Herkes ne için yaratılmışsa, o yolda yürümek kendisine kolaylaştırılır.

𝒮ℯ𝓁𝒶𝓂𝓊𝓃𝒶𝓁ℯ𝓎𝓀𝓊𝓂 𝒸𝓊𝓂𝓁ℯ𝓉ℯ𝓃…

İnsanın hayata dair en temel sorularından biri şudur: Eğer kaderim önceden yazıldıysa, çabamın ne anlamı var?

Bu yaklaşım, hem dinî metinler hem de aklî muhakeme açısından yanlış bir tutumdur.

Bu soru, yalnızca bir felsefi tartışma değil; insanın kalbine dokunan, kaderle irade arasında sıkışan varoluşsal bir sorudur.

Bu noktada dua, sadece bir ibadet değil, insanın kaderle olan ilişkisinin merkezinde duran bir eylemdir.

Kader ve dua, zıt gibi görünen ama hakikatte birbirini tamamlayan iki hakikattir.

Kimi kişiler, “Eğer istenen şey kaderde varsa zaten olacaktır, yoksa dua etmenin faydası olmaz” düşüncesiyle dua etmeyi gereksiz bulurlar.

Ancak bu görüş, İslam’ın kader anlayışıyla bağdaşmaz.

Zira kader, sebepler zincirini de içeren ilahî bir sistemdir.

Allah bir şeyi takdir ederken, o şeyin meydana gelmesini sağlayan sebepleri de takdir eder.

Dua, bu sebeplerden biridir.

Aynı şekilde, “Tevekkül ve dua yalnızca ibadettir, gerçek bir etki taşımaz” görüşü de eksik ve yanlış bir anlayıştır.

Evet, dua bir ibadettir; ancak bununla sınırlı değildir.

Dua, hem kulun Allah’a yönelişi hem de fiilî sebeplerin bir parçasıdır.

Çünkü Allah, bir şeyi takdir ederken onun gerçekleşmesine vesile olacak sebepleri de takdir etmiştir.

Dua da bu sebeplerden biridir.

Duayı inkâr etmek, kaderin işleyişine karşı çıkmakla eşdeğerdir.

Nitekim Peygamber Efendimiz’e (sallallahu aleyhi ve sellem) bu mesele defalarca sorulmuş ve her

defasında çok hikmetli cevaplar vermiştir.

Bir sahabi şöyle sorar:  “Ey Allah’ın Rasulü! Cennetlik ve cehennemlik olanlar belli mi?”

“Evet,” buyurur Efendimiz.

“Öyleyse çalışmanın ne anlamı var?”

Rasulullah cevap verir: “Herkes ne için yaratılmışsa, o yolda yürümek kendisine kolaylaştırılır.”

Bu ifadeyle Peygamber Efendimiz, kaderin insanın çabasını boşa çıkarmadığını; bilakis her insanın kendi kaderine uygun amellere yöneltileceğini belirtmiştir.

Allah Teâlâ, mümin kullarını salih amellere, azgın kullarını da kötü yollara yöneltir.

Ama bu yöneliş, zorlamayla değil; kişinin niyeti, iradesi ve kalbindeki meyil ile olur.

Kur’an-ı Kerim’de geçen şu ayet, bu hakikati pekiştirir:  “Kim verir, sakınır ve en güzel olanı tasdik ederse, biz de ona en kolay olanı kolaylaştırırız.

Kim de cimrilik eder, kendini müstağni görür ve en güzel olanı yalanlarsa, ona da en zor olanı kolaylaştırırız.”(Leyl Suresi, 5-10)

Başka bir rivayette, Peygamberimiz bir cenaze töreni sırasında benzer bir konuyu şöyle açıklamıştır:“Hiçbir can yoktur ki, cennette ya da cehennemdeki yeri belirlenmiş olmasın.”
Bunun üzerine sahabelerden biri, “O zaman çalışmayı bırakalım mı?” diye sorar.

Rasûlullah (s.a.v.) şöyle cevap verir:“Çalışınız. Herkes ne için yaratılmışsa ona müyesser olur.”

