“Abdullah ibn Abbas (qu’Allah soit satisfait de lui) raconta qu’un jour, alors qu’il montait le même animal derrière le Messager d’Allah (que la paix soit sur lui), celui-ci lui dit :
‘Jeune homme, je vais t’enseigner quelques paroles de conseil : Crains Allah, et Allah te protégera. Crains Allah, et tu Le trouveras devant toi. Si tu demandes, demande à Allah ; si tu cherches de l’aide, cherche de l’aide auprès d’Allah. Sache que si toute la communauté se réunissait pour te bénéficier de quelque chose, elle ne pourrait te bénéficier que de ce qu’Allah a déjà écrit pour toi, et que si elle se réunissait pour te nuire avec quelque chose, elle ne pourrait te nuire qu’avec ce qu’Allah a déjà écrit contre toi. Les stylos ont été levés, et les pages sont sèches.'”
Abdullah b. Abbâs (r.a.), bir gün aynı binit üzerinde Allah Resûlü’nün (s.a.v.) arkasındayken onun kendisine şöyle dediğini anlattı:
“Delikanlı! Sana bazı şeyler öğreteceğim. Allah’ı gözet ki Allah da seni gözetsin. Allah’ı gözet ki Allah’ı (daima) yanında bulasın.
Bir şey istediğinde Allah’tan iste! Yardıma muhtaç olduğunda Allah’tan yardım dile!
Şunu bil ki bütün insanlar sana fayda vermek için toplansa Allah’ın takdiri dışında sana fayda veremezler.
Ve yine bütün insanlar sana zarar vermek için toplansa Allah’ın takdiri dışında sana hiçbir şeyde zarar veremezler.
Bu konuda kalemler kaldırılmış (karar verilmiş), sayfalar kurumuştur (hüküm kesinleşmiştir).” (İbn Hanbel, I, 293; Tirmizî, Sıfatü’l-kıyâme, 59)
Abdullah bin Abbas (r.a.), yani Hz. Muhammed’in (s.a.v.) yeğeni ve İslam’ın erken dönemlerinde önemli bir bilgin ve sahabi olan bir kişinin, peygamberimizle bir anısını anlatıyor.
- Allah’a Güven ve Bağlılık: Hz. Muhammed (s.a.v.), Abdullah bin Abbas’a öncelikle Allah’a güvenmeyi, O’nu gözetmeyi ve O’nun yanında olmayı öğütlüyor. Bu, Müslümanların hayatında temel bir prensiptir. İnsanın başarıları ve zorluklarıyla Allah’a sığınması, O’na güvenmesi önemli bir inanç esasını oluşturur.
- Dua ve Yardım İstemek: Peygamber, Abdullah bin Abbas’a Allah’tan istemeyi ve dua etmeyi öğretiyor. İnsanın zorluklarla karşılaştığında veya bir şeylere ihtiyaç duyduğunda Allah’a yönelmesi, O’ndan yardım dilemesi teşvik ediliyor.
- Allah’ın Takdiri: Metinde, insanların fayda veya zarar verme gücünün Allah’ın takdiri dışında olmadığı vurgulanıyor. Bu, kader inancının bir yansımasıdır. Her şeyin Allah’ın kontrolünde olduğuna inanmak, kişiyi sabırlı olmaya, hayırlı ve şerli olaylara karşı teslimiyet içinde olmaya yönlendirir.
- Kader ve Kaderin Yazıldığı: Metinde, “Bu konuda kalemler kaldırılmış, sayfalar kurumuştur” ifadesi kullanılarak, Allah’ın kaderi belirlediği ve her şeyin önceden yazıldığı inancı vurgulanıyor. Bu, İslam’ın kader anlayışına uygun bir ifadedir.
Bu anlatılanlar, İslam’ın temel prensiplerini yansıtan öğütlerdir. Allah’a güvenmek, O’na dua etmek, kaderin kontrolünün Allah’ta olduğuna inanmak İslam’ın öğretilerindendir ve bu öğütler, Müslümanların günlük hayatlarında rehberlik etmeleri için verilmiştir.