Selamun aleykum

Kasabam, eskiden sabah ezanıyla uyanırdı.

Herkes görevini bilir, namazdan sonra işine koyulurdu.

Kimi hayvanlarla ilgilenir, kimi evin yemeğini hazırlar, kimi ise günlük işlerine başlardı.

Güneş doğana kadar yataklar kaldırılır, ocaklar yakılır, sütler kaynatılır, dışarıya gidecek işçiler yola çıkardı.

Camiler, o günlerde bugünkü gibi sadece yaşlıların mekanıydı.

Dedem, yaz kış demeden her sabah abdestini alır, bastonuna vura vura camiye giderdi.

Yol kenarında evi olanlar, “Hüseyin Efe camiye gidiyor,” diye bilirdi.

Allah rahmet eylesin

Dedem ve ninem, yaşamlarının her anında beni  besmeleyi ögretenlerdi…

Allah onlardan  razi olsun

Kasabamız, şimdiki gibi bir mahalle  değil, kendi kimliği olan, her sabah portakal çiçeklerinin kokusuyla uyanan güzel bir kasabaydı.

O zamanlar, yaşamın her anında bir samimiyet, bir bağlılık vardı; ama ne yazık ki, bu güzel kasaba zamanla değişti.

Ne yazık ki, zamanla portakal ağaçları kesildi, zeytin ağaçları yok oldu ve yerine beton binalar

yapıldı.

Çocukluğumun geçtiği sokaklardan geçerken içim acıyor bugun

Ramazan ayında tutulan  oruçlar ve gidilen teravih namazları bir başkaydı.

Yaz aylarında camiler çocuklarla dolup taşar, büyük ablalarımız hatim yapardı.

Hatimler mevlütle kutlanır ve hatim yapan kıza hediyeler yağar.

Bu hediyeler bir ip serilerek asılırdı.

Hiç abartısız, çeyizler bu hediyelerle dolardı.

Kasabamızda beş vakit ezan okunur  elhamdullah  

insanlar hep meşguldü ve ibadetlerini Allah en iyi bilendir 

Yalniz

Besmele, günlük yaşamın vazgeçilmez bir parçasıydı; her işin başında mutlaka çekilirdi.

Sabah kalkıldığında, güne başlarken besmeleyle başlanır, abdest alınırken, yemek yapılırken, yemek yerken,

çamaşır yıkanırken, su doldururken, zeytin toplarken ve hatta sabun yapılırken bile besmele çekilirdi.

Evlerde sabunu biz kendimiz  yapariz 

ne diyordum? Îste yapilan tü m islerde  besmele eksik edilmezdi.

Kadınlar bir odadan diğerine geçerken bile besmele çekerdi.

Kapılar açılırken ya da kapanırken her zaman besmele  söylenir

Bu, yalnızca bir dua değil, hayatın her anına sinmiş bir bilinç ve inanç ifadesiydi.

Besmeleyle yapılan işlerin bereketli olduğuna, her şeyin Allah’ın adıyla başladığında daha güzel

olacağına inanılırdı  samimiyetle.

O zamanlar, besmele yalnızca bir söz değil, yaşantımızın her anına yayılan bir şuurdu.

Besmeleyle başlayan işlerimizin bereketini hisseder, her şeyin Allah’ın adıyla başladığında daha güzel olacağına inanırdık.

Ancak şimdi, o güzelim kasaba benim için yabancılaştı.

 

Sabah ezanı okunurken, eski bir alışkanlıkla evlerin ışıklarına bakıyorum, ama artık o ışıkları göremiyorum.

İçimde bir umut var; belki de evlerin arkasında bir yerlerde, hâlâ ibadetlerini yapan, Allah’a şükreden biri vardır diye düşünüyorum.

Her ezan sesiyle birlikte, önce kendim, sonra ailem, kasabam ve tüm insanlık için dua ediyorum.

Çünkü Allah’ın rahmetine ve merhametine her zamankinden daha fazla muhtacız.

Kasabamda dolaşırken, çocukluğumun geçtiği sokaklarda sessizliği görüyorum.

Eskiden sabah ezanıyla uyanan kasabam, şimdi tanıyamadığım bir yer haline geldi.

Bu sessizlik, bu durgunluk bana hem tanıdık hem de yabancı bir hüzün veriyor.

Eskiden, sabahın bereketiyle uyanan bir kasaba vardı; şimdi ise her şey değişti.

