Bilgisizlik yüzünden

6-EN’AM suresi 151 ayet – De ki: Rabbinizin size neleri haram kıldığını okuyayım: O’na hiçbir şeyi

ortak koşmayın, ana babaya iyilik edin, fakirlik korkusuyla çocuklarınızı

öldürmeyin, sizin de onların da rızkını biz veriyoruz.

Kötülüklerin açığına da, gizlisine de yaklaşmayın.

Haksız yere Allah’ın haram kıldığı cana kıymayın.

Düşünesiniz diye Allah size bunları emretti.

151- Geliniz de size Rabbinizin asıl haram kıldıklarını okuyayım. İbnü Abbas Hazretleri demiştir ki: Bu âyetler diğer mukaddes kitapların hiçbirinden neshedilip yürürlükten kaldırılmamış muhkem ayetlerdir.

Bunlar, âdemoğullarının hepsine haramdır. Ve “Kitabın anası olan muhkem (açık anlamlı) âyetlerdir” (Âl-i İmran, 3/7)

Bunlarla amel eden cennete girer, etmeyen cehennem.

Kâ’bü’l-Ahbar da demiştir ki: Bu âyetler Tevrat’ın başlangıcıdır.

Bu şekilde bütün şeriatler bunlar üzerinde toplanmış, bunların Musa

Aleyhisselâm’a indirilen “kelimât-ı aşere” (on emir) olduğu da söylenmiştir.

Bunu Bükaî isimli eserinde şöyle açıklar: Yani bu âyetler yüce Allah’ın Musa

aleyhisselâma yazdığı “elvahı cevher” de ilk yazdığı on âyeti kapsamaktadır

ki şunlardır: Şirkten, yalan yere yemin etmekten, ana babaya karşı

gelmekten, öldürmekten, zinadan, hırsızlıktan, yalan ve iftiradan, başkasının

elindekine göz dikmekten nehiy (yasaklama); cumartesiye saygı ile emir’dir.

Görülüyor ki, bu (sayılanlar) dokuzdur.

Bütün bunların birincisi de sûrenin başından beri açıklanagelen tek Allah inancıdır ki, bu şirk’in yasaklanması içinde olmakla beraber, üçüncü âyetle bilhassa açıklanıp özetlenmiştir.

Şu halde bunlar önce ve sonra bir esasta yer almış olan ve hak dinin

esaslarını meydana getiren ve yüzyıllar boyu gelen toplumların değişmesiyle değişmeyen on hükümdür.

Şöyle ki: O’na hiçbir şeyi ortak koşmayınız.

İman açısından Allah’a herhangi bir şeyi, hiçbir şekilde ortak iddia etmeyiniz,

amel açısından Allah’a isyan ve itaatsızlık olan hususta başkasına itaat etmeyiniz.

Ve anne babanıza ihsan, yani baba ve ananıza iyilik ve güzellik ediniz.

Burada haramların yani yasakların açıklanacağı söylenmiş iken böyle bir emrin, yasaklamalar arasında ne münasebetle getirilmiş olduğu sorusu akla gelebilir.

Fakat, önce haramları aşağıda olduğu gibi okuyayım denilip de birtakım yasaklar ve emirler anlatıldığı zaman, işte o haramlar bu açıklamalar içindeki yasaklardır demek olur.

Ve maksadın yalnız haramları değil, onlarla sıkı ilgisi bulunan emirleri de açıklamak olduğu anlaşılır.

İkinci olarak, bununla şu da gösterilmiş olur ki, haram yalnız açıkça yasaklamadan değil, bazen emirden de anlaşılır.

Bundan dolayı usul ilminde şu kaide tesbit edilmiştir ki: Bir şeye emir,

zıddının haram kılınmasını gerektirir, eğer haram kılmamak emirden

kastedileni ortadan kaldıracaksa; değilse kerahetini gerekli kılar.

