(Medine’de  inmistir,176 âyettir)

nisa1_6 4-NİSÂ SURESİBismillâhirrahmânirrahîm

1-Ey insanlar! Sizi bir tek candan yaratan ve ondan  da zevcesini   var eden, her ikisinden  de   birçok erkek ve kadın türeten  Rabbinizden korkun. Kendisi adına birbirinizden  dileklerde  bulunduğunuz Allah’tan ve akrabâlık( bağını kesmek)ten   sakının. Şüphesiz Allâh,  üzerinizde tam bir  gözetleyicidir.

2-Yetimlere mallarını verin.Temizi murdar  olana   değişmeyin. Onların mallarını mallarınızla   karıştırarak yemeyin. Muhakkak  bu büyük bir günahtır.

3-Eğer yetim kızlara adaletli davranamayacağınızdan korkarsanız, size helâl  olan ikişer, üçer, dörder olmak üzere nikâhlayın.. Şayet adalet yapamıyacağınızdan korkarsanız, o zaman bir tane almalısınız . Yahut  sahibi  olduğunuz  cariye(ler )ile yetinmelisiniz .Bu sizin haksızlıktan  daha  çok  alıkoyar.

4-Kadınlara mehirlerini hoşnutlukla verin .Bununla  beraber  gönül hoşluğu ile size  onun  bir kısmını  bağışlarlarsa onu da afiyetle yeyin.

5-.Allah’ın, sizin için geçimlik kıldığı mallarınızı, beyinsizlere vermeyin. Kendilerine  bunlardan yedirin, giydirin,  Bir de onlara  güzel söz söyleyin.

6-Yetimleri  evlilik çağına erdikelri zamana kadar deneyin. Şayet onlarda  reşidlik görürseniz  mallarını kendilerine  teslim edin. Büyüyecekler   diye  onları israfla  tez elden yemeyin. Zengin olan kaçınsın. fakir  olan  da örfe göre yesin. Mallarını kendilerine  geri verdiğiniz zaman,  onlara karşı  şahid bulundurun. Hesap  sorucu olarak  Allah  yeter.nisa7_11 4-NİSÂ SURESİ7-Baba  ve anne ile yakın akrabaların bıraktıklarından  bıraktıklarından  erkekler için bir pay ,yine baba  ve anne ile  yakın akrabaların bıraktıklarından kadınlar için  – o maldan  az veya  çok olsun  -farz kılınmış  bir pay vardır.

8-paylaştırılma sırasında yakınlar; yetimler ve yoksullar da hazır bulunursa  kendilerinin  o maldan rızıklandırın ve onlara  güzel sözler  söyleyin.

9-Arkalarında kendileri  hakkında   endişe edecekleri âciz  ve küçük  çoçuklar bırakacak olanlar korksunlar. Allah’a karşı takvâlı olsunlarda doğru  söz  söylesinler.

10-Şüphe yok ki zulümle  yetimlerin  mallarını yiyenler karınlarına  ancak  bir ateş yemiş olurlar. Onlar yakında alevli   bir ateşe de  gireceklerdir.

11-Çocuklarınız   hakkında, Allah size,  şöyle emrediyor: Erkeğe iki dişinin payı kadar(veriniz) ;Eğer kanlar ikiden  fazla iseler mirâsın  üçte ikisi onlarındır. Şayet  bir kız ise mirâsın yarısı onundur. Çocuğu  varsa  anne ve babanın her birine  mirasın altıda birini verilir. Çocuğu olmayıp da anne ve   babası kendisine  mirasçı  olana gelince , üçte biri  annesinindir. Şayet kardeşleri varsa o vakit altıda biri  annesinindir. Bu  yapacağı vasiyetten veya borçlarından sonradır. Babalarınız ve oğullarınız  size( âhirette) faydaca  hangisinin  daha yakın  olduğunu bilemezsiniz.  Bunlar  Allah’tan  bir far olarak ( tayin edilmiştir). Şüphesiz ki  Allah  her şeyi bilendir,biricik hüküm koyandır. nisa12_14 4-NİSÂ SURESİ12-Çocukları yoksa, hanımlarınızın  geriye  bıraktıklarının  yarısı sizindir. Şayet çocukları varsa, bıraktıklarının  dörtte bir sizindir. Bunlar vasiyetlerinde  yada  borçtan sonradır. Eğer  çocuğunuz yoksa bıraktığınızın dörtte biri onlarındır. Şayet çocuğunuz varsa yapacağınız vasiyyet ve borçtan sonra sekizde biri  onlarındır. Eğer bir  erkek veya   kadına  çocuğu ve babası olmadığı( kelâle olduğu) halde mirascı  olunuyor  ve bunların erkek veya kız  kardeşi varsa, bunların  her biri altıda bir düşer. Şayet bundan daha  çok iseler  o halde  hepsi  yapacağı vasiyet  ve  borçtan   sonra üçte bire  ortak olurlar. Ancak  zarar verici  olmamalıdır.  Allah’tan bir  vasiyet olarak (gelen buyruklar bunlar); Allah her şeyi bilendir, Halîmdir.

13-İşte  bunlar Allâh’ın sınırlarıdır. Kim Alla’a  ve ve Rasulü’ne itaat  ederse  onu orada ebediyyen  kalmak üzere altından ırmaklar akan, cennetlere sokar. İşte en  büyük kurtuluş  budur.

14-Kim de Allah’a  ve Rasûlüne  isyan eder, sınırlarını aşarsa onun da  orada  ebedi   kalmak üzere  bir ateşe koyar. Üstelik  onun için   küçültücü  bir azab da vardır.nisa15_19 4-NİSÂ SURESİ15-Kadınlarınızdan fuhuş yapanlara karşı içinizden dört şahit getirin.Şayet   şehadet ederlerse, ölüm onları  alıp   götürünceye  yahut  Allah onlara bir çıkar  yol  gösterinceye  kadar onları  evlerde alıkoyun.

16-Sizlerden  fuhuş yapanların her ikisini de eziyet  edin. Eğer tevbe edip  hallerini   düzeltirlerse artık onları  bırakın.Şüphesiz, Allah, tevbeleri kabul edendir, Rahimdir. 

17-Allah’ın tevbeleri kabul edeceği  kimseler ,kötülüğü bilmeden  yapanların, sonrada  çarçabuk  tevbe eden  kimselerinkidir. İşte Allah,ın  tevbelerin  kabul edecegi  kimseler  bunlardır,  Allah  hakkıyla bilendir.

18-Yoksa kötülükleri işleyip durup da nihâyet  onlardan  birine  ölüm  gelip çattığında:”Ben şimdi gerçekten tevbe ettim» diyenlerin  ve kâfir  olarak ölenlerin ki degildir. İşte  biz  onlar için  çok acıklı bir azap hazırlamışızdır.

