Bizim Rabb’imiz, göklerin ve yerin Rabb’idir
18-KEHF SURESİ- 13- Biz sana onların hikâyelerini doğru olarak anlatıyoruz. Onlar Râbb'lerine inanmış, bir grup gençti; onların hidayet bilincini arttırmıştık.14- Kalplerini pekiştirmiştik. Hani, kâfirlerin karşısına dikilip şöyle demişlerdi; "Bizim Rabb'imiz, göklerin ve yerin Ve rabatnâ alâ kulûbihim iz kâmû fe kâlû rabbunâ rabbus semâvâti vel ardı len ned´uve min dûnihî ilâhen lekad kulnâ izen şetatâ(şetaten). Bu, hikâyede yeralan sahnelerin ilkidir. "Onlar Rabb'lerine inanmış bir grup gençti" "Onların hidayet bilinciniarttırmıştık." İşlerini nasıl planlayacaklarını ilham etmek suretiyle doğruyu bulma yeteneklerini geliştirmiştik."Kalplerini pekiştirmiştik" kalpleri, hiçbir etki karşısında sarsılmaz, dayanıklı, bildiği gerçeğe güvenen ve seçtiği imansayesinde onurlu hale gelmişti."Kâfirlerin karşısında dikildikleri zaman" birinin karşısına…