Allah’ın rızasını kazanmak, bir kul için en büyük hedef ve en yüce makamdır. Kur’an-ı Kerim’de ve Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) hadislerinde Allah’ın razı olduğu kulların özellikleri açıklanmış ve onlara vaat edilen mükâfatlar bildirilmiştir. Bu makalede, Allah’ın rızasını kazanmanın yollarını ayetler ve hadisler ışığında ele alacağız.
1. İman ve Tevhid Üzere Olmak
Allah’ın razı olduğu kulların en önemli özelliği, O’na samimi bir şekilde iman etmeleridir. Tevhid inancı, yani Allah’ı birlemek ve hiçbir şeyi O’na ortak koşmamak, Allah’ın razı olduğu bir kul olmanın ilk şartıdır.
Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurulur:
“Allah, iman edenlerden, amellerine uygun olarak cennetleriyle razı olmuştur.” (Tevbe, 9/100)
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) de şöyle buyurmuştur:
“Kim ‘Lâ ilâhe illallah’ der ve bu kelimenin gereğini yerine getirirse cennete girer.” (Buhârî, İman 33)
2. Salih Ameller İşlemek
Allah, sadece iman etmeyi değil, bu imanın gereği olan salih amelleri de emretmiştir. Salih amel, Allah’ın rızasını kazanmak niyetiyle yapılan her türlü iyi iştir.
Kur’an’da şöyle buyrulur:
“İman edip salih amel işleyenlere gelince, işte onlar yaratılmışların en hayırlısıdır. Onların Rableri katındaki mükâfatları, içlerinden ırmaklar akan, içinde ebedi kalacakları Adn cennetleridir. Allah onlardan razı olmuş, onlar da O’ndan razı olmuşlardır.” (Beyyine, 98/7-8)
3. Namazı Dosdoğru Kılmak
Namaz, Allah’ın razı olduğu kulların en önemli ibadetlerinden biridir. Namaz, kulun Allah’a olan bağlılığını gösterir ve O’nun huzurunda alçaldığını ifade eder.
Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulur:
“Şüphesiz ki namaz, hayâsızlıktan ve kötülükten alıkoyar.” (Ankebût, 29/45)
Efendimiz (s.a.v.) de şöyle buyurmuştur:
“Kulun Allah’a en yakın olduğu an, secde anıdır. O hâlde secdede bol bol dua edin.” (Müslim, Salât 215)
4. Haram ve Günahlardan Sakınmak
Allah’ın razı olduğu kullar, O’nun yasakladığı şeylerden uzak durmaya gayret eden kimselerdir. Özellikle büyük günahlardan kaçınmak, Allah’ın sevgisini kazanmaya vesiledir.
Kur’an’da şöyle buyrulur:
“Eğer yasaklanan büyük günahlardan kaçınırsanız, sizin küçük günahlarınızı örteriz ve sizi şerefli bir yere koyarız.” (Nisâ, 4/31)
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) de şöyle buyurmuştur:
“Gerçek müslüman, elinden ve dilinden insanların emin olduğu kimsedir.” (Buhârî, İman 4)
5. Güzel Ahlak Sahibi Olmak
Allah’ın razı olduğu kulların en belirgin özelliklerinden biri de güzel ahlaka sahip olmalarıdır. Peygamber Efendimiz (s.a.v.), güzel ahlakı tamamlamak için gönderildiğini belirtmiştir.
Kur’an’da şöyle buyrulur:
“Allah, adaleti, iyiliği ve akrabaya yardımı emreder; hayâsızlığı, kötülüğü ve azgınlığı yasaklar. Düşünüp tutasınız diye size öğüt verir.” (Nahl, 16/90)
Efendimiz (s.a.v.) de şöyle buyurmuştur:
“Müminlerin iman bakımından en mükemmeli, ahlakı en güzel olanıdır.” (Tirmizî, Radâ 11)
6. Allah’ı Zikretmek ve Dua Etmek
Allah’ın razı olduğu kullar, O’nu her an anan ve dua eden kimselerdir. Zikir, kalpleri huzura kavuşturur ve Allah’a yakınlaştırır.
