Bir fincan kahve eşliğinde, geçmişin hatıraları paylaşılır,

Selamlar…

Geleneksel yaşamın sadeliği ve doğanın kucaklayıcı güzelliği, bir zamanlar kasabamızın kalbinde can bulurdu.

İki dağ arasına saklanmış bu küçük kasaba, çayının kenarında kurulmuş, köprüleriyle insanları bir araya getiren bir huzur yuvasıydı.

Sabahın erken saatlerinde, ezan sesi vadilere yankılanırken, insanlar güne ibadetle başlar, kalplerindeki huzuru dua ile pekiştirirdi.

Resûlullah (s.a.v.)’in şu mübarek hadisini yaşardı adeta herkes: “İmanın yetmiş küsur şubesi vardır. En üstünü ‘Lâ ilâhe illallah’ demek, en aşağısı ise insanlara eziyet veren bir şeyi yoldan kaldırmaktır.” (Buhârî, Îmân, 3)

Cuma namazı, kasaba halkının bir araya geldiği, duaların göğe yükseldiği, kardeşliğin pekiştiği mübarek bir vakitti.

Camiler yalnızca ibadet yerleri değil, aynı zamanda toplumsal dayanışmanın, kültürel paylaşımın, birlik ve beraberliğin merkezleriydi.

Oysa şimdi bomboş camileri gördükçe içim hüzünle doluyor. “Komşusu açken tok yatan bizden değildir.” (Müslim, Îmân, 45) buyuran

Peygamberimiz’in öğretileriyle büyüyen bir neslin, bu manevi bağları nasıl kaybettiğini düşünmeden edemiyorum.

Kasabanın beyaz üstlüklü kadınları vardı…

Cuma günleri, gönüllerindeki merhametle bir araya gelir, yaşlıları ve hastaları ziyaret ederlerdi.

O ziyaretler sadece bir gelenek değil, bir insanlık borcuydu. “Bir Müslüman kardeşini ziyaret eden

kişi, dönünceye kadar rahmet içinde olur.” (Tirmizî, Birr, 64) buyuran Efendimiz’in (s.a.v.)

nasihatini kalplerinde taşır, her ziyareti bir dua ile süslerlerdi.

Yaşlıların yüzlerindeki mutluluk, beyaz üstlüklü kadınların içten sevgisinin bir yansımasıydı.

Bir fincan kahve eşliğinde geçmiş hatıralar paylaşılır, dualar edilir, nasihatler dinlenirdi.

“İhtiyarlara hürmet ediniz, küçüklerinize merhamet ediniz.” (Ebû Dâvûd, Edeb, 23) buyuran

İnsanlar, insanlığıyla bilinir, gönüller selamla, muhabbetle dolardı.

Bahar geldiğinde, kasaba yeni bir heyecanla dolardı.

Deve güreşleri, at yarışları, geleneksel şenlikler düzenlenirdi.

Doğanın sunduğu huzurun içinde, kasaba halkı kendi kültürünü, geleneklerini yaşatırdı.

Ama zaman değişti… Bir belediye başkanının ralli tutkusu, kasabanın ruhunu sarsmaya yetti.

Gürültü, lastik izleri, egzoz dumanları doğanın sessizliğini boğdu.

Çocukların koştuğu yeşillikler, ailelerin huzur bulduğu alanlar çöplerle, içki şişeleriyle doldu.

Kasabanın tertemiz havası kirlenirken, insanlarının gönülleri de sanki o eski saflığını yitirdi. “İnsanın gerçek zenginliği, onun kalbinde taşıdığıdır.” derdi büyüklerimiz.

Oysa şimdi, sahip olduklarımız arttıkça, kalplerimiz fakirleşiyor gibi hissediyorum.

Bahar geldiğinde, dağların etekleri yeşilin her tonuna bürünürdü.

Çiçekler sokakları süsler, toprak mis gibi kokardı.

Ziyaretçiler arabalarıyla gelip piknik yapar, kahkahalar yankılanırdı.

Çocuklar top oynar, aileler birlikte vakit geçirirdi.

Ben ise dağlara hayvanları otlatmaya gittiğimde, onların keyifli vakitlerini imrenerek izlerdim. “Biz

niye piknik yapmıyoruz?” diye sorduğumda annem gülümseyerek, “Her gün dağlara gitmiyor muyuz zaten?” derdi.

O zaman anlamamıştım.