İşte gerek bu ve gerek gelecek olan emirleri de hep böyledir.

Şu halde “ana babanıza ihsan ediniz” emri, “onları asla incitmeyiniz” nehyini de gerekli kılar.

Yani ana babayı incitmek o kadar haramdır ki, akıl ve hayale getirilecek şey değildir.

Onlar hakkında ancak ihsan vazifesi düşünülmelidir ve ancak o yapılmalıdır.

Üçüncü olarak, bu ifade şekli şuna da işaret eder ki, ana babaya ihsan bu

kadar yüksek bir görev olmakla beraber, Allah’a ortak koşmayı gerekli kılmamalıdır.

Yani ana baba, evlatlarının Allah’a isyan etmesiyle memnun olacaklar ise, onları bu şekilde memnun etmeğe çalışmak, Allah’a şirk anlamına geleceğinden, yasaklanmıştır ve haramdır.

Nitekim Lokman sûresindeki “Eğer onlar seni, hakkında bir bilgin olmayan bir şeyi bana ortak koşman için zorlarlarsa, onlara itaat etme.

Onlarla dünyada iyi geçin.” (Lokman, 31/15) âyeti ve benzerleri ile bu açıklanmıştır.

Yoksulluktan dolayı çocuklarınızı da öldürmeyiniz.

Bu da haramdır. Ana babaya ihsan evladın görevi olduğu gibi, evladın hayat hakkına tecavüz etmemek, korumak da ana babanın görevidir.

İsrâ sûresinde “Çocuklarınızı yoksulluk korkusuyla öldürmeyiniz” (İsrâ, 17/31) buyrulmuştur ki, buradaki bir delaleti izahtır.

Çünkü “fiilen yoksulum, besleyemeyeceğim” diye çocuğu öldürmek haram olunca, fakir değilken, fakir olmak korkusu ile öldürmenin haram olacağı öncelikle anlaşılır.

Ve işte bunların her biri bir âyette hükme bağlanmıştır. “Bilgisizlik yüzünden beyinsizce, çocuklarını öldürenler muhakkak ki, ziyana uğradılar…” (En’âm, 6/140) buyruğundan da anlaşıldığı üzere Arap müşrikleri, kız çocuklarını diri diri kabirlere gömüyorlardı ki, buna (kızını diri diri gömmek) tabir olunur.

Ve bunu bazısı cahiliye gayretiyle, bazısı da yoksulluk nedeniyle veya korkusuyla yapıyorlardı ve gerçekte asıl sebep bu korkuydu.

Bu düşünceyle idi ki, şeytan onlara çocuk öldürmeyi hoş gösteriyordu.

Gerçekte evlada karşı meydana gelen bu cinayete çoğunlukla etken olan en önemli sebep, beslemek endişesidir.

Bunun karşısında diğer sebepler sözünü etmeyecek kadar hükümsüzdür, azdır.

Şu halde bilhassa bu sebebin reddiyle diğer zayıf sebepler ve vehimlerin reddedilmiş olacağında şüphe yoktur.

Sonra bu yasak, Arap müşriklerinin kız evladı hakkında âdetlerini, bilhassa amaç edinmekle birlikte, hükmünün onlarla sınırlanmış olmadığı ve çocuk düşürmek cinayetlerini de kapsadığı açıktır.

Kısacası, gerek yoksul olunuz ve gerek zengin, gerek zayıf olunuz gerek kuvvetli, evlada bakmakla yoksul kalmaktan korkup, onları herhangi bir şekilde öldürmeyiniz.

Sizi ve onları rızıklandıran, besleyen ve besleyecek olan biziz.

Yani siz değilsiniz. O halde rızık elde etmeğe gücünüz yetmemesi nedeniyle açlığa veya ölüme mahkum olduğunuza hükmedip de öldürme cinayetini işlemeye kalkışmayınız.

Ve kötülüklere yaklaşmayınız.

