“Beraberinizdekini tasdikleyici olarak indirdigime iman edin ve ona küfredenlerin ilki siz olmayın. Ayetlerimi az bir pahaya satmayın ve yalnız benden korunup sakının.”Bakara 41 ayet
“Hakkı batılla bulayıp bile bile hakkı gizlemeyin.”(Bakara, 2:42)
“Namazı ikâme edin, zekatı verin ve rükû edenlerle birlikte siz de rükû edin.”
(Bakara, 2:43)”
İnsanları birr’i emreder de kendinizi unutur musunuz? Halbuki kitabı okuyup duruyorsunuz. Artık akletmez misiniz?”(Bakara, 2:44)
“Bir de sabır ve namaz ile yardım isteyin. Gerçi bu, haşyet sahipleri dışındakilere ağır gelir.”(Bakara, 2:45)
“Onlar ki, kendilerini hakikaten Rab’lerine kavuşuyor ve hakikaten O’na dönüyor sayarlar.”(Bakara, 2:46)
“Ey İsrailoğulları! Size verdiğim nimetlerimi ve size âlemler üzerine gerçekten üstün kıldığımı hatırlayın.”(Bakara, 2:47)
“Ve öyle bir günden korunun ki, hiç kimse başka bir kimse adına ödemede bulunamaz, kimseden şefaat de kabul edilemez, kimseden fidyede alınmaz; hem onlar kurtarılacak da değiller.”(Bakara, 2:48)”
Hatırlayın ki, siz Firavun hanedanından kurtarmıştık. Onlar sizi azabın en kötüsüyle azablandırıyor; oğullarınızı boğazlıyor, kız çocuklarınızı diri bırakıyorlardı. Bundan sizin için Rabbiniz tarafından büyük bir imtihan bulunuyor.”(Bakara, 2:49)
“Kıyamet günü bir adam getirilir ve cehennem ateşine atılır. Bağırsakları karnından dışarı çıkar ve onlarla birlikte değirmen döndüren merkep gibi döner durur. Cehennem halkı onun yanına toplanırlar ve derler ki:
Ey filan! Sana ne oldu? Sen iyiliği emredip kötülükten sakındırmaz mıydın? O kişi de:
Evet, iyiliği emrederdim, fakat kendim yapmazdım, günahtan sakındırırdır, fakat kendim yapardım, der.” (Buhari, Bedül-halk 10; Müslim, Zühd 51)
Riyazus Salihin, 1425 Nolu Hadis
Muâz radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem onun elinden tuttu ve:
“Muâz! Vallahi seni gerçekten seviyorum” buyurdu. Sonra sözüne şöyle devam etti: “Muâz! Her namazdan sonra şu duayı mutlaka okumanı tavsiye ediyorum: Allâhumme einnî alâ zikrike ve şükrike ve hüsni ibâdetik: Allahım! Seni anıp zikretmek, nimetine şükretmek, sana lâyık ibadet etmek için bana yardım eyle!.”
Ebû Dâvûd, Vitir 26. Ayrıca bk. Nesâî, Sehv 60
Bismillahirrahmanirrahim
Derken, Şeytan onları oradan kaydırdı, içinde bulundukları yerden çıkardı.
Biz de -haydi- dedik” kiminiz kiminize düşman olarak inin. Yerde size bir zamana kadar bir karar ve nasip alma var.”(Bakara Suresi, 36. Ayet”
Derken Âdem, Rabb’inden birtakım kelimeler telakki etti. O’da onun tevbesini kabul buyurdu Gerçekten O’dur ancak tevvâbu’r-Rahim.(Bakara Suresi, 37. Ayet
Dedik ki: ‘İnin hepiniz oradan! Şimdi, benden size bir hidayet gelir de kim benim hidayetime uyarsa, onlar için korku yoktur ve onlar asla üzülmezler.'”(Bakara Suresi, 38. Ayet)
“Küfre saplananlar ve ayetlerimizi yalanlayanlara ise işte onlar ateş yaranıdır; orada ebediyyen kalirlar.”(Bakara Suresi, 39. Ayet)
Ey İsrailoğulları! Size verdiğim nimetimi hatırlayın ve ahdimi yerine getirin ki ben de s ahdinizi yerine getireyim. Yalnızca benden korkun.”(Bakara Suresi, 40. Ayet)
Mü’minûn Suresi 97-98. Ayetler (Şeytan ve Cinlerden Korunma Duası)

Okunuşu: “…Rabbi eûzu bike min hemezâtiş şeyâtîn. Ve eûzu bike rabbi en yahdurûni.”
Anlamı: “…Ey Rabbim! Şeytanların vesveselerinden sana sığınırım. Ey Rabbim! Onların benim yanımda bulunmalarından da sana sığınırım.”
Abdullah bin Mesut (r.a.) der ki: Resûlullah şöyle buyurdu:
“Muhakkak ki şeytanın ve meleğin insanoğlunun kalbi üzerinde yönlendirici tesiri vardır. Şeytanın tesiri kötülüğe sevketmeye ve hakkı yalanlamaya, meleğin tesiri ise hayra doğru ve hakkı tasdik etmeye yöneliktir. Meleğe âit hayra yönelik tesiri gönlünde hisseden kimse bunu Allah’tan bilsin ve Allah’a hamd etsin. Kendisini kötülük tarafına çekmeye çalışan bir tesir hisseden kimse de kovulmuş şeytanın şerrinden Cenâb-ı Hakk’a sığınsın.”
Sonra Resûlullah şu âyet-i kerimeyi okudu: