
Çocuk yetiştirmek sadece karne notlarına, kurs listelerine, başarı belgelerine bakmak değildir.
Çocuklarımıza iyi bir gelecek hazırlamaya çalışırken, en büyük eksikliği çoğu zaman fark etmiyoruz:
Gönül terbiyesi, ahlâk, edep…
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyuruyor:
“Hiçbir baba çocuğuna güzel terbiyeden daha kıymetli bir bağışta bulunmamıştır.” (Tirmizî, Birr, 33)
Biz bazen oyuncaklar, telefonlar, marka kıyafetler, özel dersler veriyoruz ama en kıymetli olanı, güzel ahlâkı vermeyi unutuyoruz.
Çocuklarımız okusun, meslek sahibi olsun, elbette isteriz.
Ama sadece aklı büyütmekle olmaz; kalbi de büyütmek gerekir.
Çünkü Allah Resûlü (s.a.v.) ne buyuruyor? “Ben güzel ahlâkı tamamlamak için gönderildim.” (Muvatta’, Hüsnü’l-Hulk, 8)
Demek ki ahlâk, bir Müslüman için süs değil, aslın ta kendisidir.
Bugün çocuğumuz doktor olabilir ama merhameti yoksa şifa veremez.
Mühendis olabilir ama adalet duygusu yoksa insanlığa hizmet edemez.
Öğretmen olabilir ama sabrı yoksa gönle dokunamaz.
Çocuklarımıza sadece “oku” demek yetmez.
Kur’an, ilk emriyle “Oku” der. Ama orada durmaz; kalbi de eğitir, aklı da.
Çocuklarımız sadece okumayı değil, okurken düşünmeyi,
öğrendikçe alçalmayı, büyüdükçe şükretmeyi de bilmelidir.
Çünkü boş başağın başı dik olur; dolu olan eğilir.
Gerçek ilim, kibri değil tevazuyu öğretir. Ve hakiki okuma, insanı adam eder.
Efendimiz (s.a.v.) buyurur: “Sizin en hayırlınız, ahlâkça en güzel olanınızdır.” (Buhârî, Edeb, 39)
O halde biz çocuğumuzun en hayırlı insan olması için çabalamalıyız.
Yoksa zekâsı yüksek ama ahlâkı eksik biri, hem kendine hem çevresine zarar verir.
Bazı anne babalar çocukları sınavı kazanınca sevinir, Ama şunu sormalı: “Kalbini de kazandık mı?”
Sadece eğitim değil, terbiye de verdik mi? Sadece başarıya mı yönlendirdik, yoksa hayra da mı rehber olduk?
Efendimiz (s.a.v.) ne güzel buyurmuş: “Küçüklerine merhamet etmeyen, büyüklerine saygı göstermeyen bizden değildir.” (Tirmizî, Birr, 15)
Biz çocuklarımıza merhameti öğretmezsek, Büyüklerine saygıyı göstermezsek,
Onlar diploma alsa da insanlıkta sınıfta kalır.
Bazen anne babalar olarak çocuklarımız için her şeyi yaptığımızı düşünüyoruz.
En iyi okula gitsin, en kaliteli kurslara yazılsın, birkaç dil öğrensin, geleceği garanti altına alınsın istiyoruz.
Çantasını eksik bırakmıyoruz, ders programlarını sıkı takip ediyoruz.
Ama bazen bir şeyi unutuyoruz: Çocuğumuzun kalbini.
Çoğu zaman başarıya odaklanıyoruz.
Notlarına, sınav sonuçlarına, kazandığı okullara…
Ama hiç düşündük mü, vicdanı ne durumda?
Merhamet biliyor mu? Hatalı olduğunda özür dilemeyi öğrenmiş mi?
Zeki olabilir, çok şey bilebilir, ama utanmayı, edebi bilmiyorsa neye yarar?
Bazen çocuğumuzla gurur duyuyoruz.
Çok çalışkan, çok disiplinli, belki şimdiden kariyer planı bile hazır.
Ama vicdan planı var mı? Hayat bilgisi kadar insanlık bilgisi de alıyor mu bizden?
Bugünün çocuğu, yarının büyüğü olacak.
Hakkı gözeten biri mi olacak, yoksa sadece kendi çıkarını mı düşünecek?
Bunlar sadece okuldan öğrenilecek şeyler değil.
Ailede, evde, bizim davranışlarımızla şekilleniyor.
Çocuk da karakterini evde kazanır.
Evde edep görmeyen sokakta edep bilmez.
