Büyük Günahlar ve Dinimizdeki Yeri

İslam, insanın hem Allah’a karşı sorumluluklarını hem de toplumsal hayat içerisindeki etik değerlerini en iyi şekilde belirleyen bir dindir. Kur’an-ı Kerim ve hadisler, müminlerin ahlaki ve sosyal yaşamlarına ışık tutarak onları iyiliğe ve doğruluğa yönlendirir. Bu bağlamda, büyük günahlar (kebâir), dinimizde en fazla sakınılması gereken fiiller olarak bildirilmiştir. Resûlullah (s.a.v.), bu büyük günahları bizlere hadislerinde açıklamıştır.

Allah’a Şirk Koşmak

Abdullah b. Mes’ud (r.a.), Peygamber Efendimiz’e (s.a.v.), “Allah katında en büyük günah hangisidir?” diye sorduğunda, Efendimiz (s.a.v.), “Seni yarattığı halde Allah’a ortak koşman!” diye cevap vermiştir. (Buhârî, Tefsir, Sure 25:2)

Şirk, yani Allah’a ortak koşmak, İslam’daki en büyük günah olarak kabul edilir. Çünkü Allah Teâlâ’nın varlığı ve birliği, İslam’ın temel inancıdır. Allah’tan başkasına ibadet etmek, O’na ait sıfatları başkasına atfetmek, insanı dinden çıkaracak en tehlikeli fiildir.

Çocuk Öldürmek

Resûlullah (s.a.v.), büyük günahlar arasında bir diğerinin de “yiyeceğine ortak olur endişesiyle çocuğunu öldürmek” olduğunu belirtmiştir. (Buhârî, Tefsir, Sure 25:2)

Cahiliye döneminde Arap toplumunda yaygın olan kız çocuklarını diri diri toprağa gömme geleneği, İslam ile birlikte kesin bir şekilde yasaklanmıştır. Allah, rızkı verenin kendisi olduğunu bildirerek, çocukları ekonomik kaygılar sebebiyle öldürmenin büyük bir zulüm olduğunu vurgulamıştır.

Zina Etmek

Peygamber Efendimiz (s.a.v.), “Büyük günahlardan biri de komşunun eşiyle zina etmektir” buyurmuştur. (Buhârî, Tefsir, Sure 25:2)

Zina, hem bireyin hem de toplumun ahlaki yapısını sarsan büyük günahlardan biridir. İslam, iffeti ve aile yapısını korumayı esas alır. Özellikle komşunun eşiyle zina etmek, hem ihanetin hem de kul hakkının en ağır türlerinden biri olarak görülmektedir.

Anne ve Babaya Karşı Saygısızlık

İbni Amr İbni’l-As (r.a.) anlatıyor: Resûlullah (s.a.v.), “Kişinin anne ve babasına sövmesi büyük günahlardandır!” buyurmuşlardı.

Orada bulunanlar, “Hiç kişi anne ve babasına söver mi?” diye sordular. Resûlullah (s.a.v.) ise,

“Evet! Kişi, bir başkasının babasına söver, o da babasına söver; annesine söver, o da bunun annesine söver!” buyurdu. (Buhârî, Edeb, 4)

Anne ve babaya hürmet, İslam’ın en önemli değerlerinden biridir.

Onlara kötü söz söylemek bir yana, başkalarına hakaret edip karşılık olarak kendi ebeveynimize sövülmesine sebep olmak bile büyük günah sayılmıştır.

Dargın Durmak ve Küs Kalmak

Hadis-i şerifte şöyle buyurulmuştur:

“Bir müminin din kardeşiyle üç günden çok dargın durması caiz değildir.

Üç gün geçtikten sonra, onunla karşılaşırsa, ona selam verip hatırını sormalıdır.

O kimse selamını alırsa, birlikte sevaba ortak olurlar.

Selamını almazsa günaha girer.

Selam veren de küs durma mesuliyetinden kurtulmuş olur.” (Ebû Dâvûd)

Müslümanların birbirleriyle iyi ilişkiler içinde olması, dargınlık ve küslükleri uzun süre devam ettirmemesi gerekir.

Çünkü affetmek ve barışmak, İslam ahlakının temel taşlarından biridir.

Sonuç

İslam, insanların bireysel ve toplumsal sorumluluklarını en güzel şekilde belirleyen bir dindir.

Büyük günahlardan sakınmak, hem Allah’ın rızasını kazanmak hem de sağlıklı bir toplum inşa etmek açısından önemlidir.

Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) hadislerinde bildirdiği bu büyük günahlardan uzak durarak, ahlaki değerlerimize sahip çıkmalı ve birbirimize karşı daha anlayışlı olmalıyız.

Selam ve dua ile