Selamun Aleyküm,

Günümüzün hızlı temposu içinde ibadetlerimizi yerine getirirken zaman yönetimi ile denge kurmak bazen zorlayıcı olabiliyor.

Oysa İslam, namaz gibi ibadetlerin içsel bir huzur ve samimiyetle yapılmasını öğütler.

Namaz, sadece fiziksel bir eylem değil, aynı zamanda ruhu besleyen derin bir deneyimdir.

Ne yazık ki, hayatın koşuşturmacası içinde bu değerli anları kaçırabiliyoruz.

İbadetlerimizi ertelemeden yerine getirmek, zamanı iyi kullanmamız açısından önemlidir.

İslam, ibadetlerin içsel bir huzur kaynağı olduğunu hatırlatarak, bunları ertelemeden yapmanın kıymetini vurgular.

Nitekim Kur’an’da geçen “Şüphesiz namaz, insanı hayasızlıktan ve kötülükten alıkoyar” ayeti, namazın yalnızca bir ritüel olmadığını, aynı zamanda içsel bir dönüşüm ve bağlılık ifadesi olduğunu gösterir.

Namaz, samimiyetle kılındığında insanı kötülüklerden koruyan güçlü bir kalkandır.

Ancak, günün koşuşturması içinde ibadetleri ertelemek tehlikeli bir tuzağa dönüşebilir. “Biraz sonra kılarım” düşüncesi, zamanın ne kadar hızlı geçtiğini fark etmemizi engeller.

İbadetleri ertelemek aslında zamanı küçümsemek anlamına gelir.

Bu erteleme sadece ibadetlerimizle sınırlı değildir; projelerimizi, hayallerimizi ve hedeflerimizi de erteleyebiliriz.

“Yarın yaparım” ya da “Başka bir gün başlarım” düşüncesi, zamanın akıp gitmesine göz yummamıza neden olabilir.

İbadetlerimizi ve hedeflerimizi ertelemek, aslında zamanın kıymetini göz ardı etmektir.

Dinimiz, ibadetlerin içtenlikle yapılmasını emreder.

Namaz gibi ibadetlerimizi gösteriş için değil, Allah’a yönelerek, samimi bir şekilde yerine getirmeliyiz.

İçtenlikle yapılan ibadetler, Maun Suresi’nde de belirtildiği gibi, gösterişten uzak, saf bir bağlılığın ifadesidir.

İbadetlerimizi zamanında ve samimiyetle yerine getirmek, kalpten gelen bağlılığımızın ve huzurumuzun bir göstergesidir.

Zaman hızla akıp giderken ibadetleri ertelemek, aslında hem zamanı hem de fırsatları kaçırmak anlamına gelir.

Kalbimizin sesini dinleyip ibadetlerimizi ertelememek ve zamanı verimli kullanmak, maneviyatımızı güçlendirir

ve hayatımıza derin bir anlam katar.

Unutmamalıyız ki, zaman geri dönmez.

İbadetlerimizi ve hedeflerimizi ertelemek, zamanın paha biçilmez değerini görmezden gelmektir.

İbadetleri içtenlikle yerine getirmek gösterişten ayrıdır.

Bu ibadetler, Allah’a duyduğumuz samimi bağlılığın dışavurumudur ve içten gelen bir huzurun ifadesidir.

Sonuç olarak, ibadetlerimizi zamanında ve içtenlikle yerine getirmek, kendimize duyduğumuz bir saygıdır.

Namazın içsel anlamı ve zamanın hızı düşünüldüğünde, ibadetleri ertelememek, içsel huzura ulaşmanın önemli bir adımıdır.

Kendimize ve hayatımıza daha derin bir anlam katmak için kalbimizin sesine kulak verip ibadetlerimizi zamanında yerine getirmeliyiz.

Duayla bitirelim inşallah:

Rabbimiz, namazın bize bahşettiği manevi değerleri kalplerimize sevdir.

Namazı bir görev değil, bir armağan olarak görmemizi nasip et.

Dualarımızı kabul eyle, namazlarımızı huzur içinde kılmamıza yardım et.

Namazı sadece bedenle değil, ruhla da yaşamamızı bizlere nasip et. Amin.

Selamun Aleyküm,

Hakime Gülsüm