Evde sevgiyi tatmayan, dışarıda sevgi veremez.
Biz nasıl bir büyük görmek istiyorsak, öyle bir çocuk yetiştirmeliyiz.
Yoksa yarın “Neden böyle oldu bu çocuk?” demek zorunda kalırız.
Çocuğumuza sadece kitap okutmak yetmez; merhameti, adaleti, edepli konuşmayı da öğretmeliyiz.
Sınavlara değil, hayata hazırlamalıyız.
Çocuklarınızı sadece okula değil, hayata hazırlayın.
Zekâsı yüksek ama vicdanı eksik bir çocukla övünmeyin.
Çünkü bir gün o çocuk sadece bizim gururumuz değil, ihmallerimizin de bir yansıması olabilir.
O yüzden çocuklarımızın sadece zekâsıyla değil, yüreğiyle de ilgilenelim.
Sadece başarılı olduklarında değil, iyi bir insan olduklarında da onlarla gurur duyalım.
,Çocuklarınıza sadece bilgi değil, iman, vicdan ve edep de verin.
Onları sadece okula değil, hayata ve ahirete hazırlayın.
Çünkü bir gün bu dünya da bitecek.
Geriye sadece salih evlat kalacak.
Ve unutmayalım: “İnsan öldüğü zaman ameli kesilir. Ancak üç şey bundan müstesnadır: Sürekli hayır,
faydalanılan ilim ve kendisine dua eden salih evlat.” (Müslim, Vasiyyet, 14)
Rabbimiz buyuruyor ki:
“Ey iman edenler! Kendinizi ve ailenizi, yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun.” (Tahrîm, 6)
Bu ayet, biz anne babaların evlatlarına karşı taşıdığı sorumluluğu ne güzel anlatıyor.
Sadece dünyası için değil, ahireti için de çabalamalıyız.
Zira gerçek başarı, hem bu dünyada iyi bir insan olmak, hem de Allah katında yüz akı ile huzura varabilmektir.
Unutulmamalıdır ki bu yolculuk, sadece annenin ya da sadece babanın omuzlayacağı bir yük değildir.
Ahlakî değerlerin çocuğa yerleşebilmesi için anne de, baba da aynı dili konuşmalı, aynı hâli yaşamalı, aynı duyguyu hissettirmelidir.
Zira bir evde anne çabalayıp güzel ahlâk aşılamaya çalışırken, baba küfürbaz, sorumsuz, haram helal demeden yaşayan biriyse; o evde çocuk neyi örnek alacağını şaşırır.
Ya da baba edepli, hassas biriyken; anne sürekli dedikodu yapan, fitne çıkaran, her şeyi eleştiren ve maddî çıkar peşinde koşan biriyse, bu da eğitimi baltalar.
Çocuk bir yandan sabrı öğrenir, diğer yandan öfkeyi izler; bir yandan merhameti duyar, diğer yandan kinle karşılaşır.
Böyle bir ortamda verilen değer eğitimi tutarsız ve etkisiz olur.
İyi bir çocuk yetiştirmek isteyen her iki ebeveyn de önce kendini terbiye etmelidir.
Çünkü çocuklar kulağıyla değil, gözüyle öğrenir.
Ne söylersek söyleyelim, onlar nasıl yaşadığımıza bakar.
Elbette ki bu yolun en büyük yükü genellikle annenin omzundadır.
Annenin kalbi, evin yönünü belirleyen pusuladır.
Ama pusula ne kadar sağlam olursa olsun, eğer yönü gösterdiği yerde bir duvar varsa, yol alınamaz.
O yüzden anneler kadar babalar da evlatlarına örnek olmalı;
Sadece nasihat eden değil, hâliyle öğreten insanlar olmalıdır.
O hâlde duamız şu olsun:
Allah’ım…
Evlatlarımıza hayırlı bir karakter, merhametli bir kalp, edepli bir dil nasip eyle.
Bize de onların hem dünyasına hem ahiretine rehberlik edebilecek bir anne baba olmayı nasip et.
Onları sadece bilgili değil, hikmet sahibi; sadece başarılı değil, ahlaklı insanlar olarak yetiştirmeyi bizlere kolaylaştır.
Kalpleri Kur’an ile dolu, elleri duada, dili hayırda olan nesiller lütfeyle.
Güzel bir ahlakın, huzurlu bir ailenin ve hayırlı evlatların kıymetini bilenlerden olalım inşallah.
Cümlemize hayırlı, huzurlu, bereketli bir hafta sonu diliyorum.
Sevgiyle, dua ile kalın.