11-HÛD SURESİ

(Mekke’de inmiştir, 123  âyettirr)

Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adı  ile.

1-Elif, lâm, râ.Hakim ve Habir’in   katı,nda  âyetleri sağlamlaştırılmış sonra da geniş geniş açıklanmış bir kitap.

2-“Allah’tan başkasına tapmayasınız. diye “Şüphesiz ben O’ndan  size  uyarıcı ve müjde vericiyim.

3-Bir de Rabbinizden mağfiret dileyin, sonra  O’na  tevbe edin ki  belli bir süreye  kadar  sizi güzel  bir şekilde   faydalandırsın ve her fazilet sahibine  kendi  lutfunu versin.  Eğer yüz çevirirseniz, ben sizin için büyük bir günün azabından korkarım.”

4- Dönüşünüz ancak Allah’adır. O, her şeye  gücü yetendir.

5-Bak  ki ; O’ndan  gizlemek  için  göğüslerini dürüp  büküyorlar. Bilin ki  O, örtülerine bürünmüşlerken  de onların gizlediklerini ve açığa vurduklarını bilir. Çünkü O,göğüslerin özünde olanı bilendir.

6-Yeryüzünde kımıldayan  hiçbir canlı yoktur ki rızkı Allah’a  ait olmasın. O, onların durdukları yerlerini  de emanet edildikleri yerleri de bilir. Bunların hepsi apaçık bir kitaptadır.

7-O öyle (bir zât)ki;  Arş’ı su üzerinde  idi de gökleri ve yeri    altı günde,  hanginiz  daha  güzel amel yapacak, diye  sınamak için  yarattı. “Öldükten sonra diriltileceksiniz” desen  o kâfirler  mutlaka:  ” bu, açıkca bir düzmece” derler.

8-Eğer azabı sayılı bir vakte kadar üzerlerinden  geciktirsek mutlaka: “Bunu alıkoyan nedir?’derler. O, onlara  geleceği gün  kendilerinden çevrilecek  değildir. Alay etmekte oldukları şey, onları çepeçevre kuşatmış  olacaktır.

9-Eğer insana tarafımızdan bir rahmet tattırıp sonra ondan alıverirsek mutlaka   o,

ümidini  kesmiş bir  nankör  kesilir .

10-Eğer başına gelen bir sıkıntıdan sonra  ona bir nimet taddırsak,“Kötülükler benden uzaklaşıp  gitti” der. Çünkü o, şımarıktır, böbürlenir.

11- Ancak  sabredip  salih  amellerde  bulunanlar  böyle değildir. İşte onlara  mağrifet ve büyük  bir  mükâfat vardır.

12-Şimdi olur  ki sen : “Ona bir  hazine  indirilse ya !” veya “beraberinde bir melek gelse

ya”  diyorlar  diye  göğsün dâralarak sana vahyolunandan bir kısmını terkdersin.

Sen- başka değil sadece  bir uyarıcısın.

Allah  ise  her şeye vekildir.

13-Yoksa, “onu kendisi uydurdu” mu diyorlar? ‘Öyleyse -de–haydi onun gibi uydurma  onsûre getirin.Allah’tan  Allah’tan başka kime  gücünüzün yettiyorsa   onları  da çağırın.”“Eğer doğru söyleyenler iseniz,”

14-Eğer size cevap veremezlerse  bilin ki ,demek  o ancak  Alla’ın ilmi ile indirilmiştir ve gerçekten O’ndan başka  ilâh yoktur. Nasıl, artık  teslim oluyorsunuz değil mi?

15-Kim,  dünya hayatını ve onun süsünü arzu ederse , onlara amellerinin karşılığını orada   tamamen  öderiz. Bu  hususta zarara uğratılmazlar.

16-.İşte onlara âhirette  ateşten başka bir şey yoktur. Orada işledikleri  hep boşa gitmiştir. Zaten yapageldikleri  de  hep batıldır.

17-Rabbinden  apaçık bir delil  üzerinde  bulunan, onu da kendinden gelen bir şahidin 

izlediği, ayrıca daha  önce, Mûsâ’nın önder ve rahmet  olan kitabı bulunan kimse hiç

ötekilerle bir olur  mu?İşte bunlar ona iman ederler.

Artık bu grublardan kim ona küfrederse  bilsinki  varacağı yer ateştir.  Sakın bunda 

şüpheye düşme.Çünkü  o Rabbinden gelen haktır.

Fakat insanların çoğu iman etmezler .

18-Allah hakkında yalan düzerek  iftira edenden daha zalim kimdir olabilir ?Bunlar Rablerine  arz olunurlar. Şahitlerse “İşte, Rableri  hakkında  yalan söyleyenler bunlardı” derler.Haberiniz olsun ki  Allahin lâneti zalimlerin üzerinedir.

19-O zalimler ki,  Allah  yolundan alıkoyarlar ve onu eğriltmek isterler. Onlar âhirete küfredenlerin de ta kendileridirler.

20-Onlar yer yüzünde  âciz bırakabilecek değiller.Kendileri   için  Allah’tan  başka

velileride  yoktur. Azab  kat kat verilecektir.Onlarıni  şitmeye güçleri yetmez ver görmezlerdi. 