Ardından, Leyl Suresi’nin 5-10. ayetlerini okuyarak şunu belirtmiştir: “Kim verir ve sakınırsa, en güzel sözü tasdik ederse, biz de ona en kolay olanı kolaylaştırırız.

Ama kim cimrilik eder, kendini müstağni görür ve en güzel sözü yalanlarsa, ona da en zor olanı kolaylaştırırız.”

Bu ayet ve hadisler, kaderin insan iradesi ve ameliyle nasıl uyum içinde olduğunu açıkça gösterir. İnsan, yaratıldığı fıtrata uygun olarak iyilik veya kötülüğe yönelir.

Bu yönelimin kolaylaştırılması da Allah’ın kaderindendir.

Bu ayetlerde açıkça görülüyor ki, Allah’ın takdiri, kulun yönelişine paralel ilerler.

Kader; insanın iradesine, duasına, çabasına kayıtsız bir yazgı değil, bunlarla şekillenen bir ilahi plandır.

Yine sahabiler, Rasulullah’a sorarlar:“Ey Allah’ın Rasulü! İlaçlar alıyor, dua ediyor ve tedbirler alıyoruz.

Bunlar Allah’ın kaderini değiştirir mi?”

Efendimiz buyurur:

“Bunlar da Allah’ın kaderindendir.”

Bu cevap, duanın ve tedbirin kaderle çelişmediğini, bilakis kaderin bir parçası olduğunu gösterir.

Dua eden kimse, ilahî yazgının işleyişine katılmış olur.

Bu, insanın pasif bir kader anlayışına kapılmadan, sorumluluk bilinciyle hareket etmesi gerektiğini gösterir.

Kader, Allah’ın sonsuz ilmiyle her şeyi kuşatmasıdır.

Dua ise kulun o sonsuzluğa yönelişidir.

Kimi zaman gözyaşlarıyla, kimi zaman içten bir “Amin” ile yükselen dualar; kaderin dokusuna işlenmiş ilahi sırlar gibidir.

Duasız kader, sebepsiz sonuç gibidir.

Peygamber Efendimiz’in de buyurduğu gibi, herkes ne için yaratıldıysa ona müyesser olur.

Ama bu müyesser oluşun içinde, kulun duası, gayreti ve niyeti vardır.

Kader, kulun çabasıyla şekillenen bir yazgıdır.

Bu yüzden dua, sadece bir ibadet değil; aynı zamanda kaderin en ince ilmiklerinden biridir.

Allah Teâlâ şöyle buyurur:“Duanız olmasa, Rabbim size ne diye değer versin?”(Furkan, 77)

Bu ayet, duanın Allah katındaki değerini ve insan hayatındaki yerini özetlemektedir.

Çünkü dua, kaderin değil; gafletin iptalidir.

Dua eden, yazgının akışına teslim olmadan, o akışa yön vermeye çalışan bilinçli kuldur.

Tirmizî’nin rivayet ettiği bir hadiste, sahabeler şöyle sordular: “Ey Allah’ın Rasûlü! İlaç kullanıyoruz, dua ediyoruz, çeşitli tedbirler alıyoruz.

Bunlar Allah’ın kaderine karşı bir şey değiştirebilir mi?”
Peygamber Efendimiz şu cevabı verdi:
“Bunlar da Allah’ın kaderindendir.”

Bu hadis, dua ve tedbirlerin kaderle çelişen değil, kaderin bir parçası olan şeyler olduğunu açıklar. Dua eden kimse, Allah’ın izniyle kaderde yazılı olan sebebi işletmiş olur.

Dua, Allah’ın yazdığı takdirin gerçekleşmesi için bir vesiledir.

Sonuç: Dua ve Kader Arasındaki İlahi Dengeler

Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) açıklamalarıyla sabittir ki; kader, kişinin yapacağı amellerle şekillenir ve Allah Teâlâ, kişiyi hangi sonuca ulaşacaksa ona uygun yollarla buluşturur.