Kur’an’da şöyle buyrulur:
“Beni anın ki, Ben de sizi anayım.” (Bakara, 2/152)
Efendimiz (s.a.v.) de şöyle buyurmuştur:
“Allah’ı anan kimse ile anmayan kimsenin durumu, diri ile ölünün durumu gibidir.” (Buhârî, Deavât 66)
Sonuç
Allah’ın razı olduğu bir kul olabilmek için iman, salih amel, namaz, güzel ahlak, haramlardan kaçınma, dua ve zikir gibi hususlara dikkat etmek gerekir. Bunları yerine getiren kimseler, Allah’ın rızasını kazanır ve O’nun cennetine ulaşır. Rabbimiz hepimizi razı olduğu kullardan eylesin.
Allah’ın Rızasını Kazanmak İçin Dua
Allah’ım! Seni razı edecek ameller işlemeyi bizlere nasip eyle. Günahlarımızı affet, kalplerimizi tertemiz eyle. Bizi salih kulların arasına kat ve cennetinle müjdele. Hayatımız boyunca Sana layık bir kul olabilmeyi nasip eyle. Bizi dünya ve ahirette rahmetinle, affınla, mağfiretinle kuşat. Bizi sırat-ı müstakimden ayırma. Amin!
Allah onlardan razı olmuş, onlar da O’ndan razı olmuşlardır.
Kur’an-ı Kerim’in beşinci suresi olan Maide Suresi, içerdiği hükümler ve öğretilerle İslam’ın temel prensiplerini açıklayan önemli surelerden biridir.
Bu surenin 119. ayeti, doğruluk, sadakat ve Allah’ın rızasına ulaşma konusunda derin anlamlar içeren bir mesaj vermektedir.
Ayette şöyle buyrulmaktadır:“Allah buyurdu ki: ‘Bu, doğrulara doğruluklarının fayda vereceği gündür. Onlar için, içinde ebedî kalacakları altlarından ırmaklar akan cennetler vardır. Allah onlardan razı olmuş, onlar da O’ndan razı olmuşlardır. İşte bu, büyük kurtuluştur.'” (Maide, 5/119)
Bu ayet, özellikle kıyamet gününe ve ahiret hayatına dair önemli dersler vermektedir.
Aşağıda, bu ayetten çıkarılabilecek bazı önemli dersleri inceleyeceğiz.
1. Doğruların Mükâfatı
Ayet, doğruluğun (sıdk) ahiret hayatında kişiye büyük bir fayda sağlayacağını açıkça belirtmektedir. Sıdk, kişinin hem sözünde hem de amelinde dürüst olması anlamına gelir.
Yalan ve sahtekârlık dünyada bazı geçici kazançlar sağlayabilir ancak ebedî kurtuluş ancak doğruluk ile mümkündür.
Allah, bu ayette doğrulara cennet müjdesi vererek dürüstlüğün değerini vurgulamaktadır.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.), doğruluğun önemini şu hadis-i şerifiyle açıklamaktadır:
“Doğruluktan ayrılmayın. Çünkü doğruluk, iyiliğe; iyilik de cennete götürür. Kişi, doğru olmaya devam eder ve doğruluğu alışkanlık hâline getirirse, Allah katında ‘sıddîk’ (çok doğru) olarak yazılır.” (Buhârî, Edeb, 69; Müslim, Birr, 103)
2. Allah’ın Rızasını Kazanmak
Ayetin en dikkat çeken bölümlerinden biri, “Allah onlardan razı olmuş, onlar da O’ndan razı olmuşlardır” ifadesidir.
Bu ifade, Allah ile kul arasındaki en yüksek seviyedeki manevi bağı anlatır.
Kişi, dünya hayatında Allah’ın rızasına uygun bir yaşam sürdüğünde, ahirette de Allah’ın rahmeti ve lütfuyla karşılaşır.
Müminlerin en büyük arzusu, Allah’ın rızasına ulaşmak olmalıdır.
Bu konuda Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmaktadır:
“Kim Allah’ın rızasını kazanmak için insanların hoşnutsuzluğunu göze alırsa, Allah ona yeter ve insanları da ondan razı eder. Kim de insanların rızasını kazanmak için Allah’ı kızdırırsa, Allah onu insanlara bırakır.” (Tirmizî, Zühd, 64)
3. Cennet, Ebedî Bir Mükâfattır
Bu ayette cennetin özellikleri anlatılırken “altlarından ırmaklar akan cennetler” ifadesi kullanılmıştır.
Kur’an’da cennet tasvirleri genellikle bu şekilde yapılır ve bu, cennetin bolluk, huzur ve ebedî nimetlerle dolu olduğunu gösterir.
Burada verilmek istenen mesaj, dünya hayatının geçici olduğu, ancak Allah’ın rızasını kazananların ahirette sonsuz bir mutluluğa erişeceğidir.
Resûlullah (s.a.v.) cennet nimetleri hakkında şöyle buyurmuştur:
“Allah Teâlâ buyurdu ki: Salih kullarım için hiçbir gözün görmediği, hiçbir kulağın işitmediği ve hiçbir insanın hayal edemeyeceği nimetler hazırladım.” (Buhârî, Bed’ü’l-Halk, 8; Müslim, Cennet, 2)
4. Büyük Kurtuluş
Ayetin sonunda geçen “İşte bu, büyük kurtuluştur” ifadesi, asıl başarının ve kurtuluşun dünya nimetlerinde değil, ahiret saadetinde olduğunu hatırlatmaktadır. İnsan, ne kadar mal mülk sahibi olursa olsun, eğer Allah’ın rızasını kazanmamışsa, gerçek kurtuluşa ulaşamaz. Asıl kurtuluş, Allah’ın razı olduğu kullardan olmaktır.
Peygamberimiz (s.a.v.), bu gerçeği şu sözüyle dile getirmiştir:
“Gerçek akıllı kişi, nefsini hesaba çeken ve ölümden sonrası için çalışandır. Aciz kişi ise, nefsinin arzularına uyan ve Allah’tan boş temennilerde bulunandır.” (Tirmizî, Sıfatü’l-Kıyâme, 25)
Peygamber Efendimizin (s.a.v.) Konuyla İlgili Duaları
Peygamber Efendimiz (s.a.v.), doğruluk, Allah’ın rızası ve cennet ile ilgili birçok dua yapmıştır. İşte bu dualardan bazıları:
- Doğruluk ve Sıdk Üzerine Bir Dua:
Allahümme’c’alnî sâdıkan fî kavlî ve amelî, vehdinî ilâ’s-sırâtıl-müstakîm.
“Allah’ım! Beni sözümde ve amelimde doğru kıl, beni dosdoğru yola ilet.” - Allah’ın Rızasını Kazanmak İçin Bir Dua:
Allahümme innî es’elüke rıdâke vel-cennete, ve eûzü bike min sehatike ven-nâr.
“Allah’ım! Senden rızanı ve cenneti dilerim, gazabından ve cehennem azabından sana sığınırım.” (İbn Mâce, Dua, 5) - Cennet İçin Yapılan Dua:
Allahümme innî es’elüke’l-cennete ve ma karrabe ileyhâ min kavlin ve amel, ve eûzü bike minen-nâri ve ma karrabe ileyhâ min kavlin ve amel.
“Allah’ım! Senden cenneti ve ona yaklaştıracak sözleri ve amelleri istiyorum. Cehennemden ve ona yaklaştıracak sözlerden ve amellerden sana sığınırım.” (Müslim, Zikir, 51)
Sonuç
Maide Suresi 119. ayeti, dürüstlüğün ve Allah’a sadakatin önemini vurgulayan bir ayettir.
Müminler, dünya hayatında doğruluğa ve samimiyete önem verdiklerinde, ahirette en büyük mükâfat olan cennete kavuşacaklardır.
Ayrıca, bu ayet Allah’ın rızasını kazanmanın en büyük başarı olduğunu hatırlatarak, bizleri dünya hayatında bilinçli ve erdemli bir yaşam sürmeye teşvik etmektedir.
Hadislerle ve Peygamber Efendimizin (s.a.v.) dualarıyla desteklendiği üzere, doğruluk, Allah’ın rızasına giden en kısa yoldur.
Bu ayet doğrultusunda her Müslüman, hayatını Allah’ın emirlerine uygun şekilde düzenlemeli, doğruluk ve sadakatle hareket ederek ebedî saadet için gayret göstermelidir.