Dünya telaşına kapıldık, sabahın bereketini, Allah’ın adını anarak başladığımız o güzel günleri kaybettik.

Zamanla bu değerler yerini beton yapılara ve kesilen ağaçlara bıraktı.

Şimdi çocukluk anılarımızın geçtiği sokaklarda dolaşırken o günlerin huzurunu ve doğallığını

özlemle anıyor, geçmişe dair içimizde derin bir sızı hissediyoruz.

Eskiden sabah ezanıyla uyanan kasabamız, bugün tanımakta zorlandığım bir yer haline geldi.

Her şeyin besmeleyle başladığı o güzel günler, bugün sadece hatıralarda yaşıyor.

Sabah erken kalkmak, eskiden olduğu gibi bir alışkanlık olmaktan çıkmış durumda.

Bu sadece kendi kasabamız için değil, Türkiye’de gezdiğim diğer yerlerde de aynı durumu gözlemliyorum.

Şehirlerden geçerken, sabahın erken saatlerinde sokakların ve evlerin sessizliği dikkatimi

çekiyor; köylerden geçerken de aynı sessizlik ve sakinlik beni tuhaf geliyor.

Eskiden sabahın ilk ışıklarıyla birlikte herkesin işine gücüne koyulduğu bir hayat vardı.

Şimdi ise bu sessizlik ve durağanlık, hem tanıdık hem de yabancı bir hüzün veriyor.

Bu durumu gördükçe, geçmişteki hareketli sabahları ve erken başlayan hayatları daha da özlüyorum.

Bu, zamanın değişen yüzü mü yoksa insanların yaşam tarzlarındaki bir değişim mi, bilmiyorum.

İçimde, eski günlerin hareketliliğini ve bereketli sabahlarını arayan bir yan var.

O günlerin özlemiyle dolup taşıyor kalbim.

Günümüzde yaşanan bu hâller, acaba besmeleyi çekmeyi unuttuğumuzdan mı?

Belki de bu yüzden gaflet içindeyiz, farkında değiliz.

Sabahın bereketini ve günün ilk ışıklarıyla başlayan o hareketliliği kaybettik.

Besmele ile Başlayan Bir Hayat

Bismillahirrahmanirrahim.

Bu  mübarek ayet

bir    Müslümanın hayatında yalnızca bir sözden ibaret değildir; o, hayatın her anına sinmiş bir

inanç ve teslimiyet ifadesidir.

Allah’ın adıyla başlayan her iş, O’nun rahmeti ve merhametiyle bereketlenir.

Müslümanlar olarak, her adımımızda Allah’ın adını anmak, O’nun rızasını gözetmek ve O’na sığınmak, bizi hem

bu dünyada hem de ahirette mutlu ve huzurlu kılacak bir yoldur.

Her işe besmeleyle başlamak, hayatımızı Allah’a teslim etmek demekti.

Şimdi ise dünya telaşına kapılmış, “El âlem ne der?” diye düşünerek yaşıyoruz.

Yarın Allah’ın huzurunda ne diyeceğiz?

İşte asıl kaygı duymamız gereken bu.

Dünya bizi oyalarken, asıl vazifemizi unutuyor muyuz?

Allah, hepimizin yardımcısı olsun.

Her adımımızda, her işimizde, Allah’ın adını anarak, besmele çekerek ve O’na sığınmayı unutmadan yaşamayı nasip etsin.

Belki de kaybettiğimiz o huzuru ve bereketi yeniden bulmanın yolu, besmeleyle başlayan bir hayattan geçiyor.

Unuttuğumuz değerleri yeniden hatırlayarak gafletten uyanmak için dua ediyorum önce kendi nefsime  aileme   musluman kardeslerime

Rabbim, bize doğru yolu göstersin, bizi korusun ve hidayet versin.

Rabbim, bizleri İslam’ın nurlu yolunda daim kılsın ve hayatımızın her anında Allah’ın rızasını kazanmaya çalışanlardan eylesin.

Her işimizde besmele çekmeyi, O’nun adıyla başlamayı ve O’na sığınmayı unutmayalım.

Çünkü Allah’ın adıyla başlayan her iş, Allah’ın rahmetiyle neticelenir.

Amin.

ℋ𝒶𝓀𝒾𝓂ℯ 𝒢𝓊𝓁𝓈𝓊𝓂