Selamün Aleyküm
Eskiden toplumda öyle bir disiplin vardı ki, selam vermeden geçen bile kınanırdı.
İnsanlar birbirine saygı gösterir, karşı cinsle ilgili sınırlarını korurdu.
Ama artık durum biraz farklı…
Bazı erkekler, yanında eşi ya da sevgilisi varken ya da yokken, başka kadınları süzebiliyor.
Hatta bunun farkında bile olmayabiliyorlar!
Toplumun huzuru ve bireylerin güvenliği, karşılıklı saygıya ve ahlaki değerlere dayanır.
Bir insanın başkasına rahatsız edici bakışlar veya edebe aykırı davranışlar sergilemesi, sadece o kişiyi değil, tüm toplumu etkiler.
Vicdan sahibi bir insan, kendine sormalıdır: “Benim eşime, kardeşime veya anneme rahatsız edici bir şekilde bakılsa hoşuma gider miydi?”
Eğer cevabı hayır ise, başkasına da aynı saygıyı göstermek zorundadır.
Ahlak, sadece yasaklardan kaçınmak değil; başkalarının onurunu korumak, erdemli ve sorumlu davranmaktır.
Maalesef günümüzde bazı erkekler, başkalarının eşlerine veya kadınlara saygısızca davranmakta, sınırları ihlal etmektedir.
Bu durum toplumsal huzuru ve güveni zedelemekte, insanlar arasında güvensizlik yaratmaktadır.
Bir toplumun sağlıklı işleyebilmesi için bireylerin hem kendilerine hem de başkalarına karşı sorumluluk sahibi olması gerekir.
Ahlak, sadece yasaklardan kaçınmak değil; başkalarının onurunu korumak, erdemli ve sorumlu davranmaktır.
İslam dini de tam olarak bunu emreder. Kur’an-ı Kerim’de mümin erkeklere şöyle
buyrulmuştur:“Mümin erkeklere söyle: Gözlerini haramdan sakınsınlar ve iffetlerini korusunlar. Bu, onlar için daha temizdir.” (Nur, 30)
Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) ise gerçek müminin ölçüsünü şöyle açıklamıştır: “Sizden biriniz, kendisi için sevdiğini mümin kardeşi için de sevmedikçe gerçek mümin olamaz.” (Buhari, İman, 7)
Kadına rahatsız edici bakış atmak veya saygısız davranmak, hem İslam ahlakına hem de toplumsal düzene tamamen aykırıdır.
Bu tür davranışlardan dolayı utanması gereken kişi kadın değil, onu yapan erkektir.
İslam, adaleti, hakkı ve iffetli yaşamı emreder.
Gözlerini ve kalbini koruyan bir mümin, hem Allah’a hem de topluma karşı sorumluluğunu yerine getirmiş olur.
Unutulmamalıdır ki insanlık, vicdan ve erdem birbiriyle bağlantılıdır.
İnsan olamayan, olgunlaşamaz; olgunlaşmayanın vicdanı eksik kalır.
Bu nedenle herkesin daha dikkatli, duyarlı ve saygılı olması, hem bireysel hem de toplumsal huzur için zorunludur.
Saygı ve sınırlar her zaman önemlidir
İnsanlar arasındaki ilişkilerde saygı, güvenin temelidir.
Başkalarına rahatsız edici davranışlar göstermek, hem o kişiye hem de topluma zarar verir.
Kendi ailemiz için istemediğimiz bir davranışı başkasına yapmamak, erdemin ve ahlakın en temel göstergesidir.
Vicdan rehberimiz olmalıdır
Vicdan, doğru ve yanlış arasındaki en güvenilir pusuladır.
Bir davranışın başkasına zarar verip vermeyeceğini düşünmek, hem bireysel olgunluğun hem de toplumsal huzurun ölçüsüdür.
Toplumsal ahlak, bireylerin sorumluluğuyla güçlenir
Her birey, davranışlarıyla toplumun değerlerini şekillendirir.
Saygısızlık ve edebe aykırı davranışlar, sadece kişisel bir hata değil, toplumun güven ve huzuruna zarar veren bir etkendir.
İslam ahlakı, yol göstericidir
Gözleri haramdan sakınmak, iffetli ve sorumlu davranmak, Kur’an ve sünnetin bize öğrettiği temel değerlerdendir. Bir mümin, hem Allah’a hem de topluma karşı sorumluluğunu bilerek hareket etmelidir.
Olgunluk ve erdem birbirine bağlıdır
İnsan olabilmek, sadece fiziksel varlıkla ölçülmez; olgunluk, vicdan ve erdemle şekillenir. Olgunlaşmamış bir kişi, hem kendine hem de çevresine zarar verebilir. Bu yüzden kendi davranışlarımızı sürekli sorgulamak ve geliştirmek gerekir.
Utanması gereken kişi yanlış davranandır
Kadınlara saygısızlık eden kişi, utanması gereken kişidir; toplumda utanacak olanın kurban değil, suçu işleyen kişi olduğunu bilmek, sağlıklı bir ahlaki anlayışın göstergesidir.
Özetle, bu yazı bize saygı, vicdan, ahlak, toplumsal sorumluluk ve İslami öğretilere bağlı olmanın önemini hatırlatıyor. İnsan ilişkilerinde temel ölçüt, “Kendi aileme, kendime yapılmasını istemediğim şeyi başkasına yapmamak” olmalıdır.
selam ve dua ile