(Mekke’de inmistir. 112 âyettir)

enbiya1_10 21-ENBİYÂ SURESİBismillâhirrahmânirrahîm.

Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adı  ile. 

1-İnsanların hesaba çekilecekleri vakti yaklaştı. Onlar  ise gaflet  içerisinde  yüz çeviricidirler.

2-Kendilerine  Rablerinden bir öğüt geldiği her seferinde  mutlaka onu alay ederek dinlerler.

3- Kalpleri  başka şeylerle  meşguldür. Zulmedenler,  aralarında gizlice  danışıp: “Bu, sizin gibi adamdan başka  mıdır.?Sizi  görüp dururken  büyüyü  kabule  nasıl yanaşırsınız?”dediler.

4-“Rabbim, gökte ve yerde söylenen  her sözü  bilir  ve O  her şeyi işitendir, bilendir”dedi .

5-Hatta  onlar: “(Kur’an ) anlamsız  rüyalardır.’Hayır; onu  kendisi uydurmuştur.

Hayır; o bir  şairdir.  O  halde  öncekilerle gönderildiği gibi  o da bir âyet  getirsin “dediler.

6- Bunlardan önce  helâk ettiğimiz hiçbir ülke halkı imana gelmemişti.  Acaba  bunlar iman ederler  mi?

7-Senden önce gönderdiklerimiz  de ancak kendilerine  vahiy indirdiğimiz erkekler  idiler. Eğer bilmiyorsanız Zikir ehline sorun.

8-Onlara  yemek yemez  bir ceset de  kılmadık, onlara ebedi  de kalmadılar.

9-Sonra onlara verdiğimiz sözümüzde  durup  onları ve dilediğimiz kimseleri kurtarıp haddi aşanları da helâk  ettik.

10-Andolsun ki, biz sizin için  bir  şan ve şeref kaynağı olan bir kitap  indirdik. Hiç akıl etmez misiniz?enbiya11_24 21-ENBİYÂ SURESİ

11(-Halkı) zalim olan nice ülkeler helâk  ettik  ve onlardan sonra başka kavimler yarattık.

12- Onlar bizim azabımızı gördüklerinde  hemen hızlıca oradan kaçışıyorlardı.

13-Kaçışmayın, içinde  bulunduğunuz refaha ve evlerinize  dönün.Çünkü siz  sorguya çekileceksiniz.”

14-“Vay bize çünkü  biz gerçekten  zalimlerdendik”dediler.

15-Biz onları tırpanla biçilmiş  bir  ekin, alevi  sönmüş  bir ateş  haline getirinceye kadar  feryatları  bu oldu.

16-Biz  gökleri   yeri  ve aralarında olanları oyalanalım diye yaratmadık.

17-Eğer biz eğlence edinmek istese  idik,elbette  onu kendi katımızdan edinirdik. Fakat  biz  yapanlar değiliz.

18-Bilakis  biz hakkı batıl   üzerine  bırakırız  da  hak onun beynini darmadağın eder.  O da derhal  çekişerek can verir. Nitelendirmenizden  ötürü  vay size!

19-Göklerde ve yerde  kim varsa  O’nundur. O’nun  yanında  olanlar  ise O’na  ibadete karşı büyüklenmezler  ve usanmazlar.

20-Gece ve gündüz  aralıksız tesbih ederler.

21-Acaba onlar  yerden ilâhlar  mı edindiler? Onlar diriltir  mi  hiç?

22-Eğer göklerde ve yerde Allah’tan başka ilâhlar olsa idi ikisinin de  düzeni  bozulup gitmişti.  Arş’ın Rabbi olan Allah, nitelendirmelerinden  münezzeh ve yücedir.

23-O,işlediklerinden  sorumlu tutulmaz.  Halbuki  onlara sorulur. 

24-Yoksa ondan başka  ilahlar mı edindiler? “Delilinizi getiri” de “Bu benimle   olanların  da  zikridir, benden  öncekilerin  de  zikridir.” Bilakis  onların çoğu hakkı bilmezler, bundan ötürü  de yüz çeviricidirler.enbiya25_35 21-ENBİYÂ SURESİ25-Senden önce  gönderdiğimiz her bir  peygambere mutlaka şunu vahyederdik:”Benden başka  ilâh yoktur. O halde yalnız Bana  ibadet edin.”

26-“Rahman evlat edindi” dediler . O, bundan  münnezehtir. Bilakis  onlar  mükkerem kullarıdır.

27- Sözleri ile O’nun  önünü  geçemezler. Onlar,  O,nun  emri  gereğince  iş görürler.

