Kardeşlerim,
Bugün toplumda yaygın olarak kutlanan Hıdrellez, İslam’da bir bayram değildir.
Hatta bazı yönleriyle imanımızı tehlikeye atan, şirke götürebilecek uygulamalarla doludur.
Gül ağacının altına dilek bırakmak, kağıtlara istek yazmak, ateşten atlamak gibi uygulamalar,
Allah’tan başkasına umut bağlamak anlamına gelir.
Oysa bizim tek duamız, tek beklentimiz sadece Allah’a olmalıdır.“Duanızı yalnızca bana edin, kabul edeyim.” (Mü’min, 60)
Hıdrellez’de yapılan bazı uygulamalar, gaybı bilmeye çalışmak, doğaya kutsallık atfetmek, ya da batıl inançlara yönelmek gibi tehlikeler taşır.
Bunlar İslam’ın özüne, tevhid inancına açıkça aykırıdır.
Unutmayın: Şirk, bazen batıl geleneklerle süslenip önümüze gelir. Masum gibi görünen bir kutlama, imanımıza zarar verebilir.
Hıdrellez, tarihî ve kültürel bir gelenek gibi görünse de, içinde barındırdığı bazı ritüel ve
uygulamalarla İslam inancının temel direği olan tevhid ilkesine (Allah’ın birliği) açıkça aykırıdır.
Bu nedenle, masum bir kutlama olarak görülmemeli, bilinçsizce yapılan bu tür etkinliklerin imani
anlamda ne kadar tehlikeli olduğu idrak edilmelidir.
Şirk Tehlikesi: Allah’tan Başkasından Medet Umma
Hıdrellez gecesi gül ağacının altına dilek bırakmak, kağıtlara istekler yazıp suya atmak veya
doğadan yardım beklemek gibi pratikler, kişinin Allah’tan başka varlıklardan ya da doğa kuvvetlerinden medet ummasına yol açar.
Bu ise İslam’da affedilmeyen en büyük günah olan şirke (Allah’a ortak koşmak) kapı aralar:
“Şüphesiz Allah, kendisine ortak koşulmasını bağışlamaz…” (Nisâ, 48)
Gaybı Bilme ve Kutsallık Atfetme
Hıdrellez’de dilek tutmak, gelecekle ilgili beklentilere dair ritüeller yapmak, gaybı (bilinmeyeni) bilmeye çalışmak ya da kontrol etmeye kalkışmak anlamına gelir.
Oysa gaybı yalnızca Allah bilir. Herhangi bir doğa varlığına, mekâna ya da sembole kutsallık atfetmek, İslam’ın inanç temellerini zedeler.
Bid’at ve Hurafe Yaygınlığı
Hıdrellez’deki uygulamaların büyük kısmı bid’attir (sonradan dine sokulmuş uygulama) ve hurafelerle doludur.
Bu tür gelenekler zamanla insanlar tarafından “uğurlu”, “bereketli”, “dileklerin kabul olduğu zaman” gibi görülmeye başlanır.
Bu da insanların tevhidi anlayıştan uzaklaşmasına, batıl inançlara yönelmesine neden olur.
İslam’ı Kültürel Unsurlarla Değiştirme Tehlikesi
Hıdrellez gibi gelenekler zamanla toplumda İslam’ın önüne geçirilip, adeta birer dinî bayram gibi kutlanmaya başlanır.
Bu durum, İslam’ın saf ve sahih kaynaklarından uzaklaşmaya ve kültürel geleneklerin dinin yerine geçmesine neden olur.
Oysa İslam yalnızca Kur’an ve Sünnet’e dayanır; halk kültürüyle değil.
Sonuç:
Hıdrellez bir bayram değildir.
Dini bir gün hiç değildir.
Aksine, İslam inancına aykırı unsurlar barındıran bir gelenektir. Müslümanlar olarak
dikkatli olmalı, batıl ve şirk içeren uygulamalardan uzak durmalı, Allah’a olan inancımızı yalnızca Kur’an ve sünnet rehberliğinde yaşamalıyız.
Unutmayın: Şirk gizli ve sinsi gelir.
Masum görünen bir gelenek, ebedi kurtuluşumuza mal olabilir.
Selam ve dua ile