Gerek açığı olsun, gerek gizlisi. Yani zina ve livâta (homoseksüellik) gibi her

çeşit fuhuş, gerek rezil müşriklerin yaptıkları gibi açık genelevlerde olsun ve

gerek seçkin denilenlerin yaptıkları gibi dost tutarak gizli bir şekilde olsun,

hepsi haram olduktan başka bunların başlangıcı, sebebleri ve yolları da haramdır.

Açık veya gizli fuhşu yapmak şöyle dursun, onlara yaklaşmayınız bile. “Zinaya yaklaşmayın, çünkü o, açık bir kötülüktür…” (İsrâ, 17/32) buyruğunca,

“Fahişe”den anlaşılan zinadır; fakat “fevâhiş” diye çoğul getirilmesi, zina türünden olan her çeşit kötü işi, yani dilimizdeki ifadesiyle her nevi fuhşiyyatı (her tür kötülüğü) kapsadığını ifade eder.

Bundan dolayı bazı müfessirler bunu, genel olarak (günah, suç) ile tefsir edip

“Günahın açığını da gizlisini de bırakın” (En’âm, 6/120) buyruğuna döndürmüş ise de, gerek âyetin ifade şekli ve gerek rivayet açısından bu mânâ burada pek açık değildir.

Özellikle bunun çocuk öldürme ile mutlaka birisini öldürme yasakları arasında söylenmesi gösteriyor ki, bunda da bir öldürme mânâsı, vardır.

Yani fuhşiyyat özünde bir büyük suç ve cinayet olmakla birlikte, bir de evlat öldürme hükmündedir.

Çünkü zina sonucu doğan çocuk, tehlikelerle ve ölümle karşı karşıyadır, ölü hükmündedir.

Nitekim Resulullah azl hakkında bile “Bu gizli bir öldürme (diri diri gömmek)dir” buyurmuştur.

Şu halde fuhşiyyatın gizli açık ne kadar katillikleri kapsadığını anlamalı.

Allah’ın haram kıldığı, yani İslâm ile olsun andlaşma ile olsun, kanını korunmuş ve muhterem, katlini haram kıldığı herhangi bir kimseyi de öldürmeyiniz.

Ancak sabit bir hak ile olursa başka.

Müslüman bir kimse aleyhine bu hak peygamberimizin: “Müslüman bir kimsenin kanı helal olmaz.

Ancak şu üç sebepten birisi ile olur: İmandan sonra küfür, evlendikten sonra

zina ve haksız yere bir kimseyi öldürmek” hadisiyle açıklandığı üzere üç sebeple sabit olur.

Maide sûresinde ise gayri müslimi de kapsamak üzere: “Kim, bir cana kıymamış yahut yeryüzünde bozgunculuk yapmamış birisini öldürürse” (Mâide, 5/32) diye de özetlenmiş ve “Allah ve Elçisiyle savaşanların ve yeryüzünde bozgunculuk yapmağa çalışanların cezası ya öldürülmeleri, ya asılmaları…” (Maide, 5/33) buyrulmuştur.

Bu bozgunculuğun müslümandan ortaya çıkması durumunda hak sebebi dörde ulaşmış olur.

Kısaca diğer şeylerde helal asıl, haram ayrı bir delil ile sabit olursa da nüfus bunun aksinedir.

İnsan öldürmede asıl olan haram olmaktır.

Helal olması ayrı bir delil ile sabit olur.te bu emri ve yasağı, bu beş buyruğu

Rabbiniz size tavsiye etti, lütuf ve rahmetiyle kesin bir şekilde emredip ahid verdi. (Nisâ sûresindeki 11. âyetine bkz.) Ki akıl edesiniz.

Yani bu yasaklanan haramların kötülüğüne bu tavsiyelerin faydası, aklı

olanlar için apaçık ortada olduğundan siz akıllarınızı kullanmakla nefislerinizi

bağlayıp bu haramlardan menedesiniz.