28-Onların önündekini  de arkalarındakini de bilir. , O’nun razı olduğu kimselerden başkasına şefaat etmezler. Onlar korkusundan titrerler. 

29-Onlardan kim: “Ben O’ndan gayrı ilâhım” derse,  Biz  böylesini  cehennemle  cezalandırırız.  İşte zalimleri  böyle cezalandırırız.

30-Acaba  kâfirler  görmedi mi ki,  gökler ve yer  birleşik  ve yapışık idi. Biz  onları ayırdık ve canlı her  şeyi  sudan yarattık. Hâlâ imana  gelmezler mi?

31 -Ve yer onları çalkalamasın diye onda sağlamlaştırıcı  kazıklar   yarattı. Orada yol bulabilsinler  diye  de ondaki dağlar arasında yollar  yaptık.

32-Ve gökyünü  korunmus  bir  tavan yaptık.Halbuki  onlar O’nun  âyetlerinden  yüz çeviricidirler.

33-O, gece  ve gündüzü, güneşi  ve ay’ı yarattandır.  Her biri  bir yörüngede  yüzerler.

34- Senden önce hiçbir beşere ebedilik  vermedik. Sen ölürsen  eğer,  onlar  ebedi mi kalcaklar?

35-Her  nefs  ölümü  tadıcıdır. Biz sizi şer ve hayırla imtihan olmak üzere  deneriz. Sonunda Bize  döndürüleceksiniz.enbiya36_44 21-ENBİYÂ SURESİ36-Kâfirler seni gördüklerinde, seni ancak  alaya  alırlar: “Bu mudur ilâhlarınızı 

kötülükle  anan?” Hâlbuki  onlar Rahman’ın zikrini inkâr edenlerdir.

37-İnsan aceleden yaratılmıştır. Yakında size ayetlerimi göstereceğim. Benden acele istemeyin. 

38-“Eğer doğru söyleyenler  iseniz  bu vaad ne zaman gerçekleşecektir?”derler.

39-O kâfirler azap  geleceğinde  ateşi  yüzlerinden ve sırtlarından geri çeviremeyecekleri, kendilerine  yardım da olunmayacağı zamanı bir bilselerdi…

40-Bilakis  o, onlara ansızın  gelip  kendilerine  hayrete düşürüp  şaşırtacaktır da onu geri çevirmeye  güçleri  de olmayacak  ve onlara  bir mühlet  de verilmiyecektir.

41-Andolsun ki  senden  önceki  birçok  peygamberle alay edildi  de  onlarla  alay edenleri,  alay ettikleri   şey çepeçevre kuşattı.

42-De ki:  “Gece ve gündüz sizi Rahman’a karşı sizi kim koruyabilir?”Hayır  onlar Rablerinin  zikrinden  dahi yüz çevirenlerdir.

43-Yoksa onların, kendilerini  Bize karşı koruyan ilâhları mı vardır?  Onlar kendi kendilerine  bile yardım edemezler. Onlara  tarafımızdan  destek de verilmez.

44-Durum  sandıkları  gibi  değil. Biz,  bunları da atalarını da o kadar  faydalandırdık ki ömürleri  uzayıp gitti (hep böyle gidecek  sandılar).Bizim arzı etrafından eksillttiğimizi görmüyorlar mı?  Acaba üstün gelenler onlar mıdır?enbiya45_57 21-ENBİYÂ SURESİ45-De ki: “Ben sizi ancak vahiy ile korkutuyor  ve uyarıyorum.” Halbuki sağırlar  uyarıldıkları zaman yapılan çağrıyı işitmezler.

46-, “Eğer Rabbinin  azabından onlara  azıcık  bir şey  dokunursa  elbette: “Vay bize! Çünkü  gerçekten  biz zalimlerden olduk “diyeceklerdir.

47-Kıyamet gününe has  adalet  terazilerini koyariz . kimseye en ufak  bir zulüm  yapılmaz.  Biz (iyiliği) bir hardal  tanesi  ağırlığınca dahi olsa  onu getiririz. Hesaba  çekenler  olarak  biz yeteriz.

48-Andolsun ki Biz, Musa ile  Harun’a, Furkân’ı takvâ sahiplerine  bir ışık ve  bir zikir  olmak üzere verdik.

49-Onlar ki  Rablerinden  gıyaben  korkarlar , hem onlar Kıyametten  de oldukça çekinirler.

50- İşte bu, indirdiğimiz mübarek bir zikirdir. Siz  onu inkâr  edenler   misiniz?

51-Andolsun ki biz İbrahim’e daha önceden   doğru yolu bulma imkânı verdik. Biz  onu biliyorduk.

