ÂLİ İMRÂN SÛRESİ 120-Size bir iyilik dokunursa onları düşürür,
eğer size bir kötülük isabet ederse ondan dolayı sevinirler.
Şâyet sabreder ve sakınırsanız onların hilekârlıklarının size zararı olmaz.
Şüphesiz Allah bütün yaptıklarını çepeçevre kuşatandır.
“Size bir iyilik” güç yardim , afiyet ve hayir”dokunursa onları tasaya düşürür.
Eğer size” düsmanin galip gelmesi yahut bir takim dünyevi musibetlerin bir kötülük isabet ederse ondan dolayı sevinirler.”
Îste bu, asiri derece düsman kimsenin düsmanligini ifade etmektedir.
Sani Yüce Allah onlarin ileri derecedeki düsmanliklarini açiklayip , kötü niyetlerini beyan ettikten sonra ,
Mümin kullarina sabirli olmalarina , takvada ayrilmamalarina emretmistir.
Bunlari yerine getirdikleri takdirde düsmanlarinin hile ve tuzaklarinin kendilerine hiçbir sekilde zarar vermiyecegini beyan etmektedir.
Süphesiz ki Allah onlarin amellerini kurmakta olduklari hile ve tuzaklari çepeçevre kusatandir .
Allah sizlere takvâyi ve gereklerini yerine getirdiginiz takdir de onlarin size hiç bir sekilde zarar vermeyceklerini vad etmektedir.
Bunun gerçekleseceginden süpheniz olmasin.
Efendimiz “sallallalahu aleyhi ve sellem” de şöyle buyurdular:
“Bu Allah’tan korkan tertemiz kalptir, içinde hiç bir günah, zulüm, kin ve haset yoktur.” (İbn”i Mâce, Zühd, 24)
Hz. Peygamber “sallallâhu aleyhi ve sellem”, mü’mine yakışmayan bu tür kötü huylardan uzak kalmak ve ümmetine örnek olmak üzere:
“Ey Rabbim!… kalbime hidâyet eyle, dilimi doğru kıl, göğsümdeki hile ve kin duygusunu gider” diye duâ ve niyâzda bulunmuştur. (Ebû Dâvûd, Vitr, 25; Tirmizî, Deavât, 102)
Bir hadîslerinde de kin ve hasedin insanın dinî hayatını nasıl tahrip ettiğini şu çarpıcı üslubuyla beyan etmiştir:
“Size geçmiş milletlerin haset ve kin hastalığı sirâyet etti.
Bunlar kazıyıcıdır.
Bilesiniz; kazıyıcı derken saçı kazırlar demiyorum.
Dini kazıyıcıdırlar. Nefsimi kudret elinde tutan Zât”ı Zülcelâl’e yemin ederim ki, sizler îmân etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de îmân etmiş olamazsınız. Birbirinizi sevmeye yardımcı olacak şeyi haber vereyim mi: Aranızda selâmı yayınız.” (Tirmizî, Kıyâme, 57)
Abdullah bin Amr “radıyallâhu anhüma”‘nın naklettiği bir rivâyete göre Resülullah “sallallâhu aleyhi ve sellem”‘e:
” İnsanların en üstünü kimdir? diye soruldu.
“Kalbi mahmûm, doğru sözlü olan herkes” diye mukabelede bulundu.
“Doğru sözlülüğün ne anlama geldiğini biliyoruz ama “mahmûmü’l”kalb” ne demektir? diye sordu.
Efendimiz “sallallalahu aleyhi ve sellem” de şöyle buyurdular:
“Bu Allah’tan korkan tertemiz kalptir, içinde hiç bir günah, zulüm, kin ve haset yoktur.” (İbn”i Mâce, Zühd, 24)
Kur’an”ı Kerîm de mü’minleri kin ve benzeri kötü huylara karşı uyararak, insanları affetmeye yönlendirir.
Hz. Ebû Bekir’in Hz. Âişe’ye iftira eden akrabalarından Mistah’a, bir daha yardım etmeyeceğine yemin
etmesi üzerine nâzil olan âyette, bağışlamanın ehemmiyetine şu ifadelerle dikkat çekilmektedir:
“Sizden fazilet ve servet sahibi kimseler, yakınlığı bulunanlara, yoksullara, Allah yolunda hicret edenlere, bir şey vermemeye yemin etmesinler; bağışlasınlar; feragat göstersinler.
Allah’ın sizi bağışlamasını istemez misiniz?” (en”Nûr 24/22; Buhârî, Tefsîr, 24/6)
Bir başka âyette gerçek Müslümanların:
“Rabbimiz kalplerimizde îmân edenlere karşı hiçbir kin bırakma” (el”Haşr 59/10) diye duâ ettikleri belirtilmektedir.
Fahr”i Kâinât “sallallâhu aleyhi ve sellem” bir hadîs”i şerîfte Müslümanların birbirlerine haset ve buğz
etmemeleri gerektiğini emrederken (Müslim, Birr 32) diğer bir hadîs”i şerifte kalplerde bulunan kin ve
nefretin izalesi için hediyeleşmenin lüzumuna şu şekilde değinmektedir:
“Hediyeleşiniz; zira hediye kalpteki kin ve nefreti giderir.” (Tirmizî, Hibe, 6)
Hz. Peygamber “sallallâhu aleyhi ve sellem”‘in “Amellerin en üstünü, Allah için sevmek Allah için buğz etmektir” (Ebû Dâvûd, Sünnnet, 2)
Selam ve dua ileee
Bunu beğen:
Beğen Yükleniyor...
İlgili