Bismillahirrahmanirrahim.
Elhamdülillah, âlemlerin Rabbi olan Allah’a hamd ederiz.
O’nun sevgili Peygamberi Muhammed Mustafa’ya salât ve selam ederiz.
Rabbim bu ögrendiklerimize hayırlı ve bereketli eylesin.
Kalplerimize ihlâs, dilimize doğruluk, hayatımıza da istikamet nasip eylesin. Âmin.
Selâmün aleyküm kardeşim…
Bugün şöyle biraz içimizi yoklayalım mı?
Hayat ne yana gidiyor, biz neredeyiz, yolumuz kiminle kesişiyor?
Hadi birlikte bir konu üzerine dertleşelim: İstikamet.
İstikamet ne demek? Kısaca söyleyeyim: Allah’ın çizdiği yoldan sapmadan yürümek.
Ama hani şu haritalarda dümdüz giden yollar gibi değil bu.
Bazen inişli, bazen yokuşlu. Bazen kalabalık, bazen yalnız.
Bazen de tökezlediğimiz, düştüğümüz, ama her şeye rağmen yönümüzü kaybetmemeye çalistigimiz bir yol bu.
“İstikamet”, yani Allah’ın dininde dosdoğru olmak.
Biz her gün namazda Fatiha suresinde ne diyoruz? “İhdinessirâtal müstakîm” – Bizi dosdoğru yola ilet.
Her rekâtta, her namazda, Rabbimize bunu tekrar tekrar söylüyoruz.
Demek ki istikamet, bir ömür boyu aradığımız, peşinde olduğumuz bir çizgi.
Sadece iman etmek değil; o imanın gereklerini yaşamak, sözümüzde, davranışımızda, ahlâkımızda, ticaretimizde, aile hayatımızda dosdoğru olmak.
🌿 “Allah’a iman ettim…” Sonrası?
Peygamber Efendimiz’e biri geliyor, diyor ki: “Ya Resûlallah, bana bir söz söyle; öyle olsun ki artık başka kimseye bir şey sormama gerek kalmasın.”
Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) ne buyuruyor, biliyor musun?“Allah’a iman ettim de. Sonra da dosdoğru ol.”(Müslim, İman 62)
Bak, çok net bir tarif: İnan ve bu inanca göre yaşa.
Ama işte, mesele de tam burada başlıyor…
Çünkü inanmak kolay geliyor bazen. O imanın gereğini yaşamak, hayatımızda göstermek gerekir.
Allah’a inandım diyorsak, yalan söylememeliyiz.
Gıybet etmemeliyiz. Kul hakkına dikkat etmeliyiz.
Ahlâkımız güzel olmalı. Hakkı savunmalı, harama yaklaşmamalıyız.
İşte bu istikamettir.
Kardeşlerim, istikamet sadece camide, namazda değil…
Evimizde, ailemizde, iş yerimizde, arkadaş ortamımızda, sosyal medyada da istikamet gerekir.
Ama o imanı hayatın her anına yansıtmak… İşte o sabır, emek ve kararlılık istiyor.
“Dosdoğru olmak” Ne Demek?
Birlikte düşünelim: Dosdoğru olmak sadece yalan söylememek mi? Elbette değil.
Bazen susmak da bir doğruluktur. Bazen haksızlık karşısında susmamak.
Bazen kendini savunmamak. Bazen elindekini paylaşmak.
Bazen sessizce affetmek. Bazen “Ben de yanıldım” diyebilmek…
İstikamet; sadece namazda değil. Elbetteki namaz önemli
Evde eşine davranışında,merhametlimisin?
Evlilikte sadece sevgi değil; anlayış, sabır ve şefkattir.
Kadın ya da erkek fark etmez, merhametli olan eş, yorgunluğu görür, eksikliği yargılamaz, hatada cezalandırmaz.
Eşiyle yarışmaz, onunla birlikte yürür.
Çocuğa merhamet, sadece onu korumak değil; anlamaya çalışmaktır.
Ağladığında susturmaya değil, dinlemeye yönelir.
Hatalarında kızmak yerine yol gösterir.
Merhametli ebeveyn, çocuğunu kendi kalıbına sokmaz; onun fıtratını tanır.
Ve unutma: Merhametin cinsiyeti yoktur.
Kalbi olan herkes, merhametle davranabilir.
Çünkü gerçek güç, incitmeden sevebilmektir.
sokakta bir kedinin başını okşayışında, helâl kazanmak için geceni gündüzüne katışında da gizlidir.
Bir gün Peygamberimiz yere düz bir çizgi çiziyor. Sonra o çizginin sağına soluna eğri büğrü çizgiler çiziyor ve şöyle buyuruyor: “Bu doğru çizgi Allah’ın yoludur. Diğerleri ise şeytanların yollardır; her birinin başında bir şeytan durur ve insanları oraya çağırır.” (Ahmed b. Hanbel, Müsned)
İşte bizim yolumuz “sırat-ı müstakîm”, yani Allah’ın razı olduğu dosdoğru yoldur.
Ne ifrat, ne tefrit… Ne aşırılık, ne gevşeklik…
Denge, sadelik, samimiyet ve doğruluk.
Bu çizgiden ayrılmamak için Kur’an’ı iyi bilmeli, sünnete sımsıkı sarılmalıyız.
Hatalar Olmaz mı? Olur Hemi de…Nasil olur
Biz melek değiliz. Hata yaparız. Unuturuz. Belki bazen yönümüzü bile şaşırırız.
Ama önemli olan ne biliyor musun?
“Düştüğünde hemen kalkmak. Hatalarına sadık kalmamak.”
İstikamet, hatasızlık değil.
İstikamet, niyetin bozulmadan yönünü Allah’a çevirmeye devam etmektir.
Her tövbeyle, her “Bismillah” deyişle o çizgiye geri dönmektir.
🌸 Bir Ayet Diyor ki…
Kur’an’da ne güzel geçiyor biliyor musun? “Rabbimiz Allah’tır deyip sonra da dosdoğru olanlara, melekler iner:
Korkmayın, üzülmeyin, size vaad edilen cennetle sevinin…”(Fussilet, 30)
Şimdi düşünelim… Bir gün melekler sana iniyor ve diyor ki:
“Üzülme… Doğru yaşadın, sabrettin, vazgeçmedin… Şimdi rahat et.”
Bunu duymaya değmez mi sence?
Biliyorum, hayat kolay değil.
Herkesin bir derdi, bir meşgalesi var.
Ama yine de gönlümüzü bozmayalım.
Kalbimizin pusulası hâlâ Allah’ı gösteriyorsa, hâlâ bir umut var demektir.
“Allah’ım… Bize istikamet üzere bir hayat nasip et.
Ayağımızı kaydırma.
Kalbimizi saptırma.
Her düşüşümüzde bizi yeniden kaldı
imanla, ömrümüz istikametle olsun. Âmin.”
Ne güzel ki aynı yöne bakıyoruz kardeşim…
Rabbim bizi bu yolda birbirimize destek eden, sonunda da cennetinde buluşturduğu kullarından eylesin.
Selâmetle kal. 🌿