Oysa şimdi, annemin ne demek istediğini anlıyorum. “İnsan elindekinin kıymetini kaybetmeden bilmelidir.” der büyükler.

Biz her gün doğanın içinde yaşıyorduk, ama farkında bile değildik.

Şehirden gelenler hafta sonları birkaç saatliğine bu huzuru tatmaya çalışırken, biz her gün bu nimete sahiptik.

Babamın atına binmek, rüzgâra karşı doğanın kokusunu içime çekmek, hayvanlarla vakit geçirmek…

Hepsi gerçekten özel anlardı. Şimdi, modernizmin karmaşasında, bu anların kıymetini daha iyi anlıyorum.

Geleneksel yaşamın ve doğanın sunduğu huzurun, insana aslında ne büyük bir servet olduğunu artık daha iyi idrak ediyorum.

Belki de, kaybolan değerlerimizi hatırlamanın vakti geldi.

İbadetlerimizi, geleneklerimizi ve basit mutluluklarımızı yeniden keşfetmeliyiz.

Hz. Peygamber (s.a.v.), “İki nimet vardır ki, insanların çoğu bunda aldanmıştır: Sağlık ve boş vakit.” (Buhârî, Rikak, 1) buyurur.

İşte, biz de elimizdeki bu nimetleri fark etmeden geçip gitmemeliyiz.

Bu kasaba bir zamanlar sessizliği, huzuru ve doğal güzelliğiyle tanınıyordu.

Belki de tekrar eski günlerin değerini hatırlamak, bize nelerin kaybolduğunu gösterebilir.

Belki de, modern hayatın karmaşasından biraz olsun sıyrılıp, geçmişin huzur veren sadeliğine dönmek, hepimize iyi gelecektir.

Ne dersiniz?

𝓗𝓪𝓴𝓲𝓶𝓮 𝓖𝓾𝓵𝓼𝓾𝓶 𝓗𝓲𝓬𝓻𝓮𝓽

  • İlgili Yazılar

    Bir Bahçede Üç Zaman

    Read more

    İyilik, bir karakter meselesidir

    Read more

    You Missed

    Bir Bahçede Üç Zaman

    • Aralık 13, 2025
    • 0
    • 47 views

    İyilik, bir karakter meselesidir

    • Aralık 12, 2025
    • 0
    • 46 views

    Sünnetin güzelliklerinden bazıları

    • Aralık 12, 2025
    • 0
    • 44 views

    Zikir sadece söz değildir

    • Aralık 11, 2025
    • 0
    • 31 views

    La Bonté : Tout Commence par le Caractèr

    • Aralık 11, 2025
    • 0
    • 39 views

    Sözün Ağırlığı ve Kalbin Dili

    • Aralık 11, 2025
    • 0
    • 50 views

    Allahumme cal fi kalbi nûran, ve cal fi sadri feracen ve surûran.

    • Aralık 11, 2025
    • 0
    • 48 views

    Allah’a tevekkül ederek yapılan gayret

    • Aralık 10, 2025
    • 0
    • 71 views

    Hurafe karanlıktır, bâtıl karanlıktır.

    • Aralık 8, 2025
    • 0
    • 57 views

    Utanmadıktan sonra dilediğini yap.

    • Aralık 8, 2025
    • 0
    • 46 views

    Sünnet-i Seniyye,

    • Aralık 8, 2025
    • 0
    • 57 views

    Kalbin Elhamdülillah Dediği Vakit

    • Aralık 8, 2025
    • 0
    • 66 views

    Allâhümme rahmeteke ercü felâ tekilnî ilâ nefsî tarfete aynin

    • Aralık 7, 2025
    • 0
    • 71 views

    👉 “Söylentilere değil, gerçeğe kulak vermek.

    • Aralık 5, 2025
    • 0
    • 80 views

    Manevi huzur aynı zamanda teslimiyettir.

    • Aralık 5, 2025
    • 0
    • 63 views

    Écouter la vérité, non les rumeurs

    • Aralık 5, 2025
    • 0
    • 69 views

    Dost arıyorsan Allah yeter, destek bekliyorsan Allah yeter.

    • Aralık 4, 2025
    • 0
    • 70 views

    La valeur de l’honnêteté face à la triche

    • Aralık 3, 2025
    • 0
    • 53 views

    Hile Karşısında Dürüstlüğün Değeri

    • Aralık 3, 2025
    • 0
    • 58 views

    Le mot “niyet” ou “niyyet”

    • Aralık 2, 2025
    • 0
    • 52 views

    Est-ce que quelqu’un va le remarquer ?