Bu noktada dua, kulun ilahî takdire olan teslimiyetinin ve sorumluluk bilincinin göstergesidir.

Dua, ibadet olduğu kadar, bir eylemdir; tevekkül, tembellik değil, Allah’a güvenerek sebepleri yerine getirmektir.

Dolayısıyla kader anlayışını yanlış yorumlayarak dua etmeyi terk etmek, dinin ruhuna aykırıdır. Çünkü Allah, kuluna hem dua etmeyi emretmiş hem de duasına icabet edeceğini vaat etmiştir.

“Duanız olmasa, Rabbim size ne diye değer versin?” (Furkan, 77)

Selam ve dua ile

  • İlgili Yazılar

    Bir Bahçede Üç Zaman

    Read more

    İyilik, bir karakter meselesidir

    Read more

    You Missed

    Bir Bahçede Üç Zaman

    • Aralık 13, 2025
    • 0
    • 45 views

    İyilik, bir karakter meselesidir

    • Aralık 12, 2025
    • 0
    • 45 views

    Sünnetin güzelliklerinden bazıları

    • Aralık 12, 2025
    • 0
    • 43 views

    Zikir sadece söz değildir

    • Aralık 11, 2025
    • 0
    • 29 views

    La Bonté : Tout Commence par le Caractèr

    • Aralık 11, 2025
    • 0
    • 37 views

    Sözün Ağırlığı ve Kalbin Dili

    • Aralık 11, 2025
    • 0
    • 48 views

    Allahumme cal fi kalbi nûran, ve cal fi sadri feracen ve surûran.

    • Aralık 11, 2025
    • 0
    • 46 views

    Allah’a tevekkül ederek yapılan gayret

    • Aralık 10, 2025
    • 0
    • 69 views

    Hurafe karanlıktır, bâtıl karanlıktır.

    • Aralık 8, 2025
    • 0
    • 56 views

    Utanmadıktan sonra dilediğini yap.

    • Aralık 8, 2025
    • 0
    • 44 views

    Sünnet-i Seniyye,

    • Aralık 8, 2025
    • 0
    • 55 views

    Kalbin Elhamdülillah Dediği Vakit

    • Aralık 8, 2025
    • 0
    • 64 views

    Allâhümme rahmeteke ercü felâ tekilnî ilâ nefsî tarfete aynin

    • Aralık 7, 2025
    • 0
    • 70 views

    👉 “Söylentilere değil, gerçeğe kulak vermek.

    • Aralık 5, 2025
    • 0
    • 80 views

    Manevi huzur aynı zamanda teslimiyettir.

    • Aralık 5, 2025
    • 0
    • 63 views

    Écouter la vérité, non les rumeurs

    • Aralık 5, 2025
    • 0
    • 69 views

    Dost arıyorsan Allah yeter, destek bekliyorsan Allah yeter.

    • Aralık 4, 2025
    • 0
    • 70 views

    La valeur de l’honnêteté face à la triche

    • Aralık 3, 2025
    • 0
    • 53 views

    Hile Karşısında Dürüstlüğün Değeri

    • Aralık 3, 2025
    • 0
    • 58 views

    Le mot “niyet” ou “niyyet”

    • Aralık 2, 2025
    • 0
    • 52 views

    Est-ce que quelqu’un va le remarquer ?

    • Aralık 1, 2025
    • 0
    • 67 views

    Ego karışmaz, beklenti yoktur, hesap yoktur.

    • Aralık 1, 2025
    • 0
    • 65 views

    Acaba beni fark ederler mi?🌼🌼🌼

    • Aralık 1, 2025
    • 0
    • 74 views

    Kötülüğü en güzel olanla sav.

    • Kasım 30, 2025
    • 0
    • 70 views

    Kevser Sûresi – Günlük Hayatta Yaşamak İçin Pratik Rehber

    • Kasım 30, 2025
    • 0
    • 22 views

    Selamün aleyküm. Ve aleyküm selam.

    • Kasım 28, 2025
    • 0
    • 82 views

    Vivre en conscience : chaque instant compte

    • Kasım 27, 2025
    • 0
    • 65 views

    Bilinçli yaşamak: Her an önemlidir.