52- O zaman  babasına ve kavmine  demişti ki:” İbadet  edip durduğunuz bu heykeller de  ne oluyor?”

53-“Atalarımızı bunlara  ibadet ederken bulduk”dediler.

54- “Andolsun ki, siz de, atalarınız da  apaçık bir sapıklık içindesiniz” dedi.

55-”Sen bize  Hakkı  mı getirdin,  yoksa  şaka mı yapıyorsun?” dediler.

56-Dedi ki: “Hayır!“Sizin Rabbiniz göklerle  yerin Rabbi  ve onları  yoktan var  edendir.  Ve  ben buna  tanıklık edenlerdenim.”

57-“Vallahi siz arkanızı dönüp gittikten sonra ben  bu  putlarınıza mutlaka  bir tuzak kuracağı.”enbiya58_72 21-ENBİYÂ SURESİ58-Derken  ona başvururlar diye büyükleri dışında   hepsini paramparça etti.

59-Dediler ki :”Bunu  putlarımıza kim  yaptı ise şüphesiz  ki o,zalimlerdendir.”

 60-Dediler ki :”“İbrahim adında ki  bir  gencin  bunları  diline  doladığını işitmiştik”

61-Dediler ki:”Onu herkesin gözü  önüne  getirin, belki şahitlik ederler. 

62-Dediler ki:””Tanrılarımıza bunu sen mi yaptın, ey İbrahim?”

63-“Hayır”dedi.” Onların şu büyükleri yapmıştır.onlara sorun, eğer Konuşabilirlerse.”

64-Kendi vicdanlarına  dönerek  dediler ki:”Muhakkak asıl zalimler sizlersiniz»

65-Sonra baş aşağı  edildiler  de(şöyle  dediler):”Sende çok iyi bilirsin ki bunlar konuşamazlar”

66-Dedi ki “Peki, Allah ‘tan  başka size  fayda ve zarar veremeyen şeylere ibadet eder  misiniz?

67-“Yuh size  ve sizin  Allah’tan  başka  taptıklarınıza! Hâlâ  aklınızı başınıza almayacak mısınız?”

68-Dediler ki:«Eğer (bir şey) yapacaksanız, onu ateşle  yakın. İlahlarınıza yardım  etmiş olursunuz.”

69- “Ey ateş! İbrâhim’e karşı serin ve selâmet ol”dedik.

70-Ona tuzak kurmak istediler. Biz  ise onları  en büyük zarara uğrayanlar kıldık.

71-Biz onu Lût’u  alemler için bereketlendirdiğimiz  arza ulaştırıp.

72-Ve ona İshak’ı istediğinden  ayrı olarak da Yakub’u bağışladık. Onların her birini  de salih kimseler kıldık. enbiya73_81 21-ENBİYÂ SURESİ73-Onları  emrimizle doğru yolu gösteren önderler kıldık. Onlara hayırlar  yapmayı, namaz ikâme etmeyi  ve zekat  vermeyi  vahyettik.  Onlar yalnızca  bize ibadet  eden  kimselerdi.

74-Lut’a da hikmet  ve ilim verdik. Onu  kötülükleri  işleyen o ülkelerden kurtardık. Çünkü onlar  kötü bir kavim idiler, hem de fasıktılar.

75- Ve biz onu  rahmetimizin içini  aldık.  Çünkü o, sâlihlerdendir.

76-Nûh da (an). Hani  o daha önce  Bize  dua etmişti de onun duasını kabul  edip hem onu  hem ailesini o büyük sıkıntıdan kurtarmıştık.

77-Ayetlerimizi yalanlayan  kavminden  onun intikamını aldık. Çünkü onlar  kötü bir kavim idiler. Bundan ötürü hepsini suda boğduk.

78-Dâvûd ve Süleymân’ı da  (an). Hani  kavmin  koyunlarının girdiği ekin hakkında hüküm veriyorlardı . Biz onların hükmülerine   tanık idik.

79-Biz onu hemen Süleyman’a kavratmıştık. Bununla berâber her birine bir hikmet ve ilim verdirk. Davud’a da  onunla birlikte  tesbih  etsinler  diye dağları ve kuşları mûsâhhar kıldık.(Bunları) yapanlar biziz.

80-Ve biz  ona sizin  faydanıza, sizi savaşlarınızda  korusun  diye  giyecek yapma  sanatını  öğrettik.  Acaba  şükredecek misiniz ?