19-Ey iman edenler! Kadınlara zorla mirasçı olmanız size helâl  olmadığı gibi onlar apaçık bir hayasızlık işlemedikçe kendilerine  verdiğiniz  bir kısmını  alıp götürmeniz için onları sıkıştırmayın. Onlarla  iyi geçinin. Şâyet  onlardan hoşlanmadınızsa(sabredin),çünkü  hoşunuza  gitmeyen bir şeyde Allah  pekçok hayır takdir etmiş olabilir.nisa20_23 4-NİSÂ SURESİ20-Bir eşi bırakıp da yerine başka bir eş almak isterseniz, öncekine  yüklerle  (mehir) vermiş olsanız  bile  ondan hiç bir şey almayın. Onu  bir iftira  ve apaçık günah diye alır mısınız?

21- Hem birbirinizle onlar, sizden kuvvetli  bir söz almış  iken  onu  nasıl alabilirsiniz?

22-Babalarınızın nikâhladığı  kadınları  nikâhlamayın.Ancak geçmiş olan müstenâ.Şüphe yok ki  o bir hayâsızlıktı. Gazaba  sebeb   iğrenç bir iş ve kötü bir yoldu.

23 Anneleriniz, kızlarınız, kız kardeşleriniz, halalarınız, teyzeleriniz, kardeş kızları, hemşire  kızları, sizi emziren sütanneleriniz, süt hemşireleriniz ve   eşlerinizin  anaları, ve kendileri ile  zifafa girdiğiniz eşlerinizden himayenizde  bulunan   üvey kızlarınız size haram kılındı. Eğer o kadılarla zifafa  girmemiş  iseniz sizin için bir vebal yoktur.  Öz oğullarınızın  hanımları   ve iki kız kardeşi birlikte almanız da (size  haramdır) Ancak geçmiş olan  müstesnâ. Şüphesiz Allah mağfiret  edendir,  çok esirgendir. nisa24_26 4-NİSÂ SURESİ24-Evli kadınlar da (size  haramdır).  Sahip olduğunuz cariyeler müstesnâ. Bunlar  Allah’ın size (farz olarak) yazdıklarıdır. Geriye  kalanları ise  iffetinize  koruyarak   zinaya  sapmaksızın -mallarınızla( nikâhlanma yolunu) aramanız size  helâl kılındı. O  halde  onlardan hangisi  ile faydalandı iseniz  bundan   dolayı onlara  tayin  edildiği şekilde mehirlerinize veriniz.  Onun   miktarını  tayin  ettikten sonra   gönül  hoşuluğu  ile  uzlaştığınız  şey hakkında  size  bir vebal yoktur. Şüphesiz Allah    hakkıyla bilendir , mutlak hüküm  ve hikmet sahibidir.

25-İçinizden hür olan  mü’min kadınları nikâhlayacak bir  bolluğa güç yetiremeyenler  sahip  olduğunuz mü’min  cariyelerinizden  alsın.  Allah,  imanınızı çok  iyi bilendir.  Siz  birbirinizdensiniz. Zinadan  kaçınan , gizli dost edinmeyen   namuslu kadınlar  olmaları hâlinde, onları velilerinin  izni ile nikahlayın. Mehirlerini de güzellikle  kendilerine   verin. Şayet evlendikten  sonra fuhuş isterlerse  onlara  evli  ve hür kadınlara verilen cezanın yarısı verilir. Bu, içinizden  günaha girmekten  korkanlar içindir.  Sabretmeniz  ise  sizin için  daha  hayırlıdır.  Allah    çok  bağışlayandır, çok  esirgeyendir.

26-Allah, size açıkça bildirmek, sizi  sizden öncekilerin  sünnetlerine  iletmek, tevbelerinizi kabul etmek ister. . Allah, hakkıyla bilendir  ,hüküm ve hikmet sahibidir.nisa27_33 4-NİSÂ SURESİ27-.Allah, tövbenizi kabul etmek ister.Şehvetlerine uyanlar ise sizin büyük bir sapıklığa düşmenizi istiyorlar.

28-Allah, sizden hafifletmek ister. Zaten  insan zayıf yaratılmıştır.

29-Ey iman edenler! Mallarınızı aranızda batıl yollarla yemeyin.  Aranızda karşılıklı bir anlaşma ile gerçekleştirdiğiniz bir ticaret olması  müstesnâ. Kendinizi  öldürmeyin .Şüphe yok ki  Allah size çok merhamet edendir.

30-Kim  sınırları   aşarak ve  haksızlık ederek bunu yaparsa yakında biz onu ateşe sokacağız.  Bu da Allah’a   pek    kolaydır.

31-Size yasaklanan   büyük günahlardan kaçınırsanız, sizin( diğer ), küçük günahlarınızı örteriz ve sizi şerefli bir mekâna sokarız.

32-Allah’ın kendisi  ile   kiminizi kiminize üstün kıldığı şeyleri   temenni etmeyin. Erkeklere kazandıklarından bir pay (olduğu gibi),  kadınlara da kazandıklarından bir pay vardır. Allah’tan  O’nun lütfunu isteyin.  Allah, her şeyi çok iyi  bilendir.

33-Anne   babanın ve yakın  akrabaların  geriye  bıraktıklarından her birine mirasçılar kıldık.  Yeminlerinizle  mirasçı kıldıklarınıza da  nasiplerine  verin. Allah  her şeye şahit olandır.nisa34_37 4-NİSÂ SURESİ34-Erkekler kadınlar üzerinde yöneticidirler. Bu, Allah’ın bazılarını bazılarına  üstün kılmış  olmasından  ve erkeklerin mallarından  infak etmelerinden   dolayı  böyledir. İyi kadınlar,itaatli olan  ve Allah’ın koruması ile kendilerine  de gizli olanı koruyandır. Serkeşliklerinden  endişe ettiğiniz kadınlara öğüt verin, kendilerini yataklarında yalnız bırakın,  ve onlara dövün. Eğer size itâat ederlerse artık  aleyhlerine bir yol aramayın. Şüphe yok ki Allah çok yücedir, çok büyüktür.

35-Eğer aralarının açılmasından endişe ederseniz, o vakit   erkeğin  akrabasından  bir hakem, kadının  ailesinden bir hakem gönderin. Her ikisinin  de aralarının düzelmesini isterlerse Allah onların arasını bulur,   şüphesiz Allah herşeyi bilendir   herşeyden haberdardır.

36-Allah’a ibadet edin, O’na hiçbir ortak koşmayın. Anaya , babaya , akrabaya,  yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşularınıza, yanınızdaki arkadaşa, yolda kalmışa, ellerinizin altında bulunanlara iyilik edin. Allah  büyüklenip  böbürlenenleri  elbette sevmez.

