Selamun aleykum
Radyonun frekanslarını dolaşırken bir anda Kur’an-ı Kerim’in huzurlu sesiyle karşılaştım.
“Kalsın burası,” dedim kendi kendime ve elime aldığım ıspanakları yıkamaya devam ettim.
Tilavetin huzuru mutfağı doldururken içime tarif edilemez bir sükûnet yayıldı.
Bir süre sonra tilavet sona erdi, kısa bir sessizlik…
Ve sonra o tanıdık melodi başladı:
“Nasıl geçti habersiz o güzelim yıllarım…”
Titreyen bir sesle, farkında bile olmadan eşlik ettim.
Ne çok dinlerdik bu şarkıyı baba evinde…
O uzun dalgalı radyodan gelen ses hâlâ kulaklarımda: “Solo Şarkıları…”
Bizim evde zil yoktu.
Bahçeden içeri seslenirdi gelenler: “Huuu! Evde misiniz?”
Annem mutfakta kalbura bastıları tepsiye dizer, tereyağının mis gibi kokusu odanın köşelerinden taşar, ben ise avluda bayram temizliği yapardım.
Beyaza boyanmış saksıları avlunun köşesine dizer, turunç ağacının altında çeşmeden su
doldururken portakal çiçeklerinin kokusunu içime çeker, bayramın neşesini hissederdim.
Babam, turunç ağacına asılmış aynada bayram tıraşını olurdu.
Her seferinde limon kolonyasının ferah kokusu havaya karışır, bayram sabahının serinliğiyle içime dolardı.
Annem evi toplar, yüklükteki yatakları her zamankinden daha özenle dizerdi.
Avluyu süpürmek benim işimdi.
Sadece kapıya kadar değil, sokağın başına kadar süpürürdüm.
Bitmekte bilmezdi o sokak süpüre süpure:)
Babamla amcam yanımdan geçerken limon kolonyasının kokusu genzime dolardı.
Bayram sabahlarida annem saçlarımı her zaman sabunla yıkar, özenle örerdi.
Yeni bayramlık elbisemi giyip aynada kendime bakardım.
İlk bayram ziyaretimize gelen her zaman Müşerref Hala olurdu.
Ardından diğer komşular…
Ve ben bir an önce dışarı çıkmak için sabırsızlanırdım.
Ama annem, her zaman “Bir soluk git, gel” derdi.
Sokakları arşınlardık arkadaşlarımla.
Ramazan davulcusu Mehmet Amca’nın peşine takılıp kasabanın dört bir yanını dolaşırdık.
Eve döndüğümde annem kapıda beklerdi: “Kız, neredesin?”
Gelen misafirler imdadıma yetişir,birak gezsin Hakimeyi ses çikarma
bayramın telaşı içinde her şey yerli yerine otururdu.
Ve bugün, radyodan yükselen bir şarkı beni yine o günlere götürdü.
Kapı çaldı, eşim içeri girdi.
Agladin mi Hakime sen?
Yok aglamadim dedim “Bunca senenin tek arkadaşıma…”
Sarildim ona bir muddett öyle kaldik…..
Îyimisin? Dedi Senol
Sen geldin ya daha iyi oldum:)
Anılar gözümde canlandı, geçmişin sıcaklığı içimi ısıttı.
Bazı duygular, bazı anılar hiç eskimiyor
Hakime Gulsum:)