21-İşte bunlar, kendilerine yazık edenlerdir. Uydurdukları  da önlerinden kaybolup gitti. 22-.Şüphesiz  onlar âhirette en çok zarar uğrayacak  kimselerdir.

23-İman edip, salih ameller işleyenler  ve Rablerine  itaat ve  tevazu  ile  bağlananlar,  işte onlar da cennet  yaranıdır. , orada ebediyen  kalcaklar.

24-Bu iki zümrenin  hali hem kör hem sağır kimse  ile gören  ve işiten kimsenin  haline  benzer. Hiç bunlar  eşit olurlar  mı? Artık düşünmez  misiniz?

25-Andolsun   Nûh’u  kendi  kavmine  gönderdik. “Ben sizin için açık bir uyarıcıyım”

26-“Allah’tan başkasına ibadet  etmeyin. gerçekten  ben sizin için  can yakıcı bir günün azabından korkuyorum.”

27-Kavminden ileri gelenlerinden   o küfredenler  dediler ki “Biz, senin ancak kendimiz  gibi bir insan olduğunu görüyoruz  ve içimizden sana sığ görüşlü ayak takımımızdan başkasının  uyduğunu  da bilmiyoruz .Sizin  bize karşı üstün  bir  tarafınızı da görmüyörüz. Hatta  biz  sizi  yalancı sanıyoruz”

28- “Ey Kavmim-dedi  bir de şöyle   düşünün : Eğer ben   Rabbimden açık bir delil üzerinde isem ve O, bana   katından bana bir rahmet vermiş de siz  bunun göremiyorsanız onu istemediğiniz hâlde,  size zorla mı kabul  ettireceğiz ?”

29-Ey kavmim, buna  karşı sizden  hiçbir  mal istemiyorum. Benim ücretim  ancak Allah’a  aittir . Ben ona   iman edenleri   kovacak da değilim. Elbette  onlar  Rablerine kavuşacaklardır. Ne var ki  ben sizi cahillik eden bir kavim   olarak   görüyorum.

30-“Ey kavmim, ben onları kovarsam Allah’a karşı  ban kim yardım  eder ?Hiç düşünmezsiniz?“

31-Bne size :‘Allah’ın hazineleri benim yanımdadır’ demiyorum,  gaybı da bilmiyorum.”Ben bir  meleğim”de demiyorum .Gözlerinizin  hor gördüğü kimseler  hakkında Allah, onlara hiç bir hayır  vermez” diyemem Allah  içlerinden   olanı  en iyi bilendir. O zaman  ben zalimlerden  olurum.

32-“Ey Nûh- dediler  bizimle  gerçekten mücadele  ettin.Üstelik  tartışmamızı çok  uzattın. 

Haydi  doğru sözlü isen bizi  tehdit edip  durduğun şeyi getirsene .”

33-“ Dilerse-dedi-  onu size  ancak Allah getirir. siz  aciz  bırakacak değilsiniz.”

34-“Eğer Allah sizi  sapıtırmak   isterse , ben size öğüt vermek istesem bile  öğüdüm size fayda vermez. O, sizin  Rabbinizdir  ve nihâyet  ancak  O’na döndürüleceksiniz.

35-Yoksa : “Onu uydurdu mu  diyorlar?  De ki :“Eğer onu ben uydurduysam, günahı bana aittir ve ben sizin kazanmakta  olduğunuz  günahlardan uzağım.’

36- Nuh’a şöyle  vahyolundu:”Kaviminden  daha evvel   iman etmiş olanlardan başkası asla  iman etmeyecektir . O  halde yaptıklarına  üzülme!”

37-Gözlerimizin önünde ve vahyimiz  gemiyi yap ! Zulmedenler hakkında  da sakın  bana bir  şey söyleme. Çünkü onlar suda boğulacaklardır.”

38-Gemiyi yaparken, kavminin ileri gelenleri yanın uğradıkça onunla alay ediyorlardı. Dedi ki :Bizimle  alay ederseniz , sizin ettiğiniz gibi biz de sizinle alay edeceğiz.”

39-“Yakında bileceksiniz: rezil edecek   azâbın   kime gelip çatacağını ve kalıcı azabın da kimin  başına ineceğini .”

40-Nihayet emrimiz gelip de  tandır kaynayınca dedik ki: ” Her birinden  çifter çifter  ve -aleyhinde  söz geçmiş olanlar  hariç -aile  efradını ve iman edenleri  içine  yükle!”Zaten onunla  birlikte  ancak   çok az  kimse  iman etmişti.

41-Dedi ki: “Binin içerisine!  Onun akması da  da  durması ALLAH’ın adıyladır.Şüphesiz  Rabbim’ Gafûr’dur, Rahîm’dir.”

42-Gemi içindekilerler beraber  daglar  gibi dalgalar arasında akıp gidiyordu.  Nûh, oğluna-bu sırada o ayrı bir yere çekilmişti- bağırdı:”Oğlum ! Gel bizimle birlikte sen de bin ,kâfirlerle beraber  olma !” 43- O,” Ben, beni   sudan  koruyacak  bir dağa sığınacağım” dedi.Nuh dedi ki :”Bu gün -rahmet  ettiği  kimselerden  başka- Allah’ın emrinden kurtaracak hiçbir koruyucu  yoktur .” Derken  dalga aralarına   giriverdi, O da boğulanlardan  oldu.