37-Onlar  hem bizzat  cimrilik edenler, hem de insanlara cimriliği emredenler ve  Allah’ın  lütfundan kendilerine verdiğini gizleyenlerdir.  Biz  o inkârcılar  için  küçültücü  bir  azab hazırlamışızdır.nisa38_44 4-NİSÂ SURESİ38-Bunlar  Allah’a  ve âhiret  gününe  iman etmedikleri halde mallarını insanlara gösteriş için harcayanlardır.  Şeytan, kime arkadaş olursa  o  kötü bir arkadaştır.

39- Onlar Allah’a  ve âhiret gününe   iman edip de  Allah’ın kendilerine rızık olarak verdiğinden  infak  etseler di  ne kaybederlerdi ki? Allah onlara  çok iyi bilendir.

40-Allah şüphesiz zerre ağırlığı kadar  dahi zulmetmez. Bir  iyilik olursa onu  kat kat  artırır  ve lütfundan  büyük bir  mükâfat  verir. 

41-Her ümmetten bir şahit getirip  bunlara  karşı da seni  şahit  getireceğimiz zaman halleri nice olur?

42-İnkâr edenler ve peygamberlere  isyan edenler  o gün”yerlebir  edilselerdi ” temmennisinde  bulunacaklardır. Allah’ tan  hiç bir sözü  de gizlemeyeceklerdir.

43-Ey iman edenler!  Sarhoşken, ne söylediğinizi bilinceye kadar, bir de cünup   iken -yolcu olmanız müstesna -gusüledinceye kadar namaza yaklaşmayın.Eğer hasta olur veya bir yolculukta iseniz yahut herhangi birinizin  ayak yolunndan  gelirse  ya da kadınlara dokunurda su bulamazsanız, temiz bir toprağa  teyemmüm edin.   Yüzlerinizi ve ellerinizi  mesh ediniz. Şüphesiz Allah  çok affedicidir, çok bağışlayıcıdır.

44-Kendilerine kitaptan bir pay verilmiş olanlara bakmazmısı, onlar hem sapıklığı satın alıyorlar, hem de sizin de doğru  yoldan sapmanızı istiyorlar.?nisa45_51 4-NİSÂ SURESİ45-Allah,düşmanlarınızı  daha iyi bilir gerçekten bir dost olarak  da Allah yeter, yardımcı olarak da Allah yeter.

46-Yahudilerden   kelimeleri yerlerinden tahrif edenler  vardır. Dilerini eğip bükerek ve dine saldırarak “İşittik, isyan ettik”, “İşit, işitmez olası!” “Râinâ” derler. Eğer onlar :”Dinledik ve itaat ettik  işit ve bizi de gözet “deselerdi elbette  kendilerini  için daha iyi  ve daha doğru olurdu. Fakat  Allah küfürleri  yüzünden  kendilerini lânetlemiştir Onların ancak pek azı iman ederler.

  47-Ey kendilerine kitap verilenler! Biz , birtakım yüzleri silip  tanımaz  hale getirip de arkalarına çevirmezden  yahut Cumartesi  sahiplerini  lanetlediğimiz gibi   lanetlemezden önce(gelin) beraberinizdekini  doğrulayıcı olarak indirdiğimize   iman edin. Allâh’ın emrini  mutlak yerine gelir.

48-Doğrusu Allah kendine şirk koşulmasını mağfiret etmez, Ondan başkasını da  dilediğine bağışlar. Allah’a ortak koşan kimse şüphesiz  büyük günahla  iftira etmiş  olur.

49-O kendilerini temize çıkaranlar bakmaz  mısın?Hayır!  Dilediğini temize çıkaran  Allah’dır. Onlara  kıl   kadar zulmedilmez.

50-Bir bak!  Allah’a karşı nasıl  olmadık yalanlar  uyduruyorlar?Apaçık bir günâh olarak bu  yeter.

51-Şu  kitaptan   kendilerine biraz pay verilenlere  bakmaz mısın?“Cibte ve “Tâğûta inanıyorlar.Ve diğer  inkâr  edenlere: Bunlar  mü’minlerden  daha doğru yoldadır” derler .nisa52_59 4-NİSÂ SURESİ52-İşte onlar, Allâh’ın la’netlet  ettiği  kimselerdir.İşte onlar,  Allah’ın lânet ettiğine sen  hiçbir yardımcı bulamazsın.

53-Yoksa onların mülkten ,bir payları mı vardır? Böyle olsaydı, insanlar  hurma çekirdeğinin arkasındaki  çukçurcuk  kadar  dahi   vermezlerdi.

54-Yoksa  onlar insanları Allah  kendilerine  lütfundan  verdi diye mi kıskanıyorlar? Doğrusu biz İbrahim’in soyuna da kitabı  ve hikmeti verdik. Onlara  çok büyük bir mülk de bağışladık.

55-Onlardan  bir kısmı ona iman etti , bir kısmı da ondan yüz çevirdi. Çılgın alevli  ateş olarak cehennem (onlara) yeter.

56-Ayetlerimizi inkâr edenleri yakında muhakkak   ateşe  atacağız. Derileri piştikçe azâbı   tatmaları için başka deriler değiştireceğiz. Şüphe yok ki  Allah mutlak galiptir, Hakîmdir.

57-İman edip de salih  amel işleyenler ise  için de ebediyen kalıcılar  olmak üzere altından ırmaklar akan  cennetlere koyacağız.  Orada onların temiz  kılınmış zevceleri  vardır. Onlar koyu bir gölgeliğe alacağız.

58-Şüphesiz ki  Allah  size emanetleri  ehline  vermenize  ve insanlar   arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder. Gerçekten Allah  bununla  size ne güzel öğüt veriyor! Şüphe yok ki  Allah hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir.

59-Ey iman edenler! Allah’a itaat edin. Peygambere de  itaat edin ve sizden olan emir sahiplerine de. Eğer  Allah’a  ve âhiret  gününe inanıyorsanız herhangi bir hususta anlaşmazlığa düşerseniz , onu  Allah ‘a  ve Rasûlüne  götürünüz.  Bu hem daha  hayırlı, hem de sonuç  itibari  ile daha güzeldir . nisa60_65 4-NİSÂ SURESİ60-Sana indirilene ve senden önce indirilmiş olanlara iman ettiğini iddia  edenleri görmez misin?Kendisini  inkâr etmekle emrolundukları halde tağutun  hükmünü başvurmak istiyorlar.i. Şeytân da onları uzak bir sapıklıkla  büsbütün saptırmak ister.

61Onlara: “Allah’ın indirdiğine  ve peygambere gelin” denilince , münafıkların senden  alabildiğine yüz çevirdiğini görürsün.

62-Elleriyle yaptıkları yüzünden başlarına bir musibet gelip  çattığı  zaaman  halleri  nasıl olacak  ?Sonra sana gelirler  de:”Biz iyilik etmekten  ve arabulmaktan  başka bir şey istemedik»  diye  Allah’a yemin ederler. 

63-İşte bunlar, Allah’ın, kalplerinde olanı bildiği kimselerdir. Artık  onlardan yüz çevir. Onlara  öğüt ver  ve kendilerine  haklarında etkiliyici  sözler  söyle.

64-Biz gönderdiğimiz her peygamberi,Allah’ın izni ile  kendisine itaat edilsin diye gönderdik.Şâyet  kendilerine  zulmettiklerinde  sana  gelip de  Allah’dan mağfiret dileselerdi  peygamber de onlara mağfiret isteyiverseydi  Allah’ı  elbette tevbeleri çokça  kabul eden çok rahmet eden bulacaklardı.

65-Hayır, Rabbine andolsun ki aralarında çıkan derin anlaşmazlıklarda  seni hakem yapıp, sonra  da verdiğin hükümden dolayı içlerinde  hiçbir sıkıntı duymadan  tam  bir teslimiyet le teslim olmadıkça,  iman etmiş olmazlar.nisa66_74 4-NİSÂ SURESİ66-Şâyet  onlara :”Kendinizi öldürün yahut yurtlarınızdan çıkın” diye yazsaydık,  içlerinden  pek azı müstesna  bunu yapmazlardı. Kendilerine  verilen öğütleri  yerine getirselerdi , elbette haklarında çok  hayırlı  ve sebat edici  olurdu.

67-O takdirde  onlara katımızdan büyük bir mükâfat da  verirdik.

68-Ve onları  elbette doğru yola iletirdik.

69-Kim Allah’a ve  Resûl’e itaat ederse işte onlar Allah’ın kendilerine nimet verdiği peygamberler, sıddiklar,  şehidler ve sâlihlerle birlikte dirler. Onlar  ne iyi arkadaşlardır!

70-.Bu büyük  lütuf Allah’tandır. Her şeyi bilen  olarak  Allah yeter.

71-Ey iman edenler! Koruma tedbirlerini  alın  da ;  ya küçük birlikler  halinde savaşa çıkın, yahut toptan seferber  olun.

72-Şüphe yok ki içinizden  pek ağır davranacak  olanlar da  var. Size bir musibet  gelip çatarsa :”Onlarala  beraber olmadığım için   Allah bana  nimetini  lütfetti”der.

73-Şâyet size  Allah’tan   bir lütuf  erişse  kendisi ile aranızda  bir dostluk  ve tanışıklık yokmuş gibi  elbette  şöyle diyecektir:””Keşke ben de onlarla beraber   olsaydım da büyük birmükâfata erseydim.”

74-Artık  dünya hayatı karşılığında  âhireti satın alanlar Allah yolunda  savaşsınlara. Kim Allah yolunda savaşır da öldürülür  yahut  zafer elde ederse  ona pek büyük  bir mükâfat vereceğiz.nisa75_79 4-NİSÂ SURESİ75-Size ne oluyor ki  Allah yolunda  ve “Rabbimiz!Bizi  halkı zâlim olan şu  şehirden çıkar, katından bize bir sahip  gönder, nezdinden  bize bir  yardımcı  yolla”diyen  mustaz”af erkekler , kadınlar  ve çoçuklar uğrunda savaşmıyorsunuz?

76-İman edenler Allah yolunda savaşırlar.  Kâfir olanlar da  tâğut  yolunda  savaşırlar. O halde   şeytanın velileri ile savaşın. Şüphesiz  şeytanın hilesi zayıftır.

77-Kendilerine:”( savaştan ) ellerinizi  çekin namazı dosdoğru kılın,zekâtı veriniz” denilmiş olanlara bakmaz mısın? Şimdi onlara  savaş farz kılınınca, bakarsın ki  içlerinden bir grup , müşriklerden  Allanh’tan  korkar  gibi  hatta  daha fazla  korktular  ve :”Rabbimiz  üzerimize  niçin savaşı farz  kıldın ? Bize yakın bir süreye  kadar geciktirmeli değil miydin?» dediler. De ki :”Dünya menfaati pek azdır, âhiret  ise  takvâ sahibi olanlara  için elbette  daha hayırlıdır ve size kıl kadar dahi zulmedilmez.” 

78-Nerede olursanız olunuz ölüm size  bulacaktır. Yüksek  kaleler içinde  olsanız  bile.Eğer onlar bir iyilik dokunursa: “Bu, Allah’tandır” derler. Şâyet  onlara bir kötülük dokunursa:”Bu sendendir “derler.  De ki :” Hepsi  Allah’tandır” böyle iken  bunlara ne oluyor ki  hiç bir sözü   anlamaya  yanaşmıyorlar?

79-Sana gelen her  iyilik Allah’tandır. Sana gelen  her fenalık da kendindendir. Seni  insanlara  bir peygamber olarak gönderdik.  Şahit olarak Allah yeter.nisa80_86 4-NİSÂ SURESİ80-Peygamber’e itaat eden  gerçekte Allah’a itaat etmiş olur. Kim de  yüz çevirirse zaten biz seni  onların üzerine koruyucu göndermedik.

81-“İtaat ederiz” derler . Fakat yanından ayrılınca içlerinden   bir grub  söylediklerinin  aksine  geceleyin  plan  kurarlar.  Allah onların  geceleyin kurdukları planı yazıyor. Artık onlardan yüz çevir  ve Allah’a  güvenip dayan. Vekil olarak  Allah  yeter.

82-Hâlâ  onlar Kur’ân’ı  gereği gibi düşünmeyecekler mi?Eğer o, Allah’tan başkasından  gelseydi, elebette  içinde  birbirini tutmayan  birçok  şeyler  bulurlardı.”

83-Kendilerine güven veya korkuya dair bir haber geldiğinde onu yayıverirler. Halbuki  bunu  Rasûlüne  veya  içlerinden emir sahiplerine döndürmüş olsalardı,  içlerinden işin iç yüzünü araştırıp çıkaranlar, onun ne olduğunu elbette bilirlerdi. Allâh’ın üzerinizdeki  lütfu ve rahmeti olmasaydı, pek azınız müstesna ,şeytana uymuş gitmiştiniz.

84- Sen artık Allah yolunda savaş. Sen ancak kendinden sorumlusun. Mü’minleri de teşvik et. Umulur ki  Allah  o kâfirlerin baskısını  önler . Allah kahrı daha  çetin  olandır, ibret alınacak cezası da daha  şiddetlidir.