    • Kasım 27, 2025
    • 0
    • 61 views

    Însan, en çok kendi nefsine nasihat etmeli…

    • Kasım 26, 2025
    • 0
    • 72 views

    “Bir sandalda iki kürek” meselesi…

    • Kasım 25, 2025
    • 0
    • 64 views

    Korumalı: Kırmaya değil, onarmaya; incitmeye değil, gönül almaya değer.

    • Kasım 24, 2025
    • 0
    • 82 views

    Dans un jardin, trois temps

    • Kasım 23, 2025
    • 0
    • 32 views

    Orada kazanç iyi değil mi?”

    • Kasım 22, 2025
    • 0
    • 102 views

    Güzel düşünen güzel görür, güzel gören güzel yaşar

    • Kasım 19, 2025
    • 0
    • 89 views

    kısmen katılıyorum, kısmen de katılmıyorum

    • Kasım 18, 2025
    • 0
    • 209 views

    Gönülden gönüle yol olur.

    • Kasım 18, 2025
    • 0
    • 97 views

    Kural mural yok arkadaşım.

    • Kasım 16, 2025
    • 0
    • 123 views

    Dua Evrensel Bir Dil

    • Kasım 15, 2025
    • 0
    • 92 views

    “Belki bunda da bir hayır vardır.”

    • Kasım 13, 2025
    • 0
    • 67 views

    Kadın da yapsa yanlıştır, erkek de.

    • Kasım 11, 2025
    • 0
    • 116 views

    İyi insan olmak, bir ömür boyu süren sessiz bir yolculuktur.

    • Kasım 9, 2025
    • 0
    • 129 views

    Kişisel Gelişiyoruz da Nereye Kadar?

    • Kasım 9, 2025
    • 0
    • 146 views

    Peygamberimizin Akşam Uyarısı

    • Kasım 8, 2025
    • 0
    • 89 views

    🌾Koruk, ekşidir; 🌾

    • Kasım 8, 2025
    • 0
    • 101 views

    Bugün Başla, Yarına Bırakma

    • Kasım 7, 2025
    • 0
    • 105 views

    🌸Bir selam verirsin kardesine, “Cuman mübarek olsun” dersin🌸

    • Kasım 7, 2025
    • 0
    • 142 views

    En Değerli Şeyi En Kolay Şekilde Erteliyoruz: Sağlık

    • Kasım 4, 2025
    • 0
    • 120 views

    En Sessiz Ama En Değerli Organın Beyin…

    • Kasım 3, 2025
    • 0
    • 87 views

    Hüznün En Güzel Hâli🍂🍂🍂

    • Kasım 3, 2025
    • 0
    • 79 views

    Beyin… Allah’ın sana emanet ettiği mucize.

    • Kasım 2, 2025
    • 0
    • 106 views

    Küçük şeylerden mutlu olmayı bilmek

    • Kasım 1, 2025
    • 0
    • 140 views

    Neden o kadar savundum, bilmiyorum

    • Kasım 1, 2025
    • 0
    • 157 views

    Bilenler bilir…🍂🌾🍁🌸

    • Ekim 31, 2025
    • 0
    • 94 views

    Korumalı: Yanında huzur bulduğun bir insan varsa, orası senin tatilindir.

    • Ekim 31, 2025
    • 0
    • 130 views

    Fe teʿâlallâhu el-meliku’l-hakku…

    • Ekim 29, 2025
    • 0
    • 240 views

    Adı vicdandır.🌸🌸🌸

    • Ekim 26, 2025
    • 0
    • 135 views

    Korumalı: Rabbim kalemimizi daima hayra vesile kılsın.

    • Ekim 26, 2025
    • 0
    • 91 views

    Hâlbuki insan, dışarıdan bir cümle kadar basit

    • Ekim 25, 2025
    • 0
    • 169 views

    Doğru Muyduk Bugün?