44-“Ey arz yut suyunu , ey  gök sen de tut” denildi. Su kesildi, iş olup bitti  ve Cûdi üzerine  karar kıldı.” Uzak olsun  o zalimler topluluğu”denildi.

45-Nûh, Rabbine nida edip:” Ey  Rabbim -dedi – elbette oğlum da benim ehlimdendir ve  elbette senin   vaadin   haktır ve sen Ahke-mu’l-Hâkimînsin.46-“Ey Nûh!-buyurdi- O,senin âilenden değildir.Çünkü o salih olmayan bir ameldir. Bilmediğin  bir  şeyi  sakın  benden isteme !Sana cahillerden olmamanı  öğütlüyorum”.

قَالَ رَبِّ إِنِّي أَعُوذُ بِكَ أَنْ أَسْأَلَكَ مَا لَيْسَ لِي بِهِ عِلْمٌ وَإِلاَّ تَغْفِرْ لِي وَتَرْحَمْنِي أَكُن مِّنَ

لْخَاسِرِينَ

47Kâle rabbi innî eûzu bike en es´eleke mâ leyse lî bihî ilm(ilmun), ve illâ tagfirlî ve terhamnî ekun minel hâsirîn(hâsirîne).

47-“Ey Rabbim- dedi -Bilmediğim şeyi senden istemekten Sana sığınırım. Eğer beni bağışlamaz ve merhamet etmez  isen en büyük zarara   uğrayanlardan olurum.”

48- “Ey Nûh-denildi-in,bizden bir selâm  ve birçok bereketler ile sana ve beraberindeki

ümmetlere. (Diğer ) ümmetler  de  vardır ki  biz onları da faydalandıracağız. Sonra 

onlara  bizden  can  yakıcı bir azap dokunacaktır.”

49- İşte bunlar, sana vahyettiğimiz gayb haberlerindendir. Onları bundan evvel  ne sen bilirdin , ne de kavmin.  O  halde sabret. Âkıbet  hiç    şüphesiz korunup sakınanlarındır.

50-Âd’a da kardeşleri Hûd’u gönderdik.3 Ey kavmim-dedi: Allah’a  ibadet edin,sizin O’ndan başka  hiçbir ilâhınız yok. Siz sadece iftira ediyorsunuz.”

51-“Ey kavmim! Ben buna karşılık  sizden hibir ücret istemiyorum. Benim ücretim ancak yaratana aittir .Hâlâ akıl etmeyecekmisiniz ?”

52-“Ey kavmim! Rabbinizden mağfiret dileyin, sonra  O’na  tevbe  edin ki  üzerinize  bol bol  yağmur göndersin, gücünüze  güç katsın. Mücrimler  olarak  yüz çevirmeyin.”

53-“Ey Hûd-dediler-sen bize açık bir  belge getirmedin. Biz ne, sen söyledin  diye tanrılarımızı  terk ederiz , ne  de sana  iman ederiz .”

54,55-“Biz ancak  deriz ki :”ilâhlarımızdan biri  seni  fena  çarpmış!  O da ” Gerçekten  – dedi- ben Allah’ı şâhit tutuyorum. Siz de şâhit olun ki, ben O’ndan  başka koştuklarınızın hepsinden  uzağım. Bana  istediğiniz  tuzağı kurun .Sonra  da bir an olsun  mühlet  vermeyin.”

56-İnnî tevekkeltu alâllâhi rabbî ve rabbikum, mâ min dâbbetin illâ huve âhızun bi nâsıyetihâ, inne rabbî alâ sırâtın mustekîm(mustekîmin).

56- Şüphesiz ki  ben benim de Rabbim , sizin  de Rabbiniz  olan  Allah’a güvenip  dayandım.Yerde yürüyen  hiçbir  canlı yoktur ki, alnından  tutan  O olmasın.Benim  Rabbim gerçekten  dosdoğru bir yol üzerindedir.”

57-“Eğer yüz çevirirseniz işte  ben size   benimle gönderileni  tebliğ ettim. Hem Rabbim sizin   yerinize  başka bir kavmi  getirir  ve siz O’na  hiç bir zarar veremezsiniz .Şüphesiz Rabbim, herşeyi üstünde   gözetleyicidir.”

58-Emrimiz gelince Hud’u ve beraberindeki mü’minleri de  rahmetimizle kurtuluşa erdirdik.Onları  çok  ağır  bir  azaptan da kurtardık.

59-İşte Âd kavmi,  Rablerinin âyetlerini  bile bile  inkâr ettiler. Peygamberlerden asi  oldular. Her inatçı zorbanın emri  ardınca gittiler

60-Hem bu dünyada   da lanetle  takip edildiler  hem  kıyamet gününde.. Haberiniz olsun ki  Âd  Rablerini küfrettiler ve yine haberiniz  olsun  ki Hûd ‘un  kavmi   Âd uzak düştü. 61-.Semûd da  kardeşleri Salih’i peygamber gönderdik.  “Ey kavmim-dedi Allah’a ibadet edin ,sizin O’ndan başka hiçbir ilâhınız yok. O,sizi  yerde  yaratıp sizi orada bir  ömür boyu  yaşattı.  O halde O’ndan mağfiret dileyin, sonra  O’na tevbe edin. Şüphesiz  Rabbim  çok   yakındır, dualara kabul edendir.

