𝒮ℯ𝓁𝒶𝓂𝓊𝓃𝒶𝓁ℯ𝓎𝓀𝓊𝓂

Hamd, âlemlerin Rabbi olan Allah’adır.

Zamanın modası gibi oldu:

“Deli gibi seviyorum!” diye naralar atmak, aşkı çığlıklarla ispat etmeye çalışmak…
Ama sonra ne oluyor?

O deli gibi sevenler, bir ömür boyu birbirinin hayatını cehenneme çevirebiliyor.

Çünkü aklın ve merhametin olmadığı bir sevgi, sadece yıkım getirir.

Sevmek, çılgınlıkla değil; merhametle, akılla ve edeble olmalı.

Çünkü evlilik dediğin şey, sadece iki insanın yan yana gelmesi değil, iki ruhun beraber yola çıkmasıdır.

O yol çetin bir yoldur. Zorlukla, sabırla, anlayışla aşılır.

Öyleyse sevdiğin insanı seçerken, deli dolu hislerine değil; onun kalbine, vicdanına, ahlâkına bakmalısın.

Sevgi sadece bir güç değildir.

Sevgi, aynı zamanda bir sükûnet, bir huzur, bir emniyet kaynağıdır.

Aklı ve Merhametiyle Sevsin İnsanlar

Ne kadın ne erkek; kimse, kimsenin deli çobanı olmak zorunda değil!

Kimsenin hayatını tamir etmek için doğmadık.

Hayat yolunda birini taşıyacak değiliz; birbirimize destek olacağız, yük değil.

Evlilik, “Birini bulalım da evlenince adam olur!” ya da “Kadın zamanla düzelir!” düşüncesiyle yapılmaz.

Bir insan, adam olacaksa annesinin dizinin dibinde olur.

Bir kadın, insan olacaksa babasının duası altında şekillenir.

Evlilik bir ıslah merkezi değil!

Evlilik, zaten kişiliği oturmuş, terbiyesi tamamlanmış, kalbi merhamet dolu insanların hayat yolculuğudur.

O yüzden, her anne-baba önce kendi evladını doğru yetiştirmeli.

Çünkü sen çocuğunu yetiştirmezsen, yarın başka birinin evladının hayatını mahvedersin sinir 

hastasi olur  o evlat   o evladin  vebalini  nasil  çekeceksin?

Diyelim ki dünyada biri çıktı, sizin deliliğinize katlandı.

Peki ya ahiret?

O gün, herkes kendi hesabının derdindeyken, o “deli sevdalar” neye yarayacak?

Bugün dizilerde gençlere ne gösteriliyor? Bir adam bir kadını deli gibi seviyor ama saygı

göstermiyor.  Kadın bir adama körü körüne tutuluyor ama güven olmadan yola çıkıyor.

Birlikte acı çekmek “aşk” sanılıyor.  İhanetler, şiddetler, ihaneti affetmek “büyük aşk” gibi sunuluyor.

Evlilik değil, krizler ve kavgalar normalleştiriliyor.

Ve bu kurgular, gençlerin bilinçaltına işleniyor.

Zannediliyor ki, “çok bağırdıysa çok seviyor”, “kıskançlık yaptıysa aşkı büyük”, “acı çekiyorsam

gerçek aşk yaşıyorum”…

Hayır!
Sevgi, acı değildir.  Sevgi, şiddet değildir.  Sevgi, özgürlüğü yok etmek değildir.

Sevgi; birbirini yüceltmek, insanı insan yapan değerlere beraber tutunmaktır.

O yüzden dua edin:

Rabbim bize dünyada da, ahirette de huzur verecek yoldaşlar nasip etsin.

Arayın, bulun, bekleyin…

Ama sevgi ararken sadece kalbinizle değil, aklınızla ve duanızla da yürüyün.

Zira gerçek sevgi, birlikte Allah’a yürüyebilmektir.

Gerçek sevgi, birbirinin yükü değil, birbirinin duası olabilmektir.

Bugün televizyonu açtığınızda, sosyal medyayı dolaştığınızda, haber bültenlerine göz attığınızda k

arşınıza çıkan aşk hikâyeleri, evlilikler, ilişkiler; gerçek hayatın uzağında, sahte bir dünyada

kurgulanmış gibi.

Dizilerde, programlarda, gündüz kuşaklarında sürekli şu mesaj veriliyor:

“Önemli olan deli gibi sevmek, tutkuyla bağlanmak, her şeyi yakıp yıkmak pahasına sevmek!”

Evlilik;  “Evlenince adam olur.” “Kadın zamanla düzelir.” diye yapılmaz.

İnsan, insan olacaksa zaten evlenmeden olur.

Evlilik, iki düzgün insanın yol arkadaşlığıdır.

Birbirinin eksiklerini tamamlamak değil; birbirinin güzelliklerini büyütmektir.

Oysa gerçek hayat böyle değil.  Gerçek sevgi; , rahmettir.  Gerçek sevgi; yakıp yıkmak değil,

onarmak ve korumaktırSevgi sadece dünyalık değildir;  Sevdiğin insanı seçerken, bir ömür ve

bir ebediyet için seçiyorsun.Sadece dünya değil, ahiret de var.

Yanında yürüyen, seni Rabbine yaklaştıracak mı?  Yoksa seni Allah’tan mı uzaklaştıracak?

Sevmek; delilikle değil, merhametle olmalı.
Evlilik, birini düzeltme yeri değil; iki olgun ruhun buluştuğu yerdir.

Sevgi…

Bir insana verilen en kıymetli hediyedir.

Sevgi; bir insanın ruhuna dokunmaktır, gözlerine umut koymaktır, kalbine sıcaklık bırakmaktır.

Ama…

Eğer sevmeyi bilmiyorsanız,

Eğer sevgi sizin elinizde bir silaha dönüşecekse,

Eğer sevginiz adı altında birinin hayat enerjisini tüketecekseniz,

O zaman lütfen sevmeyin.

Evet, sevmeyin!   Çünkü yanlış sevilmek;

Bir insanı öldürmeden mezara sokmak gibidir.

Sevgi diye gelip, birinin kalbini zindana çevirecekseniz…

Onun içindeki yaşam sevinciyi söndürüp, gözlerinden umudu alacaksanız…Sırf sizin eksikleriniz

için, başkalarını yakacaksanız…

O zaman sevgi demeyin buna.

Despotluk deyin, bencillik deyin, zulüm deyin, ama asla sevgi demeyin!

Eğer iki insan, birbirinin ruhunu ezen, birbirinin omuzuna ağırlık olan iki deli hâline gelecekse; o zaman aşk değil, sadece bir felaket doğar.

Ve eğer bir insan, “seni seviyorum” deyip de, diğerinin ruhuna prangalar takıyorsa,
bilsin ki o sevgi değildir, sadece benliğin hastalığıdır.

Deli gibi seven değil; aklı, merhameti ve duası ile yoldaş olan insanla karşılaştırsın Rabbim . Âmin.

Selam ved dua ile 

𝓗𝓪𝓴𝓲𝓶𝓮 𝓖𝓾𝓵𝓼𝓾𝓶 𝓗𝓲𝓬𝓻𝓮𝓽