Selamunaaleykum

Günümüzde sokakta, okulda, sosyal medyada, hatta ev içinde bile çokça karşılaştığımız bir gerçek var:
Kaba, kırıcı ve küfürlü bir dil.

İnsanlar öfkelerini ifade etmeyi; bağırmakla, sövmekle, alayla karıştırdı.

Oysa söz, bir mermi değil; bir rahmet olmalıydı.

Birçok kişi artık küfrü sıradanlaştırdı:   Günlük konuşmaların süsü oldu adeta.

Gençler arasında “havalı” görünmenin aracı oldu.

Sosyal medyada birini eleştirirken bile hakaret edilmeden konuşulamaz hale geldi.

Ama bir Müslüman, bu akıntıya kapılmaz. Çünkü onun ağzından çıkan her söz Allah katında kaydedilir.

Unutma: “Bir söz söylemez ki, yanında gözetleyen bir melek hazır bulunmasın.”

(Kaf Suresi, 18)

Allah, insana “en güzel şekilde konuşmayı” öğütlerken, aslında onun insan kalitesini ölçmeyi öğretiyor. “Kullarıma söyle, en güzeli söylesinler.” (İsra, 53)

Demek ki mesele sadece konuşmak değil, güzelce, incelikle, merhametle

Küfürlü konuşmak, sadece kulağa değil; kalbe de zarar verir.

Bir toplumun dili sertleştiğinde, kalpler de katılaşır.

Küfür; acziyetin, bilgisizliğin, sabırsızlığın ve şefkatsizliğin dışa vuran halidir.

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Mümin, ne çok söven, ne lanet eden, ne fena konuşan ne de kaba biridir.”(Tirmizî)

Bugün insanlar zannediyor ki bağırmak karizma, küfür özgürlük, alay zeka göstergesidir

. Oysa İslam, en güçlü duruşu sükûnette, nezakette, zarafette görür.

Zarafetle Konuşmak: Sessiz Bir Asalet

Zarif konuşmak demek:  Kelimeleri seçmek,

Kalbi incitmeden uyarıda bulunmak, Kızarken bile ölçülü olmak,

Sesin tonunu, yüzün ifadesini bile merhametle ayarlamaktır.

Örneğin biri kaba konuştuğunda ona aynen cevap vermek kolaydır.

Ama nezaketle şöyle demek zarafettir:  “Ben seninle güzelce konuşmak istiyorum.

Kalp kırmak kolay, ama onarmak zor…”

“Kelimelerimizde biraz daha yumuşaklık olsa, anlaşmak daha kolay olurdu.”

Unutma: Zarif söz, kalkan gibidir. Sadece karşındakini değil, seni de korur.

Bir milletin dili güzelleşirse, gönüller de güzelleşir.

Küfürle büyüyen değil, edeble derinleşen bir toplum için önce kendi sözümüzü güzelleştirmeliyiz.

“Allah’ım, bana öyle bir konusma kabilyeti  ver ki; incitmesin, kızmasın, yükselmesin…

Sözümde hikmet, suskunluğumda derinlik, uyarışımda nezaket olsun.

Kötü sözü değil, güzel sözü alışkanlık edinmemi nasip eyle. Âmin.”

Hakime Gulsum