62- “Ey Salih-dediler – sen bundan evvel  aramızda ümit beslenen bir kimse idin. Şimdi bizi  atalarımızın taptıklarına tapmaktan engellemeye mi çalışıyorsun? Senin    bize davet ettiğinden gerçekten  çok  kuşkulandıran  bir şüpheyedeyiz.”63-“Ey kavmim-dedi-  Söyleyin bakalım:”Ya  ben  Rabbimden gelen apaçık bir delile  dayanıyorsam ve bana tarafından bir rahmet  bağışlamış ise ,Ben O’na  isyan edersem Allah’a karşı bana kim yardım eder?Sizin de  bana zarar dan başka bir katkınız olmaz.”

64-“Ey kavmim , işte şu size  bir âyet olmak üzere Allah’n dişi  devesi!Artık onu  bırakın da  Allah’ın arzında otlasın. Ona kötü bir  maksatla dokunmayın!  sonra sizi yakın bir azap yakalar.”

65-Derken   onu  ayaklarını keserek öldürdüler. Bunun  üzerine  dedi  ki  “Yurdunuzda  üç gün daha  yaşayın. İşte  bu, yalanı olmayan bir  tehdittir.”

66-Emrimiz gelince, Sâlih’i ve  beraberindeki  mü’minleri tarafımızdan bir rahmet ile 

helak  olmaktan  ve o günün  rüsvaylığına  uğramaktan kurtardık.

Şüphesiz  senin Rabbin  O’dur, Kaviyyu’l Aziz.

67- O Zulmedenleri ise   korkunç bir  ses yakaladı da   diyarlarında çö kaldılar .

68-Sanki orada hiç yaşamamış,bir şenlik kurmamışlardı. Haberiniz olsun ki, Semûd  Rabl’erine küfrettiler Yine haberiniz  olsun  ki Semûd uzak düştüler

69-Andolsun ki  İbrahim’e  de  elçilerimiz müjde ile geldiler “selâm “dediler .”Selâm” dedi  ve vakit geçirmeden  gitti  kızartılmış bir buzağı getirdi.

70-Baktı ki  ona  ellerini uzatmıyorlar yadırgadı ve  içinden onlardan ötürü  bir korku duydu.Dediler ki ““Korkma,  biz Lût kavmi  için    gönderildik.”

71-Eşi de ayakta dikiliyordu  ve güldü. Hemen ona da İshak’ı  ve İshak’ın ardından Yakûb’u  müjdeledik.72-“Vay  halime !-dedi – Ben kocamış bir kadın ve şu eşim de bir ihtiyar iken  ben mi doğuracak mışım?  Doğrusu, şaşılacak  şey! “

73-” Allah’ın işine mi şaşıyorsun? -dediler Allah’ın rahmeti ve bereketleri  üzerinizdedir ey hane  halkı !Şübhe yok ki O, Hamîddir, Mecîddir.

74-İbrahim’in korkusu geçip  kendisine müjde gelince Lût kavmi hakkında bizim tartışmaya koyuldu.

75-İbrahim, gerçekten  pek halim,oldukça  içli  ve hep munibdir.

76-“Ey İbrahim vazgeç şundan. Rabbinin emri   geldi .Şüphe yok ki onlara  reddi        imkansız  bir azap gelecektir”

77-Ne zaman  ki elçilerimiz Lût’a  geldiler  onlar yüzünden  fenalaştı  eli – ayağı  dolaştı ve : “Bu  çok  zor birgün”  dedi. 

78-Kavmi kendisine   doğru itşe kakişa geldiler. Onlar zaten daha önceden de o kötülüğe alışmıslardı.“Ey Kavmim, işte kızlarım! Onlar   sizin için daha temiz.. Artık Allah’tan korkun ve beni misafirlerimin yanında  küçük düşürmeyin. İçinizde aklı başında bir adam yok mu?” dedi. 

79-“Biliyorsun ki kızlarınla  hiçbir bilgimiz yok.Sen bizim ne istediğimizi  pekâlâ bilirsin “dediler.

80-“Ne vardı – dedi size yetecek bir gücüm olaydı yahut güçlü  bir yere sığınabilseydim”

81-Ey Lût- dediler – biz Rabbinin  elçileriyiz.  Onlar  sana   asla ulaşamazlar. Sen hemen geceleyin  aile efradınla  yürü. İçinizden -zevcen hariç- hiçbir kimse   geriye  bakmasın. Çünkü onlara isabet eden  onada isabet edecektir . Onlara  vaad  olunan   vakit sabahtır. Sabah da  yakın, değil mi?”82-Emrimiz  geldiği zaman oranın altını üstüne getirdik ve üzerlerine  pişirilmiş balçıktan  herbirinin  ardınca  taşlar yağdırdık.

83-Rabbinin  katında hep işaretlenmişlerdi . Bu  zalimlerden  uzak  değildir.