    • Aralık 1, 2025
    • 0
    • 67 views

    Ego karışmaz, beklenti yoktur, hesap yoktur.

    • Aralık 1, 2025
    • 0
    • 66 views

    Acaba beni fark ederler mi?🌼🌼🌼

    • Aralık 1, 2025
    • 0
    • 74 views

    Kötülüğü en güzel olanla sav.

    • Kasım 30, 2025
    • 0
    • 70 views

    Kevser Sûresi – Günlük Hayatta Yaşamak İçin Pratik Rehber

    • Kasım 30, 2025
    • 0
    • 24 views

    Selamün aleyküm. Ve aleyküm selam.

    • Kasım 28, 2025
    • 0
    • 82 views

    Vivre en conscience : chaque instant compte

    • Kasım 27, 2025
    • 0
    • 65 views

    Bilinçli yaşamak: Her an önemlidir.

    • Kasım 27, 2025
    • 0
    • 61 views

    Însan, en çok kendi nefsine nasihat etmeli…

    • Kasım 26, 2025
    • 0
    • 72 views

    “Bir sandalda iki kürek” meselesi…

    • Kasım 25, 2025
    • 0
    • 64 views

    Korumalı: Kırmaya değil, onarmaya; incitmeye değil, gönül almaya değer.

    • Kasım 24, 2025
    • 0
    • 82 views

    Dans un jardin, trois temps

    • Kasım 23, 2025
    • 0
    • 34 views

    Orada kazanç iyi değil mi?”

    • Kasım 22, 2025
    • 0
    • 102 views

    Güzel düşünen güzel görür, güzel gören güzel yaşar

    • Kasım 19, 2025
    • 0
    • 90 views

    kısmen katılıyorum, kısmen de katılmıyorum

    • Kasım 18, 2025
    • 0
    • 210 views

    Gönülden gönüle yol olur.

    • Kasım 18, 2025
    • 0
    • 97 views

    Kural mural yok arkadaşım.

    • Kasım 16, 2025
    • 0
    • 124 views

    Dua Evrensel Bir Dil

    • Kasım 15, 2025
    • 0
    • 92 views

    “Belki bunda da bir hayır vardır.”

    • Kasım 13, 2025
    • 0
    • 67 views

    Kadın da yapsa yanlıştır, erkek de.

    • Kasım 11, 2025
    • 0
    • 117 views

    İyi insan olmak, bir ömür boyu süren sessiz bir yolculuktur.

    • Kasım 9, 2025
    • 0
    • 130 views

    Kişisel Gelişiyoruz da Nereye Kadar?

    • Kasım 9, 2025
    • 0
    • 147 views

    Peygamberimizin Akşam Uyarısı

    • Kasım 8, 2025
    • 0
    • 90 views

    🌾Koruk, ekşidir; 🌾

    • Kasım 8, 2025
    • 0
    • 101 views

    Bugün Başla, Yarına Bırakma

    • Kasım 7, 2025
    • 0
    • 105 views

    🌸Bir selam verirsin kardesine, “Cuman mübarek olsun” dersin🌸

    • Kasım 7, 2025
    • 0
    • 143 views

    En Değerli Şeyi En Kolay Şekilde Erteliyoruz: Sağlık

    • Kasım 4, 2025
    • 0
    • 120 views

    En Sessiz Ama En Değerli Organın Beyin…

    • Kasım 3, 2025
    • 0
    • 87 views

    Hüznün En Güzel Hâli🍂🍂🍂

    • Kasım 3, 2025
    • 0
    • 79 views

    Beyin… Allah’ın sana emanet ettiği mucize.

    • Kasım 2, 2025
    • 0
    • 106 views

    Küçük şeylerden mutlu olmayı bilmek

    • Kasım 1, 2025
    • 0
    • 140 views

    Neden o kadar savundum, bilmiyorum

    • Kasım 1, 2025
    • 0
    • 159 views

    Bilenler bilir…🍂🌾🍁🌸

    • Ekim 31, 2025
    • 0
    • 94 views

    Korumalı: Yanında huzur bulduğun bir insan varsa, orası senin tatilindir.

    • Ekim 31, 2025
    • 0
    • 130 views

    Fe teʿâlallâhu el-meliku’l-hakku…

    • Ekim 29, 2025
    • 0
    • 242 views

    Adı vicdandır.🌸🌸🌸

    • Ekim 26, 2025
    • 0
    • 136 views

    Korumalı: Rabbim kalemimizi daima hayra vesile kılsın.

