Selamun aleykum

Hayatta bazen öyle anlar olur ki, el uzatırsın, bir yük taşırsın, sessizce bir yaranın üstünü örtersin.

Kimse fark etmez.

Ne bir alkış gelir ardından, ne bir teşekkür.

Sadece sen ve Rabb’in bilirsin.

İşte tam orasıdır amelin terazide tartıldığı yer…Öyle ümid  ederiz

İyilik, değer görmek için yapıldığında insanı bağlar; görünmediğinde kırar.

Ama sırf Allah rızası için yapıldığında, o artık dünya terazisinden çıkar, Rahmân’ın terazisine konur.Însallah

Haris el-Muhâsibî’nin sözü, kalbin samimiyetini tartan bir mihenk taşı gibidir:“Bir işi Allah rızası için yaptığının alameti, kıymeti bilinmediğinde rahatsız olmamandır.”

Bu ne demek biliyor musun kardeşim?

Bu, “Ben bu iyiliği O görsün diye yaptım” diyebilmektir.

Bu, kalbinin teşekkürsüzlüğe isyan etmemesidir.

Bu, takdir beklememenin özgürlüğüdür.

Kalbinde bir burukluk oluştuğunda… Bir hüzün gelip çöktüğünde…

“Bunca emeğe değmedi mi?” diye sorduğunda kendine, aslında en saf aynayla yüzleşiyorsundur.

Çünkü ihlâs (samimiyet), işin sonunda değil, niyetin başında başlar.

Eğer bir tebessüm için yaptıysan, tebessüm gelmeyince yıkılırsın.

Eğer bir aferin için yaptıysan, aferin gelmeyince kırılırsın.

Ama sadece Allah için yaptıysan… O zaten gördü ya — yeter.

Bazen kalbimiz bu terazide hafif kalır.

Çünkü insanız.

Takdir görmek isteriz.

Kabul görmek ruhumuza iyi gelir.

Ama işte burada sır yatıyor: İhlâs, kalbin o ince sızlamasını bastırabilmesidir.

Takdir gelmediğinde içine huzur iniyorsa, bil ki kalbin Rabbine yönelmiştir.Kimbilir?

Allah, kimsenin görmediği iyiliği görür.

İnsanlar unutur, ama Allah unutmaz.

İnsanlar görmezden gelir, ama Allah görür.

İnsanlar kıymet bilmez, ama Allah her şeyin karşılığını verir.

İşte bu yüzden en kıymetli amel, gizli olandır.

Kimse görmeden verdiğin sadaka…

Kimse bilmeden ettiğin dua…

Kimse takdir etmeden taşıdığın yük…

Tüm bunlar, kalbin Allah’a ait olduğunu gösteren işaretlerdir.

Çünkü sadece O bilsin diye yapılan şey, yalnız O’nun katında değer kazanır.

Güzel  kardeşim…

İnsanların alkışı geçicidir, Rabbin rızası ebedidir.

İnsanların teşekkürleri bir anlıktır, Rabbin mükâfatı sonsuzdur.

İnsanların takdiri gönül okşar, ama Rabbin kabulü kalbi doyurur.

Bu yüzden dua edelim:“Allah’ım… Öyle ameller nasip et ki bize;

Ne alkış bekleyelim, ne teşekkür.

Yalnız Sen bil, Sen gör, Sen kabul et.”Amin

İşte o zaman, insanlar fark etmese de biz huzurlu oluruz.

Çünkü Rabbimiz fark etti.

Ve bu, dünyadaki hiçbir takdirin veremeyeceği bir huzurdur.

Selamunaleykum

𝓗𝓪𝓴𝓲𝓶𝓮 𝓖𝓾𝓵𝓼𝓾𝓶 𝓗𝓲𝓬𝓻𝓮𝓽