84-Medyen’e de kardeşleri Şu‘ayb’ı gönderdik.“Ey kavmim- dedi Allah’a ibadet edin, O’ndan başka  hiçbir  ilahınız yok.Ölçüyü ve tartıyı eksik tutmayın. Ben sizi  gerçekten hayır  içinde görüyorum  ve ben  sizin için çepeçevre  kuşatıcı bir günün azabından korkuyorum.”

85-“Ey kavmi, ölçüyü ve tartıyı adâletle tastaman  yerine getirin. İnsanlara eşyalarını eksik vermeyin.Yeryüzünde  fesatçılar olarak  kötülük yapmayın.

86-“Eğer mümin  kimseler  iseniz, Allah’ın bıraktığı sizin için daha hayırlıdır. Yoksa   ben üzerinizde  koruyucu  değilim.”

87-‘Ey Şuayb- dediler -bize atalarımızın taptıklarını terketmemizi yahut kendi  mallarımızda dilediğimizi  yapmakta vazgeçmemizi  sana namazın mı emrediyor? Sen pek  Halim,pek  reşidmişin!”

88-Kâle yâ kavmi e reeytum in kuntu alâ beyyinetin min rabbî ve rezekanî minhu rızkan hasenâ(hasenen), ve mâ urîdu en uhâlifekum ilâ mâ enhâkum anh(anhu), in urîdu illel ıslâha mesteta’tu, ve mâ tevfîkî illâ billâh(billâhi), aleyhi tevekkeltu ve ileyhi unîb(unîbu).

88-“Ey kavmim -dedi – söyleyin bakalım  eğer ben Rabbimden  gelen apaçık bir delil üzerinde  isem  ve O, bana kendisinden  güzel bir  rızık ihsan etmiş ise ne dersiniz?  Size Yasakladığım şeylere kendim uymayarak  size  aykırı davranmak  istemiyorum. Ben sadece  gücüm yettigince ıslah istiyorum.Benim  başarım ancak Allah iledir.Ben  yalnız O’na güvenip  dayandım ve  yalnız O’na yönelirim “89-“Ey kavmim, bana muhalefetiniz sakın Nûh kavminin, veya Hûd kavminin, yahut Salih

kavminin başlarına gelen musibetin bir benzerinin başınıza  gelmesine sebeb olmasın.

Lût kavmi  de  sizden uzak değildir.”

90-‘”Rabbinizden mağfiret dileyin  ve sonra  O’na  tevbe edin. Şüphesiz  Rabbim  Rahimdir,  Vedûd’dur,”

91-“Ey Şuayb- dediler-Senin söylediklerinden  birçoğunu anlamıyoruz, hem biz seni   

aramızda gerçekten  güçsüz görüyoruz. Eğer aşiretin olmasaydı, seni taşa tutardık.Zaten

sen bizim için  değerli bir  kimse  değilsin.

92-Ey kavmim- dedi- Size göre benim  aşiretim Allah’tan  daha  mı değerli ki O’nu

arkanıza atılmış önemsenmeyen  bir şeyi edindiniz . Şüphesiz Rabbim  yaptıklarınızı çeepeçevre kuşatıcıdır.

93-Ey Kavmim! Elinizden geleni yapın. Muhakka ben  de  yapacağım. Yakında  kendisini  rüsvay  edecek  azabın kime geleceğini ve kimin yalancı olduğunu yakında bileceksiniz.Gözetleyin ; gerçekten  ben de  sizinle beraber gözetleyiciyim.”

94-Emrimiz gelince, Şu‘ayb’ı  ve  beraberindeki  mü’minler  nezdimizden bir rahmetle kurtardık.Zulmedenleri ise o korkunç ses yakalayıverdi de  diyarlarında çöke kaldılar.

95-Sanki orada hiç yaşamamışlardı.Haberiniz olsun ki, Semûd kavmi  nasıl uzaklaştıysa Medye’de öylece uzaklaştı.

96- Andolsun  ki  biz Mûsâ’yı âyetlerimizle ve apaçık bir delille gönderdik;

97- Firavun’a ve ileri gelenlerine. Firavun’un emrine uydular.  Hâlbuki Firavun’un emri  hiç de reşid değildi.98-Kıyamet günü kavminin önüne düşecek ve onları  ateşe sürükleyecektir. O varacakları  yer ne kötü   yerdir!

99-Hem burada  hem arkalarından bir  lanetle  takip edildiler  hem  kıyamet gününde.Verilen  ödül  ne kötü ödül!

100-İşte bunlar  sana kıssa olarak anlattığız beldelerin  haberleri. Onlardan  kiminin izleri hâlâ  duruyor, kimi  de silinip  gitmiştir.

101-.Biz onlara zulmetmedik.  Fakat onlar kendilerine zulmettiler.

Rabbinin emri  gelince, de Allah’ın yanısıra   yalvarıp  durdukları ilâhları onlara bir

fayda  sağlamadı. Zarardan  başka birşeylerini de artırmadılar.

102-Rabbin, zulüm yapan  ülkeleri yakaladığında işte böyle yakalar.

Şüphesiz O’nun yakalayışı can  yakıcı, pek  şiddetlidir.

103-Elbette  bunda  âhiret azabından korkanlar  için bir  ibret  vardır. O,kendisinden bütün  insanların  toplanacakları bir gündür. O? Tanık olunacak  bir gündür.

104-Biz, onu ancak belli bir süreye kadar geciktiririz.

105-O geleceği gün,Allah’ın izni olmadıkça hiçbir  kimse konuşamaz.kimisi bedbaht, kimisi  bahtiyardır.

106-Bedbaht olanlar  ateştedirler. Orada olanlara öyle  hırıltılılarla  soluyuş ve hıçkırış var ki …

107-Rabbinin dilediği  kadarı  müstenâ  gökler  ve yer  ayakta durdukça  orada kalacaklar. Şüphesiz Rabbin dilediğini  yapandır.

108-Bahtiyar olanlara gelince,onlar da cennettedirler . Rabbinin   dilediği kadarı müstesna  gökler ve yer  ayakta durduğu müddetçe  orada kalırlar Bu,  arkası kesilmeyen  bir  bağıştır.109-O halde şunların tapmalarından   yana  hiçbir şüphen  olmasın.Onlar  ancak  evvelce  babalarının tapındıkları  gibi tapınıyorlar .Biz de  onların  paylarını eksiksiz vereceğiz.

110- Andolsun  Mûsâ’ya   o  Kitab’ı  verdik  de hakkında ayrılığa düşüldü. Eğer Rabbinden bir söz sadır olmamış  olsaydı  elbette aralarında hüküm verilmiş olurdu. Doğrusu onlar bundan  yana kuşkulu bir bir şüphe içindeler.

111-Şüphesiz Rabbin her birinin  amellerinin   karşılığını onlara  tam olarak  vercektir. Çünkü O, yaptıklarından   haberdardır.

112-Artık sen de  beraberindeki  tevbe edenler  de emrolunduğun gibi dosdoğru ol ve aşırı gitmeyin.

Şüphesiz O, bütün  yaptıklarınızı çok iyi görür.

113-Bir d e zulmedenlere meyletmeyin .Sonra size  ateş dokunur. Sizin Allah’tan başka  yardımcılarınız  da  yoktur. Sonra size yardım da  olunmaz. 

114-Gündüzün iki tarafında, ve gecenin de birbirine  yakın saatlerinde  namazı ikâme et. Çünkü iyilikler kötülükleri  giderir.Bu, öğüt alacaklar   için bir öğüttür.

115-Sabret, çünkü Allah, ihsan sahiplerinin  ecrini  zayi etmez.

116-Sizden önceki nesiller   arasından   yeryüzünde fesadı  engelleyecek   fazilet  sahipleri  

olmalı değil miydi? 

Ancak  içlerinden  kurtardıklarımızdan  pek az kimse …  Zalimler  ise  yanlız kendilerine  

verilen refahın ardına düştuler.  Onlar zaten günahkârlar idiler.

117- Rabbin o ülkeleri- ahalisi  ıslah edip  dururlarken -zulümle helâk  edecek  değildi. 118,119Rabbin dileseydi bütün  insanları  tek bir ümmet yapardı. Onlar ise -Rabbinin  rahmet ettikleri   müstesnâ-hâlâ ihtilaf  edip   durmaktalar. Zaten   onları bunun için yaratmıştır. Rabbinin : ” Andolsun ki  ben cehennemi   cin ve insanlarla dolduracağım” sözü de tümü  ile  gerçekleşmiştir.

120- Peygamberlerin haberlerinden  kalbini kendisi  ile  sebat vereceğimiz  her kıssayı anlatıyoruz. Bundan  da sana  hak,  mü’minlere de bir öğüt ve bir uyarı gelmiştir.

121-İman etmeyenlere de  de  ki: “Yerinizde    kalıp  çalışmaya devam edin  biz de  çalışıyoruz .”

122- “Bekleyin, biz de bekliyoruz.”

123-Göklerin  ve  yerin  gaybı  Allah’a aittir. İşin hepsi   O’na döndürülür .Öyleyse  O’na  ibadet , O’na  güvenip  dayan. Rabbin  yaptıklarınızdan asla   habersiz  değildir.

Résultat de recherche d'images pour "tekvîr sora"

kaynak (Tefsiru’s- Sa’di (Allametu’s-seyh Abdurrahman es – Sa’di)

Allah ondan razi olsun

  • You Missed

    Bir Bahçede Üç Zaman

    • Aralık 13, 2025
    • 0
    • 47 views

    İyilik, bir karakter meselesidir

    • Aralık 12, 2025
    • 0
    • 46 views

    Sünnetin güzelliklerinden bazıları

    • Aralık 12, 2025
    • 0
    • 44 views

    Zikir sadece söz değildir

    • Aralık 11, 2025
    • 0
    • 31 views

    La Bonté : Tout Commence par le Caractèr

    • Aralık 11, 2025
    • 0
    • 39 views

    Sözün Ağırlığı ve Kalbin Dili

    • Aralık 11, 2025
    • 0
    • 50 views

    Allahumme cal fi kalbi nûran, ve cal fi sadri feracen ve surûran.

    • Aralık 11, 2025
    • 0
    • 48 views

    Allah’a tevekkül ederek yapılan gayret

    • Aralık 10, 2025
    • 0
    • 71 views

    Hurafe karanlıktır, bâtıl karanlıktır.

    • Aralık 8, 2025
    • 0
    • 57 views

    Utanmadıktan sonra dilediğini yap.

    • Aralık 8, 2025
    • 0
    • 46 views

    Sünnet-i Seniyye,

    • Aralık 8, 2025
    • 0
    • 57 views

    Kalbin Elhamdülillah Dediği Vakit

    • Aralık 8, 2025
    • 0
    • 66 views

    Allâhümme rahmeteke ercü felâ tekilnî ilâ nefsî tarfete aynin

    • Aralık 7, 2025
    • 0
    • 71 views

    👉 “Söylentilere değil, gerçeğe kulak vermek.

    • Aralık 5, 2025
    • 0
    • 80 views

    Manevi huzur aynı zamanda teslimiyettir.

    • Aralık 5, 2025
    • 0
    • 63 views

    Écouter la vérité, non les rumeurs

    • Aralık 5, 2025
    • 0
    • 69 views

    Dost arıyorsan Allah yeter, destek bekliyorsan Allah yeter.

    • Aralık 4, 2025
    • 0
    • 70 views

    La valeur de l’honnêteté face à la triche

    • Aralık 3, 2025
    • 0
    • 53 views

    Hile Karşısında Dürüstlüğün Değeri

    • Aralık 3, 2025
    • 0
    • 58 views

    Le mot “niyet” ou “niyyet”

    • Aralık 2, 2025
    • 0
    • 52 views

    Est-ce que quelqu’un va le remarquer ?

    • Aralık 1, 2025
    • 0
    • 67 views

    Ego karışmaz, beklenti yoktur, hesap yoktur.

    • Aralık 1, 2025
    • 0
    • 66 views

    Acaba beni fark ederler mi?🌼🌼🌼

    • Aralık 1, 2025
    • 0
    • 74 views

    Kötülüğü en güzel olanla sav.

    • Kasım 30, 2025
    • 0
    • 70 views

    Kevser Sûresi – Günlük Hayatta Yaşamak İçin Pratik Rehber

    • Kasım 30, 2025
    • 0
    • 24 views

    Selamün aleyküm. Ve aleyküm selam.

    • Kasım 28, 2025
    • 0
    • 82 views

    Vivre en conscience : chaque instant compte

    • Kasım 27, 2025
    • 0
    • 65 views

    Bilinçli yaşamak: Her an önemlidir.

    • Kasım 27, 2025
    • 0
    • 61 views

    Însan, en çok kendi nefsine nasihat etmeli…

    • Kasım 26, 2025
    • 0
    • 72 views

    “Bir sandalda iki kürek” meselesi…

    • Kasım 25, 2025
    • 0
    • 64 views

    Korumalı: Kırmaya değil, onarmaya; incitmeye değil, gönül almaya değer.

    • Kasım 24, 2025
    • 0
    • 82 views

    Dans un jardin, trois temps

    • Kasım 23, 2025
    • 0
    • 34 views

    Orada kazanç iyi değil mi?”

    • Kasım 22, 2025
    • 0
    • 102 views

    Güzel düşünen güzel görür, güzel gören güzel yaşar

    • Kasım 19, 2025
    • 0
    • 90 views

    kısmen katılıyorum, kısmen de katılmıyorum

    • Kasım 18, 2025
    • 0
    • 210 views

    Gönülden gönüle yol olur.

    • Kasım 18, 2025
    • 0
    • 97 views

    Kural mural yok arkadaşım.

    • Kasım 16, 2025
    • 0
    • 124 views

    Dua Evrensel Bir Dil

    • Kasım 15, 2025
    • 0
    • 92 views

    “Belki bunda da bir hayır vardır.”

    • Kasım 13, 2025
    • 0
    • 67 views

    Kadın da yapsa yanlıştır, erkek de.

    • Kasım 11, 2025
    • 0
    • 117 views

    İyi insan olmak, bir ömür boyu süren sessiz bir yolculuktur.

    • Kasım 9, 2025
    • 0
    • 130 views

    Kişisel Gelişiyoruz da Nereye Kadar?

    • Kasım 9, 2025
    • 0
    • 147 views

    Peygamberimizin Akşam Uyarısı

    • Kasım 8, 2025
    • 0
    • 90 views

    🌾Koruk, ekşidir; 🌾

    • Kasım 8, 2025
    • 0
    • 101 views

    Bugün Başla, Yarına Bırakma

    • Kasım 7, 2025
    • 0
    • 105 views

    🌸Bir selam verirsin kardesine, “Cuman mübarek olsun” dersin🌸

    • Kasım 7, 2025
    • 0
    • 143 views

    En Değerli Şeyi En Kolay Şekilde Erteliyoruz: Sağlık

    • Kasım 4, 2025
    • 0
    • 120 views

    En Sessiz Ama En Değerli Organın Beyin…

    • Kasım 3, 2025
    • 0
    • 87 views

    Hüznün En Güzel Hâli🍂🍂🍂

    • Kasım 3, 2025
    • 0
    • 79 views

    Beyin… Allah’ın sana emanet ettiği mucize.