    • Ekim 24, 2025
    • 0
    • 155 views

    Kimiz biz? Birbirine üstünlük taslayan,

    • Ekim 24, 2025
    • 0
    • 141 views

    Dürüstlük, Müslüman’ın süsüdür.

    • Ekim 23, 2025
    • 0
    • 74 views

    BİR LİRALIK İMTİHAN

    • Ekim 23, 2025
    • 0
    • 105 views

    Hakkını Yediğin Her Kul

    • Ekim 22, 2025
    • 0
    • 96 views

    “Ve yeşfi sudûre kavmin mu’minîn…”(et-Tevbe, 14) ayeti

    • Ekim 21, 2025
    • 0
    • 131 views

    Konforlu Nankörlük

    • Ekim 21, 2025
    • 0
    • 88 views

    “Haydi felaha!”

    • Ekim 20, 2025
    • 0
    • 157 views

    Günde Beş Defa Çağrılıyoruz… Cevabımız Ne?

    • Ekim 20, 2025
    • 0
    • 88 views

    Secdeyle Huzur Bulmak

    • Ekim 20, 2025
    • 0
    • 87 views

    Arşivden Çıkan Satırlar

    • Ekim 20, 2025
    • 0
    • 114 views

    Rükû: Bir Kulun Boyun Eğişi

    • Ekim 20, 2025
    • 0
    • 86 views

    Bir nevi “dünya molası” gibi.

    • Ekim 19, 2025
    • 0
    • 102 views

    Sen zenginsin. Hem de en hakikisinden.

    • Ekim 19, 2025
    • 0
    • 172 views

    “Allah İçin Mi, İnsanlar İçin Mi?”

    • Ekim 18, 2025
    • 0
    • 90 views

    Herkesin bir kıblesi vardır.

    • Ekim 18, 2025
    • 0
    • 160 views

    Quelle belle époque vivons-nous, n’est-ce pas ?

    • Ekim 18, 2025
    • 0
    • 126 views

    Ne güzel bir çağ değil mi?

    • Ekim 18, 2025
    • 0
    • 146 views

    “Hadi abdest alalım” dedik, peki ne yapmamız şart?

    • Ekim 17, 2025
    • 0
    • 144 views

    Gusül Nedir? Neden Gerekir?

    • Ekim 17, 2025
    • 0
    • 101 views

    Bir uyanış, bir hatırlatış…

    • Ekim 17, 2025
    • 0
    • 220 views

    Qui suis-je ?” – Le début d’un voyage intérieur

    • Ekim 17, 2025
    • 0
    • 142 views

    𝓝𝓪𝓶𝓪𝔃ı𝓷 𝓞𝓵𝓶𝓪𝔃𝓼𝓪 𝓞𝓵𝓶𝓪𝔃 6 𝓢̧𝓪𝓻𝓽ı

    • Ekim 16, 2025
    • 0
    • 139 views

    Saat vakti gösterir, ama kalp vakti hisseder.

    • Ekim 16, 2025
    • 0
    • 193 views

    “Rabbine Doğru Bir Yürüyüş: Namazın Şartları ve Rükünleri”🌿

    • Ekim 16, 2025
    • 0
    • 234 views

    Beş vakit… Her biri bir istasyondur.

    • Ekim 16, 2025
    • 0
    • 148 views

    C’est le plus beau des commencements.

    • Ekim 15, 2025
    • 0
    • 123 views

    İşte o zaman en güzel başlangıçtır.🌿

    • Ekim 15, 2025
    • 0
    • 157 views

    En es-tu conscient ?

    • Ekim 15, 2025
    • 0
    • 160 views

    Însan zamanla alışır.

    • Ekim 15, 2025
    • 0
    • 154 views

    Şehadet başlangıçtır ama aynı zamanda hedef.

    • Ekim 14, 2025
    • 0
    • 169 views

    La Shahada : Pas qu’une phrase, mais une manière de vivre

    • Ekim 14, 2025
    • 0
    • 144 views

    🌿 Kelime-i Şehadet: İmanın Kapısı ve Müslümanlığın Anahtarı

    • Ekim 14, 2025
    • 0
    • 220 views