Hayat, Rabbimizin bize bahşettiği bir imtihan, bir armağan, bir yolculuk…

Günler birbirini kovalarken her biri, içimize işlenmiş hikâyelerle, dualarla, umutlarla dolu.

Bugün de öyle bir gün işte…
Kiminin sabah ezanıyla huzur bulduğu, kiminin seccadesinde Rabbine derin bir iç çekişle el açtığı bir gün.

Sevinçler ve hüzünler birbirine karışır, tıpkı dünya hayatının iniş ve çıkışları gibi.

Düşünüyorum da, insan dediğimiz varlık ne kadar aciz ama bir o kadar da güçlü kılınmış.

Her gözünü açan, o güne uyanan kişi için Allah’ın takdir ettiği ayrı bir hikâye, ayrı bir sınav var.

Kimi ailesiyle aynı sofrada oturup şükreder, kimi yalnızca bir bardak çay ya da kahveyle güne tutunur, ama yine de herkes bir şekilde devam eder.

Çünkü Allah’ın rahmetiyle nefes alırız ve her yeni gün, bize sunulan yeni bir fırsattır.

Belki sen, şu an bu satırları okurken yorgun düşmüşsün, kalbindeki ağırlığın hafiflemesini bekliyorsun.

Belki içindeki heyecanı paylaşacak birini özlüyorsun.

Hayat bazen yalnız hissettirebilir, ama Allah’ın şu vaadini unutma: “Şüphesiz güçlükle beraber bir kolaylık vardır. Gerçekten, güçlükle beraber bir kolaylık vardır.” (İnşirah Suresi, 94:6-7)

Şu anda yeryüzünde milyarlarca insan, farklı imtihanlardan geçiyor.

Kimi bir işe başlarken Allah’a tevekkül ediyor, kimi bir kaybın acısını sabırla taşımaya çalışıyor,

kimi de hamd ederek hayatının en güzel anını yaşıyor.

Bir yerde bir bebek, annesinin hayır duaları arasında ilk adımını attı.

Bir anne, yıllardır beklediği güzel bir haberle gözyaşı döktü.

Bir baba, ailesine daha iyi bir hayat sunabilmek için Allah’tan yardım dileyerek bir çözüm buldu.

Bir genç, hayallerine ulaşmak için cesur bir adım attı ve yüreğindeki korkuyu Rabbine teslim etti.

Ve belki birisi, her şey bitti zannederken, Allah’ın lütfuyla yeniden başlama cesaretini buldu.

Belki de bu satırları okuyan sen, bu anlardan birine şahit oldun ya da tam da içinden geçen bu duyguları burada buldun.

Ama bazen düşünüyorum, insanın yüreğindeki bu ortak hislere dokunan kelimelere minicik bir cevap vermesi çok mu zor? Bir “evet, hissettim” demek ya da bir “teşekkür ederim” yazmak…

Ama yine diyorum ki , kim bilir belki içinizden “Allah razı olsun” diye mırıldanıyorsunuzdur.

Eğer öyleyse, inanın bu bile bana yeterli…

Çünkü her sözcük bir yerlerde bir kalbe dokunuyor.

Ses verilmese de bir yankı buluyor.

Hiçret  misafirlerimizde   anlayabiliyorum bunu

Ve işte, bu düşünce beni yazmaya devam ettiriyor. 🌿

Neyse…..

İnsan olmak, Allah’ın yarattığı bir kul olarak sürekli bir yolculukta olmak demektir.

Bu yolculukta bazen hata yaparız, bazen ağlarız, bazen seviniriz; ama unutmamalıyız ki Allah’ın

rahmeti, bizim için her zaman bir çıkış yolu hazırlar. Rabbimiz şöyle buyurur: “Allah, bir kuluna güç yetiremeyeceği bir yük yüklemez.” (Bakara Suresi, 2:286)

Kaybetmek kadar yeniden kazanmak da bizimdir.

Yıkılmak kadar ayağa kalkmak da.

Hayat, sabırla yoğrulan bir imtihan ve şükürle anlam kazanan bir armağandır.

Bugün belki zor bir gün, belki sıradan, belki de hayatının dönüm noktası olacak.

Ama bir gün… Tıpkı diğerleri gibi gelip geçecek.

Ve her geçen günle Allah’ın hikmetiyle daha da olgunlaşacaksın.

Allah’ın izniyle, bu günün ardından gelen yarın sana bambaşka bir kapı aralayabilir.

Rabbimiz, sabredenlere müjde vermemiş midir? “Ey iman edenler! Sabredin, sebat gösterin, hazırlıklı olun ve Allah’a karşı gelmekten sakının ki kurtuluşa eresiniz.” (Âl-i İmrân Suresi, 3:200)

O yüzden, nefes aldığın sürece hikâyeni yazmaya devam et.

Her yeni gün, Allah’ın bize verdiği bir lütuf, bir şükür sebebidir.

hikâyen, başkalarının hikâyeleriyle birleşerek bir ümmetin, bir insanlığın ortak duasına dönüşüyor.

Bir gün daha geçti.

Hayat, her zorluğa rağmen yaşanacak bir armağan ve Rabbimize döneceğimiz o büyük güne hazırlanmak için bir fırsat değil mi?

O yüzden, bugün de hamd ederek, tevekkül ederek ve umutla yürümeye devam et…

Çünkü Mevla her daim bizimle.

Selam  ve dua ile….