85-Kim  güzel bir işe  şefaat ederse  ondan kendisine bir pay vardır. Kim de kötü bir işe   şefaat ederse  ondan da kendisine  bir  pay vardır. Allah herşeye,  kadir ve şahiddir.

86-Bir selâmla (tahiyye ile) elamlandığınız da siz de ondan  daha güzeli  selamı alın veya aynısıyla karşılık verin. Şüphesiz Allah her şeyin hesabını hakkıyla yapandır.nisa87_91 4-NİSÂ SURESİ87-Allah(Odur ki) Ondan başka ilah yoktur.Gerçekleşeceğinden  hiç  şüphe olmayan kıyamet gününde andolsun ki hepinizi  bir  araya  toplayacaktır. Allah’tan daha doğru sözlü kimdir?

88-Allah onların kazandıkları yüzünden baş aşağı yıkıvermişken   münafıklar hakkında iki gruba ayrıldınız? Allah’ın saptırdığını doğru yola getirmek mi  istiyorsunuz? Allah’ın saptırdığına  asla  doğruya yol bulamazsın.

  89-Onlar kendileri gibi sizin de kâfir  olup böylece birbirinize eşit olmanızı arzu ederler.  O halde onlar  Allah yolunda hicret  edinceye kadar  içlerinden  kimseye  veli  edinmeyin. Eğer yüz çevirirlerse onları bulduğunuz yerde yakalayıp  öldürün.  Ve onlardan  hiçbir  veli  hiçbir yardımcı edinmeyin.

90-Sizinle  aralarında anlaşma bulunan bir kavme sığınanlar yahut hem sizinle, hem kendi kavimleri   ile     savaşmaktan   göğüsleri daralarak  size gelenler  müstesnadır. Allah dileseydi onları da üstünüze saldırtır,sizinle savaşırlardı. Şâyet onlara sizden  uzak  durup  da sizinle savaşmazlar ve sizinle barış  için de  kalmak isterlerse artık Allah  size  onların aleyhinde bir yol bırakmamıştır.

91-Hem sizden  emin olmak hem de kendi kavimlerinden  emin olmak isteyen başka insanlar olduğunu  da   göreceksiniz. Ne zaman fitneye çağrılırlarsa  onun için  başaşağı atılırlar. Şayet sizden uzak durmaz,  size  barış  teklifi etmez  ve  ellerini çekmezlerse onları yakalayın bulduğunuz yerde öldürün. İşte böylelerine  karşı size  apaçık bir yetki verdik.nisa92_94 4-NİSÂ SURESİ92-Bir mü’minin diğer mü’mini -yanlışlık  olması  müstesnâ -öldüremez. . Kim bir mü’mini yanlışlıkla öldürürse, bir mü’min köleyi azad etmesi ve ( ölenin ) akrabasınz teslim edilecek bir diyet vermesi gerekir. Onların sadaka olarak bichelamarı Müstesnâ. Şayet mü’min  olmakla beraber  size düşman olan bir kavimden  ise,  o vakit akrabalarına bir diyet  vermek  ve mü’min bir köleyi azad etmek gerekir. Kim bulamazsa -Allah’tan  bir  tevbe  olmak  üzere- iki ay aralıksız tutmalıdır. Allah çok iyi bilendir gerçek  hüküm ve hikmet sahibidir.

93-Kim bir mü’mini kasten öldürürse, cezası orada ebediyyen  kalmak üzere cehennemdir. Allah  ona gazab etmiş,lanet etmiş  ve ona pek büyük  bir azab hazırlamıştır.

94-Ey iman edenler! Allah yolunda cihada  çıktığınız zaman iyice araştırın.  Size  selam verene  dünya hayatının menfaatine  umarak:“Sen mü’min değilsin” demeyin. İşte  Allâh’ın katında nice ganimetler  vardır.Önceleri  siz de böyle idiniz  de  Allah size  lütfetti. O  halde  iyice araştırın.  Şüphesiz Allah  yaptıklarınızdan haberdardır.nisa95_101 4-NİSÂ SURESİ95-Mü’minlerden- özür sahibi  olanlar  müstesna-  oturanlarla  Allah yolunda malları  ile ve canları  ile cihad  edenleri  oturanlardan  derece  itibari  ile üstün kılmıştır.Bununla beraber  Allah hepsine  de cenneti  vaad etmiştir. Allah  mücahidleri  oturanlardan  pek büyük  bir mükâfatla  üstün  kılmıştır;

96-Kandi nezdinde (yüksek) derecelerle,mağfiret ve rahmetle, Allah Gafûrdur, Rahimdir. 97-Nefislerine zulmedenler olarak canlarını alacağı kimselere  melekler: ““Ne işte idiniz ?” derler.  Onlar: “Biz yeryüzünde  mustaz’af kimselerdik” derler . İşte onların durakları cehennnemdir, o ne  kötü  bir dönüş yeridir!

98-Ancak çare bulamayan, yol bulamayan  erkek, kadın ve çoçuklardan mustaz’af olanlar müstesnâ.

99-İşte Allah’ın onları affedeceği  umulur.  Allah  çok affedicidir, çok bağışlayıcıdır.

100-Kim Allah yolunda hicret ederse , yeryüzünde gidecek çok yerde bulur,  genişlik de bulur. Ve her kim  Allah’a ve  Rasûlüne  hicret  maksadı  ile evinden  çıkar da sonra ölüm erişirse,  onun mükâfatı Allah’a  ait olur. Allah Gafûr ve Rahîmdir.

101-Yeryüzünde  sefere çıktığınız zaman eğer  kâfirlerin size  bir  fenalık yapmasından korkarsanız, namazı kısaltmanızda  üzerinize  bir vebal  yoktur.  Şüphesiz   kâfirler sizin apaçık düşmanınızdır.nisa102_105 4-NİSÂ SURESİ102-Sen de aralarında  buluup  onlara  namaz kıldırdığında bir kısmı seninle birlikte namaza dursun  ve silahlarını da alsınlar. Bunlar secdeye vardıklarında arkanızda bulunsunlar. Namaz kılmamış olan diğer kısım gelsin seninle beraber  namaz  kılsınlar.  hem tedbirli  bulunsunlar,  hem de silahlarını alsınlar. Kâfirler  sizi  silâhlarınızdan ve eşyanızdan  gafilken  size ansızın bir baskın  yapmayı  arzu ederler. Eğer  size  yağmur dolayı bir zarar  gelir  yahut  hasta  bulunursanız silahlarınızı bırakmanızda  sizin için sakınca yoktur, ama son derece  tedbirli  bulunun,  şüphesiz Yüce  Allah  kâfirlere küçültücü  bir azab  hazırlamıştır.

