Hayatımız boyunca birbirimize yardım eder, destek olur ve birlikte işlerimizi kolaylaştırırız.

Bu süreçte, basit ama derin bir ifade olan “teşekkür ederim”, hem ilişkileri güçlendiren hem de insanlara değer verildiğini hissettiren bir sözcüktür.

Teşekkür etmek, yalnızca bir nezaket göstergesi değil; aynı zamanda duyguların ve minnettarlığın dile gelmiş hâlidir.

Birine teşekkür etmek, hem söyleyen hem de dinleyen kişi üzerinde olumlu etkiler yaratır.

Söyleyen kişi, minnettarlığını ifade ederek içsel bir rahatlama ve mutluluk hissi yaşar.

Dinleyen kişi ise yaptığı yardımın değer gördüğünü fark ederek motivasyon kazanır ve insanlar arası bağ güçlenir.

Bu nedenle, teşekkür etmek küçük bir söz gibi görünse de sosyal ilişkilerde büyük bir etkisi vardır.

Teşekkür etmek sadece bir kelimeyi söylemekten ibaret değildir; bir nevi sosyal bir sanattır.

Kelimeler, beden dili ve samimiyet bir araya geldiğinde, küçük bir “teşekkür” büyük bir değer taşır.

İnsanlar kendilerini değerli hissettiklerinde, ilişkiler daha sıcak ve güvene dayalı hâle gelir

.Sonuç olarak, “teşekkür ederim” demek, sadece bir nezaket ifadesi değil, insanın kalbinden gelen bir değerin dışa vurumudur.

Küçük bir söz, büyük bir etki yaratır ve hayatımızı daha anlamlı kılar.

Bu yüzden yardım aldığımız her anda, samimi bir şekilde teşekkür etmek hem kendimize hem de karşımızdakine değer katmanın en güzel yoludur.

Dinimiz, insan ilişkilerinde güzel ahlâkı ve minnettarlığı çok önemser.

Teşekkür etmek, sadece bir sosyal nezaket değil; aynı zamanda Allah’ın emrine uygun bir davranıştır.

Kur’an ve Hadislerde sıkça vurgulanan şükür ve teşekkür, hem Allah’a hem de insanlara karşı sorumluluğumuzu hatırlatır.

Allah’a Şükür ve İnsanlara Teşekkür

Kur’an-ı Kerim’de Allah şöyle buyurur: “Eğer şükrederseniz, elbette size nimetimi artırırım” (İbrahim, 7).

Bu ayet, şükrün sadece sözel bir ifade değil, aynı zamanda Allah’ın verdiği nimetlere karşı bir bilinç hâli olduğunu gösterir.

Yani, Allah’ın verdiği her iyilik ve kolaylık karşısında teşekkür etmek, imanımızın bir göstergesidir.

İslam’da insanlara teşekkür etmek de büyük bir değer taşır.

Peygamber Efendimiz (sav) Kim, kendisine yapılan bir iyiliğe karşı, bunu yapana: ‘Cezâkellâhu hayran

(Allah sana hayırlı mükâfaat versin!)‘ derse teşekkürü en mükemmel şekilde yapmış olur.”[Tirmizî, Birr 86, (2036)]

Bu söz, yapılan yardımı fark edip teşekkür etmenin sadece nezaket değil, aynı zamanda

kalbi temizleyen bir davranış olduğunu ifade eder.

Hz.Câbir (radıyalahu anh) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm):”Kim bir ihsana mazhar olursa, bulduğu takdirde karşılığını hemen versin, bulamazsa, verene senâda bulunsun. Zira onu övmekle, teşekkürünü yerine getirmiş olur. Ketmeden (karşılık vermeyen) nankörlük etmiş olur.” dedi.

Tirmizî’nin rivayetinde şu ziyâde var: “… Kim de kendisine verilmeyenle süslenirse, iki yalan elbisesi giyen gibi olur.” [Tirmizî, Birr 86, (2035); Ebu Dâvud, Edeb 12, (4813, 4814).]

Güzel Teşekkür Etmenin Yolları

İslam ahlâkına göre teşekkür etmek, hem sözle hem de davranışla olmalıdır:

Samimi Sözler: “Teşekkür ederim” demek, gerçekten minnettarlık hissettiğinizi göstermelidir.

Güzel Ahlâk ile Davranmak: Yardım eden kişiye karşı saygılı ve nazik davranmak, teşekkürün sözle ifade edilmesinin ötesinde bir değerdir.

Dua ile Karşılık Vermek: Yardım eden kişi için Allah’tan hayırlı dualar etmek, İslam’da teşekkürün en güzel yollarından biridir.

Küçük Nimetleri Fark Etmek: Günlük yaşamda alınan küçük iyilikler ve kolaylıklar için bile teşekkür etmek, kalbin şükür duygusunu besler.

Teşekkür etmek sadece nezaket değil, bir sorumluluk ve güzel ahlâk göstergesidir.

İnsan, yapılan iyiliği fark ettiğinde ve bunu ifade ettiğinde, hem Allah’a hem de insana

karşı görevini yerine getirmiş olur.

Bu, toplumda güven ve samimiyet bağlarını güçlendirir.

Sonuç olarak, İslam’a göre teşekkür etmek, kalpten gelen bir minnettarlık, güzel bir ahlâk ve Allah’a şükür ile insanlara saygının birleşimidir.

Küçük bir “teşekkür” sözü, hem dünyada hem ahirette değer taşıyan bir davranış hâline gelir.

Peygamber Efendimiz’in Teşekkür Örnekleri

Peygamber Efendimiz (sav), hayatı boyunca hem Allah’a hem de insanlara karşı teşekkür ve şükür davranışını en güzel şekilde göstermiştir:

Allah’a Şükür: Her nimetin ardından Allah’a şükretmiş, namaz, dua ve tesbihlerle minnettarlığını ifade etmiştir.

Örneğin, yiyecek bir şey bulduğunda önce Allah’a hamd etmiş, sonra yiyecekleri paylaşmıştır.

İnsanlara Teşekkür: Peygamberimiz, kendisine hizmet eden, yardım eden veya iyilik yapan insanlara teşekkür etmekten hiç çekinmemiştir.

Küçük hizmetleri dahi fark edip teşekkür etmiştir.

Dua ile Teşekkür: Birine iyilik yapan kişi için dua etmiş, böylece teşekkürünü hem sözle hem de kalpten dile getirmiştir.

Ebu Saîd (radıyalahu anh)’den gelen bir rivayette, Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) şöyle buyurmuştur:“Halka teşekkürde bulunmayan Allah’a da şükretmez.” [Tirmizî, Birr 35, 1955); Ebu Dâvud, Edeb 12, (4811).]

O zaman Selamun aleykum deyip  sizlere  teşekkürlerimi  ileteyim 

Öncelikle Rabbime sonsuz şükürler olsun; bana böyle güzel bir uğraşı verdiği, bu imkânları sunduğu için…

İki harfi yan yana getiremeyen ben, kolayca yazdırdığı için O’na hamd ederim.

Biliyorum ki ortaya çıkan her güzel sonuç, sadece Rabbimdendir.

Ben ise yalnızca bir aracıyım.

Siz kıymetli okuyucularıma da teşekkür ederim.

Zaman ayırdığınız, satırları takip ettiğiniz ve buraya kadar geldiğiniz için…

Dualarım sizlerle. Allah’a emanet olun. 🌸

Hakime  Gulsum 🙂