Kaynak Elmalılı Hamdi Yazır 

 

 

 

  • İlgili Yazılar

    Bir Bahçede Üç Zaman

    Read more

    İyilik, bir karakter meselesidir

    Read more

    You Missed

    Bir Bahçede Üç Zaman

    • Aralık 13, 2025
    • 0
    • 47 views

    İyilik, bir karakter meselesidir

    • Aralık 12, 2025
    • 0
    • 46 views

    Sünnetin güzelliklerinden bazıları

    • Aralık 12, 2025
    • 0
    • 44 views

    Zikir sadece söz değildir

    • Aralık 11, 2025
    • 0
    • 31 views

    La Bonté : Tout Commence par le Caractèr

    • Aralık 11, 2025
    • 0
    • 39 views

    Sözün Ağırlığı ve Kalbin Dili

    • Aralık 11, 2025
    • 0
    • 50 views

    Allahumme cal fi kalbi nûran, ve cal fi sadri feracen ve surûran.

    • Aralık 11, 2025
    • 0
    • 48 views

    Allah’a tevekkül ederek yapılan gayret

    • Aralık 10, 2025
    • 0
    • 71 views

    Hurafe karanlıktır, bâtıl karanlıktır.

    • Aralık 8, 2025
    • 0
    • 57 views

    Utanmadıktan sonra dilediğini yap.

    • Aralık 8, 2025
    • 0
    • 46 views

    Sünnet-i Seniyye,

    • Aralık 8, 2025
    • 0
    • 57 views

    Kalbin Elhamdülillah Dediği Vakit

    • Aralık 8, 2025
    • 0
    • 66 views

    Allâhümme rahmeteke ercü felâ tekilnî ilâ nefsî tarfete aynin

    • Aralık 7, 2025
    • 0
    • 71 views

    👉 “Söylentilere değil, gerçeğe kulak vermek.

    • Aralık 5, 2025
    • 0
    • 80 views

    Manevi huzur aynı zamanda teslimiyettir.

    • Aralık 5, 2025
    • 0
    • 63 views

    Écouter la vérité, non les rumeurs

    • Aralık 5, 2025
    • 0
    • 69 views

    Dost arıyorsan Allah yeter, destek bekliyorsan Allah yeter.

    • Aralık 4, 2025
    • 0
    • 70 views

    La valeur de l’honnêteté face à la triche

    • Aralık 3, 2025
    • 0
    • 53 views

    Hile Karşısında Dürüstlüğün Değeri

    • Aralık 3, 2025
    • 0
    • 58 views

    Le mot “niyet” ou “niyyet”

    • Aralık 2, 2025
    • 0
    • 52 views

    Est-ce que quelqu’un va le remarquer ?

    • Aralık 1, 2025
    • 0
    • 67 views

    Ego karışmaz, beklenti yoktur, hesap yoktur.

    • Aralık 1, 2025
    • 0
    • 66 views

    Acaba beni fark ederler mi?🌼🌼🌼

    • Aralık 1, 2025
    • 0
    • 74 views

    Kötülüğü en güzel olanla sav.

    • Kasım 30, 2025
    • 0
    • 70 views

    Kevser Sûresi – Günlük Hayatta Yaşamak İçin Pratik Rehber

    • Kasım 30, 2025
    • 0
    • 24 views

    Selamün aleyküm. Ve aleyküm selam.

    • Kasım 28, 2025
    • 0
    • 82 views

    Vivre en conscience : chaque instant compte

    • Kasım 27, 2025
    • 0
    • 65 views

    Bilinçli yaşamak: Her an önemlidir.

    • Kasım 27, 2025
    • 0
    • 61 views

    Însan, en çok kendi nefsine nasihat etmeli…

    • Kasım 26, 2025
    • 0
    • 72 views

    “Bir sandalda iki kürek” meselesi…

    • Kasım 25, 2025
    • 0
    • 64 views

    Korumalı: Kırmaya değil, onarmaya; incitmeye değil, gönül almaya değer.

