İnsan hayatı, iniş çıkışlarla, zorluklarla ve kimi zaman da umutsuz anlarla dolu bir yolculuktur.

Bu yolculukta, manevi rehberlik, hayatımıza anlam ve huzur katmak açısından büyük önem taşır.

Îslâm’ın eşsiz güzelliklerinden biri de, insanın Rabbine yönelerek arınabileceği, hatalarından dönebileceği ve yeni bir başlangıç yapabileceği fırsatları sunmasıdır.

Bu bağlamda, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in mübarek sözleri bizlere yol göstermektedir.

İbni Abbâs radıyallahu anhümâ’dan rivayet edilen hadiste Peygamber Efendimiz şöyle buyurmuştur:

“Bir kimse istiğfârı dilinden düşürmezse, Allah Teâlâ ona her darlıktan bir çıkış, her üzüntüden bir kurtuluş yolu gösterir ve ona beklemediği yerden rızık verir.”

Bu hadis-i şerif, insanın günah ve hataları karşısında nasıl bir tavır sergilemesi gerektiğini ve istiğfarın hayatımıza olan olumlu etkilerini derinlemesine ortaya koymaktadır.

İstiğfar, Allah’tan af ve bağışlanma dilemek anlamına gelir.

Sadece günahların affı için değil, insanın kalben ve ruhen arınması için de önemli bir ibadettir.

İstiğfar, insanın nefsine yenik düştüğü anlarda Rabbine yönelmesi, hatalarını kabul etmesi ve bu hatalardan ders çıkararak tövbe etmesidir.

Bu tövbe hali, bir yandan insanın manevi dünyasını temizlerken, diğer yandan da ona huzur ve iç rahatlığı kazandırır.

Hadiste geçen “Allah Teâlâ ona her darlıktan bir çıkış yolu gösterir” ifadesi, istiğfarın insan hayatındaki problemlere nasıl çözüm olabileceğini açık bir şekilde ortaya koyar.

Her insan zaman zaman darlık ve sıkıntı içinde olabilir.

Bu durum, maddi zorluklar, ailevi problemler, iş hayatındaki çıkmazlar veya psikolojik buhranlar şeklinde tezahür edebilir.

Ancak, sürekli olarak istiğfar eden bir kimse, Allah’ın yardımıyla her zorluktan bir çıkış yolu bulur.

Allah, ona beklemediği kapıları açar ve ummadığı yerlerden çözümler nasip eder.

İnsan, kimi zaman kendisini derin bir üzüntü ve keder içinde bulabilir.

Kalp, sıkıntılar karşısında daralır, ruh bir çıkış yolu arar.

İşte böyle anlarda istiğfar, insanın manevi bir nefes almasına vesile olur.

Allah, samimi bir şekilde af dileyen ve sürekli istiğfarda bulunan kimseyi bu üzüntülerden kurtarır, ona sabır ve dayanma gücü verir.

Kalp ferahlar, zihni bulanık düşünceler dağılır ve insan daha berrak bir bakış açısına kavuşur.

Bir diğer önemli nokta ise, Allah’ın istiğfar eden kimseye beklemediği yerden rızık vermesidir.

Rızık sadece maddi kazanç değil, aynı zamanda manevi bereket, huzur, sağlık ve mutluluğu da kapsar.

Samimi bir şekilde Allah’a yönelen ve dilinden istiğfarı düşürmeyen bir kul, Allah’ın lütuflarına nail olur.

Beklemediği anlarda, ummadığı yerlerden Allah ona çeşitli nimetler sunar.

Bu durum, insanın hem dünya hem de ahiret hayatı için büyük bir kazanımdır.

İstiğfar, yalnızca dil ile söylenen bir söz değil, kalpten gelen bir pişmanlık ve Rabbe yönelişin ifadesidir.

Peygamber Efendimiz’in bu hadisinde vurgulanan, istiğfarın bereketleri ve insan hayatına getirdiği huzur, her

Müslüman için bir rehber niteliğindedir. Sıkıntılar, üzüntüler ve rızık konusunda endişe taşıyan herkes, istiğfar

ile manevi anlamda güç kazanabilir ve Allah’ın rahmetine sığınarak huzur bulabilir. Allah Teâlâ, sürekli istiğfar

eden kullarına darlıkta bir genişlik, sıkıntıda bir rahatlama ve rızık konusunda bolluk nasip eder.

Bu hadisten yola çıkarak, hayatımızın her anında, her zorluğunda ve her huzurlu anında istiğfarı bir şifa ve yol

gösterici olarak benimsemek, Rabbimizin sonsuz rahmetinden faydalanmamıza vesile olacaktır.

Bismillahirrahmanirrahim.
Ey Rahmeti Sonsuz Rabbim!

Hatalarımızı, kusurlarımızı, bilerek ya da bilmeyerek işlediğimiz tüm günahlarımızı affeyle.

Dilimizden ve kalbimizden istiğfarı eksik etme, bize her an Senin rahmetini hatırlatacak bir bilinç nasip eyle.

Ya Rab! Her darlıktan bize bir çıkış yolu göster, her üzüntümüzü huzura çevir ve bizi Senin lütfunla, beklemediğimiz yerlerden rızıklandır.

Kalplerimizi huzura, ruhlarımızı sükûna erdir. Bizleri dünyada da ahirette de hayırlı rızıklarla nimetlendir.

Ey merhameti bol olan Allah’ım! Günahlarımızın ağırlığı altında ezildiğimizde, Senin affına sığınırız.

Bizi affeyle, bağışla ve Senin yolunda sabırla yürümemizi nasip eyle.

Kalplerimizi Senin nurunla aydınlat, bize

hayır kapılarını aç ve Senden gelen her nimete şükretmeyi nasip eyle.

Âmin.

Selam ve dua ile  …..