Kişi Sevdiği ile Beraberdir Saati Fiyatı - Taksit Seçenekleri

Ebû Huzâme’nin (r.a.) rivayet ettiğine göre, babası Allah Resûlü’ne (s.a.v.) şöyle sormuştur:

“Ey Allah’ın Resûlü! Şifa niyetiyle yaptığımız okumalar, tedavi olduğumuz ilaçlar ve korunma tedbirleri, Allah’ın takdirinden bir şeyi geri çevirir mi?” Resûlullah, “Onlar da Allah’ın takdiridir.” buyurmuştur. (Tirmizî, Tıb, 21)

Rasûlullah –sallâllâhu aleyhi ve sellem– Efendimiz de İslâm’ı tebliğe başlarken, evvelâ kendi
karakter ve şahsiyetinin doğruluğunu, dürüstlüğünü tescil ettirdi.
Safâ Tepesi’ne çıkarak kavmine:
“–Ey Kureyş cemaati! Ben size, şu dağın eteğinde veya şu vâdide düşman atlıları var; hemen size saldıracak, mallarınızı gasbedecek desem, bana inanır mısınız?” diye seslendi.
Onlar da hiç tereddüt etmeden:
“–Evet inanırız! Çünkü şimdiye kadar Sen’i hep doğru olarak bulduk. Sen’in yalan söylediğini hiç işitmedik!” dediler.
Yani muhataplarından; sözüne îtibar edilen, aslâ yalan söylemeyen, îtimâda lâyık, son derece güvenilir bir şahsiyet olduğuna dâir tasdik ve te’yid aldıktan sonra İslâmî hakîkatleri tebliğe başladı. (Buhârî, Tefsîr, 26; Müslim, Îman,

Peygamber Efendimiz (“Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem) bir hadis-i şeriflerinde buyurmaktadır:

“Eğer başına bir iş gelirse, ‘Keşke şöyle yapsaydım; o zaman şöyle olurdu.’ deme.

‘Allah’ın takdiri böyleymiş; O dilediğini yaptı.’ de.

Zira, ‘Keşke şöyle yapsaydım.’ sözü, şeytanın vesvesesine yol açar.” (Müslim, Kader, 34)

Résultat de recherche d'images pour "tekvîr sora"