🍃 Selamun aleyküm kıymetli kardeşim,
Gel biraz sohbet edelim.
Dünya telaşı, geçim derdi, sıkıntılar, hastalıklar… Her şey üst üste gelmiş olabilir.
Ama gel, bir duralım. Bir nefes alalım.
Şöyle bir başımızı kaldırıp gökyüzüne bakalım.
Hiç düşündün mü;
Bu gökyüzünü bu kadar kusursuz tutan kim?
Bu kalbi hiç durmadan atan kim?
Topraktan çıkan binbir çeşit nimeti veren kim?
İşte burada başlıyor tefekkür.
Tefekkür Ne Demek? Tefekkür bir kalp aynasıdır.
Bu ayna ne kadar temizse, hakikat o kadar berrak görünür.
” Gece göğe bakarken bir yıldızda Allah’ın kudretini görebiliyor musun?
🍂 Bir yaprağın düşüşünde hikmet sezebiliyor musun?
Tefekkür, bu bakışı kazanmaktır.
Zikirle birleşen düşünce, kulun kalbini nurlandırır.
Tefekkür, durup düşünmek demek. Ama öyle boş boş düşünmek değil;
Allah’ın yarattıklarını, kudretini, sanatını, verdiği nimetleri düşünüp O’na hayran kalmak.
Kendini sorgulamak.“Ben kimim? Nereden geldim? Nereye gidiyorum?” diye sormak.
Kur’an-ı Kerim’de Rabbimiz buyuruyor:“Göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün değişmesinde akıl sahipleri için nice ibretler vardır.”
(Âl-i İmrân, 190)
Bakın, ayet ne diyor: “Akıl sahipleri için…”
Yani düşünen insanlar için…
Tefekkür; Allah’ın yarattığı her şey üzerinde derin derin düşünmektir.
Gökleri, yeri, geceyi, gündüzü, yağmuru, bir çiçeği, insanın kalp atışını, aldığı nefesi, her şeyi düşünmek…
Ve ardından “Bunları yaratan ne büyük bir kudret sahibi!” diyerek Rabbimizi hatırlamak.
Kur’an-ı Kerim’de Rabbimiz şöyle buyuruyor:“Göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün değişmesinde, elbette akıl sahipleri için ibretler vardır. Onlar, ayakta dururken, otururken, yanları üzerine yatarken Allah’ı zikrederler ve göklerin ve yerin yaratılışı hakkında derin derin düşünürler. Derler ki: ‘Rabbimiz! Sen bunları boş yere yaratmadın. Seni noksansıfatlardan tenzih ederiz. Bizi cehennem azabından koru.’”(Âl-i İmrân, 190-191)
Demek ki sadece camide, secdede değil; yürürken, otururken,
yatarken de Allah’ı hatırlamak, kainatın yaratılışı üzerinde düşünmek gerekiyor.
İşte buna tefekkür denir.
Gökyüzüne Bakmak da Bir İbadettir
Kardeşim, tefekkür öyle bir şeydir ki, Bazen bir gece yıldızlara bakmak,
Bazen deniz kenarında dalgaları seyretmek, Bazen yeni doğmuş bir bebeğe gülümsemek bile seni Allah’a götürür.
Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) buyuruyor: “Bir saatlik tefekkür, bir sene nafile ibadetten hayırlıdır.”
(Suyûtî, Câmiu’s-Sağîr)
Düşünebiliyor musun? Sadece bir saatlik derin bir düşünce, belki de yüzlerce rekât nafile namazdan daha faziletli sayılıyor.
Çünkü tefekkür, kalbi uyandırır.
Uyuyan bir kalp, namaz kılsa da, oruç tutsa da boş gelebilir.
Ama uyanık bir kalp, bir “Elhamdülillah” der, dağları titretebilir.
Resûlullah (s.a.v) ile Tefekkür
Şimdi gel, bir de Resûlullah Efendimiz’i (sallallahu aleyhi ve sellem) hatırlayalım.
O (s.a.v), Hira Mağarası’nda günlerce tefekkür etti.
İlk vahiy gelmeden önce bile, mağaraya çekilip kainatı, hayatı, insanları düşünürdü.
O’nun her hali bizler için örnek.Kur’an diyor ki:“Andolsun ki, Allah’ın Resûlünde sizin için güzel bir örnek vardır.”
(Ahzâb, 21)
Demek ki biz de zaman zaman biraz geri çekilmeliyiz. Kendimizi dinlemeliyiz.
Sadece telefon ekranına değil, biraz da gökyüzüne bakmalıyız…
Tefekkür Nerede Yapılır?
Kardeşim, tefekkür etmek için illa bir camiye, bir dağa çıkmana gerek yok.
Bir çiçeğe bakarken düşün: “Bunu bu kadar güzel yapan kim?”
Çocuğunun gülüşüne bakarken düşün: “Bu masumluğu veren kim?
”Hasta olduğunda düşün: “Bana sıhhati verip alan kim?”
Ekmeği yerken düşün: “Topraktan bu nimeti çıkaran kim?”
Bütün cevaplar seni Allah’a götürür.
Kendimizi Sorgulamak da Tefekkürdür
Kimi zaman şöyle düşünmek de tefekkürdür:
“Ben bu dünyaya niye geldim?” “Allah benden ne istiyor?”
“Ölümden sonra ne olacak?” “Namazlarımı tam kılıyor muyum?”
“Gönlüm neyle dolu? Dünya mı, ahiret mi?”
Bu sorular, insanı uyanık tutar.
Çünkü bir gün herkes toprağın altına girecek.
Önemli olan, ne kadar para kazandığımız değil…
Nasıl bir kalple Allah’ın huzuruna gideceğimiz…
Şimdi bir salavat getirelim
Dilinimizi kalbimizi güzelleştirmek
Salavat da bir tefekkürdür aslında. Çünkü bizi Resûlullah’a (s.a.v) yaklaştırır.
O’nu hatırladıkça kalbimiz yumuşar, huyumuz güzelleşir.
Tefekkürün Mevsimi Kalptir
Gönlün ne zaman daralırsa, Bir yaprağın sessizliğinde,
Bir çocuğun gülüşünde, Bir annenin duasında,
Bir mezar taşında tefekküre dal…
Çünkü her şey sana Allah’ı hatırlatır.
Dua ile Bitirelim
Ey Rabbimiz! Bizi gaflet uykusundan uyandır.
Bize seni hakkıyla tanıyacak bir kalp,
Seni düşünecek bir akıl, Sana yaklaşacak bir ruh nasip eyle.
Amin