Selamun aleykum
Bir yakınım trafikte başka bir ülkenin insanıyla tartışmış.
Haklı olduğunu söyleyip, “Ahirette hesaplaşacağız” demiş.
Ben de ona şöyle söyledim:
“Haklı olabilirsin… Ama belki de sabrettiğin için cennete gideceksin.
O zaman düşündün mü, cennete giderken onunla mı uğraşmak istersin,
yoksa gönlün rahat, yükün hafif mi olsun istersin?”
yoksa gönlünü helal edip yoluna huzurla devam etmek mi?
Belki de haklı olmak değil, hakkını helal etmek daha büyük bir kazançtır.
Çünkü cennette karşına tekrar çıkmayacağını bilmek, gönlü rahatlatır.”
Laf aramızda…
Onun yaşındayken ben de öyle düşünürdüm.
“Affetmeyeceğim, hakkımı helal etmeyeceğim” derdim.
İçim öfke dolu olurdu, kırgınlıklarımı sırtımda taşırdım.
Ama zaman geçtikçe anladım ki; affetmemek aslında en çok bana yük.
İnsan yaş aldıkça görüyor: Bu dünyada görmekten hoşlanmadığım kişilerle, ahirette neden cebelleşeyim?
Her şey Allah’ın huzurunda olacak, herkes hesabını zaten O’na verecek.
Rabbim buyurmuyor mu, “Kim bir iyilik yaparsa, ona yaptığının on katıyla mükâfat verilir; kim de bir kötülük yaparsa,
sadece o kötülük kadar ceza görür. Onlara haksızlık edilmez.”
O halde affetmek de, helal etmek de bana zarar değil, aksine bir lütuf… umid ederim
Bunu fark ettiğim gün içim hafifledi. “Helal ediyorum” deyip geçtim.
Çünkü asıl huzur, Rabbimin adaletini okuyup yüklerden kurtulmakta… Güzelik degilmi ?
İnsan yürürken çoğu zaman ayak izlerini fark etmez; ama
bir gün dönüp baktığında, hangi adımların yük, hangilerinin huzur getirdiğini çok daha iyi anlar.İnsan
yaş aldıkça anlıyor ki, yüklerinden kurtuldukça huzur buluyor;
huzur buldukça da düşünceleri, bakışı ve hayata yaklaşımı değişiyor.”
İnsan yürürken çoğu zaman ayak izlerini fark etmez kendisi…
Bazen bir bakışıyla bir gönül incitir, bazen bir kelimesiyle bir kalbi kanatır, bazen de sessizliğiyle bir ruhu yaralar.
O unutsa da, gönüller unutmaz; hak unutulmaz.
Bakınız… Kul hakkı, öyle ağır bir yüktür ki, Rabbimiz dahi onu kendi affına bırakmamış; yalnızca hak sahibine teslim etmiştir.
Çünkü Allah Teâlâ adalet sahibidir.
Ne bir hak zayi olur, ne de bir gözyaşı boşa akar.
Büyüklerimiz der ki: “Helallik, bu dünya yolunun azığıdır.”
Zira dünyada verilmezse, ahirette karşımıza dikilir.
İnsan, cennetin eşiğine kadar gelse de, üzerinde kul hakkı varsa, o kapı ona açılmaz.
Kapının önünde, sevdiklerine kavuşmanın eşiğinde bekletilir.
Ne büyük bir hüsrandır, ne ağır bir hasrettir o…
Tasavvuf ehli boşuna dememiştir:
“Helallik, gönlü serbest bırakmaktır.
Kalbinde dargınlık taşıyan, kendi yükünü sırtında taşır.”
Yine derler: “Dünya bir misafirhanedir, misafire darılmak olmaz.”
Kur’an bize ne buyuruyor? “Kolaylık göster, affa sarıl, iyiliği tavsiye et, cahillerden yüz çevir.” (A‘râf, 7/199)
Bir an düşünün kardeşlerim…
Belki bu dünyada bir daha yüzünü göremeyeceğimiz, sesini duyamayacağımız bir kimse…
Yarın mahşer günü karşımıza çıkacak ve diyecek ki: “Ben ondan helallik istedim, ama o bana hakkını helal etmedi.”
O anı tahayyül edin…
Cennetin kapısına varmışsınız, sevdikleriniz orada sizi bekliyor.
Fakat üzerinizde bir kul hakkı var.
Ve o hak, o nur kapısının önünde yolunuza set çekiyor.
Allaha’a siginirim
O yüzden kim senden helallik isterse gönlünü daraltma. “Helal olsun.” de…
Çünkü helal etmek yalnızca karşındakine değil, aslında kendine ettiğin bir iyiliktir.
Gönlünü özgür bırakmaktır, yüklerini yere koymaktır.
Ve unutma: Rabbimizin huzuruna arınmış bir kalple varmak isteyenin yolu helallikten geçer.
Bazen olur ki, çok canını yakarlar. İffetine dil uzatırlar, şerefine gölge düşürmeye kalkarlar, adını kirletmeye çalışırlar.
Kalbin kanar, gönlün paramparça olur.
Ama sen dönüp Rabbine dersin ki:
“Ya Rabbi, hamdolsun… Sen beni korudun, bana sabır verdin, beni ayakta tuttun.”
İşte o an şükrün tadını duyarsın.
Çünkü bilirsin ki, insanların diline dolanan leke Rabbine ulaşmaz.
Senin safiyetin O’nun katında kayıtlıdır.
Madem şükrediyorsun, o halde şükrünün hakkını ver.
Ve hakkını helal et…
Helal etmek, kardeşlerim, yalnızca bir bağış değildir.
O, kalbin yüklerini bırakmaktır.
Hakkını helal eden insan, dünyada hafifler; ahirette ise Rabbine huzurla kavuşur.
Insallah Rabbim dilerse
Selam ve dua ile