81-Süleymân’ın emrine de şiddetli rüzgarı verdik.Emriyle  bereket verdiğimiz  toprağa hızlıca götürdü. Biz her şeyi  bilenleriz.enbiya82_90 21-ENBİYÂ SURESİ82-Şeytanlardan denize  dalan  ve onun için  bundan başka işler görenleri de. Onları gözetenler de  bizlerdik.

83-Eyyub’u da (an). Hani Rabbine: «Başıma bu bela  gelip çattı ve sen merhametlilerin merhametlisisin'” diye  seslenmişti.

84-Biz onun duasını kabul  ettik ve başındaki  sıkıntıyı açıp giderdik.

Ayrıca katımızdan bir rahmet  hem de iyi kulluykta  bulunanlara  bir ibret  olmak üzere 

aile  ve çoçuklarını ve onlarala birlikte  bir  o  kadarını da verdik.

85-İsmâil’i, İdrîs’i ve Zülkifl’i de (an). Onların  her biri  sabredenlerdendi.

86-Biz onları  rahmetimizin içine aldık. Gerçekten onlar  salihlerden idiler.

87-Ve balık sahibi  de(an).O(kavmini) gazablandırıp gitmiş ve bizim kendisine  asla

sıkıştırmayacağımızı sanmıştı.

Derken  karanlıklar içinde: “Senden başka ilâh yoktur. Seni tenzih ederim.

Gerçekten ben zulmedenlerden oldum” diye seslenmişti.

88-Biz de duasını kabul edip kendisini  gamdan kurtarmıştık. Biz mü’minleri işte böyle kurtarırız.

89-Zekeriyyâ’yı da (an).  Hani:”Rabbim, beni  bir başıma bırakma! Sen vârislerin en hayırlısısın.”diye  Rabbine dua etmişti.

90-Biz duasını kabul edip  ona Yahya’yı bağışladık, zevcesini de ıslâh ettik. Şüphesiz  bunlar hayır işlere  yapmaya koşarlar, umarak , korkarak  Bize dua ederlerdi.  Bize gönülden  derin saygı duyarlardı.enbiya91_101 21-ENBİYÂ SURESİ

91-Irzını koruyan  o kızı da (an). Biz ona ruhumuzdan üfledik, onu  ve oğlunu âlemlere  bir ibret  kıldık.

92-Şüphe yok ki  bu sizin  ümmetiniz  tek bir ümmettir.  Sizin  Rabbiniz  de benim  O halde  yalnız bana ibadet edin.”

93-Buna rağmen  onlara işlerini parça parça  edip ayrılığa düştüler, hepsi bize  döneceklerdir.

94-Kim  mü’min olduğu halde  halde salih amel işlerse, onun  yapıp ettikleri karşılıksız kalmaz. Biz onu  muhakkak   yazarız.

95-Helâk  ettiğimiz  bir ülke halkının dönmeleri imkânsızdır.

96-Nihâyet Yecuc ile Mecuc açılıp her yüksek  tepeden hızlıca indiklerinde;

97-Ve gerçek vaad yaklaştığında bakarsın ki kâfirlerin gözleri dehşetle  yerinden fırlayarak:”Vay bize , gerçekten biz  bundan gafil  idik, hayır,  biz zulmetmişiz meğer”diyecekler.

98-Gerçekten  siz de Allah’tan başka taptıklarınız,da cehennemin  odunusunuz. Oraya gireceksiniz.

99-Eğer bunlar  ilâh olsalardı oraya girmelerdi. Hepsi  orada  ebediyyen kalacaklardır.

100-Onlar orada  ah edip inleyeceklerdir.  Onlar  orada işitemezler de.

101-Şübhesiz  kendileri için  daha önceden tarafımızdan iyilik takdir  edilmiş olanlar, işte onlar, oradan uzaklaştırılmışardır.

لَا يَسْمَعُونَ حَسِيسَهَا وَهُمْ فِي مَا اشْتَهَتْ أَنفُسُهُمْ خَالِدُونَ

102-Onlar  ateşin sesini  dahi işitmezler.

Canlarının arzu ettiği  şeyler  arasında  ebedidirler.

لَا يَحْزُنُهُمُ الْفَزَعُ الْأَكْبَرُ وَتَتَلَقَّاهُمُ الْمَلَائِكَةُ هَذَا يَوْمُكُمُ الَّذِي كُنتُمْ تُوعَدُونَ

103- Lâ yahzunuhumul fezeul ekberu ve tetelakkâhumul melâiketu, hâzâ yevmukumullezî kuntum tûadûn(tûadûne).

103-En büyük korku onları üzmez.

Melekler onları karşılayıp: “İşte bu, vaad olunduğunuz gündür”derler.

