Benim kahramanlarım…..

Bazıları hayatta kalmanın yalnızca güce bağlı olduğunu söyler.

Oysa Kur’an bize bambaşka bir hakikat öğretir:

“Yeryüzü, kullarımdan salih olanlara miras kalacaktır.” (Enbiyâ, 105)

Demek ki gerçek kazanan, ne zorbalık eden ne de kalpleri kıranlardır.

Asıl kazanan, iyilikle yaşayanlardır.

Ben mutlu sonlara inanıyorum.

Çünkü Allah’ın rahmetinin gazabını geçtiğine inanıyorum.

Çünkü O’nun vaadi haktır: “Kim zerre kadar hayır işlerse, onu görür.” (Zilzâl, 7)

Evet, çağımızda iyilik küçümseniyor.  Merhamet zayıflık gibi gösteriliyor.

Ama biz biliyoruz ki, Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:

“Merhamet etmeyene, merhamet edilmez.” (Buhârî, Müslim)

Gerçek güç, yıkmakta değil; onarmaktadır. Kırmak kolaydır, ama affetmek yiğitlik ister.

Nitekim Efendimiz (s.a.v.) buyurur:

“Güçlü, güreşte rakibini yenen değil; öfkelendiği zaman nefsine hâkim olandır.” (Buhârî, Müslim)

Benim kahramanlarım, kalpleriyle yaşayanlardır.

Bir çocuğun gözyaşını silen, bir yetimin başını okşayan,

bir ihtiyaç sahibine gizlice el uzatanlardır. Çünkü Allah, kullarına iyiliği emretmiştir:

“Şüphesiz Allah, adaleti, iyiliği ve yakınlara yardım etmeyi emreder.” (Nahl, 90)

Ben biliyorum ki, sonunda kazanan hep iyilik olacak.

Çünkü Allah’ın nurunu kimse söndüremez.

Ve O’nun rahmeti, iyiliğin saf kalbinde gizlidir.

İyilik edenler asla kaybetmeyecek.

Onlar, hem bu dünyada huzura kavuşacak,

hem de ahirette Allah’ın müjdesine erişeceklerdir:

“İyilik edenlere daha güzeli ve fazlası vardır.” (Yûnus, 26)

İşte bu yüzden, ben iyiliğin gücüne iman ediyorum.

Ve inanıyorum ki, hakiki mutlu son, Allah’ın rızasına kavuşmaktır.

  • Related Posts

    Her Kelime Bir Tohumdur: Ne Ekeceksin?

    Read more

    Yorgunsan dur biraz,

    Read more