103-Artık namazı bitirdiğiniz zaman ayakta iken, otururken  ve yanlarınız üzere iken Allah’ı anın.Nihayet  tam  bir huzur  ve güvene kavuşunca da namazı dosdoğru kılın; çünkü namaz müminler üzerine vakitleri belli bir farzdır.

104-O topluluğu izlemekte gevşeklik göstermeyin. Siz acı çekiyoriseniz şüphesiz onlar da, sizin acı çektiğiniz o acı gibi acı çekiyorlar. Üstelik  siz  Allah’dan onların ümid edemeyecekleri şeyleri umuyorsunuz. Allah Alîmdir ve  Hakîmdir.

105-Muhakkak  Biz sana  kitabı  Allah’ın sana gösterdiği  şekilde  insanlar arasında hükmetmen için, hak  olarak  indirdik.  Hainlerin  bir savunucusu  olma .nisa106_113 4-NİSÂ SURESİ106-Allah’tan  mağfiret dile.Şüphesiz  Allah,  Gafürdur, Rahîmdir.

107-Kendi nefislerine  hainlik edenlere  savunma. Çünkü Allah, hainlikte direnen  günahkârları sevmez.

108-İnsanlardan gizlemeye çalışırlar da Allahdan gizlemeyi düşünmezler,. Halbuki  onlar onun razı olmayacağı sözü  geceleyin  konuşup  düzenledikleri  zaman  O beraberinde  idi.  Allah yapacakları şeyi   kuşatıcıdır.

109-Haydi siz öyle  yapdınız, bu dünya hayatda onları savun savundunuz  diyelim. Ya  Kıyamet günü Allah’a  karşı onları kim savunacak, yahut  onlara  kim vekil  olacak.

110-Kim bir kötülük yapar yahut nefsine  zulmeder de sonra  Allah’tan mağfiret dilerse Allah’ı  Gafûr ve Rahîm bulur.

111-Kim bir günah kazanırsa bunu  ancak kendi aleyhine kazanmış olur.Allah Alîm ve Hakîm’dir.

112-Kim bir hata veya  bir günah kazanırsa  sonra da  onu bir suçsuzun  üzerine  atarsa,  muhakkak  büyük bir iftira  veap açık bir günah yüklenmiş olur.

113-Eğer Allah’ın  lütfu ve rahmeti olmasaydı onlardan  bir zümre  seni saptırmaya kurmuşlardı. Halbuki   onlar  kendilerinden başkasını saptırmazlar  ve sana  hiçbir zarar  vermezler.  Allah sana  Kitab ve hikmet indirmiş ve sana  bilmediklerini  öğretmiştir. Allah’ın üzerindeki  lütfu pek  büyüktür.nisa114_121 4-NİSÂ SURESİ114- Bir sadaka vermeyi  veya bir  iyilik yapmayı yahut  insanlar arasını düzeltmeyi e mredeninkinden  başka onların fısıldaşmalarının  bir çoğunda hayır yoktur. Kim Allah’ın rızasını  gözeterek  böyle yaparsa  biz onu  bir mükâfat vereceğiz.

115-Kim kendisine  hak apaçık belli olduktan sonra, Peygambere karşı gelir ve mü’minleri  yolundan başkasına uyup giderse  onu döndüğü o yolda bırakır ve Cehenneme atarız. O ne kötü  bir dönüş yeridir.

116- Şüphesiz Allah  kendisine şirk koşulmasını mağfiretetmez.  Ondan  birisine  ise dilediğine mağfiret eder.  Kim Allah’a şirk  tutarsa  muhakkak ki uzak bir sapıklıkla sapmıştır.

117-Onların  O’ndan  başka ibadet ettikleri   ancak dişilerdkir. Onlar  ancak inatçı  bir  şeytana  tapmış olurlar.

118-ALLAH ona lanet etmiştir,  o da: «Andolsun, kullarından belli bir pay alacağım“  dedi.

119- Andolsun onları mutlaka saptıracağım. Olmayacak kuruntulara boğacağım, andolsun onlara hayvanların kulaklarını yarmalarını emredeceğim ve yine  onlara Allah’ın yarattığını değiştirmelerini emredeceğim.” Kim Allah’ı bırakıp da şeytanı veli edinirse şüphesiz  o, apaçık bir zarara uğramış  demektir.

120-Onlara  vaadlerde  bulunur,  olmayacak  kuruntulara düşürür. Oysa şeytan kendilerini  aldatmaktan başka bir şey  vaadetmez.

121-İşte onların barınacakları  cehennemdir.  Oradan  kaçacak  bir yer bulamayacaklardırnisa122_127 4-NİSÂ SURESİ122-İman edip salih ameller işleyenlere  gelince, biz  onları altından ırmaklar akan  cennetlere, orada ebedi kalıcılar olarak koyacağız.  Bu  Allah’ın dosdoğru bir vaadidir.  Allah’tan  daha doğru sözlü  kim olabilir?

123-İş, ne sizin kuruntularınıza ne de  kitab ehlinin kuruntularına  kalmıştır. Kim bir kötülük   yaparsa  onun cezasını görür  ve kendisine  Allah’tan başka ne bir dost bulabilir ne de  bir yardımcı .

124-Erkek veya kadın, her kim mümin olarak salih ameller  işlerse işte onlar cennete  girerler ve kendilerine  hurma çekirdeğin  çukurcuğu  kadar zulmedilmez.

125-Musin olarak  yüzünü  Allah’a  teslim eden  ve İbrahim’in  hanif  dinine  uyan kimseden daha güzel din sahibi kim olabilir ?Allah  İbrahim’i dost edinmiştir.

126-Göklerde ve yerde ne varsa hepsi Allah’ındır. Allah, her şeyi kuşatıcıdır.

127-Kadınlar hakkında senden fetva isterler. De ki: ‘Onlar dair  fetvâyı size Allah veriyor: ‘kendileri için yazılmış olanı  onlara vermediğiniz  bununla beraber kendilerini nikahlamayı istediğiniz öksüz  kızlar ile  küçük çocuklar  ve yetimler hakkında adaleti  elden bırakmamanız  hususunda  kitap da sizlere  okunup duran (buyruk)lar  da vardır.nisa128_134 4-NİSÂ SURESİ128-Şayet  bir kadın, kocasının  uzaklaşmasından yahut  yüz çevirmesinden  korkarsa, barış  yolu ile aralarını   düzeltmelerinde kendileri için bir  vebal yoktur. Barış daha hayırlıdır. Zaten nefislerde  bir cimrilik  vardır. Eğer ihsan eder  ve sakınırsanız, şüphe yok ki  Allah yaptıklarınızdan haberdardır.

129-Ne kadar isteseniz bile  kadınlar arasında  adalet yapamazsınız. Bari (birine) büsbütün  meyl edip  de ötekini askıdaymış gibi bırakmayın.Eğer arayı düzeltir ve sakınırsanız şüphe  yok ki  Allah, Gafûr ve Rahîmdir.

130-Eğer birbirlerinden ayrılırlarsa  Allah her birini  genişliği ile  zengin kılar. Şüphesiz Allah Vâsi’ve  Hakîmdir.

131-Göklerde ne var, yerde ne varsa hepsi Allah’ındır.  Andolsun ki,  sizden evvel  kendilerine kitap  verilenlere  de,  size de: «Allah’tan  sakının» diye tavsiye ettik. Eğer nankörlük ederseniz /küfre saparsanız, şüphesiz  göklerde ne var, yerde ne varsa hepsi Allah’ındır. Allah  Ganîdir, Hamîddir.

132-Göklerde ne var, yerde ne varsa  Allah’ındır. Vekil olarak Allah yeter. 133-Eğer O dilerse -ey insanlar – sizi yok eder, başkalarını getirir.Allah buna gerçekten  kâdirdir.

134-Kim dünya  sevabını isterse bilsin ki dünyanın da âhiretin de sevabı Allah katındadır. Allah Semîdir, Basîrdir.nisa135_140 4-NİSÂ SURESİ135-Ey iman edenler! Adaleti titizlikle ayakta tutanlat  ve Allah için şahitlik edenlerden olun.  Kendinizin  veya ana babanızın veya yakınlarınızın aleyhine dahi olsa, ister zengin  ister fakir olsunlar.   Çünkü Allah her ikisine de daha yakındır. Artık  adaletten  vazgeçerek  hevâya uymayın.Eğer dilinizi eğip büker veya  yüzçeviriseniz şüpheniz olmasın  ki  Allah yaptıklarınızdan haberdardır.

136-Ey  iman  edenler ! Allah’a , O’nun   Rasûlüne indirdiği kitaba ve daha  evvel indirdiği kitablara  iman  edin. Kim Allah’ı, meleklerini, kitaplarını, peygamberlerini ve ve ahiret gününü tanımazsa/küfrederse  artık o, hiç şüphesiz  uzak bir sapıklığa düşmüştür.

137-Onlar ki iman ettiler , sonra küfrettiler , sonra  yine iman ettiler, sonra yine küfrettiler sonra da küfürde  ileri gittiler.  Allah  onlara mağfiret edecek de değil, doğru  yola iletecek değil.

138-Münafıklara kendileri için  can yakıcı bir azab  olduğun müjdesini ver.

139-  Onlar mü’minleri bırakıp da kâfirleri dost edinenlerdir.  izzeti  onların yanında mı arıyorlar? Gerçekten  izzet bütünü   ile Allah’ındır.

140-O kitabında size:: Allah’ın âyetlerinin küfredildiğini  edildiğini ve onlarla alay edildiğini işittiğiniz vakit  onlar başka bir söze dalıncaya kadar yanlarında oturmayın. Çünkü  ozaman  size  onlar gibi olursunuz ” diye indirdik. Doğrusu Allah münafıkları da   kafirleri de cehennemde  bir araya toplayacaktır.nisa141_147 4-NİSÂ SURESİ141Onlar sizi gözetleyip duranlardır. Onun için  Allah’tan  size bir zafer nasip olursa:“Biz de sizinle birlikte  değil miydik?”derler. Eğer kâfirlerin bir pay düşerse  derler ki : “Biz size  galip gelmenize sağlamadık mı? Mü’minlere   karşı size  korumadık mı? Kıyamet Günü aranızda hüküm verecek  olan  Allah’dır. Allah  mü’minlerin  aleyhine  kâfirlere  asla yol vermeyecektir.

142- Doğrusu münafıklar Allah’ı aldatmağa çalışırlar.Halbuki  O da hilelerini  başlarına  geçirir. Namaza kalktıkları vakit  de üşene üşene kalkarlar. İnsanlara gösteriş yaparlar ve Allah’ı ancak pek  az anarlar.

143-Onlar  ikisi arasında bocalayan kimselerdir. Ne bunlara  ne de onlara (taraf) olurlar. Allah’ın şaşırttığı kimseye   sen  asla bir  yol bulamazsın.

144-Ey iman edenler! Müminleri bırakıp da kâfirleri veli edinmeyin.  Aleyhinizede  Allah’a açık bir delil  vermek  mi istersiniz?

145-Şüphesiz  münafıklar cehennemin en aşağı tabakasındadırlar. Onlara  hiçbir  yardımcı bulamazsın.

146-Ancak tövbe edenler, hallerini düzeltenler, Allah’a sımsıkı sarılanlar  ve dinlerini Allah için  halis kılanlar müstesnadır. İşte onlar mü’minlerle beraberdirler, Allah  mü’minlere  büyük bir  mükâfat  verecektir.

147-Eğer şükreder  iman ederseniz Allah size azabı  neylesin? Allah Şâkir ve Alîmdir.nisa148_154 4-NİSÂ SURESİ148-Allah- zulme uğrayan müstesna-çirkin sözün açıkça söylemesini sevmez. Allah Semîdir, Alîmdir.

149-Bir hayrı açıklar  veya  onu gizlerseniz  yahut bir kötülüğü affeder iseniz şüphesiz Allah,  Afûvdur, Kâdirdir.

150-Şüphe yok ki Allah’a  ve peygamberine  küfredenler , bir de  Allah ve   peygamberinin  arasını ayırmak isteyenler  ve : “Kimine  iman ederiz, kimini  tanımayıp küfrederiz” diyenler  böylece arada  bir yol  tutmaya  yeltenenler;

151-İşte  onlar, gerçek  käfirlerin   ta kendileridirler. Biz  o  kâfirlere  alçaltıcı bir azâb hazırlamışızdır.

  152-Allah’a ve peygamberlerine iman eden ve onlardan hiçbirini diğerlerinden ayırmayanlar ise ecirleri  verecektir.  Allah Gafûrdur,  Rahîmdir.

153-Kitap ehli  senden, kendilerine gökten  bir kitap indirmeni isterler. Gerçekten  onlar Mûsâ’dan  daha  büyüğünü istemişlerdi de :“Allah’ı  bize apaçık göster” demişlerdi.  İşte   zulümleri  yüzünden onlara yıldırım çarpmıştı. Sonra  onlara  bunca  açık  belgeler  gelmişken buzağıyı ilâh edinmişlerdi. Nihayet  biz bunu  affettik.  Biz  Mûsâ’ya apaçık bir delil  vermiştik.

