mesele kandırılmak değil; ahlâkı korumaktır.

Karşısındaki sinsice yaklaşsa da, insan kendi duruşunu bozmadan önden ikramda bulunur.

İşte gerçek güç budur.

Gıybet tatlı gelir nefse.

Bir ortamda oturursun, konu kısa sürede “kim ne yapmış”a döner.

Çünkü insanın kendi eksikleriyle yüzleşmesi zordur, ama başkasının kusurlarını konuşmak terapi gibi gelir.

Bu yüzden gel kız, “iki dedikodunun belini kıralım” diye fısıldayan bir mizah vardır ortada; ama işin sonunda kimin kazandığına dikkat etmek gerekir.

İçinde hem şaka, hem gerçek, hem de ibret var aslında.

Ama bazı insanlar var, bu çarka kapılmamak için direnir.

Sırf ahlâkı bozulmasın diye, kendi içi kirlenmesin diye…

Birileri sinsice yaklaşırken, o kişi selam verir.

Birileri arkadan konuşurken, o susar.

Çünkü bilir ki:

Yalnızca insanlar değil, melekler de dinliyor.

Ve herkes, ama herkes kalbinin ekmeğini yiyor bu hayatta.

Kimin niyeti neyse, karşısına o çıkıyor.

Dedikodu ile değer kazandığını sananlar aslında kendi itibarını sessizce tüketiyor.

Yalanla örülen her cümle, sahibinin vicdanını tırmalıyor.

Ama…

Bir şey var ki değişmiyor:

Kirâmen Kâtibîn yazıyor.

Hem de eksiksiz, tarafsız ve ilahi bir adaletle.

Kim ne dedi, kim ne niyetle baktı, kim hangi oyunu çevirdi…

Hepsi yazılıyor.

O yüzden bazıları yolunu seçmiştir:

Sen konuş, o sussun.

Sen iftira at, o dua etsin.

Sen oyun çevir, o sabretsin.

Çünkü bilir: İnsanlar unutur. Ama melekler asla unutmaz.

Ve sonunda herkes, kendi dosyasını açacak Rabbin huzurunda.

Kimse kimseye değil, herkes kendi diline, kendi kalbine, kendi satırlarına hesap verecek.

Selam ve dua ile…

  • Related Posts

    Her Kelime Bir Tohumdur: Ne Ekeceksin?

    Read more

    Yorgunsan dur biraz,

    Read more

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir