Selamun aleykum

Budünyayı yaşanılır kılan nedir bilir misin? ‘İncinsen de incitme.’ Diyen Hacı Bektaş Veli,

Dinlemek ne gederrr:) kolay yaziverdik degil mi?

Diyelim ki sabah işe giderken trafikte biri aracınızı sıkıştırdı.

Siz bir Hacı Bektaş Veli müridi gibi derin bir nefes aldınız ve “İncinsen de incitme” dediniz.

Ama o kişi camını açıp size hakaret ettiğinde, bir an iç sesiniz fısıldadı:

“Tamam incinme, ama azıcık incitmek serbest olmasın mı?”

Yani ettek ve kemikten insanlariz  degil mi ama ?

Acicik olsun  azinipayini versek olmaz miydi?

Eve vardınız, gün boyunca sakin kalmaya çalıştınız.

Ancak komşu, çöp poşetini yine sizin kapınızın önüne bıraktı.

Derin bir nefes alıp tekrar hatırladınız: “İncinsen de incitme.”

Ama bu sefer de aklınıza bir başka soru geldi:

“Ben incinip incitmemeye devam edersem, herkes beni paspas gibi kullanmaya mı başlayacak?”

Bu kirlenmiş dünyayı yaşanılır kılan şey gerçekten “İncinsen de incitme” olabilir mi?

Çünkü modern dünyanın bize söyledikleri tam tersini savunuyor:

“Güçlü ol, kazanan ol, asla taviz verme!”.

Ama siz, bu kadar “toksik” bir ortamda bir felsefeyi savunmaya çalışıyorsunuz.

Herkesin bağırdığı bir odada, siz sessizce gülümsemeyi tercih ediyorsunuz.

Sonuç İnsanlar size genellikle iki şekilde tepki verir:

“Ne tatlı insan! Tam bir melek.”

“Ne saf biri! Bu dünyada böyle insan mı kaldı?”

Peki ya siz? İçinizden şöyle geçiriyorsunuz:
“Bana tatlı diyenler mi haklı, saf diyenler mi? Yoksa ikisi de mi?”

Bu durumda, karşı tarafın kafasında oluşan tablo genellikle şu olur:

“Bu kişi beni niye çıldırtmıyor? Neden tepki vermiyor? Yoksa o benden daha mı güçlü?”
Ve siz farkında olmadan, sabrınızla bile bir güç gösterisi yapmış oluyorsunuz.

Şimdi bir an durup düşünelim.

Bu dünyada, her insan “İncinsen de incitme” anlayışını benimsemiş olsaydı ne olurdu?

Muhtemelen kimse tartışmazdı, kavgalar biterdi, dünya barış dolu bir yer olurdu.

Ama bu durum biraz da tuhaf olurdu, çünkü kimse kimseye “Hayır” demek istemezdi.

Bir markete gittiğinizde, herkes sıranın size ait olduğunu düşündüğü için size yol verirdi.

Sonuç?

Kimse ödeme yapmadan geri dönerdi!

Gerçek şu ki, bu felsefe ideal bir dünya için harika bir reçetedir, ama bu dünyanın kaotik

gerçekliğinde bir mücadele gerektirir

Bu kirlenmiş dünyayı yaşanılır kılmak için, herkesin temiz kalması gerek.

Ama temiz kalmayı seçenlerin azlığı, kirlenenlerin çoğunluğu arasında yok olup gidiyor.

Hacı Bektaş Veli’nin “İncinsen de incitme” öğretisi, aslında bir meydan okuma gibidir:

“Bu kadar kötülük arasında iyiliği seçebilecek kadar güçlü müsün?”

Ve belki de ironinin en güzel tarafı, bu soruya “evet” diyebilenlerin, aslında dünyayı gerçekten yaşanılır kılmasıdır. 🌿

İslami Reçete

  1. Allah’a yönel ve ibadetle güçlen.
  2. Öfkeni kontrol et ve affediciliği alışkanlık haline getir.
  3. Hoşgörü ve nazik üslupla insanlarla ilişkini güzelleştir.
  4. Sabırla imtihanın kazananı ol.
  5. Peygamber Efendimizin ahlakını örnek al.
  6. Dualarla destek al ve Allah’a sığın.
  7. İyilik yaparak bu anlayışı yay.

Bu reçete, sabır ve hoşgörü temelli bir hayat inşa ederek hem dünyada huzur hem de ahirette Allah’ın rızasını kazanmaya vesile olacaktır. 🌿

Tabiki önce kendi nefsime 🙂

Selam ve dua ile