154-Misaklarına  bağlanmaları için Turu üzerlerine kaldırmıştık. Onlara:“Kapıdan secdeye kapanarak  girin  ve cumartesi  gününden  aşırı gitmeyin’ demiştik. Onlardan sağlam bir söz almıştık.nisa155_162 4-NİSÂ SURESİ155-Fakat   o  sözlerini bozmaları,Allah’ın âyetlerine küfretmeleri, haksiz yere   peygamberlerini  öldürmeleri  ve: ‘Kalplerimiz  perdelidir” demelerinden ötürü (lânetledik)  hayır , Allah  küfürlerine karşılık kalplerine mühür basmıştır.  Artık  onlar  pek azı hariç  iman etmezler.

156-Bir de onların küfürleri  ve Meryem  aleyhinde  pek büyük  iftirada bulunmaları  sebebi ile :

157-Ve: “Biz Allah’ın peygamberi Meryem oğlu İsa Mesih’i öldürdük” demeleri sebebi  ile (cezlandırdık) Halbuki   onlar onu  öldürmediler , onu  asmadılar da. Ancak  kendilerine  benzer gösterilmişti. Gerçekten onun hakkında anlaşmazlığa düşenler,  ondan yana şüphe içindedirler. Onların  zanna uymaktan başka buna  dair  bilgileri yoktur.  Onlar onu gerçekten öldürmemişlerdi.

158-Bilakis  Allah onu  kendi  katına yükseltmiştir. Allah Azîzdir,  Hakîmdir. 159-Kitap  ehlinden    ölümünden  evvel  ona iman  etmeyecek  kimse  yoktur.  O’da  Kıyamet günü aleylerinde bir  şahit olacaktır.

160-Yahudilere  zulümleri sebebi  ile  kendilerine   helâl kılınmış olan  pek çok şeyi yasakladık.  Ayrıca  Allah yolunda  çokça  alıkoymaları ;

161- Kendilerine  yasak kılınmış olmakla  birlikte  faiz almalarından   ve insanların mallarını batıl yollarla  yemelerinden   ötürü . içlerinden kâfir  olanlara da  pek  acıklı bir azab hazırladık.

162-Fakat onlar  arasında ilimde  yüksek   bir dereceye  erenlerle  mü’minler, sana  indirilene  de  senden  önce  indirilene  de iman  ederler. Namazı ikâme edenler, zekâtı verenler,  Allah’a  ve âhiret gününe   inanan(lardır onlar)  İşte onlara büyük bir mükâfat vereceğiz.nisa163_170 4-NİSÂ SURESİ163-Nuh’a ve ondan sonra gelen peygamberlere vahyettiğimiz gibi  muhakkak  biz sana da vahyettik; İbrahim’e, İsmail’e, İshak’a, Yakub’a,  ve  evlatlarına.İsa’ya, Eyyüb’e, Yûnus’a, Hârûn’a ve Süleyman’a da vahyettik; Davûd’a da Zebûr verdik.

164- Kıssalarını  sana daha  önce  anlattığımız peygamberlere de, kıssalarını sana anlatmadığımız  peygamberlere  de (vahyettik)  ve Allah  Mûsâ  ile  konuştu.

165-Müjdeleyici ve korkutucu peygamberler olarak(gönderdik) ki , insanların peygamberlerden sonra  Allah’a karşı bir bahaneleri olmasın. Allah, Azîzdir, Hakîmdir.

166- Fakat  Allah sana indirdiği  ile şahitlik eder ki  O, bunu  kendi ilmi  ile indirmiştir.  Melekler de  şehadet ederler. Şahit olarak Allah yeter.

167-Küfredip  Allah yolunda  alıkoyanlar  şüphesiz uzak  bir sapıklıkla  sapmışlardır.

168-Kâfir olup zulmedenleri  Allah asla mağfiret edecek değildir. Onları hiç bir yola erdirecek de değildir;

169-Cehennem yolundan   başkasına; ki  onlar orada ebediyyen kalıcıdırlar. Bu ise  Allah’a  pek kolaydır.

170-Ey insanlar!Hiç şüphesiz Peygamber size Rabbinizden hak ile  gelmiştir. Artık  kendi  hayrınıza  iman edin ; eğer  kâfir olursanız göklerde  ve yerde ne varsa  Allah’ındır. Allah Alîm ve HAkîmdir.nisa171_176 4-NİSÂ SURESİ171-Ey Kitab ehli!Dininizde  aşırı gitmeyin   Allah’a karşı  hak olandan olandan başkasını söylemeyin. Meryen oğlu Îsa,Mesih yalnız Allah’ın  peygamberi,  Meryem’e ulaştırdığı  kelimesi ve kendinden bir ruhtur. Artık Allah’a  ve peygamberlerine  iman edin  de “Üçtür” demeyin. Kendi faydanız  için vaygeçin  Allah ancak  tek bir  ilâhtır. Çocuğu olmaktan münezzehtir, Göklerde ve  yerde ne varsa  hepsi O’nundur. Vekil olarak  Allah yeter.

172-Mesih  de mukarrebe  melekler de Allaha’a  kul olmaktan  asla  çekinmezler.  Kim ona  kulluktan  çekinir  ve kibirlenmek  isterse onların hepsini huzuruna toplayacaktır.

173-İman edip de sâlih  ameller işleyenlere gelince; onlara  mukâfatlarını  eksiksiz ödeyecek,  hem de  lütfûndan  onlara fazlasını verecektir. Ama  o çekinenleri  ve büyüklük taslayanları ise  pek acıklı bir azapla cezalandıracak ve onlar  kendileri için   Allah’tan başka bir dost ve yardımcı da bulamayacaklardır.

174-Ey insanlar! Rabbinizden size bir burhan   geldi.  Size apaçık bir nur da indirmişizdir.

175-Allah’a  iman edip de O’na sarılanlara gelince; onları  kendinden  bir rahmetin  ve lütfun  içine sokacak  ve kendisine  varan doğru bir yol  iletecektir.

176-Senden   fetvâ isterler  De ki:”Allah size kelâle  hakkında(hükmü)şöylece açıklar:Eğer  çocuğu bulunmayıp da kız kardeşi bulunan  bir erkek  ölürse bıraktığının yarısı kızkardeşe aittir.  Eğer onun  çocuğu yoksa o  kızkardeşine  mirasçı olur. Eğer  kızkardeşler iki iseler  erkek  kardeşin bıraktığının üçte  ikisini  alırlar.Şayet  erkek ve kız kardeşler iseler , o zaman erkek için kadının iki payı vardır.  Allah  yanılmayasınız  diye size  açıklıyor. Allah, her şeyi çok iyi   bilendir.

bd74ae34b6c5256187df7266013c67b7 4-NİSÂ SURESİ

kaynak (Tefsiru’s- Sa’di (Allametu’s-seyh Abdurrahman es – Sa’di)

Allah ondan razi olsun

Yüce Allah’a hamd-ü senâlar olsu