“Esselamu aleyküm! Her günümuz , Allah’ın lütfuyla ve rehberliğiyle bizimle olsun.”

Vaktin birinde bir vaiz kürsüde ahiret ahvalini anlatmaktadır.

Cemaatin içinde Şeyh Şibli de (ra) vardır.

Allah Teâlâ’nın ahirette soracağı suallerden bahisle; “Allah Teâlâ kuluna ilmini nerede kullandın, malını

mülkünü nerede harcadın, ömrünü nasıl geçirdin, ibadetlerin ne durumda, harama helâle dikkat ettin mi? soracak” diye anlatınca

Şeyh Şibli vaize şöyle seslenir;

Vaiz Efendi Allah Teâlâ kuluna sadece şunu soracak;

“Ben seninleydim sen kiminleydin.”

Bu veciz cümle aslında Kur’an’da şöyle geçen bir ayetin anlamını özetliyordu: “Nerede olursanız olun, Allah sizinle beraberdir ve bütün yaptıklarınızı görmektedir.” (Hadid-4)

Şeyh Şibli’nin ifadesi, bir kulunun ağzından, Allah’ın her yerde ve her zaman varlığının ve gözetiminin farkında olunması gerektiğini vurguluyordu.’

Ben seninleydim, sen kiminleydin?’ sorusu, bir kişinin hayatı boyunca Allah’ın huzurunda, O’nun bilinci ve

yakınlığı içinde bulunup bulunmadığını, yaşantısını O’nun rızası doğrultusunda mı sürdürdüğünü vurgular.

Yani asıl önemli olan, insanın her an Allah’ın varlığını, O’nun gözetim ve yakınlığını hissedip hissetmediği, yaşantısını Allah’a uygun olarak mı sürdürdüğüdür.

Bu söz, bir insanın yaşamı boyunca Allah’a olan yakınlığının ve bilincinin ne derece önemli olduğunu anlatırken, her anın Allah’la birlikte yaşanması gerektiğini vurgular.”

Hayatımızda zaman zaman karşılaştığımız durumlar, aslında bize dinimizin önemi hatırlatıyor.

Geçen yillarda, çiçek pazarına gittiğimizde pandemi nedeniyle pek çok çiçekçi açık değildi.

Çiçekleri ekmek için doğru mevsimi beklememiz gerekiyordu.

Eşim, zamanının olmadığını ve ileride alabileceğimizi söyledi.

O an vazgeçtim ama sonra düşündüm ve çiçekleri aldım.

Sonra ne çiçek pazarı kalmıştı ortada, ne de çıkabiliyorduk dışarı.

Birkaç sene öncesiden söz ediyorum.

Ne cabuk geçti degil mi?

Eve dönüp tohumları ektim ve sonrasında Allah’ın izniyle fidanlar çıkmaya başladı.

Pencerem, çiçeklerle dolup taşmıştı.

Eğer o an vazgeçmiş olsaydım, o gun güzellikleri göremeyecektim.

Bu durum, bazen başkalarının tavsiyelerini dinlemek, hatta ertelenen şeyler için bile önemli olabilir.

Ama unutmamak gerekir ki, bazı şeyler için beklemek uzun bir süre değil.

Özellikle ibadetlerimiz için öncelik tanımak önemli.

Rabbimizin emirlerini yerine getirmek, hayatımızda en öncelikli konu olmalıydı.

diplomanızı alabilirsiniz ama öncelik, Allah’ın kurallarına uymak olmalı haksizmiyim

Öncelik sabah namazında olmalı.

Peygamberimiz, insanların camiye gelmeleri gerektiğini söylerken, eğer bilselerdi emekleyerek bile gelirlerdi demişti.

Bazı tavsiyeler, belki de kötü niyetle değil, ancak sonuçları düşünülmeden veriliyor

Sonuçta, herkesin kendi yolu vardı ama ahirette hesap vereceğimizi unutmamalıyız.

Her nefesimizi Allah için almalı, O’nun hoşnutluğunu kazanmak için çaba göstermeliyiz.

Allah’ın rızasını kazanmak için olmali

Rabbimiz bizlere yardım etsin, O’nun razı olduğu kullardan olmayı nasip etsin.

Bu yüzden her zaman, Allah ile yaşamayı ve O’nun rızasını gözetmeyi niyet etmeliyiz.

Bu, gerçek anlamda yaşamak demekti.

Öncelikle kendim, bu nasihatlara muhtacim ailem, esim bizler

Musluman mumin kardeslerimiz yaşantılarımız, Allah’ın rızasını kazanmak için olsun insallah .

Selam ve dualarımla.

Hiçret