    • Kasım 24, 2025
    • 0
    • 82 views

    Dans un jardin, trois temps

    • Kasım 23, 2025
    • 0
    • 34 views

    Orada kazanç iyi değil mi?”

    • Kasım 22, 2025
    • 0
    • 102 views

    Güzel düşünen güzel görür, güzel gören güzel yaşar

    • Kasım 19, 2025
    • 0
    • 90 views

    kısmen katılıyorum, kısmen de katılmıyorum

    • Kasım 18, 2025
    • 0
    • 210 views

    Gönülden gönüle yol olur.

    • Kasım 18, 2025
    • 0
    • 97 views

    Kural mural yok arkadaşım.

    • Kasım 16, 2025
    • 0
    • 124 views

    Dua Evrensel Bir Dil

    • Kasım 15, 2025
    • 0
    • 92 views

    “Belki bunda da bir hayır vardır.”

    • Kasım 13, 2025
    • 0
    • 67 views

    Kadın da yapsa yanlıştır, erkek de.

    • Kasım 11, 2025
    • 0
    • 117 views

    İyi insan olmak, bir ömür boyu süren sessiz bir yolculuktur.

    • Kasım 9, 2025
    • 0
    • 130 views

    Kişisel Gelişiyoruz da Nereye Kadar?

    • Kasım 9, 2025
    • 0
    • 147 views

    Peygamberimizin Akşam Uyarısı

    • Kasım 8, 2025
    • 0
    • 90 views

    🌾Koruk, ekşidir; 🌾

    • Kasım 8, 2025
    • 0
    • 101 views

    Bugün Başla, Yarına Bırakma

    • Kasım 7, 2025
    • 0
    • 105 views

    🌸Bir selam verirsin kardesine, “Cuman mübarek olsun” dersin🌸

    • Kasım 7, 2025
    • 0
    • 142 views

    En Değerli Şeyi En Kolay Şekilde Erteliyoruz: Sağlık

    • Kasım 4, 2025
    • 0
    • 120 views

    En Sessiz Ama En Değerli Organın Beyin…

    • Kasım 3, 2025
    • 0
    • 87 views

    Hüznün En Güzel Hâli🍂🍂🍂

    • Kasım 3, 2025
    • 0
    • 79 views

    Beyin… Allah’ın sana emanet ettiği mucize.

    • Kasım 2, 2025
    • 0
    • 106 views

    Küçük şeylerden mutlu olmayı bilmek

    • Kasım 1, 2025
    • 0
    • 140 views

    Neden o kadar savundum, bilmiyorum

    • Kasım 1, 2025
    • 0
    • 159 views

    Bilenler bilir…🍂🌾🍁🌸

    • Ekim 31, 2025
    • 0
    • 94 views

    Korumalı: Yanında huzur bulduğun bir insan varsa, orası senin tatilindir.

    • Ekim 31, 2025
    • 0
    • 130 views

    Fe teʿâlallâhu el-meliku’l-hakku…

    • Ekim 29, 2025
    • 0
    • 241 views

    Adı vicdandır.🌸🌸🌸

    • Ekim 26, 2025
    • 0
    • 135 views

    Korumalı: Rabbim kalemimizi daima hayra vesile kılsın.

    • Ekim 26, 2025
    • 0
    • 91 views

    Hâlbuki insan, dışarıdan bir cümle kadar basit

    • Ekim 25, 2025
    • 0
    • 169 views

    Doğru Muyduk Bugün?

    • Ekim 24, 2025
    • 0
    • 155 views

    Kimiz biz? Birbirine üstünlük taslayan,

    • Ekim 24, 2025
    • 0
    • 141 views

    Dürüstlük, Müslüman’ın süsüdür.