    • Ekim 26, 2025
    • 0
    • 92 views

    Hâlbuki insan, dışarıdan bir cümle kadar basit

    • Ekim 25, 2025
    • 0
    • 170 views

    Doğru Muyduk Bugün?

    • Ekim 24, 2025
    • 0
    • 156 views

    Kimiz biz? Birbirine üstünlük taslayan,

    • Ekim 24, 2025
    • 0
    • 142 views

    Dürüstlük, Müslüman’ın süsüdür.

    • Ekim 23, 2025
    • 0
    • 75 views

    BİR LİRALIK İMTİHAN

    • Ekim 23, 2025
    • 0
    • 106 views

    Hakkını Yediğin Her Kul

    • Ekim 22, 2025
    • 0
    • 97 views

    “Ve yeşfi sudûre kavmin mu’minîn…”(et-Tevbe, 14) ayeti

    • Ekim 21, 2025
    • 0
    • 132 views

    Konforlu Nankörlük

    • Ekim 21, 2025
    • 0
    • 88 views

    “Haydi felaha!”

    • Ekim 20, 2025
    • 0
    • 157 views

    Günde Beş Defa Çağrılıyoruz… Cevabımız Ne?

    • Ekim 20, 2025
    • 0
    • 88 views

    Secdeyle Huzur Bulmak

    • Ekim 20, 2025
    • 0
    • 87 views

    Arşivden Çıkan Satırlar

    • Ekim 20, 2025
    • 0
    • 114 views

    Rükû: Bir Kulun Boyun Eğişi

    • Ekim 20, 2025
    • 0
    • 86 views

    Bir nevi “dünya molası” gibi.

    • Ekim 19, 2025
    • 0
    • 102 views

    Sen zenginsin. Hem de en hakikisinden.

    • Ekim 19, 2025
    • 0
    • 173 views

    “Allah İçin Mi, İnsanlar İçin Mi?”

    • Ekim 18, 2025
    • 0
    • 90 views

    Herkesin bir kıblesi vardır.

    • Ekim 18, 2025
    • 0
    • 161 views

    Quelle belle époque vivons-nous, n’est-ce pas ?

    • Ekim 18, 2025
    • 0
    • 126 views

    Ne güzel bir çağ değil mi?

    • Ekim 18, 2025
    • 0
    • 146 views

    “Hadi abdest alalım” dedik, peki ne yapmamız şart?

    • Ekim 17, 2025
    • 0
    • 144 views

    Gusül Nedir? Neden Gerekir?

    • Ekim 17, 2025
    • 0
    • 101 views

    Bir uyanış, bir hatırlatış…

    • Ekim 17, 2025
    • 0
    • 220 views

    Qui suis-je ?” – Le début d’un voyage intérieur

    • Ekim 17, 2025
    • 0
    • 142 views

    𝓝𝓪𝓶𝓪𝔃ı𝓷 𝓞𝓵𝓶𝓪𝔃𝓼𝓪 𝓞𝓵𝓶𝓪𝔃 6 𝓢̧𝓪𝓻𝓽ı

    • Ekim 16, 2025
    • 0
    • 139 views

    Saat vakti gösterir, ama kalp vakti hisseder.

    • Ekim 16, 2025
    • 0
    • 193 views

    “Rabbine Doğru Bir Yürüyüş: Namazın Şartları ve Rükünleri”🌿

    • Ekim 16, 2025
    • 0
    • 235 views

    Beş vakit… Her biri bir istasyondur.

    • Ekim 16, 2025
    • 0
    • 148 views

    C’est le plus beau des commencements.

    • Ekim 15, 2025
    • 0
    • 124 views

    İşte o zaman en güzel başlangıçtır.🌿

    • Ekim 15, 2025
    • 0
    • 157 views

    En es-tu conscient ?

    • Ekim 15, 2025
    • 0
    • 160 views

    Însan zamanla alışır.

    • Ekim 15, 2025
    • 0
    • 154 views

    Şehadet başlangıçtır ama aynı zamanda hedef.

    • Ekim 14, 2025
    • 0
    • 169 views

    La Shahada : Pas qu’une phrase, mais une manière de vivre

    • Ekim 14, 2025
    • 0
    • 144 views

    🌿 Kelime-i Şehadet: İmanın Kapısı ve Müslümanlığın Anahtarı

    • Ekim 14, 2025
    • 0
    • 221 views