    • Kasım 2, 2025
    • 0
    • 106 views

    Küçük şeylerden mutlu olmayı bilmek

    • Kasım 1, 2025
    • 0
    • 140 views

    Neden o kadar savundum, bilmiyorum

    • Kasım 1, 2025
    • 0
    • 159 views

    Bilenler bilir…🍂🌾🍁🌸

    • Ekim 31, 2025
    • 0
    • 94 views

    Korumalı: Yanında huzur bulduğun bir insan varsa, orası senin tatilindir.

    • Ekim 31, 2025
    • 0
    • 130 views

    Fe teʿâlallâhu el-meliku’l-hakku…

    • Ekim 29, 2025
    • 0
    • 243 views

    Adı vicdandır.🌸🌸🌸

    • Ekim 26, 2025
    • 0
    • 136 views

    Korumalı: Rabbim kalemimizi daima hayra vesile kılsın.

    • Ekim 26, 2025
    • 0
    • 92 views

    Hâlbuki insan, dışarıdan bir cümle kadar basit

    • Ekim 25, 2025
    • 0
    • 170 views

    Doğru Muyduk Bugün?

    • Ekim 24, 2025
    • 0
    • 156 views

    Kimiz biz? Birbirine üstünlük taslayan,

    • Ekim 24, 2025
    • 0
    • 142 views

    Dürüstlük, Müslüman’ın süsüdür.

    • Ekim 23, 2025
    • 0
    • 75 views

    BİR LİRALIK İMTİHAN

    • Ekim 23, 2025
    • 0
    • 106 views

    Hakkını Yediğin Her Kul

    • Ekim 22, 2025
    • 0
    • 97 views

    “Ve yeşfi sudûre kavmin mu’minîn…”(et-Tevbe, 14) ayeti

    • Ekim 21, 2025
    • 0
    • 132 views

    Konforlu Nankörlük

    • Ekim 21, 2025
    • 0
    • 88 views

    “Haydi felaha!”

    • Ekim 20, 2025
    • 0
    • 157 views

    Günde Beş Defa Çağrılıyoruz… Cevabımız Ne?

    • Ekim 20, 2025
    • 0
    • 88 views

    Secdeyle Huzur Bulmak

    • Ekim 20, 2025
    • 0
    • 87 views

    Arşivden Çıkan Satırlar

    • Ekim 20, 2025
    • 0
    • 114 views

    Rükû: Bir Kulun Boyun Eğişi

    • Ekim 20, 2025
    • 0
    • 86 views

    Bir nevi “dünya molası” gibi.

    • Ekim 19, 2025
    • 0
    • 102 views

    Sen zenginsin. Hem de en hakikisinden.

    • Ekim 19, 2025
    • 0
    • 173 views

    “Allah İçin Mi, İnsanlar İçin Mi?”

    • Ekim 18, 2025
    • 0
    • 90 views

    Herkesin bir kıblesi vardır.

    • Ekim 18, 2025
    • 0
    • 161 views

    Quelle belle époque vivons-nous, n’est-ce pas ?

    • Ekim 18, 2025
    • 0
    • 126 views

    Ne güzel bir çağ değil mi?

    • Ekim 18, 2025
    • 0
    • 146 views

    “Hadi abdest alalım” dedik, peki ne yapmamız şart?

    • Ekim 17, 2025
    • 0
    • 144 views

    Gusül Nedir? Neden Gerekir?

    • Ekim 17, 2025
    • 0
    • 101 views

    Bir uyanış, bir hatırlatış…

    • Ekim 17, 2025
    • 0
    • 220 views

    Qui suis-je ?” – Le début d’un voyage intérieur

    • Ekim 17, 2025
    • 0
    • 142 views

    𝓝𝓪𝓶𝓪𝔃ı𝓷 𝓞𝓵𝓶𝓪𝔃𝓼𝓪 𝓞𝓵𝓶𝓪𝔃 6 𝓢̧𝓪𝓻𝓽ı

    • Ekim 16, 2025
    • 0
    • 139 views

    Saat vakti gösterir, ama kalp vakti hisseder.

    • Ekim 16, 2025
    • 0
    • 193 views

    “Rabbine Doğru Bir Yürüyüş: Namazın Şartları ve Rükünleri”🌿

    • Ekim 16, 2025
    • 0
    • 235 views

    Beş vakit… Her biri bir istasyondur.

    • Ekim 16, 2025
    • 0
    • 148 views

    C’est le plus beau des commencements.

    • Ekim 15, 2025
    • 0
    • 124 views

    İşte o zaman en güzel başlangıçtır.🌿

    • Ekim 15, 2025
    • 0
    • 157 views

    En es-tu conscient ?

    • Ekim 15, 2025
    • 0
    • 160 views

    Însan zamanla alışır.

    • Ekim 15, 2025
    • 0
    • 154 views

    Şehadet başlangıçtır ama aynı zamanda hedef.

    • Ekim 14, 2025
    • 0
    • 169 views

    La Shahada : Pas qu’une phrase, mais une manière de vivre

    • Ekim 14, 2025
    • 0
    • 144 views

    🌿 Kelime-i Şehadet: İmanın Kapısı ve Müslümanlığın Anahtarı

    • Ekim 14, 2025
    • 0
    • 221 views