Selamun aleykum cümleten 🙂

Her insan hayatının bir döneminde durur, derin bir nefes alır.

Günlük telaşların, işlerin, sosyal medyanın gürültüsü içinde bir an gelir, sessizlik olur.

İşte o anda insan, hayatın anlamını sorgulamaya başlar.

“Ben kimim? Neden buradayım? Hayatın amacı nedir? Beni kim yarattı? Kâinatın sırrı ne?”

Bu sorular insan ruhunun derinliklerinden gelen en temel uyanıştır.

Çünkü etrafımıza baktığımızda, karmaşık ama düzenli bir sistem görürüz.

Ve içimizden bir ses şöyle der:
“Bu kadar kusursuz bir düzen, tesadüf olamaz.”

O fark ediş anı, insanın gerçek yolculuğunun başladığı noktadır.

Yaratılışın hikmetine ulaşmak isteyen insan, hem aklıyla hem kalbiyle bu yola çıkar.

Çünkü bazı gerçekler yalnızca düşünmekle değil, hissetmekle anlaşılır.

Kur’an-ı Kerim bize bu konuda derin ipuçları sunar.

Allah, insanı en güzel şekilde yarattığını, ona akıl, nefis ve ruh verdiğini bildirir.

Hatta onu yeryüzünde halife, yani sorumluluk sahibi bir temsilci olarak görevlendirir.

Kur’an, insanın yaratılış amacını şöyle açıklar:

“Ben cinleri ve insanları ancak bana kulluk etsinler diye yarattım.” (Zâriyât, 51:56)

Kulluk, yalnızca ibadet etmek değildir.
Kulluk;

  • Doğru olmak,

  • Merhametli davranmak,

  • Adaleti gözetmek,

  • Güzel ahlâk ve sabırla yaşamaktır.

Kulluk; hayatın her alanında Allah’ın rızasını gözeterek yaşamak demektir.

Bugün birçok insan başarı, para ve statü peşinde koşuyor.

Ama ne yazık ki çoğu, içindeki o boşluğu dolduramıyor.

Çünkü gerçek huzur dış dünyada değil, iç dünyada başlar.

Ve bu içsel eksikliğin adı çoğu zaman şudur:  Yaratılış amacını bilmemek.

İnsan Rabbini tanımaya başladığında, her şey yerli yerine oturur.

Kâinatın, hayatın ve kendi varlığının boşuna olmadığını fark eder.

O farkındalıkla kalbinde bir huzur doğar.

Çünkü bilir ki:  Hayatın anlamı vardır,  Tesadüf yoktur,   Allah’a yönelmek insanın en büyük zenginliğidir.

Belki sen de bu satırları okurken fark ettin: Kalbinin bir köşesinde uzun zamandır cevap arayan sorular var.

“Ben kimim? Neden yaratıldım?”

Bu soruları sormaya başlamak bile çok kıymetli bir adımdır.

Çünkü bu yolculuk sadece akılla değil, kalple de yürünür.

Ve bu yolun sonunda seni bekleyen şey; huzur, anlam ve gerçek mutluluktur.

Unutma, her şey tek bir soruyla başlar:

“Ben kimim?”

Bu soruya kulak vermeyen insan, hayatı bir yapboz gibi eksik yaşar.

İçindeki boşluk dolmaz.

Oysa Rabbini tanımaya başlayan biri, varlığını ve kâinatı O’nun rahmetiyle anlamlandırır.

İşte o zaman, insan yaratılışının sırrını kavramış olur.

Hayat artık bir tesadüf değil; anlamlı ve amaçlı bir yolculuktur.

Peki sen, bu yolculukta hangi sorulara cevap arıyorsun?

Kalbini en çok ne etkiliyor?

Seni Yaradan’a daha çok ne yaklaştırıyor?

Selam ve dua ile… 🤲

𝓗𝓪𝓴𝓲𝓶𝓮 𝓖𝓾𝓵𝓼𝓾𝓶 𝓗𝓲𝓬𝓻𝓮𝓽

Uyarı
Uyarı
Uyarı
Uyarı

Uyarı.