    • Ekim 23, 2025
    • 0
    • 74 views

    BİR LİRALIK İMTİHAN

    • Ekim 23, 2025
    • 0
    • 105 views

    Hakkını Yediğin Her Kul

    • Ekim 22, 2025
    • 0
    • 96 views

    “Ve yeşfi sudûre kavmin mu’minîn…”(et-Tevbe, 14) ayeti

    • Ekim 21, 2025
    • 0
    • 131 views

    Konforlu Nankörlük

    • Ekim 21, 2025
    • 0
    • 88 views

    “Haydi felaha!”

    • Ekim 20, 2025
    • 0
    • 157 views

    Günde Beş Defa Çağrılıyoruz… Cevabımız Ne?

    • Ekim 20, 2025
    • 0
    • 88 views

    Secdeyle Huzur Bulmak

    • Ekim 20, 2025
    • 0
    • 87 views

    Arşivden Çıkan Satırlar

    • Ekim 20, 2025
    • 0
    • 114 views

    Rükû: Bir Kulun Boyun Eğişi

    • Ekim 20, 2025
    • 0
    • 86 views

    Bir nevi “dünya molası” gibi.

    • Ekim 19, 2025
    • 0
    • 102 views

    Sen zenginsin. Hem de en hakikisinden.

    • Ekim 19, 2025
    • 0
    • 172 views

    “Allah İçin Mi, İnsanlar İçin Mi?”

    • Ekim 18, 2025
    • 0
    • 90 views

    Herkesin bir kıblesi vardır.

    • Ekim 18, 2025
    • 0
    • 161 views

    Quelle belle époque vivons-nous, n’est-ce pas ?

    • Ekim 18, 2025
    • 0
    • 126 views

    Ne güzel bir çağ değil mi?

    • Ekim 18, 2025
    • 0
    • 146 views

    “Hadi abdest alalım” dedik, peki ne yapmamız şart?

    • Ekim 17, 2025
    • 0
    • 144 views

    Gusül Nedir? Neden Gerekir?

    • Ekim 17, 2025
    • 0
    • 101 views

    Bir uyanış, bir hatırlatış…

    • Ekim 17, 2025
    • 0
    • 220 views

    Qui suis-je ?” – Le début d’un voyage intérieur

    • Ekim 17, 2025
    • 0
    • 142 views

    𝓝𝓪𝓶𝓪𝔃ı𝓷 𝓞𝓵𝓶𝓪𝔃𝓼𝓪 𝓞𝓵𝓶𝓪𝔃 6 𝓢̧𝓪𝓻𝓽ı

    • Ekim 16, 2025
    • 0
    • 139 views

    Saat vakti gösterir, ama kalp vakti hisseder.

    • Ekim 16, 2025
    • 0
    • 193 views

    “Rabbine Doğru Bir Yürüyüş: Namazın Şartları ve Rükünleri”🌿

    • Ekim 16, 2025
    • 0
    • 234 views

    Beş vakit… Her biri bir istasyondur.

    • Ekim 16, 2025
    • 0
    • 148 views

    C’est le plus beau des commencements.

    • Ekim 15, 2025
    • 0
    • 124 views

    İşte o zaman en güzel başlangıçtır.🌿

    • Ekim 15, 2025
    • 0
    • 157 views

    En es-tu conscient ?

    • Ekim 15, 2025
    • 0
    • 160 views

    Însan zamanla alışır.

    • Ekim 15, 2025
    • 0
    • 154 views

    Şehadet başlangıçtır ama aynı zamanda hedef.

    • Ekim 14, 2025
    • 0
    • 169 views

    La Shahada : Pas qu’une phrase, mais une manière de vivre

    • Ekim 14, 2025
    • 0
    • 144 views

    🌿 Kelime-i Şehadet: İmanın Kapısı ve Müslümanlığın Anahtarı

    • Ekim 14, 2025
    • 0
    • 220 views