يَوْمَ نَطْوِي السَّمَاء كَطَيِّ السِّجِلِّ لِلْكُتُبِ كَمَا بَدَأْنَا أَوَّلَ خَلْقٍ نُّعِيدُهُ وَعْدًا عَلَيْنَا إِنَّا كُنَّا فَاعِلِينَ

104-Yevme natvis semâe ke tayyis sicilli lil kutub(kutubi), kemâ bede’nâ evvele halkın nuîduhu, va’den aleynâ, innâ kunnâ fâılîn(fâılîne).

104-Göklerin kitapların katlandığı gibi katlayacağımız gün  (an).

İlk yaratmaya başladığımız gibi onu tekrar  iade  ederiz.

Biz  bunu  vaad edip  üzerimize  almıştık. Şüphesiz yapanlar bizleriz

وَلَقَدْ كَتَبْنَا فِي الزَّبُورِ مِن بَعْدِ الذِّكْرِ أَنَّ الْأَرْضَ يَرِثُهَا عِبَادِيَ الصَّالِحُونَ

105-Ve lekad ketebnâ fîz zebûri min ba’diz zikri ennel arda yerisuhâ ıbâdiyes sâlihûn(sâlihûne).

105- Andolsun ki biz , zikirden  sonra Zebûr’da da:”Arz salih kullarım mirasçı olur”diye yazdık.

إِنَّ فِي هَذَا لَبَلَاغًا لِّقَوْمٍ عَابِدِينَ

106- İnne fî hâzâ le belâgan li kavmin âbidîn(âbidîne).

106-Gerçekten bunda ibadet eden bir topluluk için yeterince öğüt vardır.

وَمَا أَرْسَلْنَاكَ إِلَّا رَحْمَةً لِّلْعَالَمِينَ

107- Ve mâ erselnâke illâ rahmeten lil âlemîn(âlemîne).

107-Biz seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik.

قُلْ إِنَّمَا يُوحَى إِلَيَّ أَنَّمَا إِلَهُكُمْ إِلَهٌ وَاحِدٌ فَهَلْ أَنتُم مُّسْلِمُونَ

108- Kul innemâ yûhâ ileyye ennemâ ilâhukum ilâhun vâhidun, fe hel entum muslimûn(muslimûne)

108-De ki :”Bana, benim ilâhım ancak  tek bir  ilâhtır, diye vahyolunuyor.

Artık siz müslüman  olacak mısınız?”

فَإِن تَوَلَّوْا فَقُلْ آذَنتُكُمْ عَلَى سَوَاء وَإِنْ أَدْرِي أَقَرِيبٌ أَم بَعِيدٌ مَّا تُوعَدُونَ

109- Fe in tevellev fe kul âzentukum alâ sevâin, ve in edrî e karîbun em baîdun mâ tûadûn(tûadûne).

109-Eğer yüz çevirirlerse de ki : “Ben size eşit olarak bildirdim.

Size vaad olunan yakın mıdır, uzak mıdır, bilemiyorum.

إِنَّهُ يَعْلَمُ الْجَهْرَ مِنَ الْقَوْلِ وَيَعْلَمُ مَا تَكْتُمُونَ

110-İnnehu ya’lemul cehre minel kavli ve ya’lemu mâ tektumûn(tektumûne).

110-Şüphe yo ki  O, sözün açığa vurulanını da bilir, gizlediğinizi de bilir.

وَإِنْ أَدْرِي لَعَلَّهُ فِتْنَةٌ لَّكُمْ وَمَتَاعٌ إِلَى حِينٍ

111- Ve in edrî leallehu fitnetun lekum ve metâun ilâ hîn(hînin).

111-“Bilmiyorum, belki de o, sizin için bir imtihandır, bir süreye  kadar bir  faydalanmadır.”

قَالَ رَبِّ احْكُم بِالْحَقِّ وَرَبُّنَا الرَّحْمَنُ الْمُسْتَعَانُ عَلَى مَا تَصِفُونَ

112- Kâle rabbıhkum bil hakk(hakkı), ve rabbunâr rahmânul musteânu alâ mâ tasıfûn(tasıfûne).

112-De ki:”Rabbim  hak ile  hükmet. Bizim  Rabbimiz  Rahmân’dır. Sizin niteleyegeldiklerinize karşı yardımı istenen O’dur.”

bd74ae34b6c5256187df7266013c67b7 21-ENBİYÂ SURESİ

kaynak (Tefsiru’s- Sa’di (Allametu’s-seyh Abdurrahman es – Sa’di)

Allah ondan razi olsun

Yüce Allah’a hamd-ü senâlar olsun