Bakara Sûresi, 2. âyet şöyle buyurur
ذَٰلِكَ الْكِتَابُ لَا رَيْبَ فِيهِ ۛ هُدًى لِّلْمُتَّقِين “Bu, kendisinde şüphe olmayan Kitap’tır; muttakîler (takva sahipleri) için bir hidayettir.” (Bakara, 2:2)
Buradaki ifade tam olarak senin söylediğin gibi:
👉 “Takva sahipleri için bir hidayettir.”
“Bu Kur’an öyle bir kitaptır ki, içinde hiçbir şüphe yoktur.
O, Allah’tan gerçekten sakınmak isteyen, doğruyu arayan herkes için bir rehberdir.”
Yani şöyle diyebiliriz: Kur’an, kalbinde biraz olsun iyilik ve Allah sevgisi taşıyan, doğru yolu bulmak isteyen herkese ışık olur, yol gösterir.
Takva sahibi olmak; sadece mükemmel biri olmak değil, yanlış yapınca dönmeyi, kalbini temiz tutmayı istemektir.
İşte bu niyet varsa, Kur’an o kişiye hidayet, yani doğru yolu bulma gücü verir. 🌸
Yani Kur’an, kalbinde Allah sevgisi olan, doğruyu arayan insanlara yol gösteriyor.
Aslında takva, sadece çok dindar insanların ulaşacağı uzak bir şey değil.
Takva, Rabbini seven bir kalbin dikkatidir.
Yani “Rabbim beni görüyor, O’nun hoşuna gidecek bir kul olayım” diyebilmek.
O’ndan korktuğumuz için değil, O’nu sevdiğimiz ve kırmak istemediğimiz için yanlışlardan uzak durmaktır.
Hepimiz hata yaparız, çünkü insanız.
Ama önemli olan o hatada kalmamak, “Ya Rabbi, affet beni” diyebilmektir.
İşte Kur’an da tam burada bize rehber olur.
Okudukça, düşündükçe, hayatımıza kattıkça fark ederiz ki:
Kur’an aslında hep bize konuşuyor.
Yani kısacası, “Kur’an takva sahipleri için bir hidayettir” demek;
“Rabbini seven, O’nun razı olacağı bir kul olmaya çalışan herkes için bir rehberdir” demektir.
Allah, kalbinde samimiyet olan herkese yolunu mutlaka gösterir.
Selam ve dua ile